Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
14 Aralık 2008       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Türkiye'den isçi göçü.

1960'larda baslayan isci göcü son zamanlarda karsimiza degisik nitelikle çikmaktadir.Aradan geçen sürede görülen o dur ki,avrupa'da yasayan türkler kendilerini orada pek de geçici görmemektedirler.Artik yurt disinda yasayanlar,yasadiklari ülkelerin tabiiyetine geçmeye,hem ekonomik hem de demokratik hak ve özgürlüklerinden yararlanmaya çalismaktadirlar.Çifte vatandaslik sorunu Türkiye'nin duyarliligi ile çözülmüstür.
Almanya 60'li yillardan beri ülkesine gelenlere "geçici misafir" muamelesi yapmis, onlari gün gelip de gereksinim kalmayinca kolayca ülkelerine geri dönmelerini saglamaya özen göstermistir.
Bu nedenle Türkiye'den dil ve din hocalari getirtilmis,almanya'daki okullarda bu isçilerin çocuklarina özel programlar uygulanmistir.
Bu politika beraberinde iki büyük sorun getirmistir.

isçi Türklerin çocuklari ne alman toplumuna ayak uydurabilmis ne de türk toplumuna uyum saglamistir. Çünkü almanya'daki 1.kusak Türkler ile 2.kusak Türkler ve 3.kusak Türklerin kültür gereksinmeleri çok farklidir. Ikinci kusak, bilhassa üçüncü kusak Türk kültürünü tanimamaktadir. Böylece her iki toplum açisindan da uyumsuz, toplumsal basarida zorlanan kusaklar ortaya çikmistir.
Almanya'nin özellikle uyguladigi egitim politikasi, bir anlamda da "ghetto politikasi" sonunda hem birinci hemde ikinci ve üçüncü kusak Türklerin büyük bir bölümü soven milliyetçilige ve banaz dincilige kayan bir yapiya sarilmislardir. Bu gelisme, hem Almanlari hem de Türkleri düsündüren ve Avrupa'da yasayan Türk isçilerin ve ailelerinin toplumsal,kültürel ve siyasal uyumlari açisindan sorun yaratan bir durum olarak ortaya çikmistir.
Almanya'daki Türk nüfusunun artisi ve niteligi, Türklerin birörnek isçi toplumundan farlilasmis bir azinlik grubuna dönüsmelerini getirdi.
Almanya uyguladigi politikanin yanlis oldugunu fark edince, çocuklarin elme yasini 16'a düsürdü. Geri dönüs özendirilmeye çalisildi. Sadece 1984 senesinde geri dönenler 200'000 kisiyi asmistir.
Iste 21.Yüzyila gelindiginde, Almanya'da 10 Milyar Marka yakin yatirimi olan, cirosu 40 Milyar Marka ulasan bir "Almanya'li Türkler" azinlik grubu ortaya çikmistir.
Bu insanlara daha halen "göçmen isçi" olarak bakmak fevkalade yanlistir.
Almanya'da emekli olmus ve halen Almanya'da yasayan Türklerin sayisi 50'000' i asmistir. Türkler arasinda yapilan anketlerde, Almanya'da yasayanlarin % 80'den fazlasi geri dönmeyi düsünmediklerini ifade etmislerdir. Almanya'da yasayan Türkiye'lilerin % 10'u kendi sahipleri olduklari gayrimenkullerde ikamet etmektedirler. Türkiyeli mütesebbislerin kurduklari isyerlerinde 200 binden fazla kisi istihdam edilmekte, bu isyerlerinin Almanya ekonomisine katkilari ise 70 Milyar Marki asmaktadir. Kisacasi:
Almanya'nin disinda AB ülkelerinde yasayan Türkiyeliler artik yasadiklari ülkelerin bir parçasi olmuslardir.
Yavas yavas Alman Politikasi da, istese de istemese de,Türkiyelilerin kaliciligini kabul etmek zorunda kalmistir.
Türkiye AB ülkesi olsa da olmasa da, Avrupali Türk-Nüfusu ile Avrupa'nin bir parçasi olmustur.
Quo vadis?