Arama

Özgürlük Nedir? - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hukuki bir yaklaşımla Özgülük

Özgürlük bir "hak"tır; fakat bütün haklar özgürlük değildir. Özgürlük herkese tanınmış bir insan hakkıdır. Hukukça yasaklanmamış olan yasal ve serbesttir. Özgür olmak, başkasına karşı öne sürülebilen haklara sahip olmaktır. "Hak" biçimi sağlar; bununla özgürlük ifade edilir, dışa vurulur; onun varlığı anlaşılır. Hak daha çok özgürlüğün, usulü güvencesi ve gerçekleşme aracı olarak nitelenebilir. Özgürlük, fiili durumu ifade eder. Kişi şu ya da bu biçimde karar verme ve davranma, iradesi doğrultusunda yapma ya da yapmama yetkisine sahip olduğu zaman "özgür"dür. Bununla birlikte haklar normatif alanda yer alır. Hak’ta, doğru addolunan davranış meşruiyet kriterine vurulduğundan, özgürlük ve haklar aynı düzlemde bulunmazlar.
Özgürlük, tekil olarak kullanımında saf bir fikir olmaktan öte başka bir şey değildir. Hukuk alanında birey ancak "özgürlüklerin" öznesi olabilir. Özgürlükler, bireyin sahip olduğu olanaklar kendisine tanınan "yetki" "bağımsızlık" ve "iktidardır". Bireye bireysel güç ve ayrıcalıklar veren özgürlük, haktan çok bir "erk",üzerinde kimsenin yetkiye sahip olmadığı bir bağımsızlıktır. Başkasına bağlı olmama, serbestlik biçiminde de ifade edilebilir.
Özgürlük, bütün hakların ortak kökenidir; haklar ise, özgürlükleri sağlamak için kişiye hukukça tanınan meşru yetkilerdir. Hakkın mahkeme önünde de öne sürülebilme özelliği bulunmaktadır. Örneğin seyahat özgürlüğünün kullanılması ilgilinin iradesine bağlıdır. Hak ise ancak bunun uygulanmaya konmasında bir dış engelin ortaya çıkmasında -pasaport isteğinin reddi gibi- gündeme gelebilir. Burada öznel hak, özgürlük önündeki engelin aşılmasında kendini gerekirse zorla kabul ettiren erktir. Daha çok uygulama aşamasında gündeme gelen hak özgürlükler üzerinde etkiler yaratır, güvenceleşmesine katkıda bulunur, hatta sınırlayıcı ögeleri de kapsar. Her özgürlük ihlalinde hak doğar. Hak arama özgürlüğü işte bu durumda özgürlüğe yönelen saldırı ya da sınırlamayı kaldırma aracı olma işlevini görür.
Özgürlüklerin "aracı" şeklinde gündeme gelen "hak" kavramı, daha geniş ya da özerk anlamda gelebilir. Kısaca özgürlük "yapabilmek", karar vermek ise hak "istemek”tir; bireyin sahip olduğu yeti, yetki, bağımsızlık ve iktidar olarak özgürlük -öznesi etken, muhatabı ise edilgen olduğundan- devlet ve toplum müdahalesini dışlar. Hakta ise özgürlüğün tersine,"alacaklı" birey, istemde bulunandır; özgürlüklerde "en az" devlet özelliği, bir hizmet veya olumlu edim sağlamayı amaçlayan "sosyal haklar"da refah, koruyucu veya en çok devlet konumunu alır. Bu anlayış, birbirinden kopuk bireylerden oluşan toplumda karşılıklı bağımlılık ve dayanışma ekseninde iktidar kavramının "derinleştirilmesi"ni ifade eder. "Alacak" hakları, asgari beşeri "gereksinimler"in devlet ve toplum tarafından "karşılanması"nı gerekli kıldığından, iktidar kavramının derinleştirilmesi, bir yandan "sosyal devlet”te, öte yandan "insan hakları ideolojisinin işletilmesi"nde anlamını bulur. Gerçekten, sosyal güvenlik hakkı ve sağlık hakkı gibi "isteme hakları"nın karşılanması, kişiyi özgürlüklerinden yararlandırmanın temel gerekleri olarak düşünülürse haklarda özgürlüklerin bir varyasyonu olarak değerlendirilebilir.