Arama


GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
26 Haziran 2008       Mesaj #8
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi

Saç Boyama



Gizli eylem


Yıllardır sanat dünyasından, Meclis kürsülerinden tanıdığımız politikacıların saçlarına tek tel beyaz düşmemesi ve hep aynı tonda kalması dikkatimizi çekmiştir. Ama bu özellik sadece ünlülere özgü değil. Bakımlı olmayı seven hemen hemen her yaşta erkek saçlarını boyatıyor. Ancak yaş sınırlamasına geldiğimizde gençlerden çok, orta ve üzeri yaştaki erkekler saçlarını boyatıyor. Tercih edilen renk ise koyu kahve ve siyah. Erkekler bu işlemi genellikle gizli yapıyor. "Saçını mı boyattın?" sorusunu onlara yöneltemiyorsunuz. Bazen eşi bile yıllar sonra keşfediyor!
Kadınlar, erkeklerin saçlarını boyamaları hususunda iki farklı görüşe sahip. Bir kısmı kendine bakan, dolayısıyla saçını boyatan bakımlı erkeği beğeniyor. Bir kısım kadın da saçını boyatan erkeğe kesin tavırlı. Saçını boyatan erkeğin kadınsı göründüğünü savunuyor. Kadınlar ne düşünürse düşünsün, belli bir yaşa gelmiş, hele saçlarına ak düşmüş, kendisini genç göstermek ve karşı cinse beğendirmek için berber koltuğuna oturan erkek çok.

Kuzgun karası


Sahne dünyasında saçını boyatan ünlüler daha çok arabesk müziğini icra edenler. Onların renk seçimleri ise yıllardır değişmemiş. Saçlar illa ki kuzguni siyah. Uzmanlara göre bunun temel nedeni, koyu rengin erkeği daha genç ve janti göstermesi. Kadın hayranlarına karşı fit bir görünüm sergilemek onlar için çok ama çok önemli.
Öte yandan Türk erkeklerine benzerlik açısından en yakın olan İtalyan erkeğinin 2002'de yaptığı bir yıllık kozmetik harcaması 276,6 milyon Euro. Bu harcamaya tıraş ürünlerinin dışında kozmetik ürünleri de dahil. Kadınların yüzde 62'si erkeklerin saçlarının yapılı olmasını istiyor. Tüm bunlara paralel olarak artık kadınlar da yanlarındaki erkeğin en az kendileri kadar bakımlı olmasından yana.

Boyalı ünlüler


Saçlarını boyatan ünlüler arasında Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Mustafa Keser, Selami Şahin, Hakkı Bulut, Ferdi Tayfur, Rahmi Saltuk, Ali Rıza Binboğa ve Metin Milli yer alıyor.
Uzmanlara göre saçlarını ideal tonunda yani ten rengine de uygun boyayanlar Uğur Dündar veÖzer Çiller. Erol Evgin ve Erol Büyükburç ise her daim peruk takanlardan.

Tarihte saç boyası


Saç boyasını kullanan ilk medeniyet Mısır. Adaçayı kahvesi, kına kırmızısı ve papatya sarısını kullanmışlar. Orta Çağ'da daha çok siyah ve sarı renkli saçlar beğeniliyordu. Kırmızıyı, kötülüğün belirtisi olarak görüyorlardı. 16'ıncı Yüzyıl'da ise bu yargı değişti ve Queen Elizabeth'in kızıl saçları sayesinde bu renk yeniden beğenilmeye başlandı. Rönesans sırasında kadınlar siyah sülfür, şap ve bal karışımını saçlarına sürerek, altın rengini elde edene kadar güneşin altında otururlardı. 1800'lü yılların sonunda ise saç boyasında kimyasal ürünler kullanılmaya başlandı. Bakır, gümüş ve diğer metallerin kombinasyonu olan madeni tuzlar boya üretiminin ana maddesi oldu. 20'inci Yüzyıl'ın başlarında artistlerin saçlarını boyaması, halkın saç boyamaya bakış açısını değiştirdi ve bu yüzyılın ortalarına gelmeden her kadın için saçlarını boyamak doğal bir olay haline geldi.
100 yılı aşkın bir süredir saç ürünleri pazarında olan Schwarzkopf, 1960'ta ilk boya markası İgora Royal'i piyasaya sürdü. Bunu 1969'da renkli boya köpüğü izledi. Schwarzkopf, 1995'te Henkel'le birleşerek saç boya, bakım ve şekillendirme sektöründe öncülüğünü pekiştirdi.


Aksi tesir


Erkeği saçlarını boyamaya iten güdü, beyaz saçlara yüklediği anlam. Beyaz saç eşittir yaşlılık olarak algılanıyorsa kişi buna tepkide bulunur. Özellikle topluma mal olmuş sanatçılar, halkın önündeki politikacılar daha genç, dinamik ve etkili olmak adına saçlarını boyuyor. Halbuki bu kişisel imaj ve karizma yaratma anlamında son derece negatif bir etki yaratıyor. Dikkat ederseniz kitleleri sürükleyen karizmatik sanatçılar, liderler ve düşünürler tamamen doğalarının gereği değişen fizyolojileriyle barışık insanlardır. Kültürümüzün erkeğe yüklediği kişisel değerler ve özellikler güçlü, baskın, otoriter, dinamik, enerjik, cinsel gücü yüksek olunca beyaz saçla birlikte erkek, bu sıfatları kaybetme korkusuyla karşılaşır. Doğasındaki değişimin sadece saç renginde değil derisinde, renginde, cinsel ve kas gücünde, hayata bakışında, biyolojik, psikolojik ve sosyal yapısında seri değişimi de getirir. İnsan gözü, 20 yaşındaki delikanlı ile 53 yaşında delikanlı gibi göründüğünü iddia edenler arasındaki farkı verir. O nedenle, kendimizle barışıp engellenemeyen değişimleri kabul etmek, hem iç huzuru, hem de gerçek karizmayı kazandırır.

Pazarlama stratejisi


Geçen yüzyılla karşılaştırıldığında özellikle belli sosyo-ekonomik toplum kesimlerinde yaşam beklentisi hem uzuyor hem de değişiyor. Bilimsel olarak anti-aging ile kendini gösteren yaşlanmaya karşı direniş fikri, beden görüntüsünde de form buluyor. Zayıflama, güzelleşme, estetik ameliyatlar, fittness ve saç boyama yollarıyla insanlar beden görüntülerinde değişiklik yapmak suretiyle yaşlılığa direniyor. Bununla beraber toplumsal olarak idealize edilmiş beden görüntülerinin medya ve reklam sektörü tarafından pazarlama stratejisi olarak yoğun kullanımı, bireylerin kendilerini bu ideallerle daha fazla özdeşleştirmesine sebep oluyor. Kadın bedeni uzun zamandır bir meta idi dolayısıyla çok uzun zamandır kadın bedenini güzelleştirmenin binbir yolu ortaya sunulmuştu ancak son dönemlerde erkek bedeninin metalaşması, medya ve özellikle reklam sektörü tarafından eskiye oranla daha sık kullanılması, erkek için de güzelleşme, genç kalma, iyi beden şartlarıyla yaşama kavramlarını ortaya çıkardı. Daha fazla erkek, metalaşmış ideal erkek imgesiyle kendini özdeşleştirmeye başladı. Şimdi daha fazla erkek saçını boyuyor, maniküre gidiyor, fittness salonlarında vakit geçiriyor.

Gencebay'ın boyası iyi


Saçını boyatan erkekler sadece televizyon ve sahnede gördüğümüz ünlüler değil. Sokaktakiler de saçlarını boyatıyor. Saç boyasında kaşa en yakın ton tercih edilmeli. Orhan Gencebay'ın kullandığı ton çok doğal ve yıllardır da aynı tonu tutturuyor. İbrahim Tatlıses'e esmerliğinden dolayı koyu yakışıyor. Selami Şahin'in saç tonunun abartılı olduğunu düşünüyorum. Daha açık olabilir. Hep koyu renk çünkü geleneksel bir tercih. Türkiye açık renk saça henüz alışamadı. Son yıllarda gençler röfle yaptırıyor. Saçını ilk kez boyatmaya gelenlerde bir tedirginlik gözlüyoruz.


Erkekler boya cahili


Artık boya sektörü erkekleri de düşünerek adım atıyor. Erkeklerin renklere karşı sempatileri yok. Sorunlarını içlerine atarak kendi dünyalarında çözüyorlar. Oysa biz görünüşümüzde yaptığımız bir değişikliğin fark edilmesini tercih ediyoruz. Ancak onlar durumlarını doğal gösteriyor. Türkiye'de bu konuya olumsuz yaklaşılıyor. Bence bu yanlış. "Etraf ne der?" kaygısı yaşıyorlar. Erkeklerin bu konuda çok bilgisiz. Kendi kendilerine karar veriyorlar. Oysa doğal görünüm veren boyalar var. Erkek kuaförleri de bu konuda çok yardımcı olamıyor. Ayrıca erkek çok talepte bulunamıyor. Bazen sonuçtan kendileri de mutlu olamıyor. Sanatçılarda saç boyatmak daha çok görülüyor.

Tatlıses iki ton açsın


Günümüzde kentli ve modern erkekler bakımlarına daha fazla önem vermeye başladı. Manikür, pedikür, saç ekletme, cilt bakımı ve saç boyama gibi hizmetlerden daha fazla yararlanmaya başladı. Evde kendi kendine saç boyama da erkekler arasında yaygınlaştı. Ancak hatalı renklerle çok kötü görünümler ortaya çıkabiliyor. Erkeklerin de bu konuda uzmanlardan yardım almaları gerekiyor. Erkeklerde boyama yapılırken çocukluk ve ergenlikteki saç renkleri baz alınmalı. Özer Çiller ve Uğur Dündar bu konuda başarılı. İbrahim Tatlıses'in saç rengi gerçekten çok koyu. İki ya da üç numara daha yumuşak bir ton tercih etmeli.
Saçları beyazlamış erkeklerde uygulanan gri beyaz tonlarında mistik bir görünüm veren boyalar var. Belli bir yaşın üzerindeki erkeklere bu tarz önerilıyor.


SAÇ BOYASI ÖNERILERI


Özellikle saç telinin yapısını değiştirerek boyayan bazı kimyasal boyalar uzun dönemde saçınıza zarar verebilir. Bunlar, direkt boyalar ile ton sür ton boyalardır.
Özellikle kokusu yüzünden amonyak kötü bilinir. Oysa uçucu olma özelliği nedeniyle en az agresif olan iyi bir alkalindir. Gerçekten de amonyak saça kendini sabitlemez. İşlevini bitirdiğinde uçar. Oysa etanolamin gibi kullanılan bazı diğer alkalinlerde durum böyle değildir. Bunlar hiçbir koku vermezler ancak saç elyafına yapışıp kalırlar.
Amonyak kokusunu sevmeyenler için, bu kokuyu örten parfümlerle üretilmiş krem biçiminde boyalar bulunmaktadır.
Son düzenleyen perlina; 30 Haziran 2016 11:37