Arama


Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
15 Eylül 2008       Mesaj #4
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi

ZEKANIN KOÇU BİLİNÇALTI


Bizler davranışlarımızın % 10 nu bilinçli aklımızla ,% 90 nını bilinçdışı aklımızla yani bilinçaltımızda yaparız.Önceden insanların özelikle çocukların ya çok zeki ya da geri zekalı olduklarını düşünürdüm.Ancak Çoklu zeka kurallarını öğrendikçe zayıf bir hafızanın olmadığını derinlerde bilinçaltında bazı değerlerin varlığını keşfettim.

Bilinçaltı nedir?


Uzmanlar bilinçaltını bir gemiye benzetirler.Bu geminin kaptanını bilinç ,tayfaları ise bilinçaltıdır.Kaptan yani bilinç duygularını kullanıp emir verir tayfalar yani bilinçaltı itaat edip emri yerine getirir.Dikkat edilirse gemiyi kontrol eden tüm işi yapan bilinçaltı yani tayfalardır.

Ancak Bilinci yani kaptanı etkileyen faktörler mevcuttur.” Kendini gerçekleştiren Kehanet “cümlesini duymuşsunuzdur.Nasıl mı oluyor? Hani bir insana 40 defa sen delisin sen delisin denir ya.:İşte bilinç bunu önemsiyor ,algılıyor ve bilinç altına gönderiyor yani emir veriyor.Aynı durum çocuklarımız içinde geçerlidir.Onlara 300-500 defa sen yapamazsın sen beceremezsin,sen başaramazsın dediğiniz an bilinç bunu algılayıp bilinç altına emir veriyor ve basit bir matematik formülünü veya konuyu yapabilecek durumda olan çocuk”ben yapamam ki ben beceremem ki benim kapasitem yetmez ki gibi “psikolojiye girip kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürüyor ve gerçekten yapamamıyor.

Öğrenmeyi Öğrenme Bilinçaltıyla Nasıl Olur?


Bir aile çocuğunun derslere karşı ilgisiz olduğunu ve özellikle sayısal derslere karşı antipatisinin olduğunu düşünüp bana getirdiler.Benim için mesele kısmen anlaşılmıştı.Çünkü bilinçaltı devredeydi ve kötü şartlandırılmıştı.Çocuklan konuşmalarımız esnasında bana anlattığı bir anısı beni çözüme yaklaştırmıştı.Çünkü Çocuk sayısal dersleri yaptığı esnada problemin cevabını yanlış bulduğu için babası tarafından arkadaşlarının yanında azarlanmış ve küçük düşürülmüş.Bilinç ve bilinçaltı devreye giriyor ve bağlantı kurmaya başlıyor.Eğer sayısal derslerde yanlış cevap verirsen azarlanacak ve küçük düşürüleceksin.Bu çocuğumuzla yaklaşık iki hafta çalıştım.Sene sonunda dersleri özellikle sayısal dersleri çok iyidi.Yaptığım uygulama:Çocuk sayısal derslerle aşağılanmak arasında beyninde bir bağlantı kurmuş.Gözlerini kapattım.Gevşeme seansı uyguladım ve çok mutlu olduğu bir anısını zihninde görüntülemesini istedim.Bu arada hazırlamış olduğum sayısal formülleri projeksiyon cihazıyla ekrana yansıttım.Mutlu ve güzel anılarını düşünüp, zihninde canlandırdığı esnada gözlerini açtırıp ekrana baktırdım.Bu işlemi 7-8 defa yaptırdım.Çünkü mutlu anısı ile sayısal formüller arasında yeni bir bağlantı kurulması geriyordu ve bağlantıyı kurduk.

Bunun gibi onlarca ailenin sorunu hemen hemen aynı.Çocuklarına her imkanı sunduklarını söylerler ama bir türlü başarılı olmadıklarını ifade ederler.Böyle düşünen bir ailede anneye ve babaya sordum. Peki siz çocuğunuza her imkanı sunduğunuzu söylüyor ve her istediğini yerine getirdinizi belirtiyorsunuz.Çocuğunuza ders çalış derken siz ne yapıyorsunuz.Oturup televole mi izliyorsunuz yoksa beyni uyuşturan brezilya filmlerimi ,şimdide moda olan yerli dizilerimi izliyorsunuz veya saatler süren maç yorumlarını mı?Günde ,haftada ve ya ayda, hadi iyimser bir ifade ile yılda kaç kitap okuyorsunuz ve bunun ne kadarını çocuğunuzun yanında gerçekleştiriyorsunuz.Çocuğunua sakın sigara içme diyor yanında dumanı havalaramı üflüyorsunuz.Oysa . Antony Robbins diyor ki "Annem bana sigarayı nefret ettiren kadındır. Birgün annem, 'Oğlum sigara içmek ister misin?' diye sordu. Ben de 'Evet' dedim. Bir hafta kavanozun içinde beklemiş, ıslanmış, iğrenç kokan sigarayı verdi ve 'İçeceğin şeyin kokusunu al.' dedi. İçimde öyle bir bağlantı oluştu ki ne zaman sigara görsem midem bulanıyor."

Bilinçaltıyla öğrenme tekniklerini:


Beynimizde yaklaşık 100 milyar nöron var.Bunlar bir biri ile sınırsız bağlantı kurulabilme şeklindedir.Öğrenme ile bağlantı kurarsanız netice alırsınız.

Örneğin çok zor labirent oyunlarını akıllarında tutan bir öğrencime sordum .Nasıl aklında tutabiliyorsun.”Ertan Hocam dedi inanın çok zevkli ve eğlenceli”. Demek ki zevk ve labirent arasında sıkı bir bağlantı kurulmuş.

Motivasyon çalışması yaptığım LGS ve ÖSS öğrencilerine direk “ sizinle bugün Motivasyon çalışması yapacam “demem.Güzel ve kıssadan hisse hikayeciklerle başlarım.

Kral, halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeyi düşündü. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.

Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti. Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti. Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu. Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu; yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.

Günün sonunda yalnız bir yolcu bitiş çizgisine yorgun - argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:

"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan taş ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı.” Kral gülümseyerek cevap verdi:
"O altınlar sana ait delikanlı."
"Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."
"Evet" dedi kral. "Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü, yoldan geçen en güzel kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir."

Bu aşamadan sonra ne söylesem zevkle dinleyecek duruma geliyorlar.Çünkü bilinçaltlarında hoş bir duygu oluştu.

“Şimdi size dünyanın en zor sorusunu soracam diyorum ve tutup çok basit bir soru soruyorum .Tabii ki hemen cevaplıyorlar ve hani çok zordu hocam diye de gülüyorlar.Dikkat ettiyseniz zor soru ve gülme arasında hoş bir bağlantı.Bundan sonra ki sorularımda ilk önce bir gülme arkasından sonra da cevaplar gelmeye başlıyor..

Hafıza teknikleri, çoklu zekâ uygulamaları, konsantrasyon eğitimi, hızlı okuma teknikleri bunların hepsi bilinçaltı bağlantı tekniğiyle gercekleşir.

Bilinçaltıyla öğrenme tekniklerinin temeli nedir?

· Okuduklarım ve çalıştıklarım bir türlü aklıma girmiyor.
· Dersleri hiç anlamıyorum, kesinlikle hafızam çok kötü.
· Dersleri anlamadığım için çalışmak istemiyorum.
· Bazı kişiler nasıl oluyor da az bir çalışma ile benden çok daha iyi sonuçlar elde ediyorlar?
· Hafızam gelişmez ki ?
· Ben fazla zeki değilim galiba.
· Üniversitenin puanı çok yüksek oraya sadece zekiler gider ben gidemem.
· Niye hiç bir şeyi aklımda tutamıyorum?
· Dersler gerçekten çok zor bunları yapamam…
gibi yakınmaları ve sitemleri yüzlerce kez duymuşsunuzdur.

Genelde insanlar beyin, zeka ve hafızalarının kötü olduğundan şikayet ederler. Burda kendi beynimizin gücü ve kapasitesini fark etmemiz gerekiyor ki bu sorunun cevabını verebilelim.Nasıl olur da insanlar müthiş bir hafıza ve beyin gücü isteyen zor bilgisayar oyumlarını başarıyorlar, bölümleri tek tek hafızalarına alıyorlar ve gerektiğinde kullanıyorlar da. Kendilerinin hayatlarını kurtaracak bilgileri öğrenemiyorlar?( Özellikle labirent ve strateji tarzı oyunlarda.)

Nasıl olur da öğrenciler dersleri zihinlerinde tutamıyorlar. Fakat sevdiği sanatçıların hayatları hakkındaki birçok bilgiyi ayrıntılarıyla ve belki yüzlerce şarkıları ve sözlerini hafızalarında tutuyorlar.

Nasıl olur da çoğu insan yeni aldığı cihazların kullanımı konusunda müthiş bilgileri tüm ayrıntıları ile zihnide tutarak gerektiğinde kullanıyor fakat hafızam kötü diyerek kendini etiketliyor.

Kendinizle ilgili çok ilginç ve duygusal anıları mucizevi bir şekilde hatırlıyorsanız. Bazen bir müzik parçası, bazen bir görüntü, belki de bir his sizi çok eskilerden anılara götürüyor ve anıları tüm ayrıntıları ile tekrar yaşıyorsanız ve göz yaşlarınızı tutamıyorsanız, ve hafızanız çok kötü öyle mi?

Hem nasıl olur da bu hafıza ve zekaları kötü öğrenciler veya bizler futbolcuların o garip isimleri, takımları, ligler ve puan hesaplarını ayrıntılı olarak hafızalarına alıyorlar ve yorum yapıyorlar, ama dersleri bir türlü zihinlerinde tutamıyorlar.

Bazen rüyalarımızda hiç hatırlamadığımız kişileri, yerleri, hatta olayları hatırlarız. Madem hafızamız çok kötü bu nasıl oluyor.

Bütün insanlarda, bazı zamanlar hiç alakasız anıları hatırlayıverirsiniz. Bu kadar kötü hafıza ile bu nasıl mümkün oluyor. İşte:Şok edici olayların, çok üzücü hadiselerin yaşandığı zamanlarda sürpriz hatırlamalar olur. Bu hatırlamalarda bize hafızamız hakkında ipucu verir.

Bilinçaltının temelinde bağlantı kurma vardır. Öğrendikleriniz arasında bağlantı kurarsanız unutmazsınız. Beynimizde nöronlar var. Bütün nöronların arasında bağlantı kurduğunuzda zekâ oluşuyor. Yani ne kadar çok bağlant kurarsak okadar çok zeka oluştururuz. Herkeste yaklaşık 100 milyar nöron var ama nöronlar arasındaki bağlantı kombinasyonu sınırsız.
Örneğin:Tarih dersini sevmeyen bir öğrenciye Osmanlı İmparatorluğu duraklama döneminde hangi ülkelerle savaştı dediğimizde belki öğrenci bunların tamamını hataırlamayabilir .Ama Osmanlı İmaratorluğu duraklama döneminde VARİL ile savaştı dediğimde hemen bir gülme başlıyor ve nöronlar arasında VARİL ve duraklama dönemi savaşları arasında bir bağ oluşuyor.(Viyana-Avusturya-Rusya-.......)

Eğitimde bu tekniklerin uygulanması gerekir. Bu bakış açısını kazandırmak lâzım çocuklara. 1963 yılında Amerikada yasaklanan IQ Testi halen ülkemizde yaygın olarak kullanılıyor.Oldukça ünlü bir markanın Yönetim Kurulu Başknının çocuğunu getirdiler.IQ Testi yaptırmışlar ve IQ testinde geri zekâlı olduğu tanısı koymuşlar.Sadece sayısal ve sözel zekayı ölçen bu teknik kişinin bütünü için yeterli bilgi vermez.Bu çocuk psikoloğu Ailesi ve çevresi tarafından zekası çalışmayan yani halk dilinde gerizekalı etiketi ile çökertillmiş.Çocuklan çalışmaya başladığımda ben yapamam ben edemem gibi cümleleri çok kullanılmış.İki ay sonra özgüven kazanmış ve dersleri kimsenin baskısı olmadan yapar hale gelmişti.

Bilinçaltıyla öğrenme teknikleri herkese uygulanabilir m

i?
Herkese uygulanabilir. Özel bir şart gerekmiyor. Bilinçaltı sadece psikologların tapusunda olan bir konu değildir. En muazzam organımız olan beynin nasıl kullanılacağını öğrenmemiz gerekir. Eğitimciler özellikle bilinçaltını bilmediği için birçok çocuğu harcıyor. Öğretmenler olarak verdiğimiz mesajlar çocuğun beynine ne olarak gidiyor, nasıl sonuçlar doğuruyor, öğrenmemiz lâzım. Anne babaların da bilinçaltı konusunda etraflıca bilgi almaları gerekir. Çünkü her insan deha beyniyle doğar.

Bilinçaltı bir bilgisayarın beyni yani hard disc i gibi verileni kaydeder .Eğer anne baba ve ya öğretmen sen yapamazsın edemezsin sen beceriksizsin birisin zaten gibi sözlerle cocuğu itham ederse bu sözler çocuğun beyninde kalıcı yerini alır ve bu sefer kendini başarısız beceriksiz ve işe yaramaz görmeye başlar.

Halbuki Küçük yaşlarda bilinçaltıyla öğrenme eğitimi almış bir öğrenci uzun yıllar bu eğitimin etkisini muhafaza eder.

Çocuğa, zihnini tanıttığınız zaman kendine olan özgüveni gelişir kişiliği gelişir Biz çocukların zihinlerinin nasıl çalıştığını bilmiyor ve de önemsemiyoruz. Başarısız olduklarında ise ya onları suçluyor ya anne çocuğun babasını,Baba çocuğun annesini, hiç birşey bulunmazsa yaşanan zaman suçlanıyor.

Etkili bir bilinçaltıyla öğrenme eğitiminin süresi ne kadardır?


Bütün seminerlerimde ve eğitimlerimde katılımcılarıma şunu açık ifade ediyorum.Ben Hz.Musa değilim başınıza vurayım değişin veya gelişin.Mu hakkak bu eğitimim bir süresi vardır.Ben bunu 16 saat olarak değerlendiriyorum.Ama bir becerinin alışkanlık kazanma süresi bilim adamlarına göre 21 gündür.Fakat kalıcı hale gelme süresini 40 gün olarak değerlendirebiliriz.Öğle öğrenciler varki 10 dk nın sonunda sıkıldım diyor.Siz belki konsantrasyon bozukluğu dersiniz bu duruma .Ama sorun konsantre değil sorun dersi nasıl çalışacağını bilememek.Tekrar etmekte fayda var biz çocuklara zihnin çalışma mekaznizmasını iyi anlatıp uygulama yaptırabilirsek en başarısız denen öğrenciler dahi Arşimend olabilir Farday olabilir Edison olabilir.

Netice itibari ile biz insanlara nasıl yapacağını değil, önemli olan beynin nasıl çalıştığını anlatabilmektir.Bir gülü yetiştirmek değil gül tohumunun kendinde var olduğunu bildirmektir.

Son düzenleyen perlina; 27 Ocak 2017 19:06