Arama


CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
14 Eylül 2008       Mesaj #2
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
ASİT

Asitler bütün kimyasal maddelerin hem en yararlılarından, hem de en tehlikelile­rinden sayılır. Sözgelimi derişik hidroklorik asit öldürücü bir zehirdir; ama mide ÖZsuyun-da bir miktar seyreltik hidroklorik asit bulun-masaydı besinler yeterince sindirilemezdi. Asit terimi "ekşi" anlamındaki Latince bir sözcükten türetilmiştir, çünkü bu bileşikler­den çoğunun tadı ekşidir. Bu yüzden eskiçağ­larda insanlar asitleri tadına bakarak ayırt eder, örneğin sirkenin tipik bir asit olduğunu bilirlerdi. Kimyacılar ise tanımadıktan bir sıvının asit olup olmadığını anlamak için turnusol denen boyarmaddelerden yararlanır­lar. Liken türü bitkilerden elde edilen bu boyarmaddeler, asit ve baz yapısındaki mad­deleri tanıyıp ayırt etmeye yarayan birer belirteç ya da ayıraçtır. Nitekim mavi renkte turnusol çözeltisi emdirilmiş bir kâğıt (turnu­sol kâğıdı) bir aside batınldığı zaman rengi kırmızıya döner (bak. Turnusol). Asitleri tanımanın bir yolu da bu maddelerin içine element halinde magnezyum ya da sodyum karbonat (çamaşır sodası) kanştırmaktır.
Çünkü bu maddelerin ikisi de asitlerde çözü­nürken tıpkı bir gazoz gibi köpürür.
Eskiden bütün asitlerin bileşiminde oksijen bulunduğu sanılıyordu. Hatta "asit yapıcı" anlamındaki oksijen adı da bu düşünceden doğmuştu. Sonradan bütün asitlerdeki ortak elementin oksijen değil hidrojen olduğu ve asitler ile metaller tepkimeye girdiğinde, asit­teki hidrojenin serbest kalarak açığa çıktığı anlaşıldı.
Derişik, yani sulandırılmamış asitler son derece tehlikelidir; hatta seyreltik asitleri bile çok dikkatli kullanmak gerekir. Örneğin sül­fürik, nitrik ve hidroklorik asit gibi sıvı ya da sulu çözelti halindeki asitler çok yakıcı ve aşındırıcı olduğundan, kullanırken bu madde­lerin deriye ve giysilere sıçramamasına özen göstermelidir. Buna karşılık katı halde bulu­nan asitlerin yakıcılık ve aşındırıcılık özelliği bu kadar kuvvetli değildir. Aşındırıcılığın yalnızca asitlere özgü bir özellik olmadığını da belirtmek gerekir. Örneğin sodyum hidroksit (sudkostik) aşındırıcı ve yakıcı bir madde olduğu halde bir asit değil, sulu çözelti halin­de bulunan bir baz, yani bir alkalidir (bak. Baz). Kimyasal olarak birbirinin karşıtı olan asitler ile bazlar arasındaki tepkimelere "nötrleşme" ya da "yansızlaşma" tepkimesi denir. Böyle bir tepkimenin sonucunda tuz denen bir bileşik ile su oluşur.
Bazı asitler ağır yanıklara yol açarken bazıları yalnızca ağrı verir. Örneğin karınca ve arı gibi böceklerin ya da ısırganotu gibi bitkilerin salgıları ağrı verici asitlerdir. Öte yandan bazı asitlerin öldürücü bir zehir olma­sına karşılık bazıları zararsız, hatta meyve asitleri gibi tadı ve kokusu hoş maddelerdir. Bu gruptaki asitlerin çoğu, doğal olarak bulundukları maddenin ya da meyvenin La­tince adıyla anılır. Örneğin sirkedeki asetik asit Latince sirke ya da ekşi anlamındaki acetum sözcüğünden, ham elmadaki malik asit elmanın Latince adı olan malum'dan, portakal, limon ve turunçtaki sitrik asit ise bu turunçgillerin adı olan citrus sözcüğünden türetilmiştir. Üzümde de, şarap dinlendirilen fıçılarda krem tartar biçiminde çökelen ve kabartma tozu yapımında kullanılan tartarik asit bulunur.
Bitki ve hayvanlardan elde edilen asitlere organik asitler denir. Ama bu asitlerin hepsi yukarıda anılan meyve asitleri gibi zararsız maddeler değildir. Örneğin kuzukulağında, raventte ve bazı başka bitkilerde bulunan oksalik asit oldukça zehirlidir. Acıbademde ve şeftali çekirdeğinde az miktarda bulunan prusik asit ise siyanür içerdiği için çok kuvvet­li bir zehirdir.
İnorganik ya da mineral asitler arasında en önemlileri, sanayi kimyasının temel maddele­ri olan sülfürik, hidroklorik ve nitrik asitler­dir. (Bu üç asidi ansiklopedide ayrı bir madde olarak bulabilirsiniz.) Kimyacılar bugüne ka­dar yüzlerce asidi tanımlamış ve bunlardan çoğunu, hatta bitkilerde bulunan organik asitleri bile laboratuvarda yapay olarak üret­meyi başarmışlardır. İnorganik asitler, özel­likle sülfürik, hidroklorik ve nitrik asitler sanayide büyük ölçüde üretilir ve tüketilir. Örneğin sülfürik asit gübre, pil, patlayıcı ve plastik maddelerin yapımında çok kullanılır. Kezzap adıyla bilinen nitrik asit ise patlayıcı madde, ilaç ve boya sanayilerinin temel mad­delerinden biridir.


"Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica"
Son düzenleyen CrasHofCinneT; 14 Eylül 2008 09:44
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...