Arama

Edip Akbayram - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
28 Mayıs 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam





Edip75
Edip Akbayram
29 Aralık 1950'de Gaziantepte doğdu.Henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı. Bu kötü hastalığın pençesinde çocukluğunu geçiren Edip Akbayram'ın müziğe tutkusuda çocukluk yıllarında başladı. "Haftalığımdan biriktirdiği paralarla ünlü pop şarkıcılarının konserlerine gider, eve döndüğümde aynanın karşısında onların taklitlerini yapardım." diyor Akbayram o yıllar için. Çocukluk yıllarında bir orkestra kurarak amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalıştı.
Lisede kurdukları orkestrada Pir Sultan'ın, Karacaoğlan'ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söylediler. İlk plağını da lise yıllarında yaptı: ‘‘Kendim ettim kendim buldum. İlk plağını çıkardığı grubun adı Siyah Örümcekler'di. Plakta zaten "Siyah Örümcekler-Gaziantep Orkestrası" ve "Edip Albayram ve Siyah Örümcekler" başlıkları altında iki farklı baskıyla çıktı.
Gaziantep'ten sonra Adana ikinci adresi oldu Edip Akbayram'ın. Adana, Akbayram'ın kurduğu orkestrayla ilk sahneye çıktığı kenttir. Burada "Beyaz Saray" adlı bir gazinoda çalışmaya başdı.
Akbayram yoksulluk içinde geçen bir çocukluktan sonra, liseyi bitirip kapağı İstanbul'a attığında yıl 1968'dir. Liseyi bitirdiği zaman hep öğrenmeyi istediği mesleğin, doktorluğun eğitimini almak için üniversite sınavlarına girdi ve diş hekimliğini kazandı. Ne var ki müzik ağır bastı ve bu meslekten vazgeçerek kendini müziğe verdi. "Zaten diş hekimi olsaydım, babamın bana muayene açacak parası yoktu ki!" diyordu sanatçı geçirdiği o yoksulluk yılları için.
İstanbul'a geldikten sonra 1971'de Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı.Aşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. 1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu.Daha sonra Kara Kuzu, Deniz Üstü Köpürür ve Garip adlı 45'liklerimle ödüller aldı ve ünü yurt çapında duyulan bir sanatçı oldu. "Aldırma Gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve altın plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödülü mevcuttur.
Edip Akbayram, zirveye çıksa da müziği paraya tercih ettiği için çocukluk yıllarındaki yoksullukların benzerlerini bu dönemde de yaşadı. "Bu ülkede arabeskin altın çağını yaşadığı yıllarda asla müzikteki çizgimden ödün vermedim. Zaten 12 Eylül sonrası beni kimse çalıştırmadı. 1980'den 1984 yılına kadar, koskoca bir dört yıl. Zor yıllardı o yıllar. Kimse bana iş vermedi. Karımın bileziklerini ve alyanslarımızı sattık. 12 Eylül sonrası beni canavar gibi görmeye başladılar." diyor Edip Akbayram o yıllar için.
80'ler Edip Akbayram ve benzeri müzik yapanlar için zor yıllardı. Arabesk okumasını istediler, büyük paralar teklif ettiler. Reddetti. Sesi soluğu duyulmaz oldu müzik piyasasında. 1981-88 arasında bestelerinin TRT'de çalınması yasaklandı. Ama 90'ların ortasından itibaren, özellikle ‘‘Türküler Yanmaz’’ albümüyle yeni bir çıkış yaptı ve kendi çizgisinde sapmadan yürümeye devam ettiğini gösterdi. Can Yücel'in, Oktay Rifat'ın, Ahmed Arif'in, Vedat Türkali'nin yapıtlarından bestelediği şarkılar vardı bu albümünde.
Edip Akbayram başlangıçtan itibaren ne yapmak istediği şöyle açıklıyordu: "Kalıcı bir şeyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak durmaya çalıştım. İnançlarımdan, düşüncelerimden, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş bir şeyler yapmak istiyordum."
Bugün geçimimi kaset ve konserlerimden gelen paralarla sağlayan sanatçının bir de iki ortaklı küçük bir inşaat şirketi bulunuyor. Çevre düzenlemeciliği, TIR taşımacılığı, küçük çapta bina yapımıyla uğraşıyor.Ayrıca, 1979 yılında Ayten hanım ile evlenen sanatçının bu evliliğinden Ozan ve Türkü adlarında bir oğlu, bir kızı var...




BekLe Bizi İstanbuL..

"salkım salkım tan yelleri estiğinde
mavi patiskaları yırtan gemilerinle
uzaktan seni düşünür düşünürüm
istanbul

binbir direkli haliç'inde akşamlar
adalarında bahar süleynaiye'nde güneş
ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
istanbul

boşuna çekilmedi bunca acılar
büyük ve sakin süleymaniye'nle bekle
parklarınla köprülerinle meydanlarınla
bekle bizi istanbul

tophane'nin karanlık sokaklarında
koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle
bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
istanbul

haramilerin saltanatını yıkacağız
bekle o günler gelsin gelsin istanbul
sen bize layıksın biz de sana istanbul
istanbul

boşuna çekilmedi bunca acılar
büyük ve sakin süleymaniye'nle bekle
parklarınla köprülerinle meydanlarınla
bekle bizi istanbul"



Edip Akbayram - Sen Benden Gittin Gideli
Öyle ağırım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Tenim küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli

Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum düştüm dalımdan
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli

Bir cefam var idi bin oldu
Aktı gözüm yaşı sel oldu
Yaz baharım döndü kış oldu
Sen benden gittin gideli

edip70hl6
edip71fe0
edip75hp9
edip76co9
edip78yl7
edip84ae0
edip85on4
sayangw3



Edip Akbayram - Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme
Değmen benim gamlı yaslı gönlüme
Ben bir selvi boylu yardan
Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oy

Evvel beraberdik dostun bağında
Felek vurdu yuvamızdan
Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oy

Garip kaldım şimdi gurbet ellerde
Ben gönlümü çalan yardan
Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oy

Çok ağladım Leyla gibi çöllerde
Ferhat gibi şîrin yardan
Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oy
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Kral_Aslan; 5 Mart 2009 12:32
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....