Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2015       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Nasrettin Hoca'nın Türk Toplumundaki Yeri ve Önemi


Nasreddin Hoca’nın önemi, yaşadığı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerekse halkın onun ağzından söylediği gülmecelerdeki mana, yergi ve alay unsurlarının inceliğiyle ölçülür. Onun olduğu ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden, bunlarda geçen sözcüklerin açıklanışından ortaya çıkardığına göre o, belli bir dönemin değil Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü unsurunu, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir. Onunla alakalı gülmeceleri oluşturan unsurların ana noktası sevgi, yergi, övgü, alaya alma. Gülünç duruma düşürme, kendi kendiyle çelişkiye sürükleme, Şeriat’ın katılıkları karşısında çok ince ve iğneli bir söyleyişle yumuşaklığı kabullenmedir. O, bunları söylerken bilgin, bilgisiz, açıkgöz, uysal, vurdumduymaz, utangaç, atak, şaşkın, kurnaz, korkak, atılgan gibi çelişik niteliklere bürünür. Özellikle karşısındakinin durumuyla çelişki içinde bulunma, gülmecelerinin hakim unsurudur. Bu unsurlar Anadolu insanının, belli olaylar karşısındaki tutumun yansıtan, düşünce ürünlerini oluşturur. Nasreddin Hoca, halkın duygularını yansıtan, bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır. Söyletilen kişi, söyletenin ağzını kullanır, böylece halk Nasreddin Hoca’nın diliyle kendi sesini duyurur.

“Nasreddin Hoca’nın adı, günde bir kez olsun dile gelmeyecek olursa, dünyanın sonu geldi demektir” derler. Halkın bu inancı, Nasreddin Hoca’nın yaygın şöhretini işaret ediyor… Gerçekten, Hocamız, yalnız Türk toplumu içinde değil, doğudan batıya, hemen her yerde tanınmakta, günde bir kere değil, belki bin kere dile gelmektedir. Kim derdi ki, yedi yüz elli yıl önce, Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğan bir köy çocuğu, dünya durdukça, insanoğlunun dilinden düşmeyecek, hayata, insanlığa yayılarak ona, tatlı gülüşler içinde, gerçekleri gösterecek… Bu akla gelir miydi hiç…

Nasrettin Hoca mizahı, halkın sorunlarıyla beslenen ve birlikte yürüyen, toplumsal kültüre, eğitime önem veren, güler yüzle ciddi olmasını bilen Türk halkının mizahıdır.

Günümüzde, Nasrettin Hoca mizahının folklorik zenginliği, dilimize:
  • Parayı veren düdüğü çalar
  • Yorgan gitti kavga bitti
  • Acemi bülbül böyle öter
  • Ye kürküm ye
  • Sen de haklısın
  • Kavaktan öte yol gider
  • El elin eşeğini türkü okuyarak arar
  • İpe un sermek
  • Bilenler bilmeyenlere anlatsın
  • Geç yiğidim geç
  • Damdan düşen halden anlar, gibi deyim ve yükümler kazandırmıştır.
Tek kişiye özel mizah kavramını yıkarak güçlü bir toplumsal mizah yaratan Nasrettin Hoca, yaşadığı çağdan günümüze değin Türk halkının, toplumun sorunlarını, aile içi kavgalarını, geçim sıkıntılarını, toplumsal yaşam ilişkilerindeki yanlış tutumları, mizahın gerçekçi aynasından ustalıkla yansıtmayı başarmıştır. Ki bu başarı, başka ulusların toplumsal sorunlarına da uyduğundan Nasrettin Hoca mizahı, evrensel bir boyut kazanmıştır.

Nasrettin Hoca mizahındaki abartısızlık ve doğallık, öylesine halkın kendisi anlamına gelmiştir. Ki bir anlamda halk, Nasrettin Hoca ile özdeşleşmiştir.

Derlemedir.
Son düzenleyen Baturalp; 1 Aralık 2016 01:40 Sebep: konu düzeni moderatör ekleri