Arama

Türk Bayrağı'nın Tarihi

Güncelleme: 5 Ekim 2018 Gösterim: 139.525 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Türk Bayrağı'nın Tarihi

Ad:  türk bayrağı.JPG
Gösterim: 4708
Boyut:  28.2 KB

İslamlığın yayılmasıyla birlikte Araplar da bayrak kullanmaya başladılar. Hicret'in ilk yıllarında, her müslüman arap boyunun mızrak ucunda taşınan beyaz bir bayrağı vardı. Hayber savaşı’nın ardından müslüman Araplar siyah bayrak kullanmaya başladılar.
Sponsorlu Bağlantılar

İslamlığı benimsemeden önce türk boyları ve devletleri “damga”, "tuğ" gibi adlarla andıkları bayraklar kullanırlardı. ilk türk devletlerinden Hun imparatorluğu’nun bayrağında kurt simgesi vardı. İslamlığın benimsenmesinden sonraki ilk türk devleti olan Gazneliler’in bayrağı siyahken, Karahanlılar’ınki kırmızıydı. Selçuklular ve Harizmşahlar, tepesine metal bir ay oturtulmuş siyah bayrak kullanırlardı. Eyyubi devletinin bayrağı sarı, Mısır Memlukları'nınki sarı ve kırmızı renklerin bir karışımıydı. Delhi Memlukları'nın bayrağına siyah ve kırmızı renkler egemendi. Dokuz at kuyruğundan oluşan tuğ üzerine kurt başı, Cengiz imparatorluğu'nda bayrak olarak kullanılırdı, ilhanlılar’ın bayrağı kırmızı, Timur'un hükümdarlık bayrağı ise beyazdı. Hint-Türk İmparatorluğu'nun bayrağı sarı-kırmızıydı. Karakoyunlular beyaz üstüne kara koyun, Akkoyunlular ise siyah üstüne ak koyun simgesini kullandılar. Akkoyunlular’ın yerini alap Safeviler’in yeşil, Safeviler'i ortadan kaldıran Avşarlar'ın beyaz bayrakları vardı. İran’da egemenlik kuran türk Kaçar hanedanı, daha sonra İran bayrağının özünü oluşturacak olan çatallı kılıç, aslan ve güneş simgelerinin bulunduğu bayrağı geliştirdi.

Osmanlılar'da çeşitli dönemlerde kullanılan birçok bayrak vardı. Yalnız padişah bayrağı ulusal bayrak niteliğinde kullanılırdı. Ayrıca, her örgüt ya da ocağın kendine özgü bayrağı ve sancakları bulunurdu. XIV. yy.'da beyaz bayraklar kullanan OsmanlIlar, XV. yy.'da kırmızı rengi yeğlediler. XVII. yy.’a kadar padişah bayrakları kırmızı ve beyaz renklerden oluşurdu. Deniz kuvvetlerinde yeşil ve kırmızı bayraklar kullanılırdı. Bugünkü türk bayrağının ilk biçimini meydana getiren kırmızı üstüne beyaz ay-yıldız motifi, XVIII. yy. sonlarında ulusal ve resmi bayrak olarak benimsendi (1793). Ancak, bayraktaki yıldız o dönemde sekiz köşeliydi, Abdülmecit döneminde bugünkü beş köşeli yıldız biçimine getirildi.
Ad:  sekizköşeli.JPG
Gösterim: 750
Boyut:  10.8 KB

Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin simgesi olan bayrak, çıkartılan bir yasayla kesin biçim ve oranlarına kavuştu (29 mayıs 1936). Ertesi yıl yayımlanan kararnameyle, bayrağın kullanım biçimleri belirlendi.

Ayrıca, sonradan bu konuda ek bir yönetmelik daha yayımlandı (1939). 24 eylül 1983 tarih ve 2893 sayılı Türk bayrağı yasası, bu alanda yeni düzenlemeleri belirleyecek bir tüzüğün yayımlanmasını karara bağladı. Resmi Gazete'de yayımlanan Türk bayrağı tüzüğü (17 mart 1985) bayrağın ve özel bayrakların ölçütlerini, hangi kumaştan dokunacağını, hangi kapalı yerlere konulacağını, nelere fon olarak takılacak ya da asılacağını, kamu kurum ve kuruluşlarında ya da bunların dışındaki yerlerde ne zaman ve nasıl çekileceğini, bayrak çekilirken ve indirilirken yapılacak törene ilişkin konuları, kimlerin tabutlarına bayrak örtülebileceğini, ulusal gelenekler uyarınca bayrağın öteki kullanım biçim ve yerlerini ayrıntılı olarak açıklığa kavuşturdu. Bayrak ulusal bayram, hafta tatili ve öteki günlerinde, bayram ya da tatilin başladığı erken saatte çekilir ve bittiği günün akşamı güneş batarken indirilir. Ayrıca, türk bayra ğının, başka bayrak ya da flamalarla birlikte çekilirken, özellikle sağda bulunmasına dikkat edilir. Bayrak kirli, yırtık ya da sökük bırakılıp çekilemeyeceği gibi, oturulacak ya da basılacak yerlere de serilemez.

17 mart 1985 tarihli Türk bayrağı tüzüğü yeni bir düzenleme getirerek özel bayrakları altıya ayırdı:
  1. Cumhurbaşkanlığı forsu, ölçülerine uygun olarak yapılır. Forsun sol üst köşesinde yer alan güneş ve çevresindeki yıldızlar sarı renktedir. Cumhurbaşkanlığı konutuna, devlet başkanının bindiği kara ve deniz araçlarına, ziyareti süresince bulunduğu yapı ve yerlere çekilir;
  2. flandra, boyu eninin on sekiz katı olan bayrak. Savaş gemileriyle yardımcı gemilerde tanıtım işareti olarak kullanılır;
  3. simgesel bayraklar, kumaş ya da başka maddeler üzerine küçültülerek yapılan motifler. Okul süsleme işlerinde, temel atma ve açılış günlerinde ya da yurt gezilerinde kullanılır;
  4. özel bayraklar, özel birtakım işaretler taşırlar. Boyu eninin bir buçuk katı olan "Gidon" bayrağın uçum yönünde kenarları bayrak enine eşit üçgen oyumlar bulunur. Eni 1 m ve boyu 3 m olan “Eksiz" bayrağa 1 m yüksekliğinde ikizkenar üçgen eklenir. "Kare" bayraklarınsa enleri boylarına eşittir;
  5. flama, boyu eninin bir buçuk katı olan ve kenarları uçum yönünde birleşen, eşit üçgen biçimindeki işaret bayrağıdır;
  6. tanıtıcı bayraklar, boyu eninin bir buçuk katı olan, üzerlerinde resmi ya da özel kurum ve kuruluşların tescilli amblemleri bulunan bayraklar.
Türk bayrağı, 22 eylül 1983 tarih ve 2893 sayılı yasaya göre, belirli biçim ve oranlardaki beyaz ay-yıldız'lı al bayrak. Aynı yasaya göre bayrak, kamu kurum ve kuruluşlarına, yurt dışı temsilciliklerine ve deniz araçlarına çekilir. Türk bayrağı, ulusal bayramlarda ve genel tatillerde, tatil başlangıcında çekilir ve tatilin bittiği gün batımında indirilir. Atatürk’ün öldüğü gün olan 10 Kasım'da bayraklar yarıya indirilir. Yasa ve tüzüğe aykırı olarak bayrak yapmak, kullanmak ve satmak yasaktır. Bu yasağa uymayanlar Türk Cez. k.'nun 526. maddesine göre cezalandırılır. Türk Cez. k.'nun 145. maddesine göre, türk bayrağını ve devletin egemenlik simgelerinden birini aşağılamak kastıyla bulunduğu yerden söküp kaldıran ya da yırtan, bozan ya da herhangi bir biçimde saygısızlık yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ
Türk Bayrağı'nın Ortaya Çıkışı - Doğuşu
Türk Bayrağı'ndaki Ay-Yıldız ve Anlamları
Türk Bayrağı Kanunu
Son düzenleyen Safi; 5 Ekim 2018 04:12
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
21 Ocak 2008       Mesaj #2
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
Bayrak sözcüğünün aslı, "batrak"tır. Batıraktan yani batırmaktan gelir. Eski Türkler'de toprağa saplanan, "batırılan" mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden renklerde kumaşlar, ipler, vb. asılırdı. Mızrağın ucuna da altın veya değerli madenlerden kurt başı gibi kağanlık alameti takılırdı. "Toprağa batırılan mızrak" anlamındaki bayrak sözcüğü, zamanla "dalgalanan milli simge"ye kaymıştır.

Sponsorlu Bağlantılar
Osmanlı Devleti'nden önceki Türk devletlerinde kullanılan bayrak renk ve sembolleri hakkında yeterli bir bilgi yoktur. Türk Bayrağı'nı ilk olarak Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mes'ud tarafından Osman Bey'e gönderilen ak renkli sancak olarak görürüz. 15. yüzyıldan sonra al bayrak, Yavuz Sultan Selim dönemindeki Çaldıran Savaşı'nda ise yeşil bayrak kullanılmaya başlanmıştır. Türk Bayrağı'na en yakın şekil ise III. Selim döneminde rastlanır. Bu bayrakta hilal ile birlikte sekiz köşeli yıldız kullanılmıştır. Yıldızın beş köşeli halinde kullanılması ise 1842 yılında Abdülmecit dönemine denk gelir. Saltanatın kaldırılması üzerine 29 Mayıs 1936 tarihinde çıkartılan 2994 sayılı kanunla Türk Bayrağı'nın şekli ve ölçüleri kesin bir şekilde tesbit edilmiştir. 28 Temmuz 1937 tarihli 27175 sayili Türk Bayrağı nizamnamesi kararnamesi ile de Türk Bayrağı'nın kullanılışı düzenlenmiştir.

Türklerin ilk kullandıkları bayrağın rengi ve sekli hakkında kesin bir malumat yoktur. Ancak Orta Asya tarihi hakkındaki bilgilere dayanarak İslamiyet’ten önceki Türklerde Tuğ adı verilen bayrak veya sembollerin kullanıldığı bir gerçektir. Siyahtan kırmızıya kadar; mavi, sarı, yeşil, beyaz gibi çeşitli renklerde semboller kullanmış olan eski Türkler, bir mızrağın ucuna bağladıkları, umumiyetle ipekten yapılmış bu alametlere batrak, badruk, bayrak gibi isimler verdiler. Dokuzuncu asırdan itibaren kitleler halinde Müslümanlığı kabul eden Türkler de çeşitli bayraklar kullandılar. Bu bayraktaki en büyük özellik, İslami motif ve unsurların ön plana geçmesiyle birlikte, milli motif ve sembollere de yer verilmesi idi. İlk Müslüman Türk devletlerinden olan Gazneliler’in bayraklarında, yeşil zemin üzerinde beyaz hilal ve kuş resimleri vardı. Karahanlılar’ın bayraklarında al renk üzerinde dokuz tuğ resmi bulunuyordu. Diğer Müslüman Türk devletleri de çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullandılar. Büyük Selçuklu Devleti'nin ilk yıllarında mavi zemin üstüne beyaz çift kartal sembolü ve siyah çizgili gerilmiş yay ve ok resimleri varken, daha sonra siyah renkli bayrak kullandılar. Bu bayrak Anadolu Selçukluları tarafından da benimsenmişti. Selçuklularda hanedan rengi olarak kabul edilen al renkli bayraklar da vardı. Haçlı seferlerine göğüs geren Selahaddîn-I Eyyübi'nin bayrağı sarı renkli olup, üzerinde hilal bulunuyordu. Bu şekil hem bu devletin bayrağı, hem de Avrupalılar tarafından İslamiyet’in sembolü olarak kabul edilmiştir.
Ad:  eski2.JPG
Gösterim: 2579
Boyut:  34.0 KB

Osmanlılar zamanında da çeşitli renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı. Osmanlılarda bayrak; padişahı, dolayısıyla devleti temsil ederdi. Zira padişah, devleti temsil etmekteydi. Padişah bayrak ve sancaklarını, Emir-i Âlem denilen pasa ile bunun maiyetindeki saltanat sancaklarıyla mehterhane takımını ihtiva eden bölükler taşırdı. Ayrıca her ocağın, her birliğin hatta her ortanın (taburun) ayrı sancağı vardı. Sancaklar da çeşitli renklerde kullanılmıştır. Yeşil ve kırmızı renklerin hakim olduğu bayrak ve sancaklarda, Osmanoğullarının hanedan rengi kırmızı daha doğrusu al idi. Al renk, doğrudan doğruya Osmanoğullarını işaret ederdi. Sultanlar yani padişah kızları bile beyaz renkte değil al renkte gelinlik giyerlerdi. Padişahın yorganı, çarşafı, yastığı al renkteydi. Al renk esasında Selçuklularda da hanedan rengi olarak kabul ediliyordu. Osmanoğulları, Selçukoğullarının meşru varisleri olarak bu rengi devralmışlardır. Bu husus al renge tamamen bir milli karakter vermiştir ki, bugün de devam etmektedir. Selçuklularda bu rengi selefleri olan Karahanlılardan almışlardı. Kırmızıyı süsleyen ayin menşei ise destanlar dönemine kadar dayanır. Yıldız ise daha sonraki devirlerde konulmuştur.

Osmanlıların ilk bayrağı, Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mes'üd tarafından Osman Bey'e gönderilen hediyeler arasındaki beyaz renkli bayrak idi. On dördüncü asırdan itibaren çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullanıldı. Kamüs-ül-a'lam'da bildirildiğine göre, Osmanlı sancağının rengini ve (bugünkü ayyildızlı Türk bayrağının) seklini tayin eden, sultan birinci Murad ve Yıldırım Bayezîd devirlerinde yaşayan Tîmürtas Paşa’dır. Bu asırda Osmanlı donanmasında ve azap kıtalarında kırmızı; yeniçeri kıt'alarında beyaz bayraklar kullanıldığı, Fatih Sultan Mehmet'in muasırı olan tarihçi Türsün Bey'in ifadelerinden anlaşılmaktadır. On beşinci asırda Osmanlıların kırmızı bayraklar kullandıkları, Asıkpasazade'nin Alaşehir’de dokunan bir nevi al kumaştan bayrak ve hil'at yapıldığı hakkındaki kaydında yer almaktadır. Muhtelif kaynakların incelenmesinden anlaşıldığına göre, Osmanlılar kuruluştan İtibaren diğer İslam ve Türk devletlerinde olduğu gibi, çeşitli bayraklar kullandılar. On beşinci asırda padişaha ait sancaklardan başka çeşitli askeri birliklere ve büyük devlet adamlarına, beylerbeyi, sancakbeyi, donanma kumandanı ve reisleriyle azap ocaklarına ve ticaret gemilerine mahsus türlü renklerde bayrak ve sancaklar vardı. Bu bayrakların ve sancakların üzerinde muhtelif sekil ve yazılar bulunurdu. Yeniçeri ocağının muhtelif ortalarının (tabur) kendileri ne mahsus nişanları vardı. Kışlaların kapılarına asılan ortaların bayraklarına bu alametler nakşedilirdi. Bu asırda yeniçerilere ak, sipahilere kırmızı, silahdar bölüğüne san, orta ve aşağı bölüklere alaca renkli olarak verilen bayraklar bu birliklere verilen sancak mahiyetinde idi. Çünkü Osman Gazi'den İtibaren Kanuni Devri de dahil olmak üzere padişahlara mahsus olan bayrak beyaz renkli idi. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferlerinde, otağının önüne hakimiyet alameti olan beyaz ve kırmızı renkli bayraklar dikilmişti. Ayrıca Yavuz Sultan Selim zamanında, bugün Topkapı Sarayı mukaddes emanetler dairesinde bulunan, Peygamber Efendimize ait olan Sancak-ı Şerif Osmanlılara geçti. Asırlardır muhafaza edilen Sancak-i Şerif kılıf içinde bulundurulur, asla açılmazdı. Sefer-i hümayunlarda padişahlar beraberlerinde götürürlerdi. Halifelik alametlerinden biri olan Sancak-ı Şerif, devleti son derece tehdit eden hallerde ve isyanlarda padişahîn emriyle çıkarılır, millet, asilere karşı Sancak-ı Şerif’in altında toplanmaya çağrılırdı. Bu suretle millet birlik içinde hareket ederek isyanı bastırırdı.

Yavuz Sultan Selim zamanında Çaldıran seferinde ilk defa olarak kullanılan yeşil renkli bayrak, bu devirden sonra da hemen her zaman sık sık kullanılmıştır. Osmanlılar; hilafete de sahip olduklarını göstermek için kullandıkları yeşil renkli sancak, Barbaros Hayreddîn Pasa ve Utul Ali Reis'in donanmalarında da kullanıldı Sultan I. Mahmut devrinde donanma bayrağı olarak kabul edildi.

Kanuni Sultan Süleyman devrinde de beyaz, alaca, kırmızı ve san bayraklara siyah ve yeşil renkliler ilave edildi. Doğrudan doğruya padişahın hassa kuvvetini teşkil eden kapıkulu ocaklarının taşıdıkları bayraklar, umumiyetle saltanat sancakları sayılırdı. Macaristan seferine çıkan ve orduya kumandan tayin edilen Sadrazam İbrahim Paşa’ya; beyaz, yeşil ve sarı renkte üç sancakla iki kırmızı, iki de alaca bayrak verilmesi bu hususu ispat etmektedir. Topraklı süvarinin yukarısı yeşil, aşağısı kırmızı renkte olmak üzere iki renkli bayrağı vardı.

Osmanlı ordusunda olduğu gibi, donanmasında da türlü renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı. On besinci asırda genellikle kırmızı renkli bayraklar kullanıldığı halde on altıncı asırda kumandana mahsus bayrağın yeşil, derya beylerinin ise beyaz, kırmızı, sarı, sarı kırmızı, ufki çizgili alaca bayraklar kullandıkları görülmektedir. Bu asırda ticaret gemilerinin beyaz bayraklar taşıdıkları da bazı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Daha sonraki asırlarda da kaptan paşalara mahsus olan bayrak yeşil idi. Gemi sancaklarında en ziyade kırmızı renk kullanılmakla beraber, yeşil bayraklar da kullanılmıştır. Bunların kimlere ait olduğu üzerlerindeki şekillerden anlaşılırdı. Sultan I. Mahmut devrinden sonra donanmada daha çok yeşil sancaklar kullanılmaya başlandı.

Kalyonların kıç sancakları yeşil olduğu gibi, amirallere mahsus forslar da yeşil zemin üzerinde Zülfikar ve hilal şekillerini ihtiva ederdi. Sultan III. Selim zamanında ordu ve donanmada yapılan yeni düzenlemeler esnasında bayraklar üzerindeki hilal şekline, sekiz köseli yıldız ilave edildi. Bayrak meselesinin belirli esaslara bağlandığı bu devirde, büyük gemilerin muhtelif direklerine çekilecek bayraklar tespit edildi. Padişaha mahsus gemiye (taht gemisi) çekilecek kırmızı sancağın üstünde Sultan III. Selim’in tuğrası vardı. Ticaret gemilerinin taşıdığı bayrakların renk ve şekillerinin tespit edildiği bu dönemde, Cezayir Beylerbeyi’nin, üst köşesinde beyaz renkte sarıklı bir insan başı bulunan kırmızı bayrağı vardı. Bu dönemde kumandan forsları yeşil olup, beylerbeyliğe ait ticaret gemilerinin bayrağı; yeşil, beyaz, kırmızı üç ufki parçadan meydana gelmişti. Tunus ve Cezayir ticaret gemileri ortası yeşil olmak üzere iki mavi, iki kırmızı, beş ufki parçadan meydana gelen bayraklar taşıyordu, Trablus Beylerbeyi ile İstanbul limanına mahsus sancak, üç hilalli olup yeşildi. Sultan III. Selim devrinde kurulan Nizam-i Cedîd Ordusu kıta’ları için ortasına sarı sırma ile bir hilal yahut ortadaki hilalden başka dört kösesine de hilaller islenmiş kırmızı veya fes rengi bayraklar kullanıldı.

Sultan II. Mahmut zamanında da bayrak şekilleri hemen hemen aynı devam etti. Ancak bu devirde kalelere ve hükümet binalarına ayyıldızlı al sancak çekildiği görülmektedir. Yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine bunlara ait hususi bayrakların kullanılmasına son verildi. Yeniçeriler arasında çok yayılmış olan yeniçeriliği ve Bektaşiliği hatırlatan bir takım kelimelerle birlikte bayrak kelimesinin kullanılması da yasak edildi. Bunun yerine sancak kelimesinin kullanılması için her tarafa emirler verildi.

Yeniçerilerin son zamanlarında genellikle kırmızı renkte, üzerinde beyaz bir pençe, bir Zülfikar ve bir daire sekli bulunan çatal uçlu bayraktar kullanıldı.

Sultan II. Mahmut tarafından kurulan Asakır-i Mansüre-i Muhammediyye'ye mahsus olarak üzerinde kelime-i şahadet veya fetih ayetleri bulunan siyah bayraklar yapıldı. Siyah rengin tercihi Peygamber Efendimizin Ukab adli meşhur siyah sancağının rengini taklit etmek maksadıyladır.
Ad:  eski1.JPG
Gösterim: 877
Boyut:  38.0 KB

İkinci meşrutiyetin ilanına kadar orduda üzerinde ayetler yazılı ve hükümdarların ortası tuğralı armalarını taşıyan sırma saçaklı çeşitli alay sancaktan kullanıldı ve ondan sonra da bu adet devam etti. Bu sancakların rengi umumiyetle kırmızı idi.

Kırmızı zemin üzerine hilal ve yıldız bulunan bayrak, Osmanlılarda İlk defa 1793'de devletin resmi bayrağı olarak kabul edildi. Ancak bu bayraktaki yıldız, sekiz köseli idi. Bu bayrak Osmanlı Devleti'nin resmi ve umumi sembolü olarak kullanıldı. Sultan I. Abdülmecit zamanında 1842'de yıldızın beş köseli olması kararlaştırıldı ve Osmanlı bayrağının şekli kesinleşti. Bu devirde padişaha ait tuğralı sancaktan başka hükümdarın gemileri ziyaretinde kullanılan, ortasında güneş ve dört kösesinde de şualar bulunan bir sancak daha vardı. Kaptan paşaya mahsus sancakta; bir hilal ile sekiz köseli yıldız mevcuttu. Osmanlı hâkimiyetinde bulunan, Tunus, Eflak, Boğdan beyleri ile Sırp prensliğinin özet bayraklarında; Osmanlı bayrağının kırmızı rengiyle birlikte mavi, beyaz, san gibi mahalli renkler de kullanılırdı. Tunus beyinin sancağının, ortasında kırmızı zemin üzerindeki bir beyaz daire içinde kırmızı hilal ve yıldız sekli mevcuttu. Sırp, Eflak ve Boğdan beylerbeyleriyle Sisam adasına ait hususi bayrakların üst köselerinde, Osmanlı hâkimiyetinin sembolü olmak üzere, kırmızı zemin üzerinde beyaz üç yıldız bulunan sarı, Eflak bayrağı İle mavi Boğdan bayrağında, birincisinde çifte kartal, ikincisinde de bir öküz başı mevcuttu.

Sultan Abdülaziz zamanından başlayarak, padişahlara mahsus kırmızı renkli bayrakların ortasındaki tuğraların beyaz renkte sekiz suali bir güneş içinde alınması adet oldu. Sonradan bu bayrağın rengi vişneçürüğü olarak değiştirildi ve saltanat sancağı kabul edilen bu bayrak, saltanatın kaldırılmasına kadar devam etti.

Sultan II. Abdülhamit zamanında Cuma namazı münasebetiyle yapılan selamlık resminde hilafete mahsus bir bayrak kullanılırdı. Bu, kırmızı atlas zemin üzerine etrafı beyaz ile işlenmiş dört köşe bir çerçeve içinde; bir tarafında Fetih süresi, diğer tarafta ise güneş resmi bulunan sırma saçaklı ve ucu hilalli bir sancaklı.

1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından saltanatın kaldırılması üzerine halifeye mahsus olarak, yeşil zemin ortasında sekiz suali beyaz bir güneş içindeki kırmızı zeminde beyaz ay yıldızı ihtiva eden bir sancak kabul edildi ve saltanata mahsus bayrak kaldırıldı. Lakin daha önceki milli bayrak muhafaza edildi. Cumhuriyet idaresinin kurulmasından ve halifeliğin kaldırılmasından sonra 25 Teşrin-i Evvel 1925'de bir sancak talimatnamesi çıkarılarak, harp ve ticaret gemileri hakkında muayyen esaslar kabul olundu. 29 Mayıs 1936 tarih ve 2994 sayılı Kanunla Türk Bayrağı’nın şekli ve ölçüleri kesin bir şekilde tespit edildi. 28 Temmuz 1937 tarih ve 2/7175 sayılı Kararnameye ilişik 45 maddelik bir tüzük ( Türk Bayrağı Nizamnamesi ) ile de Türk Bayrağı'nın kullanılışı kural altına alındı.

Son düzenleyen Safi; 5 Ekim 2018 04:15
Teusa - avatarı
Teusa
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #3
Teusa - avatarı
Ziyaretçi
TÜRK BAYRAĞI
Türk Bayrağı’nın Tanımı ve Kabulü
Türk Bayrağı Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi ve ulusal bayrağıdır. Kırmızı üzerine beyaz Hilal ve Yıldız sembollerinden oluşan ve ilk kez Osmanlı Devleti’nde 1844 yılında kabul edilmiştir. Bayrak, 29 Mayıs 1936’da 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile şekillendirilmiş ve Türkiye’nin ulusal bayrağı olarak kabul edilmiştir. 22 Eylül 1983’te 2893 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile bayrak ölçütleri belirlenmiş ve bayrak son halini almıştır.

Türk Bayrağı Hakkında Yapılan Yaygın Yanlışlar
1- Türk Bayrağı Adı:
Öncelikle Türk Bayrağı’nda düzeltilmesi gereken husus Türk Bayrağı’nın özel bir isim olduğudur. Bu anlamda Türk bayrağı veya Türk bayrağında gibi yazımlar yanlıştır doğrusu Türk Bayrağı’dır.

2- Türk Bayrağı Direği ve Yabancı Ülke Bayraklarıyla Beraber Kullanımı:
Türk Bayrağı’nın çekildiği direk sağda olacak şekilde dikilmelidir. Yanında başka bir ülkenin bayrak direği mevcut olacaksa bu ülkenin bayrak direği Türk Bayrağı direğinden kısa ve yabancı ülkenin bayrak boyutu Türk Bayrağı’ndan küçük olmalıdır.

3- Yatay Çekilen Türk Bayrağı Ölçüleri:
Türk Bayrağı yatay çekilen direk modellerinde en boyun 1,5 katı olmak zorundadır. Buna göre Türk Bayrağı ölçüleri aşağıdaki gibidir.

10×15 cm Sopalı bayrak olur nadiren masa bayrağı olabilir.
15×22,5 cm Sopalı bayrak ve masa bayrağı olur.
20×30 cm Sopalı bayrak ve nadiren araba bayrağı olabilir.
30×45 cm Sopalı bayrak ve araba bayrağı olur.
40×60 cm Sopalı bayrak olur.
50×75 cm Sopalı bayrak olur ve direğe çekilebilir.
70×105 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
80×120 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
100×150 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
120×180 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
150×225 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
200×300 cm Gönder direğine çekilen boyut ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
300×450 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
400×600 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
500×750 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
600×900 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
700×1050 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
800×1200 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.
1000×1500 cm Gönder direğine çekilebilir ve ulusal günlerde yapılara asılabilir.

Ve bu şekilde en boyun 1,5 katı kaidesiyle ölçü devam eder.

4- Dikey Çekilen Türk Bayrağı Ölçüleri:
En çok yapılan hata ise kırlangıç tipi Türk Bayraklar’ında cereyan eder. Kırlangıç tipi yani dikey çekilen Türk Bayrakları’nda en boyun 4 katı olmak zorundadır. Hilal ve yıldızın konumu ise Türk Bayrağı’nın eni ne kadarsa yukardan o boşluk bırakılarak belirlenir. Buna göre dikey çekilen Türk Bayrakları’nda ölçüler aşağıdaki gibidir;

50×200 cm
60×240 cm
70×280 cm
80×320 cm
90×360 cm
100×400 cm
120×480 cm
150×600 cm şeklinde devam eder.

Bütün bu ölçülerin dışındaki tüm Türk Bayrakları geçersizdir.

5- Türk Bayrağı Tamiri:
Satın alınan Türk Bayrakları’nda tamirat standardı bozuyorsa mümkün değildir. Örneğin uçkurluk kısmı kopmuş bir bayrağa yeni bir uçkurluk dikmek Türk Bayrağı Kanunu’na aykırı değildir ancak kumaş yırtıldıysa bunu dikmek Türk Bayrağı Kanun’a aykırıdır.

6- Türk Bayrağı Kanunu:

7- Türk Bayrağı Çizimi:
Ay ve yıldızın konumlandırılması aşağıda şematik olarak doğru bir şekilde verilmiştir.
Ad:  bayrak1.png
Gösterim: 803
Boyut:  58.9 KB

Ad:  bayrak2.JPG
Gösterim: 718
Boyut:  42.5 KB
Son düzenleyen Safi; 5 Ekim 2018 04:33
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mayıs 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Bayrağı Sembollerinin (Ay ve Yıldız) Anlamı Ve Günümüze Gelişi
Türkler tarih boyunca kurduğu medeniyetin askeri teşkilatlarında çeşit çeşit amblemler kullanmıştır. Fakat bunlardan en çok rağbet göreni bugün de olduğu gibi ay ve yıldız sembolleridir. Mete’nin Çin imparatoruna yazdığı mektuplarda güneş, ay ve yıldızın önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Hatta Türkler batıya doğru göçleriyle beraber etkileşimde bulundukları toplumlarda da bu sembolleri yaymışlardır. Hatta bu sembollerin kullanış biçimleri Türkler’in batıya göç esnasında ve sonrasında Cermen ve Roma toplumlarını da etkilemiştir. Zira bu toplumlarda Hunlar’ın da tesiriyle Türk ordularının şematik yapıları büyük taklitler görmüştür. Bu esnada kumaş üzerine bu şekilleri taşıyan Türk ordularının gücü batı medeniyetlerini etkilememiş olması zor bir ihtimal görünüyor.

Nitekim İslâmiyet ile tanışan Türkler sancak ve bayraklar üzerinde Kur’ân ayetleri ve tevhit işlemişlerdir. Hilalin Allah’ı yıldızın ise Peygamberi simgelediği düşüncesi muhtemeldir ki Türkler’in eski örf ve adetlerini revize edip İslâmiyet’e uygun hale getirmek istemelerinin bir sonucu olabilir. Sancak ve bayraklarda dinin etkisinin bulunduğu dönemlerde dahi paralarda, kitabelerde ay ve yıldız sembollerinin devam etmesiyle haçlı savaşları sırasında yıldız ve ay şekilleri batıya daha çok müslümanlığın bir simgesi olarak düşündürüldü.

Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla ortaya çıkan Anadolu beylikleri ve daha sonra bu beylikleri birleştiren Osmanlı Devleti’nde bu tesir devam etti. Hem dini hem de milli adetlerin devamıyla bayraklarda tevhit ve ayetlerin yanı sıra ay ve yıldız sembollerinin kullanımı böylelikle muhafaza edildi. Yüksek yerlere, gemilere çekilen mavi zemin üzerine beyaz hilal diğer devletler tarafından dikkate mazhar oldu ve bu sayede hilal Osmanlılar’ın milli sembolü olarak bilindi.
Ad:  sekizköşeli.JPG
Gösterim: 651
Boyut:  10.8 KB


Osmanlı hükümdarlarının bayrak ve sancaklarda kullandıkları dini simgelerin yanı sıra ay ve yıldızların resmedildiği bugünki Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilen sancak ve bayraklardan anlaşılmaktadır.

3. Selim zamanında gelişen ordu sistemleri göz önünde bulundurularak ordu ve donanmada Türk Bayrağı’nın şekli ve renkleri belirlenmeye çalışıldı. İlk etapta yüksek yerlere ve gemilere sekiz köşeli yıldız ve hilal kırmızı zeminli olarak kullanıldı.

Abdülmecid son zamanlarına doğru yıldızın uçlarını 8’den 5 köşeye indirmiştir. Abdülaziz ve 2. Abdülhamit devirlerinde ise hilal geometrik bir şekle büründürülmüştür. Güneş sembolü ise ayrıca kendi yerini korumaya devam etmiştir.

Tüm bu bilgiler ışığında günümüze ay, yıldız ve güneşin ne manalara geldiği düşüncelerini bir kez daha gözden geçirecek olursak Türk Bayrağı’ndaki ay ve yıldız şurdan burdan değil doğal ortamı olan gök yüzünden alınmıştır.

Türk Bayrağı Renkleri
Günümüz şartlarında Türk Bayrağı renklerini Türk Bayrağı Tüzüğü’nden (Tüzük için Tıklayın) daha anlaşılır şekilde belirtecek olursak şöyledir.

Kırmızı

Html Kodu: #FF0000
Tekstil Rengi: Bayrak Kırmızı
Pantone Kodu: 186 C
RGB: 207 – 10 – 23
CMYK: 3 – 99 – 95 – 0

Beyaz

Html Kodu: #FFFFFF
Tekstil Rengi: Beyaz
Pantone Kodu: Trans White
RGB: 255 – 255 – 255
CMYK: 0 – 0 – 0 – 0

Türk Bayrağı Üretimi
Türk Bayrağı’nın üretimi hassastır. Türk Bayrağı’nda kullanılan kumaş türleri çoğunlukla Alpaka ve Raşel kumaşlardır. Bunlar %100 polyester olmakla beraber gelişen teknolojinin de yardımıyla solma, ışığa duyarlılık, yıkanma, rüzgara duyarlılık hassasiyeti kuvvetli olan teknik kumaşlardır. Türk Bayrağı üretilirken Türk Bayrağı’nın yukarıdaki şematik çizimi baz alınır. Buna göre en boyun 1,5 katı olup renk tonları ve ay-yıldızın konumu doğru yerlere oturtulmalıdır. Bayrağın arka kısma yansıması veya geçişi birebir aynı olmalıdır. Şemadaki ölçü ve oranlar doğru uygulanmalıdır.

Türk Bayrağı’na Saygı, Çekilmesi, Diğer Ülke Bayraklarıyla Kullanımı, Tabutlara Örtülmesi ve Kullanım Alanları
Türk Bayrağı kullanım alanları, saygı, değişimi, diğer ülke bayraklarıyla beraber kullanımı, tabutlara örtülmesi hususlarına riayet edilmediği gözlemlenerek 9 Eylül 2012 tarihinde Türk Bayrağı’na ilişkin yeni bir genelge yayımlanmıştır.

Bakan İdris Naim Şahin Türk Bayrağı’nın kullanımına ilişkin yeni bir genelge hazırladı. Genelge tüm bürokrasiye gönderildi. Haberlere göre Türk Bayrağı ile ilgili 1984 ve 2006 yılları arasında yayımlanan 8 genelge yürürlükten kalkacak.

Ozel şirketlerde, kamu kurum ve kuruluşlara ait binalarda veya anıtlarda kullanılan yırtılmış, delinmiş, rengi solmuş, yamanmış, sökülmüş veya buruşmuş Türk Bayrakları’nın tamamı yeni genelgede değişecek.

Yeni Türk Bayrağı genelgesinde “Türk Bayrağı Tüzüğü’nün 25. maddesindeki yıkık, terkedilmiş, yapımı tamamlanmamış binalara, mutfak, tavla ve benzeri yerlere çamur ve çöp dubası ile binek taşıtları dışındaki kara taşıtlarına bayrak çekilemez ve konulamaz” hükmüne yer verildi.

Yine bu genelgeye göre tüm makam odalarına Türk Bayrağı temin edilecek.

Ayrıca tabutlara örtülen Türk Bayrakları’nın mevzuata aykırı olarak yapıldığına yer verilen yeni Türk Bayrağı (kanun) genelgesinde Bayrak tüzüğünün 21. maddesinde yer almayan kişilerin tabutlarına Türk Bayrağı örtünmesi halinde Türk Bayrağı Kanunu’nun 9/2. maddesi gereğince yasal işlem yapılacağı yer alıyor.

Genelgede, bazı cenaze törenlerinde tabutlara bayrak örtülmesinde mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı belirtildi. Bayrak tüzüğünün 21. maddesinde yer alan kişilerin dışında tabutlara bayrak örtülmesinin ilgili birimlerce önlenmesi talimatı verilen genelgede, talimata uyulmaması halinde Türk Bayrağı Kanunu’nun 8/2. maddesi gereğince yasal işlem yapılacağı bildirildi. 21. maddede ise tabutlarına Türk Bayrağı konulacak kişiler tek tek sıralanmış. Buna göre tabutlarına Türk Bayrağı sarılacak kişiler; “Milletvekilleri ve milletvekilliği yapmış olanlar, Temsilciler Meclisi, Danışma Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliği yapmış olanlar, Milli Birlik Komitesi üyeliği yapmış olanlar, gaziler, yüksek yargı organları üyeleri ve emeklileri, Sayıştay üyeleri ve emeklileri, hâkim ve savcılarla emeklileri, yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri ve emeklileri, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurul üyeleriyle bu görevi yapmış olanlar, devlet sanatçıları, devlet madalyası sahipleri, Kızılay, Türk Hava Kurumu genel başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, emniyet mensupları ve emeklileri, Dünya, Olimpiyat ve Avrupa şampiyonluğu kazanmış olmaları dolayısıyla 2913 sayılı Kanun’a göre aylık bağlanmış sporcular, resmi okul müdürleri, basın şeref kartı sahipleri, işçi ve işveren sendikaları konfederasyon başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının en üst kuruluşunun başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, bilimsel, sanatsal, kültürel, sportif ve sosyal alanlarda üstün hizmet verdiği mülki amirlerince kabul edilen diğer Türk vatandaşları.”

Türk Bayrağı Direği Yabancı Ülke Bayrağı Direğinden Büyük Olmalı veya Türk Bayrağı Diğer Yabancı Devlet (Ülke) Bayraklarından Ölçü Olarak Büyük Olmalı
Türk Bayrağı’nın diğer devlet, şirket veya kurum/kuruluş bayraklarına nazaran daha büyük ölçüde imal edilmesi veya Türk Bayrağı’nın asıldığı direğin diğer ülke bayraklarının direklerine oranla daha yüksekte olması gerektiği kararı alındı. Tüm kurum ve kuruluşlar buna göre denetlenecek.
Son düzenleyen Safi; 5 Ekim 2018 04:37
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Ekim 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Eski Türkler bayraklarında siyah, sarı, kırmızı ve bayaz renkler kullanırlardı. Ün kazanmış kahramanlar mızrak ucuna yaban öküzü ya da at kılından yapılmış, yak denen bir simge takarlardı.

Türklerde hükümdarların yanı sıra valilerin, beylerin, kaptanların ve komutanların da bayrakları vardı. İslâmî benimsemelerinden sonra Türkler eski geleneklerini korumakla birlikte Abbasilerin ve Bizans’ın etkisinde kaldılar. Yaklaşık 1250’de hilal işaretini benimseyerek, Asurlarm İÖ 9. yüzyılda kullandıkları ve büyük bir olasılıkla daha da eskiye dayanan bu kutsal simgeye döndüler. O tarihten sonra hilal, kimi zaman yanında bir ya da daha çok yıldızla birlikte İslamın resmî simgesi durumuna geldi.

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’ye Anadolu Selçuklu sultanının gönderdiği bayrak beyazdı (Ak Alem) ve bu I. Süleyman’a (Kanuni) değin padişah bayrağı olarak kaldı. Donanma bayrağı genelde kırmızıydı ve üstünde iki ya da üç hilal vardı. Orduda ise beyaz bayrak kullanılırdı. 1529’a değin dört adet olan saltanat sancağını, bu tarihte I. Süleyman yediye çıkardı. Ordudaki beyaz, sarı, alaca ve kırmızı bayraklara yeşil ve siyah da eklendi.

Ayrıca eyalet ve sancakların da kendilerine özgü bayrakları vardı. III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde bayraklara belirli ölçüler getirildi. Kırmızı zemin üstüne hilal ve sekiz köşeli bir yıldızlı bayrak 19. yüzyılda OsmanlI Devleti’nin resmî bayrağı oldu. Abdülmecid döneminde (1839-61) sekiz köşeli yıldız beş köşeliye dönüştürüldü.

Saltanat (1 Kasım 1922) ve halifelikle (3 Mart 1924) birlikte saltanat ve hilafet bayraktan da kaldırılınca yalnızca resmî bayrak kaldı. 29 Mayıs 1936 tarihli ve 2994 sayılı Türk Bayrağı Kanunu ve 5 Haziran 1937 tarihli ve 2/7175 sayılı Türk Bayrağı Nizamnamesi ile Türk bayrağının biçim ve boyutlan, kullanım kurallan belirlendi. 22 Eylül 1983’te de 2893 sayılı yasayla kullanım kurallarına ilişkin hükümler yeniden düzenlendi.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

13 Eylül 2006 / virtuecat Türkiye Cumhuriyeti
22 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
5 Ekim 2018 / Bilakis Cevaplanmış
5 Ekim 2018 / Ziyaretçi Cevaplanmış
16 Mart 2010 / konuk Cevaplanmış