AVUSTRALYA
dünyanın en büyük adası ve en küçük kıtasıdır. Büyük Okyanus'ta Avrupa'ya tam karşıt konumda yer alır. Yüzölçümü 7.682.300 km2 olan adanın kuzeydoğu kıyısı boyunca 2.000 kilometreyi bulan ve kıyıdan uzaklığı bazı yerlerde 160 kilometreye varan Büyük Set Resifleri uzanır. Gemiler için birkaç dar boğazdan başka geçit vermeyen adacıklar ve kum setlerinden oluşan bu doğal engel, olağanüstü güzellikte renkleriyle, bir zincir görünümündedir.
Kıtanın güneydoğu ucunda Avustralya'ya bağlı Tasmanya Adası bulunur.
AVUSTRALYA'YA İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 7.682.300 km2. NÜFUS: 16.470.000 (1988). YÖNETİM: ingiliz Uluslar Topluluğu üyesi Federal Cumhuriyet. COĞRAFİ ÖZELLİKLER: Kıtanın çok büyük bir bölümü kuru ve sıcak çöllerle kaplıdır ve buralarda pek az insan yaşar. En yüksek dağı 2.228 metreyle Koscius-ko'dur. Murray Irmağı ve kolları Avustralya'nın başlıca akarsularıdır. Ünlü Büyük Set Resifleri doğu kıyılarındadır. ÖNEMLİ KENTLER: Sydney, Melbourne, Brisbane, Perth, Adelaide, Nevvcastle. BAŞLICA ÜRÜNLER: Sığır, koyun, domuz, yün, buğday, şekerpancarı, arpa, pamuk, üzüm, patates, süpürge-darısı; demir, boksit (alüminyum), çinko, kurşun, bakır, kalay, altın; demir-çelik, çimento, fosfat, sülfürik asit, et, un, şeker, dokuma, yapı malzemeleri, motorlu araçlar, ihracat ürünleri: Maden ve maden cevheri, kömür, kok kömürü, tahıl, dokuma elyafı, petrol ürünleri, demir-çelik, et, şeker. EĞİTİM: 6-15 yaş-(Tasmanya'da 16 yaş) arası eğitim zorunludur.
Doğal Yapı ve İklim
Avustralya'da yüksek dağlar bulunmadığı gibi geniş ormanlık alanlar da yoktur. Doğu kıyısına paralel uzanan Great Dividing Sıradağlarının etekleri ağaçlarla örtülüdür. Sıradağların kuzey bölgesindeki en yüksek tepe 1.611 metreyle Bartle Dağı'dır. Yağışın çok bol olduğu bu bölgede krater gölleri, çağlayanlar, tropik ormanlar ve çeşitli çiçekler bulunur. Kuzeyde dar kıyı şeridinin ve dağların ardında çalılık ve salkımotu türü bitkilerle kaplı geniş düzlükler uzanır. Buradaki tek yükselti Barkly platosudur. Great Dividing Sıradağlarında Sydney yakınlarında bulunan Blue Dağlan manzarasıyla ünlüdür. Kıtanın 2.228 metreyle en yüksek tepesi olan Kosciusko Dağı, Great Dividing üzerindeki Karlı Dağlar'dadır. Yılın yansında karlarla kaplı olan bu dağlar, yazlan da bol yağış aldıklan için, Avustralya'nın başlıca akarsuları olan Murray ve Darling ırmaklannı besler.
Kuzeyde, alçak ve düz kıyı içlere doğru yavaş yavaş yükselen bir platoya dönüşür. Bu plato kıtanın orta ve batı kesimlerinin önemli bir bölümünü kaplar. Avustralya'nın hemen hemen tam ortasına düşen Macdonnell ve Musgrave dağları bölgedeki iki yükseltidir. Kuzeyde verimli çayırlarla örtülü olan plato, batıya gidildikçe çölleşir. İç bölümler genellikle çalılarla kaplıdır. Kıyılarda ağaçlar ve çeşitli çiçekler yetişir.
Batı bölgesi yüksekliği 300-600 metre arasında değişen bir platodur. Fundalıklarla örtülü olan bu düzlüğün batı kıyılarına doğru çıplak tepeler göze çarpar. Uçurumlar, sarp kayalar ve çıplak tepelerden oluşan Kimberley Dağları, kuzeybatıda bulunan Hamersley Dağları ve Albany yakınlarındaki Stirling Dağlan bölgenin önemli yükseltileridir. Güneydeki Nullarbor Ovası platonun içlerine yayılır. Güney Avustralya'da Adelaide'den kuzeye doğru Flinders ve Lofty dağlan uzanır. Güney bölgesinin kıyıya yakın kesimindeki çukur alanda en büyüğü Eyre Gölü olan birçok göl vardır.
Avustralya'nın en önemli akarsuyu Murray Irmağı'dır. Murray, Yeni Güney Galler ve Victoria eyaletlerinin doğal sınırını da çizer. Darling ve Murrumbidgee ırmakları Murray ile birleşir. Kıtadaki öbür ırmaklar çoğunlukla denize ulaşmadan kurur.
Göllerin çoğu hemen hiç suyu olmayan tuz birikintileri durumundadır. Deniz düzeyinin 12 metre altında kalan Eyre Gölü'nün kapladığı alan 9.300 km2'nin üzerindedir ama içinde hemen hiç su bulunmaz. Güneybatıda, yağışlı dönemlerde sulan bollaşan tatlı su gölleri de vardır.
Avustralya çok sıcak ve kurak bir kıtadır. Az yağış alır, üstelik yağan yağmur aşın sıcak nedeniyle hızla buharlaşır. Doğu kıyıları ve dağlar bol yağış alır; içerlere gidildikçe yağmurlar azalır, iklim kuraklaşır. Kuzeyde yağmur yazın, güneyde ise kışın yağar. Batı Avustralya'da kuzeyden güneye büyük iklim değişiklikleri gözlenir. Kuzeyde Timor Denizi kıyılan tropikal, güney kıyıları ise ılımandır.
Avustralya'da mevsimler kuzey yarıkürenin tam tersidir. Aralık, ocak ve şubat yaz; haziran, temmuz ve ağustos ise kıştır. Ülkenin üçte biri tropikal bölgede olduğu için kışlar yumuşak ve bol güneşli geçer. Kar yalnızca kıtanın güneydoğusuna ve Tasmanya'ya yağar.
Bitki Varlığı
Göçmenler Avustralya'ya yıllar boyunca Avrupa'dan çeşitli bitkiler ve ağaçlar taşıdılar. Bunların birçoğu kıtaya uyum sağladı. Yerli ağaçlar ise yapraklarım dökmeyen herdem yeşil ağaçlardır. Cüce tiplerinden 90 metreye varanlarına kadar 500 değişik çeşidi olan okaliptüs bunlara iyi bir örnektir. Avustralya'ya özgü bir başka ağaç ise akasyadır. Çoğu mimozaya benzer güzel san çiçekleri olan 750 ayrı çeşit akasya vardır.
Ülkenin iç bölümlerinde yağış o kadar azdır ki hemen hemen hiç bitki yetişmez. Ama yağmur yağdığında, tohumlan belki de yıllardır toprağın altında uyuyan binlerce çöl çiçeği açıverir. Kuzeydoğunun nemli sıcağında orkide, eğreltiotu, palmiye ve hiç görülmedik çiçekler açan ağaçlar, tropik bitkiler yetişir. Güneybatıda ise kırmızı ve yeşil, kanguru pençeleri gibi başka yerlerde eşi bulunmayan kır çiçekleri vardır.
Hayvan Varlığı
Avustralya'da yaşayan hayvanlar da çok ilginçtir. Yavrulannı ceplerinde taşıyan memeliler dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur. Minicik cepli farelerden koskocaman kangurulara kadar pek çok çeşidi olan bu hayvanlara keseliler denir. Valabi (küçük kanguru), opossum, vombat, bandikut, sincap, tasmanyaşeytanı, tasmanyakurdu hep keseli hayvanlardır. Özel korumaya alınmış olan keseli ayı koala ise içlerinde en sevilenidir. Burada bir de gene başka hiçbir yerde rastlanmayan yumurtlayan memeli hayvanlar ya da tekdelikliler yaşar. Bunların ornitorenk ve ekidne denen iki türü vardır. Ornitorenk suda yaşayan, ördek gagalı, perde ayaklı, kürklü ve yumurtlayan bir hayvandır. Karada yaşayan Ekidne ya da dikenli kanncayiyen ise kesesinin içine yumurtlar; kısa, sivri dikenleri vardır ve toprağı çok büyük bir hızla kazabilir.
Avustralya'ya özgü öteki memeliler, fareler ve yarasalardır. Koyunlara aman vermeyen yabanıl köpek dingonun Asya'dan getirildiği sanılmaktadır.
Avustralya'da yaşayan birçok değişik kuş arasında en ünlüleri bir tür yalıçapkını olan kookaburradır. Devekuşu türünden, uçmayan emu ve tepelideyekuşu ile kuyruğu çengel biçiminde olan ve her türden sesi olağanüstü bir benzerlikle taklit edebilen lirkuşu Avustralya'ya özgü kuşlardır.
Rengarenk parlak tüylü papağanlar, kakadular, balkuşlan, çardakkuşları, iriayaklar, turnalar, balıkçıllar, ördekler, karabataklar, pelikanlar, siyah kuğular gibi çeşit çeşit kuş da bu ülkede yaşar.
Kıtada taypan ve kaplan yılanı gibi zehirli, piton ve ağaçyılanı gibi zehirsiz yılanlar, timsahlar, çeşitli kertenkeleler ve kaplumbağalar da bulunur. Avustralya'daki böcek yaşamı da çok renklidir. Yerel böcek türleri 500.000'in üzerindedir. Ayrıca göçmenlerin getirdikleri birçok farklı böcek türü de vardır.
Halk ve Yerleşim
İki yüz yıl önce Avustralya'da Asya'dan göçmüş koyu esmer tenli Yerliler'den başkaları yaşamazdı. 18. yüzyılda Avrupahlar'm yerleşmek üzere geldiği ilk yıllarda burada 500.000 Yerli yaşıyordu. Sayılan giderek azalan Avustralya Yerlileri'nin bugünkü nüfusu ancak 145.000 kadardır. Eskiden toplayıcılık ve avcılıkla geçinen Yerliler'in çoğu günümüzde çiftliklerde ve kentlerde çalışmaktadır. Bu koskocaman ülkede yalnızca 16 milyon insan yaşar. Başlangıçta burada yerleşen Avrupalılar'ın büyük çoğunluğu İngiltere ve İrlanda'dan göç etmişlerdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra yurtlarından kopmuş binlerce Avrupalı da Avustralya'ya göç etti. 1947-81 arasında yaklaşık 4 milyon göçmen ülkeye yerleşti. Eskiden yürürlükte olan Beyaz Avustralya Siyaseti, Avrupa kökenli olmayan göçmen sayısını kısıtlamıştı. Bu siyasetin 1970'lerde bırakılmasıyla Asya'dan da çok sayıda göçmen gelmeye başladı.
Avustralya altı eyalete ve iki bölgeye ayrılır. En kalabalık eyaletler Yeni Güney Galler ve Victoria'dır. İç kısımlarda ve batı kıyısında nüfus yok denecek kadar azdır. Büyük kentler genellikle eyaletlerin başkentleridir. Sydney Yeni Güney Galler'in, Melbourne Victoria'nın, Brisbane Queensland'in; Adelaide Güney, Perth Batı Avustralya'nın; Danvin Kuzey Toprakları'nın, Hobart ise Tasmanya' nın başkentidir. Tüm ülkenin başkenti ise Avustralya Federal Başkent Topraklan üzerine kurulmuş Canberra'dır.
Sydney, Melbourne, Adelaide, Newcastle, Brisbane ve Fremantle'dır. Avustralya büyük bir tarım ülkesi olmakla birlikte, halkın beşte dördü kentler ve kasabalarda yaşar. Evler genellikle ahşap ya da tuğladan tek katlı olarak yapılmıştır. Avlulan ya da dışanda uyumaya elverişli taraçaları vardır. Son yıllarda duyulmaya başlanan konut sıkıntısı devlet ya da özel sektörce yapılan çok katlı apartmanlarla giderilmeye çalışılmaktadır. Çiftliklerde yaşayanlar kendi elektrik, su ve kanalizasyon sistemlerini kurarlar. Kitle iletişim araçlannın önemi çok büyüktür. Bir bölümü devletin olan çok sayıda radyo ve televizyon istasyonu vardır. Dağınık ve birbirinden uzak olan yerleşim birimlerinde eğitim, radyo ve televizyon aracılığıyla yürütülür; öğrenciler ödevlerini postayla gönderirler. Buna Hava Okulu adı verilir.
Avustralya'da eğitim 6-15 yaş arasında zorunlu ve yabancı öğrenciler dışında parasızdır. Ortaöğrenimde liseler, teknik okullar ve tanm okulları vardır.
Sağlık hizmetleri, birbirine uzak yerlerde yaşayanlara uçaklarla götürülür. Royal Flying Doctor Service'in (Krallık Uçan Doktor Servisi) doktor ve hemşireleri, hastalarını uçakla ziyaret eder, hastaneye taşır ya da telefon, radyo, telsiz gibi iletişim araçlarıyla önerilerde bulunurlar. Telefonla, hemen her yerle konuşulabilir. En ıssız bölgelere bile posta düzenli olarak ulaşır.
En güçlü kilise Anglikan Kilisesi'dir. Katolikler ise nüfusun dörtte birinden biraz fazlasını oluştururlar.
Ekonomi
Avustralya'nın dışarıya sattıklarının yüzde 40'ı yün, buğday, et, meyve ve tereyağ gibi ürünlerden oluşur. Bunların en önemlisi yündür. Yılda 700.000 ton kırkılmış yün elde edilir. Bu dünya yün üretiminin yaklaşık dörtte biridir. 19. yüzyıl başlarında Avustralya'ya dışarıdan yünleri çok değerli olan merinos koyunları getirilerek çoğaltılmıştır. Koyun çiftlikleri neredeyse küçük bir Avrupa kenti büyüklüğündedir. Koyun kırkma zamanı, ekipler bir istasyondan öbürüne dolaşır, hayvanları kırkar ve yünleri niteliklerine göre sınıflandırır.
Dış pazarlarda koyunların yünleri kadar etleri de ilgi görür. Avustralya kendi tüketiminin dışında ABD, Ortadoğu ve başka bazı ülkelere koyun eti satar. Doğu kıyılarındaki otlaklarda sığır beslenir. Ayrıca domuz çiftlikleri de vardır.
Avustralya başta Çin ve Hindistan olmak üzere her yıl dışarıya 15 milyon ton buğday satar. Öteki ürünleri yulaf, arpa, süpürgedarı-sı, mısır ve pirinçtir. Oueensland ve Yeni Güney Galler'de şekerkamışı, pamuk, keten ve tütün yetişir. İklim meyve ve sebze yetiştirmek için çok elverişlidir. Kuzeyde tropikal meyvelerden muz, ananas, mango, guava, papav; güneyde ise portakal, limon, kayısı ve şeftalinin yanı sıra, elma, erik, çilek, frenk-üzümü ve ahududu yetişir. Bu meyvelerin çoğu taze, kurutulmuş ya da konserve olarak dışarıya satılır.
Avustralya dünyanın en kurak kara parçalarından biridir. Irmaklarının su toplamı Tuna'nınkine ancak erişir. Bu yüzden suyun bir damlası bile çok değerlidir.
başka günümüzde boksit, rutil, nikel, manganez, uranyum da elde edilmektedir. Ayrıca Avustralya'da petrol ve zengin doğal gaz yatakları da vardır.
Bir tarım ülkesi olarak bilinmesine karşın, ülkede halkın büyük çoğunluğu toprakta değil, fabrikalarda çalışır. Ülkede, uçaktan tanm aletlerine kadar her şey üretilir.
Demiryollan ve karayollan ülkenin en uzak yerlerine ulaşırlar. Devlet havayolları Trans-Australia Airlines'dan başka birçok özel havayolu şirketi de vardır. Kuzey Toprakları'nın başkenti Darwin Avustralya'nın en işlek limanlarından biridir.
Karlı Dağlar hidroelektrik projesi dünyanın en büyük projelerinden biridir. Güneydoğu Avustralya'da Snowy Irmağı ile başlayıp Murray ve Murrumbidgee ırmaklarını içine alan proje hem geniş toprakların sulanmasında, hem elektrik üretiminde büyük bir artış sağlamıştır.
Madencilik, özellikle demir, kömür ve boksit, Avustralya'nın dışarıya sattığı malların üçte birini oluşturur. Kömür Yeni Güney Galler'de çıkarıldığı için fabrikaların çoğu o yörede kümelenmiştir. Yıllardan beri altın, gümüş, kurşun, çinko, bakır ve kalay çıkarılmıştır.
Yönetim
Avustralya altı eyalet ve iki bölgenin birleşmesinden oluşmuş federal bir devlettir. Ulusal Meclis savunma, ticaret, dış ülkelerle ilişkiler, gümrük vergileri ve göçmen sorunlarıyla ilgili genel yasalar çıkanr. Eyalet yönetimleri ise kendi eyaletlerindeki eğitim, yargı, ulaşım, sağlık, tarım ve sanayi konulanyla ilgilenirler. Avustralya İngiliz Uluslar Topluluğu'nun bir üyesidir ve öbür topluluk üyeleri gibi İngiltere'ye bağlıdır. Kral ya da kraliçeyi Canberra'da bulunan genel vali temsil eder.
Parlamento, Ulusal Meclis ve Senato'dan oluşur. Ulusal Meclis'te, Kuzey Topraklan ve Federal Başkent Topraklan'nın birer temsilcisi ve altı eyaletin nüfuslarına göre dağılmış toplam 148 milletvekili vardır. Senato'da ise her eyaletten 12'şer ve her bölgeden 2'şer kişi olmak üzere 76 senatör bulunur. Küçük eyaletlerin çıkarını korumak için nüfusu ve yüzölçümü ne olursa olsun bu sayı değişmez. 18 yaşını bitiren herkes seçime katılmak zorundadır. Avustralya Yerlileri'nin seçme haklan vardır, ama seçime katılmaları zorunlu değildir.
Avustralya'nın bölge siyasetinde önemli bir yeri vardır. Büyük Okyanus'ta Norfolk Adası, Timor Denizi'nde Ashmore ve Cartier adalan, Hint Okyanusu'nda Cocos Adalan, Christmas Adası, Heard ve McDonald adalarından başka Antarktika'nın bir bölümü de Avustralya yönetimindedir.
Tarih
Avustralya'da insan yaşamı 10 binlerce yıl önce başlamıştır. Tarihöncesi yerleşimler birikinti tabakalannın altında kaldığı ve henüz, örneğin Afrika'da olduğu gibi, yerkabuğunun hareketleriyle ya da toprağın aşınmasıyla yeryüzüne ulaşamadağı için ilk Avustralya Yerlileri'nin kıtaya geldikleri tarih kesin olarak bilinmemektedir. Bugün var olan arkeolojik buluntular, Yerliler'in kıtaya 40.000 yıl kadar önce Güneydoğu Asya'dan göç ettiklerini göstermektedir.
Göçmenlerin Avustralya'ya vardıklan dönemde Kuzey ve Güney kutupları çevresinde büyük miktarlarda su donmuş durumdaydı. Suyun önemli bir bölümünün kutuplar çevresinde toplanması, denizlerde su düzeyinin düşmesine ve birçok yerde bugün su altında kalmış karaların ortaya çıkmasına yol açmıştı. Bu nedenle Asya'dan göç eden Yerliler'in yolun çoğunu yürüyerek aştıkları, kalan kısa deniz yolunu ise kanolarla ya da sallarla geçtikleri tahmin edilmektedir.
Avrupalılar'ın Avustralya'ya gelmelerinden önce Yerliler deniz, ırmak ve göl kıyılarındaki verimli alanlarda yerleşmişlerdi. Tasmanya Adası'yla bağlantı, su düzeyinin düşüklüğü nedeniyle kendiliğinden oluşmuş bir köprüyle sağlanırdı. Avustralya köpeği dingo buraya İÖ 6000'de Yerliler tarafından getirildi. Tam o sıralarda sular yükselip Tasmanya kıtadan ayrıldığı için dingo Tasmanya'ya hiç geçemedi.
Dış Dünya ile İlk İlişkiler
Portekizli gemiciler 16. yüzyılda Avustralya' ya ilk ayak bastıkları zaman burada yaklaşık 500.000 Yerli yaşıyordu. Bunlar 250 değişik- dil konuşan 600 kabileye bölünmüşlerdi. Avustralya Yerlileri burada, insanların 10.000 yıl önceki yaşamlarına benzer bir yaşam sürdürüyor, yiyecek toplayarak, hayvanları ve böcekleri avlayarak yaşıyorlardı. Deniz ya da ırmak kıyılarında yaşayanlar kendi kabile topraklan içinde balık da avlarlardı. Herkesin kendi silahı vardı ama toprak, yiyecek ve öteki mallar kabilenin mülküydü. Krallan ya da şefleri yoktu. Dışandan gelebilecek herhangi bir saldınya karşı korunmak için örgütlenmiş değillerdi (bak. avustralya yerlileri). Avustralya'ya dışandan ilk gelenlerin her yıl Karpentarya Körfezi'nde avlanmaya gelen Endonezyalı Macassanlar olduğu sanılmaktadır.
Birçok tarihçi kıtaya Avrupa'dan ilk olarak Portekizli gemicilerin geldiğinde birleşiyorlar.
Portekizliler 1516 ve 1536'da kıtayı inceleyip haritasını çizdiler. 1606'da İspanyol Kaptan Louis de Torres Avustralya ve Yeni Gine'yi ayıran ve bugün kendi adını taşıyan boğazdan geçti. Aynı yıl Hollandalı bir kaptan kuzey kıyılannda araştırmalar yaptı ve haritasını çıkardı. Ama buranın yeni bir kıta olduğunu anlayamadı ve Yeni Gine'nin bir parçası sandı. Doğu Hint Adalan'na (günümüzde Endonezya ve Malezya) en iyi yolun Avustralya' nın güneyinden geçtiği anlaşılınca, 1611'den başlayarak çok sayıda Hollanda gemisi Avustralya'ya geldi. Hatta buraya Yeni Hollanda denmeye başlandı. Ama Avustralya Yerlileri ile kârlı ticaret ilişkileri kuramayacaklannı düşünen Hollandalılar, adaya hiç yerleşmediler.
İngilizler'in Gelişi
İlki 1688 ve ikincisi 1699'da olmak üzere Avustralya'ya iki kere gelen İngiliz William Dampier, ilk ziyaretinin ardından gezi anılan-nı yayımladı. Kitap, Avustralya Yerlileri'ni dünyanın en zavallı halkı, Yeni Hollanda'yı ise tehlikeli kayalıklann ardındaki bir dizi kuru tepe olarak tanıttı ama İngiltere'de Avustralya'ya karşı bir ilgi uyanmasına da neden oldu. 70 yıl sonra İngiltere'nin büyük kâşiflerinden James Cook, gemisiyle Büyük Okyanus'a açılarak 1770 Nisan'ında Avustralya'nın doğu (günümüzdeki Victoria) kıyılarına vardı. Ağustosta tüm doğu kıyısını İngiltere'ye bağladı ve bölgeye Yeni Güney Galler adını verdi.
Cook'la aynı gemide bulunan bilim adamı Joseph Banks, geminin demirli kaldığı sekiz gün boyunca çevredeki insanlan, hayvanlan, bitkileri inceledi; o zamana kadar hiçbir yerde görülmemiş bitkiler keşfetti. Bu konuda yazdığı kitap ve Cook'un yolculuk raporları yayımlanınca İngilizler, Yeni Güney Galler'in Avustralya'nın batısına ve kuzeyine benzemediğine, buralann yaşanabilecek yerler olduğuna karar verdiler. Avustralya Yerlileri'nin o topraklann asıl sahipleri olduğu kimsenin aklına gelmedi.
Bu arada İngiltere'nin Kuzey Amerika kıyı-lanndaki 13 kolonisi bağımsızlıklarını ilan ederek ABD'yi kurmuşlardı. Bu İngiltere'yi iki sorunla karşı karşıya bırakıyordu. Sorunlardan birincisi doğu denizlerinde İngiltere'nin ticaret haklannı koruyacak yeni deniz üssünün nerede kurulacağı; ikincisi ise o zamana kadar Amerikan kolonilerine gönderilen hükümlülerin bundan böyle nerede barındırılacağı idi.
İngiltere'de, Amerika ile savaşın başladığı 1776'dan beri sürgüne mahkûm edilen hükümlüler eski gemilerin içinde, İngiliz limanlarında ve ırmaklarında bekletiliyorlardı. Sayılan her geçen gün artan bu mahkûmlann nereye gönderilecekleri sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyordu. İngiliz Başbakanı William Pitt, sonunda Yeni Güney Galler'de kurulacak bir yerleşim biriminin hem üs, hem sürgün yeri sorununu çözeceğine karar verdi.
Kadın ve erkek 788 mahkûmu getiren ilk gemi, 26 Ocak 1788'de Sydney Cove olarak adlandırılan körfeze girdi. Avustralyalılar bu günü Avustralya Günü olarak kutlamayı sürdürüyorlar.
Kolonilerin Kurulması
İlk yerleşimi izleyen iki yıl boyunca Sydney' de açlıkla boğuşuldu. Mahkûmların hemen hepsi toprak konusunda bilgisizdi. Bu yüzden buraya ilk gelenler yiyecek bakımından tümüyle İngiltere'ye bağımlı kaldılar. Ama, zamanla çiftçiliği öğrendiler. Yünün ülkenin başlıca zenginlik kaynağı olacağı da çok geçmeden anlaşıldı. Yünü çok değerli olan merinos koyunlannın üretimi hızla arttı.
Tasmanya ve Batı Avustralya'da ilk yerleşimler Fransızlar'ın gelebileceği korkusuyla çabucak kuruldu. Tasmanya 1825'te ayn bir koloni oldu. Batı Avustralya'ya 1826'da yerleşildi; 1829'da Yeni Hollanda bölgesinin İngiltere'nin yönetimine alındığı açıklandı. 1851'e kadar Yeni Güney Galler'e bağlı kalan Victoria'da ilk yerleşimler Tasmanya'dan gelerek buradaki topraklara el koyan bir grup tarafından kuruldu. Victoria, 1851'de toprtfklarında altın bulunduktan sonra ayn bir koloni oldu.
Oueensland Avustralya'da suç işleyen hükümlülerin gönderildiği bir istasyon olarak 1826'da yerleşime açıldı ve 1859'da Yeni Güney Galler'den aynldı.
Güney Avustralya'da yerleşim ise öteki bölgelerden farklı gelişti. Avustralya'yı hiç görmemiş olan İngiliz Edvvard G. VVakefield koloni kurma konusunda yeni bir kuram geliştirdi. Bu kurama göre bölgeye yerleşmek isteyen zenginlere toprak parayla satılmalı ve elde edilen gelir, İngiltere'den getirtilecek işçilere ücret olarak ödenmeliydi. Güney Avustralya yerleşime açılırken bu ilkeler göz önünde bulunduruldu.
Birleşik Avustralya'ya Doğru
Altın bulununcaya kadar Avustralya'nın nüfusunda fazla bir artış olmadı. Yeni Güney Galler ve Victoria'da altının bulunduğu 1851'i izleyen 10 yılda, nüfus 740.000'den Macdonnell Dağları'ndan çıkan Todd Irmağı, ancak şiddetli yağmurlardan sonra akmaya başlar.
1.100.000'e sıçradı. Ondan sonraki 30 yılda yeni sanayilerin kurulmasıyla bu sayı üç katına çıktı. Altı koloni arasında demiryolu ve deniz bağlantısının sağlanmasıyla halk kendini Tasmanyalı ya da Victorialı olarak tanımlamak yerine Avustralyalı saymaya başladı. 1901'de koloniler Avustralya Uluslar Topluluğu adıyla tek bir ulus olarak birleştiler. Başlangıçta federal başkent Melbourne'du; 1927'de Canberra'ya taşındı. 1931'de İngilizler ülke üzerindeki denetimlerinden tümüyle
Birliğin Kurulmasından Sonra Avustralya
1901'de Avustralya'nın nüfusu 3 milyonu geçmiyordu. Bugün ise 16 milyonu aşmıştır. Bu gelişmenin temelinde çeşitli ülkelerden birçok göçmenin Avustralya sanayisinin açtığı yeni iş alanlarına çekilmesi yatar. Birliğin gerçekleşmesinden I. Dünya Savaşı'na kadar olan dönem madencilik ve sanayinin gelişme yıllandır. İngiltere'nin Almanya'ya savaş ilan etmesiyle, İngiltere'nin yanında savaşa giren Avustralya askerleri Çanakkale, Ortadoğu ve Fransa'da savaştılar.
I. ve II. Dünya savaşları arasında Avustralya'da sanayinin gelişimi hızlandı. 1939'da savaş çıkınca Avustralya bir kez daha İngiltere'nin yanında yer aldı. Savaştan sonra nüfusunu artırmak için geniş bir kampanya açan Avustralya, birçok ülkeden gelen göçmenlerle çok renkli bir toplum oldu. Bu süre içinde Avustralya Yerlileri'nin durumlannı düzeltici önlemler de alınmaya başlandı.
Bugün Avustralya hem ileri bir sanayi toplumudur; hem de tanmı ve madenciliği çok gelişmiştir.
MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 8 Aralık 2017 20:50