Arama

Sanat Terimleri Sözlüğü - F

Güncelleme: 16 Nisan 2009 Gösterim: 2.920 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Sanat Terimleri Sözlüğü
Felsefe Ekibi sitesinden alınmıştır.

Sponsorlu Bağlantılar

- F -

Fağfuri

Çinde yapılan yarı şeffaf bir porselen.

Fantastik

(Fr. fantastique; İng. fantastic; Alm. phantastisch; Arap. hayali) Hakiki olmayan muhayyel, efsanevi.
Fantastik sanat, daha önceleri aynı doğada bir öz içinde karıştırılan algılanabilir dünyayla duyular-üstü dünya arasında, akılcılıkla bir kopmanın gerçekleştirilmesinden sonra, yakın bir zaman önce, ayrı bir kategori olarak doğmuştur. Konularındaki çeşitlilik, birçok tasvirde kendini hissettiren, görünenin ardında yatan karanlıklardan çıkar gibi görünmektedir. Fantastik ikonografide (özellikle de, Altdorfer, Cranach, Grünewald, Baldung-Grien veya Dürer gibi Alman kültüründen ressamlarda) sık sık ele alınan, gölgenin aydınlığa, bilinmeyenin tanımlanabilir olana baskın çıktığı orman konusu, gün ışığının sızmasına direnen loş bir yerin gerçekliğiyle gece uçurumu saplantısının esinlediği ürküntüleri en iyi ifade eden metafor olarak belirir.
Canavarlar (ejderha, tek boynuzlu at, ateş püskürten aslan, vb) geceden doğar ve geceye dönerler; görünmeleri dehşet verir, çünkü bunlar karanlığın gücünün tehdit dolu cisimleşmesidir. Eski kültürlerdeki sanatlardan Ortaçağin simgesel hayvan tasvirlerine kadar fantastik sanat, her türden çok sayıda karma yaratık sunar (Aziz Antonios ve Seylanlar, Nikiaus Manuel Deutsch; Aziz Ceorgius'un Zaferi, Carpaccio); fakat gücünü güneşten alan bir canavarı hiç bilmez. Buna karşılık, deniz canavarlarını hiç ihmal etmemiştir (Asi Meleklerin Düşüşü, Pieter Bruegel). Deniz canavarları, teknelerin de havalandığı «göksel» bir denizde yaşayan uçucu türler (Azız Antonios'un Baştan Çıkarılışı, Hieronymus Bosch'un üçkanatlısı) olmadıkları zaman, başka bir gecenin varlığını açığa çıkarır ve başka tehditleri dile getirirler. İnsanların uyurken teslim oldukları gece, ayrıca, acayip görüntülerle dolar. Goya'nın, bir resmine Aklın Uykusu Canavarlar Doğurur (Kapriçyolar dizisinde) adını vermesinden önce Leonardoda Vinci, beşiğinin üzerine kapanan bir yırtıcı kuşu çizerken, aklın uyukladığı zamanlara dayanan bir bakışın ne kadar zorlayıcı olduğunu hissetmiştir.
Düşler ve beklenmedik rastlantılar mantığında, Taddeo Zuccari'den (Rüyaların Alegorisi) Salvador Dali'ye, (Yumuşak Viyolonseller Kâbusu), bu arada Johann Heinrich Füssli (Kâbus) ve adı güçlü düşsel sahnelerle anılan Gustave Dore'ye, sanatçı eksikliği çekilmez. Odilon Redon, Gustave Moreau, Ensor veya Alfred Kubin gibi kimileri için, eserlerinin gerçek temelinin düşlerden esinlendiği söylenebilir. Bu öğe, Giorgio de Chirico ve Paul Delvaux'nun resimlerinde de kesinlikle kilit bir role sahiptir.

Fantezi

Tasarım ve hayal demektir. Sanatçının fantezisi deyince sanatçının tasarım ve hayal gücü anlaşılır.

Fasat

(Fr. façade; İng. façade; Alm. Fassade, Front; Arap. vacihe) Cephe, bina yüzü. F. sözcüğü yalnız olarak kullanıldığı zaman binanın ön yüzünü, esas cephesini ifade eder.

Faşist estetik

Terim, idealize edilmiş tarz içinde sunulmuş propaganda, tasarım ve sanatı tanımlamak için kullanılmaktadır. Sosyalist gerçekçilik ile yakın bir benzerlik içerir. Birincil olarak, 1930’lu yıllardan 1940lı yılların ortalarına kadar Hitler Almanya'sı, Mussolini İtalya'sı ve Franco İspanya'sı tarafından üretildi. Adolf Hider, modern sanatı dejenere sanat olarak damgaladı. Faşistler, özelde kübizm, sürrealizm, dada, ekspresyonizm gibi akımlara genelde ise modern sanata karşıdırlar ve buna karşılık olarak da güçlü bir şekilde klasik tarz taraftandırlar. Hitler, modem sanatların, güzelliğin ebedi değerleriyle çatışma içinde olduğuna bu nedenle uygarlığın çökmesine neden olduğuna inandı. Faşist estetikte önemli adamlar vatanperver, kahraman ve güçlü olarak betimlenmiş; kadınlar ise dolgun memeleri ve güçlü kol ve bacaklarıyla düzgün ve temiz olarak betimlenir. Bu estetiğin etkisiyle üretilmiş eserlerde insanlar ‘Hıristiyan Aryan Irk’ mitini yansıtmak için sarışın ve beyaz tenli olarak resmedildiler. Almanya'da faşist sanatın en ünlü sanatçıları ressam Adolf Wissel ve heykeltıraş Arno Breker’di.
Faşist estetik, temelde modern sanata karşı olmasına rağmen faşist estetik içinde değerlendirilebilecek olan fütürizm, Nazi sanatından farklı bir anlatım diline sahiptir ve soyut sanatın olanaklarını kullanmıştır. Ancak makineyi kutsamış ve insanı da tıpkı bir makineymiş gibi betimlemiştir. Ayrıca Bkz. Nazi Sanatı; Dejenere Sanat; Totaliteryen Sanat. "Her kim ki, gökyüzünü yeşil görür ve çizerse o kişinin sterilize edilmesi gerekir", Adolf Hitler (Ressam ve Diktatör).

Fayans

Çini.

Fener

Binaların kubbe ve damlarında içeriye aydınlık vermek için çevresi pencereli baca gibi kısım. Dam penceresi.

Feston

Fisto

Fetiş

(Fr. fétiche) İlkel kavimlerde ve zencilerde uğur getirdiğine inanılan insan figürlü heykeller. İdolle karıştırmamalıdır. Çünkü idol tanrıdır.

Fırça

Resim sanatında sulu ve yağlıboya için çeşitli fırçalar kullanılır. Sulu boyalar için genel. 1 yuvarlak fırçalar, yağlıboya için de hem yuvarlak hem de yassı fırçalar kullanılmıştır. Sulu boya fırçaları yumuşak tüylerden yapılmaktadır. Yağlıboyalar için eskiden yumuşak fırçalar kullanılırdı. Ancak çağımız sanatında fırça izlerinin sanatçı duyarlığını göstermesi önem kazandığından, kıl fırçalar daha çok kullanılmaktadır.

Fırça izi

(Fr. touche de pinceau) Resimde boyalı fırça darbeleri. Fırça izi, bir çağın üslubunu aksettirmesi bakımından çeşitli özellikler taşır. Bu bakımdan bir Rönesans fırça izi ile bir barok fırça izi arasında ayrılıklar görüyoruz. Fırça izinin insanın heyecanlı, yumuşak, ateşli huylarını ifade etmesi, ve çağımızda konunun resimde değerini kaybetmesi ile insan kişiliğinin yansıtılmasında en büyük yeri fırça izi kazanmıştır (lekecilik, tachisme=taşizm).

Figür

Resim ve heykel sanatlarında insan resmi demektir.

Figüratif

Resim ve heykelde doğayı ve eşyaları biçim olarak gösteren eser. Ancak son zamanlarda soyut sanat’ın ortaya çıkmasından sonra eserde doğadan istifade edilip edilmediğini belli etmek için figüratif bir eser diyerek sanatçının anlayışı açıklanmaktadır.

Filayağı

(Osm. pilpaye; Fr. Pilier, piéddroit; İng. pier, pillar; Alm, Pfeiler) Cami ve kiliselerde büyükkemer ve kubbeleri üzerinde taşımak için yapılmış olan dörtgen ya da yuvarlak maktalı (kesitli) sütunlardır. Bunlar taştan, tuğludan ya da ağaçtan yapılmıştır.

Filigran

(Lat. Filum “iplik” ve Granum “buğday” sözcüklerinden) Saf altın ve gümüş telden yapılan kuyumcu süsü olup bir metal üzerine lehimlenmektedir, Filigran ilkkez M. Ö, 2000 yılında Antikite sanatlarında görülmektedir.

Firar noktası

Kaçış noktası (perspektif).

Firnis

(Alm.) Vernik.

Firüze
(Fr. turquoise; Alm. Türkis; İng. turqoise) Yeşilimtrak mavi renkte bir süs taşı.

Fisto
(Fr. feston; Ing. festoon; Alm. Gehönge) Kavisli, dilimli tezyinat, Çiçek, yaprak ve meyve motiflerinden yapılmış kabartma bina süsü.

Fiyango

XVI. Louis üslubunda kullanılan bir süs motifi. Sonradan çağımıza gelmiş bir motif olmuştur.

Flamboyant üslubu

(Alm. Flamboyant; Fr. style - Flamboyant)
Geç-Gotik’in pencere içi taş kafesi olup alev biçimli eğrilerin düzeninden oluşmuştur. 15. y. y. Fransız Gotik’inde çok önemli yeri olan bu üslub, aynen Alman ve İngiliz Gotik’inde de görülür. F., balık - hava - kabarcığı denen ve Batıda Kelt maledilen bir virgül motifinden geliştirilmiştir (Gotik ölçü işi).

Flor

(Fr. Flore) Mitolojide çiçek tanrısı.

Flöron

(Fr. fleuron; İng. fleuron; Alm. Giebelblume, Kreuzblume) Bir alınlık tepesine, süslenen bir alanın en yüksek ve sivri noktasına konulan tomurcuk şeklindeki süs. Tepe tomurcuğu, tepe çiçeği.

Forum

(Alm. ve Fr. Forum) Eski Roma’da pazar meydanlarına verilen ad. Roma’da birçok forum’lar vardı Örn.: forum Holitorium (sebze pazarı), forum Boarium (sığır pazarı), forum Vinarium (şarap pazarı), forum Piscoto. rium balık pazarı) gibi. Forum‘lar kentlerin değişik kesimlerinde bulunurlardı. Esas Forum Romanum ise, önceleri bir ticaret merkezi olup, sonraları resmi bir karakter kazanmıştır. öyle ki, Forum Romanum, önemli anı yapılarını, yönetim binalarını “tabularlum” denen kent arşivini ve “curia” denen senoto toplantı salonunu da içine almıştır. Ayrıca çevresine Titus Severus gibi zafer taklarıyla tapınaklar ve onur anıtları da yapılmıştır.

Frigidarium
(Fr. frigidarium) Eski Roma hamamlarında istirahat etmek için normal sıcaklıktaki kısım. Türk hamamlarında buna soğukluk denir.

Friz

(Alm. Fries; Fr. frise) Mimaride baştabanla korniş arasında yer olan resim, kabartma ya da süsleme.

Ful

(Fr. fotus) Lotüs.

Furuş

Tavanların ve tavan teknelerinin kenarlarına friz halinde, ya da balkon ve cumbaların altındaki destekler üzerine konulan kabartmalı oymalı süsler.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

22 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Taslak Konular
24 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Sanat
22 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Sanat
22 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Sanat
24 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Sanat