Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
19 Kasım 2008       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
uzay araçlarının sistemleri nasıl çalışır?

Araçlardaki sistemlerin çoğu elektrik enerjisiyle çalışır. Bu enerji, ilk uzay araçlarında kısa ömürlü pillerle sağlanırdı. Daha sonra NASA, Apollo ve Gemini uzay araçlarında, oksijen ile hidrojeni, içi-lebilen suya dönüştürerek, güç üreten YAKITLI PİL kullandı. S.S.C.B"nin Soyuz'uysa eski teknolojik uygulamalardan olan güneş pilleriyle çalışıyordu. Günümüzdeyse, bazı uzay yolculuklarında denenen minyatür nükleer üreteçler, uzun süreli uzay yolculuklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Uzayda, aracın bir yanı güneşin etkisiyle ısınırken, öteki yanı soğuduğundan, sıcaklık denetimi çok önemlidir. Skylab uzay laboratuvannda bir güneş panosunun yerinden kopması, soğutma sistemlerinin çalışmasını olumsuz yönde etkilediğinden, araçta ayrıca ısı kalkanına gerekduyulmuştu. Apollo uzay aracı ise, yolculuğu sırasında, üstündeki sıcaklık dağılımını düzenlemek ve sıcaklığı uzaya yaymak için, kendi çevresinde dönerdi.

Araçlarda, hem kabin içindeki basıncın sağlanması için, hem de uzaya çıkış ve girişlerde oluşan basınç düşmelerini karşılamak için yedek hava bulundurulması gerekir. Hava, su ve yiyecekler, ağırlık yönünden büyük sorun doğurduğundan, geleceğin uzun yolculuklarında bunların, ya mekanik olarak ya da ekolojik yöntemlerle (bitkiler kullanılarak) oluşturulmaları denecektir.

S.S.C.B. araçlarında, deniz düzeyindeki basınç koşullarında oksijen ve azottan oluşan,dünya atmosferine benzeyen havadan yararlanılır. A.B.D. araçlarındaysa, Apollo yolculukları dışında 0,345 bar basınçta ân oksijenden yararlanılmıştır. Apollo yolculuklarında aracın uzaya fırlatılması sırasında, atmosfer bileşiminde hava, araç yörüngeye oturduktan sonra da arı oksijen kullanılmıştır. Fırlatma sırasında atmosfer bileşiminde hava kullanma, Apollo uçuşu hazırlıkları sırasında araç kabininde arı oksijen kullanımı yüzünden çıkan yangında Gus Grissom, Ed White ve Roger Chaffee adlı astronotların ölümünden sonra ortaya çıkarılmış bir önlemdir.

Dünya ile haberleşme en önemli noktalardan biridir. Geleceğin uzay gemilerinde, kendi sistemlerini denetleyecek geniş kapasiteli bilgisayarlar bulunacak ve o günlerin teknolojisi çok daha güvenilir olacaktır. Ama bugün, araçtakilerin sağlığının yanı sıra, birçok sistemin, sürekli -olarak yerden denetlenmesi gereklidir. Ayrıca, uzaydan Dünya'ya ses ve görüntünün ile-tilebilmesi için, mikrodalgalarla çalışan yönlü antenler kullanılır.

İnsanlı uzay araçlarının bir başka özelliği de, içindekileri Dünya'ya geri getirebilecek nitelikte olmalarıdır. Bugüne kadar atmosfere giriş sırasında karşılaşılan önemli sorunlar açısından, modüllerden oluşan bir araç yapısı yeğlenmiştir. Böylece, 30 000 km/saat hızla atmosfere giriş sırasında hava sürtünmesinden ötürü 1 600°C'a yükselen sıcaklıktan aracı koruyan tabakayla, aracın değişik biçimlerde yapılması sağlanmıştır.

Yüzeyin büyük bir bölümünün ısı kalkanı arkasında kalması için araçlar, ya koni biçiminde ya da aerodinamik kaldırma gücünü artırıp yavaşlamayı kolaylaştırmak için Soyuz gibi hafifçe eğimli yapılmıştır. Isı kalkanı, aracı paraşüt açma hızına kadar yavaşlatmak için gereklidir. Isı kalkanları kalın plastikten yapılan bir tabakanın yanarak, ısıyı çevreye yayması, ilkesine göre çalışır. Öteki yüzeyler daha ince tabakalarla kaplanır.
Quo vadis?