Halide Edip Adıvar
(1882-1964)
Halide Edip,Türk edebiyatının en çok okunan romanlarından Sinekti Bakkalın yazarıdır.
İstanbul'da doğan yazarın çocukluğu, yaşamı boyunca etkilendiği anneannesinin ve babasının yanında geçti. Batı kültürüne hayran olan babası onu bir batılı gibi yetiştirirken, anneannesinden dinlediği öyküler ve masallar da yazarlık dilinin oluşmasında önemli rol oynadı.
Halide Edip, 1901'de Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'ni bitiren ilk Türk kızıydı. Bu okuldaki matematik öğretmeni Salih Zeki ile evlendi ve Halide Salih adıyla gazetelere kadın haklarını savunan yazılar yazmaya başladı. Yazılan dinci çevrelerin tepkisine yol açtığı için, bu çevrelerin çıkardığı 31 Mart Olayı sırasında Mısır'a kaçmak zorunda kaldı. Dönüşünde öğretmenlik ve kız okulları müfettişliği yaptı; Balkan Savaşı yıllarında da hastanelerde çalıştı.
1917'de ikinci evliliğini Doktor Adnan Adıvar ile yapan Halide Edip, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in Yunanlılar'ca işgal edilmesine karşı İstanbul'da düzenlenen protesto mitinglerine katıldı. Bunların en büyüğü olan Sultanahmet Mitingi'ndeki ateşli konuşması geniş yankılar uyandırdı. Bu konuşması için soruşturma açılınca, 1920'de sahte bir kimlik edinerek eşiyle birlikte Anadolu'ya geçti. Eskişehir'de kurulan hastanede yaralı askerlerle ilgilendi; halkın sorunlannı yakından gördü. Kurtuluş Savaşı sırasında onbaşı, çavuş ve üstçavuş rütbeleriyle çeşitli cephelerde bulundu. Cephede görüp yaşadıklarını, 1923'te İngilizce olarak yayımlanan Türk'ün Ateşle İmtihanı (1962) adlı anılarında ve Ateşten Gömlek (1923) adlı romanında anlatır.
Cumhuriyet'in ilanından sonra devletin yeni yöneticileriyle siyasal görüş aynlığına düşen Halide Edip, 1926'da Adnan Adıvar ile birlikte yurtdışına çıktı. Uzun yıllar çeşitli ülkelerde, özellikle İngiltere ve Fransa'da yaşadı; üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. 1939'da yurda dönünce İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde İngiliz Filolojisi bölümü başkanlığına getirildi. 1950'de İzmir'den bağımsız milletvekili seçilen Halide Edip 1954'te siyasetten ayrıldı ve ölünceye kadar üniversitedeki öğretim görevini sürdürdü.
Halide Edip'in I. Dünya Savaşı öncesinde yazdığı Seviye Talib (1910), Handan (1912) ve Son Eseri (1913) gibi ilk yapıtları birer aşk öyküsüdür. Yapıtlarında daha önce Türk romanında işlenmemiş bir konuyu işler; batı kültürüyle yetişmiş kadın kahramanlan yüceltir. Hem batılılaşmış, hem de ulusal değerlerini yitirmemiş bu roman kahramanları toplumsal etkinliklere katılan güçlü Türk kadınlarıdır. Sözgelimi Vurun *****ye (1923) romanında, Anadolu'da görevli genç bir kadın öğretmenin yurtsever çabalarının yanı sıra Kurtuluş Savaşı sırasındaki çeşitli ihanetler sergilenir.
Yurtdışında Clown and His Daughter ("Palyaço ve Kızı") adıyla yayımlanan Sinekti Bakkal (1936) Halide Edip'in en ünlü yapıtı ve romancılığının en olgun ürünüdür. Yazar bu yapıtında, çok başarılı bir biçimde anlattığı II. Abdülhamid dönemi İstanbul'unu arka plana alırken, romanlarının ekseni olan batı ve doğu kültürlerinin çatışmasını tartışır.
Romanda, imamın kızı Emine ile mahallede bakkallık yapan karagöz oyuncusu Tevfik, imamın izni olmaksızın evlenir ve bu evlilikten Rabia adında bir kızları olur. Ana babası bir süre sonra ayrılan Rabia'yı dedesi büyütür. Dedesinin sıkı din eğitimi altında yetişen Rabia'nın sesi çok güzeldir. Camilerde, konaklarda hafızlık yapar. Mevlevi dervişi Vehbi Dede'den ve İtalyan sanatçı Peregrini'den müzik dersleri alır. Rabia babasını tanıdıktan sonra çok sever ve onunla yaşamaya karar verir. Babası Jön Türkler'e yardım etmekle suçlanarak sürgüne gönderilince bakkal dükkânının sorumluluğunu Rabia üstlenir. Bu arada, annesinden yüklü bir miras kalan Peregrini Rabia ile evlenmek için Müslüman olur ve İstanbul'a yerleşir. II. Meşrutiyet'in ilanıyla babası sürgünden dönen Rabia, doğup büyüdüğü mahallede mutlu bir yaşam sürer.
Romanda batı kültürünü Peregrini, doğu kültürünü de Vehbi Dede simgeler. Yazarın, Rabia'ya ve Sinekli Bakkal mahallesine hayranlık duyan Peregrini aracılığıyla, kültürler çatışmasında doğu kültürüne ağırlık verdiği dikkati çeker. Ayrıca yapıtta, "asırların kurduğu müesseselerin köklerini söken" ve toplumu altüst eden bir hareket olarak II. Meşrutiyet eleştirilir. Bu roman 1943'te Cumhuriyet Halk Partisi Roman Ödülü'nü kazanmıştır.
Siyasal ve toplumsal konularda da Türkçe ve İngilizce kitaplar yazan, çeviriler yapan, yapıtları çok sayıda dile çevrilen Halide Edip' in roman, öykü ve oyunları dışında anıları ve araştırmaları da vardır.
Kaynak:MsXLabs.org &Temel Britannica