Arama

Gana ve Gana Tarihi - Tek Mesaj #1

KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
13 Eylül 2008       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Gana

Ad:  Gana ve Gana Tarihi1.jpg
Gösterim: 908
Boyut:  67.5 KB

resmi adı GANA CUMHURİYETİ, İngilizce REPUBLİC OF GHANA,
Batı Afrika’da kıyı ülkesi.

Güneyde Atlas Okyanusunun girintisi olan Gine Körfezine bakar; batıda Fildişi Kıyısı, kuzeybatı ve kuzeyde Burkina Faso, doğuda da Togo’yla çevrilidir. 238.533 knr’lik bir alanı kaplar. Başkenti Accra’dır. Sömürge yönetiminden kurtulan ilk Siyah Afrika ülkesi olması ve zengin doğal kaynakları nedeniyle Afrika’da önemli bir yere sahiptir. 1991 tahmini nüfusu 15.509.000’dir.

Doğal yapı.


Genelde alçak bir yüzeyi olan Gana’da yükseklik hiçbir yerde 900 m’yi geçmez. Ülkenin güneybatı, kuzeybatı ve en kuzey bölgesi parçalanmış bir peneplen görünümündedir. Geri kalan bölgenin büyük bölümünü Volta Havzası kaplar; buradaki yaşlı tortul yatakları kumtaşı ve kireçtaşı oluşumlu bir katman örter. Havzanın kuzey, güney ve bir ölçüde de batıdaki çıkıntılı kenarları, yüksekliği 300-600 m arasında değişen ve görkemli uçurumlarla biten dar bir platolar kuşağı oluşturur. Bu uçurumların en önemlisi güneydeki Kwahu ile kuzeydeki Gambaga’dır. Havzanın doğu kenarı boyunca güzel manzaralı Akwapim- Togo Sıradağları uzanır. Kuzeydoğu-güney- batı doğrultusunu izleyen bu kıvrılmış sıradağlar Afadjoto Dağında 885 m’ye ulaşır. Genellikle Altın Kıyısı olarak bilinen ve genç tortul birikintilerden oluşan güneydeki kıyı ovası, 50-80 km genişliğinde bir şerit biçiminde uzanır. Volta Irmağının ağzında birçok lagün ve bataklık bulunur.

Ülkedeki akarsuların en önemlisi güneye doğru akarak ülkeyi baştan başa geçen Volta Irmağıdır. Irmak üzerindeki barajın sularının toplandığı, yapay Volta Gölünü de içine alan Volta Irmağı havzası, ülke topraklarının yüzde 60’ını kaplar. Kwahu Platosundan doğan Pra, Ankobra ve Tano gibi ırmaklar da güney yönünde akarak denize dökülür. Ortagüneyde ülkenin tek doğal gölü olan Bosumtwi, denize çıkışı bulunmayan derin bir havza içinde uzanır. Yüzeydeki kayaçların genellikle aşınmış bir yapı gösterdiği Gana’da lateritli topraklarla örtülü geniş alanlar bulunur.

Gana’nın iklim koşullarını kuzeydoğuda Sahra üzerinden gelen sıcak, kuru ve toz yüklü hava kütlesi ile güneybatıda Atlas Okyanusunun güney kesimi üzerinden gelen tropik hava kütlesi belirler. Bu hava kütlelerinin buluştuğu kuşak mevsimlere göre değişir; yağışlar tropik hava kütlesinin ağır bastığı dönemlerde düşer. Kwahu Platosunun kuzeyinde kurak (kasım-mart) ve yağışlı (ağustos-eylül) olmak üzere iki ana mevsim görülür. Yıllık yağış miktarı ise 1.145-1.270 mm arasında değişir. Bu miktarın 2.200 mm’ye kadar çıktığı güneyde iki yağışlı mevsim (nisan-temmuz, eylül-kasım) hüküm sürer. Aralık-şubat arasında kuzeydoğudan esen harmattan rüzgârları egemendir; ağustos ayı ise serin ve sisli geçer. Kıyı şeridinin doğusundaki Accra düzlüğünde iklim kuzeydeki koşulları andırır. Ülke genelinde yıllık ortalama sıcaklık 26°C-29°C arasında değişir. Günlük sıcaklık farkı kıyıda 6°C-8°C’yi, kuzeyde 7°C-17°C’yi bulur.

Nem oranı kuzeye doğru giderek düşer. En sıcak aylar şubat ve mart, en soğuk ay ise kuzeyde ocak, kıyıda ağustostur.
Bitki örtüsü güneyden kuzeye doğru üç kuşağa ayrılır. Güneydoğudaki kıyı savan kuşağı kanşık çalı ve uzun otlardan oluşur. Akwapim-Togo Sıradağlarını çevreleyen orman kuşağının güneybatısında yaprakdökmeyen ağaçlar, kuzeyinde ise yarı yaprakdöken tropik ağaçlar ağırlıktadır. Ülke topraklarının üçte ikisini kaplayan kuzeydeki savan kuşağına uzun Gine otları egemendir; ayrıca seyrek bir biçimde dağılmış olan karite ve akasya gibi alçak ağaçlara rastlanır. Hayvan varlığı oldukça zengindir. Başlıca memeli hayvanlar aslan, pars, sırtlan, antilop, fil, manda, şempanze ve öteki maymun türleri ile suaygırıdır. Irmak ve lagünlerde timsah, manati ve susamurları yaşar. Kuş ve böcek varlığı birçok türü kapsar.

Nüfus


Gana halkı etnik açıdan tek bir geniş topluluk oluşturmakla birlikte, çok sayıda etnik alt birime ve kabileye ayrılır. Dil temelinde birbirinden ayırt edilen kabilelerin sayısı 75’i geçer. Bu kabilelerin en büyükleri Akanlar, Mole-Dagbaniler, Eveler, Ga-Adangmeler ve 'Gurmalardır. Ülkenin resmi dili İngilizcedir. Başlıca dinler Hıristiyanlık, yerel kabile dinleri ve İslamdır. Sistemli bir öğretiden yoksun olan ve doğa olayları ile ata ruhlarına önemli bir yer veren kabile dinleri birçok yerde yerini Hıristiyanlığa bırakmıştır; bu dinlere bağlı kalanların oranı beşte bir dolayındadır.

Özellikle güneyde etkili olan ve ülke nüfusunun beşte üçünden fazlasını kapsayan Hıristiyanlık Protestan ve Katolik mezheplere ayrılır. Toplam nüfusun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan Müslümanlar ülkenin en kuzeyinde ve komşu ülkelerden göçlerin yoğun olduğu büyük kentlerde toplanmıştır.

Kentlerin büyük bölümü, geleneksel olarak balıkçıların ve küçük çiftçilerin yaşadığı kıyı bölgesinde yer alır. Toprakların verimli ve doğal kaynakların zengin olduğu orman bölgesinde nüfus yoğunluğu oldukça yüksektir. Kuzey savan kuşağı ülkenin en geri ve azgelişmiş bölgesini oluşturur; koşulların hayvancılığa ve sulu tarıma uygun olduğu en kuzeydeki kesim dışında yerleşmeler sınırlıdır.

Ülke genelinde nüfus yoğunluğu (1991) km2 başına 65 kişidir. Kentlerde oturanların nüfus içindeki oranı (1990) ancak yüzde 33’ü bulur. Toplam nüfusun yaklaşık yüzde 45’ini 15 yaşın altındaki grup oluşturur. Doğum ve ölüm oranları (1985-90) sırasıyla binde 44,4 ve binde 13,1’dir. Ortalama ömür kadınlarda 55,8 yıl, erkeklerde 52,2 yıldır. Devlet yüksek doğum oranını düşürmek ve sağlık koşullarını düzeltmek amacıyla aile planlaması, anne ve çocuk bakımı, çevre koruma, beslenme, bulaşıcı hastalıkların denetimi gibi konulara özel bir ağırlık vermektedir.

Ekonomi.


Gana’da büyük ölçüde tarım ve madenciliğe dayanan, gelişme yolunda bir karma ekonomi yürürlüktedir. Sop yıllardaki güçlüklere karşın, Gana hâlâ tropik Afrika’nın en zengin ve gelişmiş ülkesi durumundadır. 1989 verilerine göre gayri safi milli hasılası (GSMH) 5,5 milyar ABD Doları, kişi başına düşen milli gelir ise 380 ABD Doları’dır.

Gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yarıya yakınını sağlayan tarım kesiminde toplam işgücünün yarıdan fazlası çalışır. En önemli tarımsal ürün, ihracat gelirlerinin büyük bölümünü karşılayan kakaodur. Hükümet kakao üreticilerine dünya piyasasının çok altında bir fiyatla ödeme yaptığından, kaçak ihracat önemli bir sorun oluşturmaktadır. Öte yandan yaşlı ve hastalıklı ağaçlar ürün rekoltesinde önemli düşüşlere yol açmakta, çok sayıda yeni ağaç dikimini zorunlu hale getirmektedir. İhracata dönük öteki önemli ticari ürünler kahve, palmiye yağı ve tohumu, kopra, şeker ve muzdur. Başlıca gıda ürünlerinden manyok, tatlıpatates ve gölevez kuzeyde, kumdan, mısır, kocadan ve pirinç ise güneyde yetiştirilir. Hayvancılık ülkenin en kuzey kesimi ve Accra düzlüğüyle sınırlıdır. Ormanlardan elde edilen tomruk ve kereste bir başka önemli ihracat gelirini oluşturur. Orman ürünleri sanayisinin gelişmesi önündeki başlıca engeller yol, tesis ve modern makine donanımı yetersizliğidir. Kıyı açıklarında ve Volta Gölünde yürütülen ticari balıkçılık daha çok iç tüketime dönüktür.

Zengin yeraltı kaynakları bulunan Gana’da çıkarılan başlıca mâdenler altın, elmas, manganez, demir ve boksittir. Yatakların çoğu ülkenin güneyinde toplanmıştır. 1980’lerin başında toplam altın rezervi 130 bin kg olarak tahmin edilmekteydi. Altın madenciliğinin geçmişi 15. yüzyıla değin inerken, öteki madenlerin çoğu 20. yüzyılda işlenmeye başlamıştır. Son yıllarda Saltpond ile Cape Coast arasındaki kıyı açıklarında sınırlı petrol yatakları bulunmuştur; öteki yörelerde arama çalışmaları sürdürülmektedir. Enerji gereksiniminin büyük bölümü başta Volta Irmağı üzerindeki Akosombo Barajı olmak üzere hidroelektrik santrallarından karşılanır. 1989’da 4,8 mil yar kW-sa olan elektrik üretimi bir miktar ihracata da olanak vermektedir.

1970’lerde izlenen programlarla önemli bir gelişme gösteren ithal ikamesine dayalı imalat sanayisi gıda maddeleri, içecek, tütün, dokuma, kereste ve ahşap ürünleri, kimyasal maddeler, ilaç, çelik ve madeni eşya gibi ürünleri kapsar. İhracata dönük sanayi projelerinin uygulanmasında sermaye yetersizliği önemli bir engel oluşturmaktadır. Turizm gelirleri giderek artmaktadır.

Gana’nın dış ticaret dengesinde kakao fiyatının dünya piyasasında gösterdiği dalgalanmalar belirleyici bir rol oynar. Bütçe açığını kapatmak için başvurulan dış borçların yol açtığı ağır yükün yanı sıra sürekli devalüasyonlara karşın yükselme eğilimi gösteren enflasyon, son yıllarda yaşanan başlıca ekonomik güçlükleri oluşturur. Dış ticarette en önemli yeri ABD, eski Sovyet cumhuriyetleri, Avrupa ülkeleri ve Japonya tutmaktadır.

Kara ve demir yolu ağı ülkenin güneyinde yoğunlaşmıştır. Toplam uzunluğu (1989) 28 bin km’yi geçen karayollarının yüzde 20’si asfalt kaplıdır. Bir üçgen üzerinde Sekondi-Takoradi, Kumasi ve Accra’yı birbirine bağlayan demiryolu hattı daha çok yük taşımacılığında kullanılır. İhracatın önemli bir bölümü modern Takoradi ve Tema limanlarından yapılır. Accra’daki Kotoka Havalimanı iç ve dış seferlere açıktır. Hava ulaşımı ülke içinde de yaygındır.

Yönetsel ve toplumsal koşullar


1981’de bir darbeyle askeri yönetim altına giren Gana’ da, daha önce 1979 Anayasası uyarınca dört yılda bir doğrudan seçimle iş başına gelen devlet başkanmın başında bulunduğu güçlü bir yürütme organının ön planda olduğu parlamenter bir yönetim biçimi vardı. Parlamento ve siyasal partileri kapatarak bütün yetkileri elinde toplayan 10 üyeli Geçici Ulusal Savunma Konseyi (PNDC), devlet işlerini atamayla göreve gelen bir hükümet ve yerel yöneticiler aracılığıyla yürütüyordu. Askeri yönetimce köylerde ve işyerlerinde oluşturulan halk savunma komiteleri, demokratik hakların korunması ve yolsuzlukla mücadeleyle görevliydi. Darbe sonrasında özel askeri mahkemelerin yanı sıra halk mahkemeleri de kurulmuştur. Nisan 1992’de kabul edilen yeni anayasayla Gana’da Ocak 1993’te Dördüncü Cumhuriyet dönemi başlamıştır.

Başlıca sağlık sorunları bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz beslenmedir. Bağımsızlık sonrasında sağlık hizmetlerini ve personel sayısını geliştirmek için kapsamlı programlar uygulanmış, kentlerde bulaşıcı hastalıkları önlemek amacıyla içme suyu ve kanalizasyon sistemleri için büyük yatırımlar yapılmıştır. Kırsal kesimdeki sağlık kuruluşları hâlâ yeterli olmaktan uzaktır. Kızamık, sıtma, kara sarılık ve boğmaca gibi hastalıklardan ölümler yaygındır. Bebek ölüm oranı (1985-90) binde 90’dır. Kentlerde konut açığı önemli bir sorundur. Devlet asgari ücret ve emekli aylığı programlarının dışında temel gereksinim mallan üzerindeki denetimle geçim düzeyini korumaya çalışır. Toprak dağılımının dengeli ve kabile içi demokratik geleneklerin güçlü olduğu kırsal kesimde keskin toplumsal farklılaşmalar görülmez.

Gana, tropik Afrika’da eğitim sistemi en ileri ülkelerden biridir. Altı yıllık ilk ve üç yıllık ortaöğrenim zorunlu ve parasızdır, ilkokulun ilk üç yılında İngilizcenin yam sıra yerel dilde de öğretim verilir. Meslek okulları sistemi oldukça gelişmiştir. Başlıca yükseköğrenim kurumlan Accra yakınlarındaki Legon’da bulunan Gana Üniversitesi, Kumasi’deki Fen Bilimleri ve Teknik Üniversitesi ile Cape Coast Üniversitesidir. Ülkenin en etkili iki gazetesi devletin yönetimindedir. Özel gazeteler üzerinde sıkı bir sansür uygulanır. Radyo ve televizyon yayınları devletin elindedir.

Kültürel yaşam.


Gana’nın büyük bir bölgesel çeşitlilikle belirlenen zengin bir yerel kültürü vardır. Bütün ülkede kültürel miras din ve kabile yapısıyla iç içelik gösterir. Kabile ve aile yaşamı üzerine kurulu şenlik ve törenler hasat, evlilik, doğum, yetişkinliğe geçiş ve ölüm gibi olaylar için düzenlenir. Başlıca geleneksel sanatlar dans, müzik, çömlekçilik, tahta oymacılığı, altın ve gümüş işleme ile başta Akan ve Eve halklarının zengin renkli el dokuması kente kumaşları olmak üzere dokumacılıktır. En önemli kültürel kurumlar arasında Kumasi’de bulunan Ulusal Kültür Merkezi ve ülke çapında şubeleri olan Accra’daki Gana Sanatları Konseyi sayılabilir. Gana Müzeler ve Anıtlar Kurulu tarihsel yapı ve kalıntıları korumakla görevlidir. Kıyı kesiminde AvrupalIların inşa ettiği çeşitli kaleler vardır.
Ad:  Gana ve Gana Tarihi2.jpg
Gösterim: 628
Boyut:  65.4 KB

Tarih


Bugünkü Gana devleti Sudan’ın batısında 13. yüzyıla değin‘hüküm süren eski bir Afrika imparatorluğundan almıştır. Bu imparatorluğun merkezi bugünkü Gana sınırlarının 800 km kadar kuzeybatısına düşüyordu. Arkeolojik kazılar bugünkü Gana topraklarında çeşitli tarihöncesi kültürlerin varlığını kanıtlamaktadır. Eldeki bulgular bölgenin İS 9. yüzyıldan başlayarak kuzey ve kuzeybatıdan ya da doğu ve kuzeydoğudan gelen göç dalgalarına sahne olduğunu göstermektedir. Bu özelliğinden dolayı söz konusu bölge uzun yıllar Batı Afrika tarihinde iki çizginin buluşma noktası oldu. Bu tarihsel çizgiler, Nijer ve Senegal ırmaklarının ana kaynaklarını Fas’a ve Nijer ile Çad Gölü arasındaki bölgeyi Tunus’a bağlayan iki anayolla bağlantılıydı.

Birinci yolun ucunda eski Gana ve Mali gibi büyük Mande devletleri, ikinci yolun ucundaysa Songay, Hausa devletleri ve Bornu bulunuyordu. Gana’nın ormanlık ve kıyı şeridi bölgesine yerleşen Akan halkları ilk devletlerini 13. yüzyılda kurdular. Altın arayan Mande tüccarları bu bölgenin kuzeyine 14. yüzyılda, kola ceviziyle ilgilenen Hausa tüccarları ise 16. yüzyılda ulaştılar. 15. yüzyılda güneye doğru inerek Gana’nın kuzey yarısını denetim altına alan Mandeler, Dagomba ve Mamprussi devletlerini kurdular. Güneydoğudaki Ga ve Eve devletlerinin kurucusu olan halklar, bundan kısa bir süre sonra bugünkü Nijerya’dan geldiler. Eski Akan topraklarını ele geçiren bir başka Mande topluluğu 17. yüzyıl başlarında daha kuzeydeki topraklara yönelerek Gonca Krallığı’m oluşturdu.

Bu arada Portekizli denizcilerin 1471’de Altın Kıyısı’m bulmasının ardından başlayan deniz ticareti, Gana tarihinde yeni bir dönem açtı. Portekizlilerin kıyı kesiminde Elmina’yla (1482) başka kaleleri inşa ederek köle ve altın ticareti üzerinde kurdukları tekel, 17. yüzyıla doğru Felemenk, İngiltere, Danimarka, İsveç ve Prusya’dan gelen tüccarların rekabetiyle yıkılmaya yüz tuttu.
18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde kıyı kesiminde İngiltere, Hollanda ve Danimarka tüccarlarının elinde 40 kadar kale bulunuyordu.

AvrupalIların kurduğu merkezler ticaret yollarını tersine çevirdiğinden, ormanlık bölgenin kuzeyindeki varlıklı ve güçlü devletler gerilemeye başladılar. Buna karşılık güneyde yeni siyasal birimler ortaya çıktı. Akan kökenli bir halkın oluşturduğu Akwamu, 17. yüzyıl sonunda Altın Kıyısı’nın orta kesiminden doğuda Dahomey’e (bugün Benin) kadar uzanan geniş bir imparatorluğa dönüştü ve kıyıya giden ticaret yollarını denetim altına almaya girişti. Kısa süren Akwamu egemenliğinin ardından yükselen Asanti İmparatorluğu, komşu Akan devletlerine boyun eğdirdikten sonra kuzeye doğru yayılarak Bono, Banda, Gonca ve Dagomba’yı ele geçirdi.

Böylece iç kesimlerde denetimi sağlayan Asantiler, kıyı kesimine yöneldiler. Asanti istilası köle ve altın ticaretinin gerilemesiyle daralan ticari ilişkilerin daha da bozulmasına ve bölgedeki halkların Avrupalı devletlerden destek aramasına yol açtı. 1820’lerden sonra bölgedeki Fanti devletleri bir konfederasyon altında toplanırken, İngilizler de Asantilerle bir dizi çatışmaya girdiler. HollandalIların bölgeden çekilmesinden (1872) sonra 1874’te bir sefer düzenleyerek Asanti başkentini yıkan İngilizler, aynı yıl Altın Kıyısı’nı tahta bağlı bir sömürge olarak düzenlediler.

Bu sırada komşu topraklarda süren Fransız ve Alman yayılması, İngilizleri kuzey yönünde ilerlemeye yöneltti. 1895-1901 arasındaki seferler sonunda İngiliz korumasını kabul eden Asanti, Ocak 1902’de resmen İngiliz sömürgesi oldu. Daha kuzeydeki bölge de Altın Kıyısı Kuzey Toprakları Protektorası’na dönüştürüldü. İngilizlerin Altın Kıyısı’yla birlikte tek bir birim olarak yönettiği bu topraklara, I. Dünya Savaşı sonrasında eski Almanya Togolandı’nın batı kesimi eklendi.

1920’lerde özellikle kakao üretimiyle gelişen ekonomi Gana toplumundaki bağlan yeni bir temel üzerinde güçlendirirken, yaygınlaşan ulaşım ağı ve eğitim sistemi toplumsal hareketliliği artırdı. Ama Ingilizlerin yerel halkın yönetime sınırlı bir katılımını sağlamak amacıyla başvurduğu siyasal önlemler, bu hızlı toplumsal ve ekonomik gelişmenin gerisinde kaldı. 1946’da Siyahların yasama meclisinde çoğunluğu oluşturmasına olanak veren yönetsel değişiklik, giderek güçlenen milliyetçi muhalefeti yatıştırmaya yetmedi. 1948’de büyük kentlerde patlak veren olayların ardından yürütme gücünü bir ölçüde Siyahlara devretme yoluna gidildi.

Ama Kwame Nkrumah’m önderlik ettiği Konvansiyon Halk Partisi (CPP) bağımsızlık talebini yükseltmeye başladı. Nkrumah’m 1952’de başbakan olmasından sonra, atılan bir dizi adımla yönetimde Siyahların kesin ağırlığı sağlandı. Aralık 1958’de Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılan bir plebisitle İngiliz Togolandı, Altın Kıyısı’na katıldı. 1954 ve 1956 seçimlerinde meclisteki sandalyelerin yüzde 70’ini elde eden CPP, 6 mart 1957’de Gana adıyla ülkenin tam bağımsızlığını ilan etti.

1960’ta cumhuriyetin kurulmasından sonra ömür boyu devlet başkanı olarak elinde geniş yetkiler toplayan Nkrumah, Afrika’ daki bağımsızlık hareketlerini destekleme konusunda etkin bir tutum takındı. Bu arada devletçiliğe ağırlık veren hızlı bir kalkınma programını uygulamaya girişti. Ama planlama ve yönetimdeki yetersizlikler ekonominin bozulmasına ve dış borç yükünün artmasına yol açtı. 1966’da Nkrumah’a karşı girişilen askeri bir darbeyle yönetimi Ulusal Kurtuluş Konseyi (NLC) üstlendi. 1969’da Kurucu Meclis’in hazırladığı anayasa doğrultusunda yapılan seçimlerde İlerleme Partisi (PP) çoğunluğu elde etti ve adım adım sivil yönetime geçildi.

Ama Ocak 1972’de kansız bir darbeyle anayasal yönetime yeniden son verildi. Darbeyi gerçekleştiren subaylar kabile dengelerini gözeterek kurulan Ulusal Kurtuluş Konseyi’nin yanı sıra sivil Ulusal Danışma Konseyi’ni (NRC) oluşturdular. Aynı yıl başarısız bir karşı darbenin ardından eski siyasal yöneticilere karşı daha sıkı önlemler alındı. Siyasal partilerin yeniden serbest bırakılmasından sonra Hilla Limann’ın öncülük ettiği Ulusal Halk Partisi (PNP) öne çıkmaya başladı. Ekim 1975’ten başlayarak askeri yönetimi yumuşatma yönünde bazı sınırlı adımlar atıldı. Ordunun gözetiminde sivil yönetime geçilmesinden ve 1979’da yeni anayasanın yürürlüğe girmesinden sonra Limann devlet başkanı oldu. Aralık 1981’de eski bir havacı teğmen olan Jerry John Rawlings’in öncülük ettiği darbe sonunda anayasa askıya alınarak parlamento ve siyasal partiler kapatıldı.

Uzun yıllar ülkeyi tek başına yöneten Rawlings, demokrasi hareketlerinin gitgide yaygınlaşması üzerine 1990’da çok partili sisteme geçiş sözü verdi. Hazırlanan yeni anayasa Nisan 1992’de yapılan bir referandumun sonunda onaylanarak yürürlüğe girdi. Aralıkta yapılan, muhalefetin boykot ettiği yasama meclisi seçimlerinde seçmenlerin yalnızca yüzde 29’u oy kullandı. 7 Ocak 1993’te ülkede Dördüncü Cumhuriyet dönemi başladı ve Rawlings cumhurbaşkanı oldu.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 5 Mart 2017 17:51
Gerçekçi ol imkansızı iste...