Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
1 Ocak 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
TAVŞAN GENETİĞİ VE ISLAHI

4.1. Populasyonların Genetik Yapısı

4.2. Ergin Ağırlıklarına Göre Tavşan Irklarının Özellikleri
4.2.1. Ağır ırklar
4.2.2. Orta Ağır Irklar
4.2.3. Hafif Irklar
4.2.4. Küçük Irklar

4.3. Tavşan Irkları ve Özellikleri
4.3.1. İri Cüsseli Flandır Tavşanı
4.3.2. Burgogn Kızıl Tavşanı
4.3.3. Büska Beyaz Tavşan
4.3.4. Viyana Mavisi
4.3.5. Rus Tavşanı
4.3.6. Yeni Zelanda Tavşanı
4.3.7. Şinşilla Tavşanı
4.3.8. Raks Tavşanları
4.3.9. Gümişi Şampanya Tavşanı
4.3.10. Fransız Kelebeği
4.3.11. Belçika Yabani Tavşanı
4.3.12. Kaliforniya Tavşan
4.3.13. İngiliz Tavşanı
4.3.14. Havana Tavşan
4.3.15. Hollanda Tavşanı

4.4. Islah Özellikleri
4.4.1. Döl verimi
4.4.2. Canlı Ağırlık ve Karkas Kompoziayonu
4.4.3. Doku Galişmesi

4.5. Genotip Ve Çevre Faktörleri

4.6. Seleksiyon Ve Melezlemesi
4.6.1. Seleksiyon Yöntemleri
4.6.1.1. Verim Kontrolü ve Verilerin Değerlendirilmesi
4.6.1.2. Se1eksiyon Yönteminin Seçimi
4.6.2. Melezleme Sistemleri
4.6.2.1. Basit veya 2 ırk melezlemesi
4.6.2.2. İki aşamalı veya üç ırk melezlemesi
4.6.2.3. Rotasyon veya alternatif melezleme

4.7. Islah Organizasyonu
Tavşanların evcilleştirilmesi diğer çiftlik hayvanlarına göre oldukça yakın bir dönemde gerçekleşmiş ve bugünkü ırklar ve populasyonların büyük çoğunluğu son 200-300 yıllık dönemde geliştirilmiştir. Yirminci yüzyılın başından beri tavşan genetik, üreme fizyolojisi ile diğer araştırmalarda deneme hayvanı olarak kullanılmıştır. Fakat 1950’de Venge’nin çalışmaları ile tavşanlarda doğum ağırlığının maternal etkileri konusundaki kantitatıf genetik çalışmalarına kadar konu önem kazanmamıştır (Lebas ve ark, 1986). Bu çalışma et üretimi amacıyla tavşanların kullanılması konusundaki genetik ıslah çalışmalarına bir başlangıç oluşturmuştur. Fransada (INRA) bilim adamları kendi bölgelerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarına 1961 yılında başlamışlar ve bunları diğer ülkelerde yapılan çalışmalar izlemiştır.
Fransada 1970-1980 yılları arasında tavşanlarda seleksiyonla elde edilen başanlara ait sonuçlar yayınlanmıştır (Rouvier, 1981). Bununla birlikte Avrupa’da elde edilen başarılı sonuçlar doğrudan gelişmekte olan ülkelere transfer edilememiştir. Bu ülkelerde seleksiyon çalışmalarında yöresel tavşan ırkları yanında, ithal edilen tavşan ırklan da kullanılarak genetik varyasyon yaratılmıştır. Araştırmalar aile tipi ve kırsal kesimdeki tavşancılık olarak başlatılmıştır. Bu küçük, entegre olmamış üretim birimleri düşük yatırımlı ve yerel kaynak kullanarak oluşmuşlardır. Bu işletmeler kabul edilebilir bir verimlilik düzeyi elde edebilmişlerdir.
4.1. Populasyonların Genetik Yapısı
[Konu Başlığı] [Sonraki Konu]
Tavşanların taksonomik sınıflandırılması Tablo 7’deki gibi yapılmaktadır. Sınıflamanın alt sırasında yer alan ırk tanımlaması değişik şekillerde yapılmış olmakla birlikte en ıyi tanımlama; bir tür içerisinde belirli morfolojik ve fizyolojik özellikler bakımından farklılaşmış, bu özelliklerini kendi döllerine geçirme kabiliyetinde olan ve kendi aralarında çiftleştikleri zaman döl verebilen hayvanlar olarak yapılabilmektedir.
Tablo 4.1. Tavşanların Taksonomik Sınıflandırılması
Sütün sıcaklığı (°C) Bekletme süresi (Saat) Bakteri sayısı (Adet/cm3) 0
10
15
21
27
32 10
10
10.
5
11
11
11.5 3000
11 580
15120
188000
2 631 000
4 426 000 SINIF: Mammalia (Memeliler) ALT SINIF: Glires 1.Takım: Lagomorpha 2.Takım: Rodentia 1.Familya: Leporidae (Yabani ve Evcil tavşanlar) 2. Familya: Ochotonıdae Cins: Ochotona (Avrupa’nın kuzeyi ile Asya ve Amerike da yaşayan Ochotonıdae den farklı tek cinstir. 1. Alt Familya: Palaolaginae Cins: Pentolagus (Doğu Asya) Cins: Pronolagus (Güneydoğu Afrika) Cins: Rorncrolagus (Meksika) 2. Alt Familya: Leporinae Cins: Lepus (Yabani tavşanlar: Birçok ülkede yaygındır) Cins: Macrotolagus (Baran Lepus’un alt sımfi olarak değerlendirilebilir. Kuzey ve Orta Amerika’da yaşamaktadır). Cins: Onctolagus (Gerçek tavşanlar. Avrupa ve Kuzey Afrika’da yaşarlar Örnek: Orciolagus cuniculus) Cins: Sylvilagus (Amerika’da ortaya çıkmışlardır, birçok alt turu vardır) Cins: Coprotagus (Asya tavşanları) Cins: Nesolagus (Sumatra ıavşanları) Cins: Bracbvlagus (Kuzey Amerika’da yaşayan cuce bir tavşandır)
Değişik ırkların genetik özelliklerinin değerlendirilmesinde en uygun yol bunlar üzerinde çalışmalar yapmaktır. Bir ırk doğal ve yapay seleksiyonun etkileri sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Tavşan ırkları veya populasyonları aynı zamanda gen frekansları ile de tanımlanabilir. Bu genler görüntülerini ebeveyn veya döllerde ortaya çıkarabilirler. Döllerde renk dağılımı ve kıl yapısı ayrılabilir özellikler olarak sınıflandırılmaktadır. Genlerin etkisiyle oluşan kan grupları, biyokimyasal özellikler ve protein polimorphizmi ile kalıtsal anormallikler şu anda bilinen diğer belirleme faktörleridir.
Tavşan populasyonları aynı zamanda yetiştirme stoklarının büyüklüğü, doğal seleksiyon baskısı, orijin ve coğrafik bölgelere göre de tanımlanabilir, Ayrıca ırkların özelleşmiş alt grupları; soylar, akrabalı yetiştirilmiş hatlar ve bölgesel populasyonlar olarak ele alınmakta olup etkilen çok sayıda gen çiftine dayanan kantıtatif karakterleri ile değerlendirilmektedir.
Tavşanların kromozom yapıları 2n=44 gen tarafindan determine edilir. Genlerın 70 lokusta yerleşmiş olduğu ve 6 bağlantılı gruptan oluştuğu bilinmektedir. Bilinen lokuslar arasında yaklaşık üçte birinin kıl (renk ve yapı), üçte birinin kan grupları ve antijenlerin üretimi, diğerlerinin kalıtımla ilgili hastalıkları oluşturduğu bilinmektedir.
ABD’de ırklar, seleksiyon çalışması yapanlar, amatörler, ve zevk için bu üretim dalı ıle uğraşanlar tarafindan geliştirilmışlerdir. Fransa’da yayınlanan bir kıtapta 44 adet tavşan ırkına ait özellik belirlenerek standart ırk tanımlamaları yapılmıştır. Bu ırklar lokal veya bolgesel populasyonlardan veya ırklar arasında yapılan melezlemelerden yada mutasyonlar vasıtasıyla renk ve kıl gelişimindeki farklılıklardan ortaya çıkmışlardır. Cüsse büyüklüğü ve vücutta morfolojik özellikler yönünde yapıları kitle seleksıyonu ıle bu ırklar kendi içerisinde ağır (in cusseli), orta ağır, hafif ve çok hafif ırklar olmak üzere ayrılmışlardır. Aynca kıl uzunluğu da bir ırk sınıflandırma kriteri olarak kullanılmıştır.
Hayvanlann ırk standartları vücut ağırlığı, kompakt bır yapı gösterip göstermemesi, kıl rengi ve yoğunluğu, kulak uzunluğu gibi özelliklerdir. Bunlar hayvanlarda vücut sıcaklığının oluşmasında, dolayısıyla değişik iklimlere adaptasyonda önemli etkenlerdir. Kıl rengi ve yapısı genelde tavşan ırklarının geliştirilmesinde en fazla etken olmuştur.
Kıl Rengi ve Yapısı: Evcil tavşanların genetığı konusunda yayınlanan kitaplarda kıl rengi üzerinde 6, kıl şeklinde 2, kıl yapısında 3, abdomınal yağın yeşıl rengi üzerinde 1 ve bunlarla bağlantılı 2 mutant genin etkisi tanımlanmıştır. Değişik mutasyonların etkilerini ortaya koymanın en uygun yolu tavşanların yabani renklerinin belirlenmesidir. Post üzerinde 3 değişik kıl vardir: Daha uzun olan üst kıllar, orta kıllar ve alt kıllar. ilenkı yaşlarda alt kıllar esas yapıyı oluşturur ve kürk tavşanlannda önem arzederler. Yabani tavşanlarda kürk rengi aguti (Amerikan tavşanının kıl rengi) olarak isimlendirilmiştir ve gri sırt ıle yanlarda daha uzun beyaz kıllardan oluşmuştur. Uzun koruma kılları siyah, daha derinlerde sarı, derinin hemen üst kısmında ise maviye doğru değişmektedir. Kırkılan kıllar renkli bölgedeki sıyahtan sarıya kadar değişen kılları ifade eder. Kürkün alt kısmındakı elyaflar temelde mavimsi, üstte sarı ile karışıktır. Renk dağılımında temel olarak siyah ve sarı pigmentlerin dağılımı kil renginde özellikle de kırkılan kıl renginde etkili olmaktadır. Değişik renklerin oluşmasında mutasyonların etkisi bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir.
Kıl Rengi Mutasyonları: A geni agutı (Amerikan tavşanı); aguti olmayan mutasyon (a) geni ise kürkte san renkli bandın oluşmamasını ve daha açık renklilik kazanmasını sağlar. Bunların renkliliği bir örnektir. A gem a üzenne dominanttır Bu lokus üzerinde üçüncü bir allel gen olan a geni belirlenmiş olup bu gen Aya resesif aya domınant etkilidir. 13 geni, siyah, b alleli ise kürk üzerinde siyah renk yerine çikolata renginde kahverengı pigment oluşmasına neden olmaktadır. Bu mutasyonun varlığı 1900lü yıllarda keşfedilmiştir.
C geni kürkte, deride, gözlerde pigmentlerin gelişmesi ve renkliliğın dağılması için gereklidir. Resesif c geni ise renkliliğin gizli kalmasına, homozigot cc geni albinoluğa neden olur. Bu lokus üzerinde birçok allel gen vardır. Bunların değişik etkileri aşağıda ızah edilmiştir.
C: Renkliliğin tam oluşmasını sağlar.
cck: Şinşilla rengi olup, kürkte bant şeklindeki rengin örtülmesini sağlar.
ch: Himalaya rengi. Sadece vücut kısımlarında kıl beyazdır. Bu genın etkisi çevre sıcaklığına bağlı olarak değişir.
c: Albinoluk.
Albinoluğu sağlayan gen renk geni üzerinde epistatik etkiye sahiptir. cc genotipine sahip olan hayvanlarda diğer genler üzerindeki etkiler nedeniyle renklilik tamamen örtülmektedir.
Renk açıcı D ve d genleri; resesif mutant d geni pigmentasyonun yoğunluğunu etkiler. Pıgment oluşumunun açılmasına sebep olur. Dominant D alleli normal pigmentasyon yoğunluğu sağlar. Resesif homozigot dd alleli mavı (siyah maviye açılmıştır) veya bej rengi (san bej rengine açılmıştır) genotipte tavşanların oluşmasını sağlar.
Siyahın normal oluşumu (E) veya san (e) rengi; e gen mutasyonu san pıgmentin artmasına neden olur. Gri, siyah veya kahverengı ırklar E genine sahiptirler. San ve kırmızı ırklar resesif ee geni bakımından homozigotturlar.
Alacalı (benekli) kürk oluşumu; bu mutasyonlar için lokus üzerinde En, en (Ingilizcede) veya Du, du(Hollanda’da) genleri bulunmalıdır. Papillon tavşanı En en heterozigot genotipindedir. En geni sürekli dominant etkiye sahip değildir. En En homozigot genotipleri heterozigotlardan daha beyaz iken resesif homozigotları daha siyahtır. Papillon tavşanının renk genotipi tam olarak belirlenemez. Diğer taraftan du du genotipli Hollanda tavşanlarında beyaz deri üretimi sağlanmaktadır.
Kıl Yapısı Mutasyonları:
Angora: Bu resesif mutasyon uzun kıl üretimini sağlar. Yün üretimi için normal kıl üretimini sağlayan L dominant geninin 1 geni ile mutasyonu gereklidir. İki Angora tavşanın çiftleştirilmesi ile sürekli Angora döller elde edilir. İki normal kıl uzunluğuna sahip tavşan çıftleştirildiğinde eğer onlar LI heterozigot genotiplerini taşıyorlarsa Angoranın bazı fraksıyonları gerçekleşebilir.
Rex: Bu resesif mutasyon zıt etkili bir fonksiyona sahiptir ve nadiren kısa kıl üretır. Rex geninin sembolü r ve domınant alleli R dir.
Kılsızlık: Bu resesif bir mutasyon tarafından oluşturulur ve genellikle letal etkilidir.
Tavşan ırkların da kıl rengi ve yapısı bu lokuslar bilindiği taktirde önceden tahmin edilebilir. Şimdiye kadar vücut rengi ve ırk karakterleri arasında çok fazla gen interaksiyonu bulunmadığı tespit edildiği halde bu konudaki araştırmalar oldukça yetersizdir.
Angora ve Rex genlerinin fonksiyonu ile kaliteli kürk ve tavşan yünü üretimi mümkün olabilmektedir.
4.2. Ergin Ağırlıklarına Göre Tavşan Irklarının Özellikleri
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Tavşan ırklarının ortaya çıkmasında çok değişik etkenler rol oynamıştır Sınıflandınlmalarında da çok değişik faktörler dikkate alınmaktadır.
1) Primitif veya yöresel ırklar: Bu ırklar bugün üretimi yapılan modern ırkların oluşmasında kullanılmışlardır. Sürekli uygulanan yapay seleksiyon yöntemleri ile elde edilen ırklar: Bunlar içerisinde en önemlileri Burgundy Fawn, Beyaz Yeni Zelanda, Kırmızı Yeni Zelanda ve Şaınpanya tavşanları sayılabilir. Cüce Hollanda tavşanı da, Hollandaya ithal edilen Polonya tavşanından seleksiyon yoluyla elde edilerek üretilmiştir. Sentetik soylar: Bunlar değişik ırklar arasında planlanmış melezleme yöntemleri ile elde edilmişlerdir. Beyaz Bouskat ve Kaliforniya tavşanları bunlar arasındadır. Kırmızı Yeni Zelanda tavşanı, 1910 yılında Kaliforniya da Belçika tavşanı ile Golden Fawn tavşanının melezlenmesi ile elde edilmiştir.
2) Mutasyon veya belirli yeni karakterlerin fiksasyonu ile elde edilmiş ırklar. Mutasyonla elde edilen ırklara örnek olarak Satin, Reks ve Japon tavşanları verilebilir.
Genel olarak tavşan ırkları cüsse büyüklüğü, verim yönü, kürk ve sergi gibi özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılmaktadır.
1. Cüsse büyuklüğü ve kıl uzunluğuna göre tavşanların sınıflandırılması:
a. Büyük cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
b. Orta cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
c. Küçük cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
d. Uzun kilit ırklar.
e. Kısa kıllı ırklar.
f. Diğer ırklar.
2. Verim yönlerine göre tavşanların sınıflandırılması:
a. Et tavşanları.
b. Kürk tavşanları.
c. Yün tavşanları.
d. Sergi tavşanları.
3. Kürk ve Sergi özelliklerine göre tavşan ırklarının sınıflandırılması:
a. Sergi ırkları
b. Kürk ırkları
-Normal kürk ırkları.
-Reks ırkları.
Bu sınıflandırma sistemleri içerisinde en geçerli olanı verim yönlerine göre yapılmış olan sınıflandırmadır. Ancak hemen hemen yetiştirilmekte olan tavşanların tamamının eti ve derisinden yararlanılmaktadır. Bu nedenle ırk sınıfları arasında kesin bir sınıflama yapmak mümkün değildir.
Irkların ergin canlı ağırlıklarına göre gruplandırılması da özellikle yetiştirme sistemlerine uyum açısından uygun bir smıflandırmadır. Çünkü ergin canlı ağırlık gelişme ve cinsi olgunluk yaşı gibi karakterlerle ilişkilidir.
4.2.1. Ağır ırklar

Ergin canlı ağırlıkları 5 kg‘dan daha fazladır. Ağır ırkların gelişme potansiyeli çok iyidir. Özellikle melezlemelerde bu daha da etkendir. Beyaz Dev Bouskat, Fransız Lop Tavşanı, Flemish Dev Tavşanı, Fransız Kelebeği gibi ırklar bunlara örnektirler. Lop tavşanlarının vücut yapıları kaliteli et verimi oluşturacak şekilde gelişmiştir. Bununla birlikte, bu ırk Fransa’da sadece küçük işletmelerde bulunduğu için gösteri amaçlı kullanılmaktadır. Bu ırk Almanya ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde daha fazla öneme sahiptir.
Beyaz Dev Bouskat tavşanı sentetik albino ırklardandır. Geleneksel Fransız tavşan yetiştiricileri içensinde döl verimi ve hızlı gelişmesi bakımından tanınan en büyük yapılı tavşandır. Flemısh Dev Tavşanı Belçika’dan orijin almış değişik renkli tavşanlardandır. Bu tavşan en büyük yapılı ırktır (ergin canlı ağırlığı 7 kg). Bu ırk diğer ırkların gelişme özelliklerinin ıslahında kullanılacak büyük bir potansiyele sahiptir, bu yüzden saf olarak yetiştirilmesine çalışılmaktadır.
4.2.2. Orta Ağır Irklar

Ergin canlı ağırlıkları 3.5-4.5 kg. arasında değişmektedir. Bunlar Batı Avrupa’da et üretimi amacıyla entansif yetiştiricilikte kullanılan temel ırklardır ve sayılan oldukça fazladır. Bunlar içerisinde Gümüşi tavşanlar çok değişik ülkelerde bulunmaktadır. Bunlar Şampanya tavşanlarından ergin canlı ağırlık ve renk bakımından oldukça farklıdır Burgundy Fawniardan elde edilen Şampanya tavşanlarıda bu gruba giren ırklarındandır. Uzun yıllar Fransa’nm Şampanya bölgesindeki populasyondan seleksıyonla elde edilmiştir. Bu ırk kürk verimi yanında diğer verimleri bakımından da üstündür. Döl verimi yüksek, hızlı gelişen, kas gelişmesi ve et kalitesi iyi ırklardandır. Ergin canlı ağırlığı 4-4.5 kg. dır. Fransa’da çiftliklerde genellikle yerde yetiştirilirler. Şampanya tavşanlarının entansif yetiştirilmeleri konusundaki çalışmalar sürdürülmektedir.
Burgundy Fawn aynı zamanda yöresel bir özelliğe de sahiptir. Fransa’nın tamamında ve bazı Avrupa ülkelerinde (Italya, Belçika, Isviçre) yayılmıştır. Bu ırka ait özellikleri belirlemek amacıyla Burgundy Fawn tavşan derneği kurulmuş ve ırk içi seleksıyon çahşmalan sürdürülmektedir.
Kırmızı Yeni Zelanda tavşanlan ilk defa Kaliforniya’da melezleme yoluyla elde edilmiştir. Fakat bu tavşanlar kafes sistemine adapte olma bakımından da seleksiyona alındıkları ıçin daha fazla yayılma alanı bulmuşlardır. Bu ırktan seleksiyonla elde edilen Beyaz Yeni Zeillanda tavşanları gerek gelişme özellikleri, gerekse kafes yetıştiriciliğine adaptasyonu neilenıyle popüler bir ırk olarak bütün dünyaya yayılmıştır. Bu tavşan ırkı Kırmızı Yeni Zelandalamın albıno olanlanmn seçimi ile elde edilmiştir. Fazla miktarda et üretimine sahip olan özellikle Güney Kaliforniya’da döl verimi, analık kabiliyeti, hızlı gelişme ve vücut konformasyonu gibi özellikler bakımından önem kazanmıştır. Bu özellikleri ile 56 günlük yaşta fazla ağır olmayan bır karkas venmine sahiptir. Beyaz Yeni Zelanda tavşanlarının ergin canlı ağırlıkları (4 kg) olup, Kaliforniya tavşanlarından daha fazladır. Bu tavşan ırkı ilk defa Kaliforniya’da bir araştırma enstitüsünde kullanılmış, I960’larda Batı Avrupa’ya hızla yayılmış, kafes tavşancılığının gelişmesi ile birlikte en fazla yetiştirilen ırk haline gelmiştir. Bugün de et üretiminde kullanılan tavşanların önemli bır miktarını oluşturmaktadır.
Kaliforniya tavşanları sentetik Amerikan ırkındandır. İlk defa 1928’de Kaliforniya’da bir et ve kürk hayvanı olarak ortaya çıkarılmıştır. Ergin canlı ağırlıkları 3.6-4 kg. arasındadır.
İri Şinşilla tavşanı Almanya orijinli ve Avrupa’da yetiştiriciliği yapılan bir ırktır. Ergin canlı ağırlıkları ortalama 4.5 kg. dır. Et ve kürk üretimi amacıyla kullanılmaktadır.
4.2.3. Hafif Irklar

Bu ırklar 2.5-3 kg ergin ağırlığa sahiptirler. Bunların en tanınmışları Himalaya, Küçük Şinşilla. Hollanda ve Havana tavşanlarıdır. Rus veya Himalaya tavşanları beyaz ve siyah arasında değişik renklere sahiptirler. Orijinal olarak Çin’de bulunmaktadırlar ve buradan Rusya ve Polonya’ya yayılmışlardır. Himalaya tavşanları Ch mutant genini taşırlar. Bu tavşanlara ait bir soy Fransız tavşan yetiştiricileri tarafından hızlı ovulasyon düzeyi bakımından yetiştirilmiştir.
Hafif ırklar genellikle hızlı gelişirler ve analık vasıfları iyidir. Bunlar orta ve ağır ırklara göre daha az yem tüketirler ve hafif karkas elde etmek amacıyla (1-1.2 kg) kullanırlar.
4.2.4. Küçük Irklar

Bu ırklar yaklaşık 1 kg. civarında ergin canlı ağırlığa sahiptirler. Bunlar ilk olarak Polonyalı tavşan yetiştiricileri tarafından tanıtılmış, değişik kürk rengine sahip hayvanlardır. Düşük canlı ağırlık yönünde yapılan seleksıyon döl veriminin düşmesine ve gelişme düzeyinin aşırı azalmasına neden olmuştur. Bu ırklar et üretimi amacıyla kullanılamaz. Gösteri, laboratuvar ve kürk üretimi amacıyla kullanılmaktadırlar.
Lokai Popula.syonlar ve Soylar: Saf ırklar genellikle küçük gruplar halinde yetiştirilir. Bu ırklar lokal populasyonlann geliştirilmesinde özel öneme sahiptirler. Ticari et üretimi için yetiştirilen tavşanların çoğunluğu bu temel populasyonlara dayanmaktadır. Bu populasyonlarda genelde ikili melezlemelerle ticari amaçlara ulaşılmaya çalışılır. Bu ırklar bazen birbirine hiç benzemeyen ırklardan oluşmaktadır. Bunlar gri, benekli veya beyaz tavşanlar olarak genelleşmış ve planlanmış melezlemeler sonucunda ortaya çıkmışlardır. Bunlar lokal populasyonlar olarak kabul edilebilir. Gelişmekte olan ülkelerde yer alan lokal populasyonlara örnek olarak Sudan’ın Baladi ırkı, Tunus’un Maltase ırkı ve Guadelupun Creole tavşanları verilebilir. Tavşan üretimini geliştirmeye yönelik ülkesel planlar ilk olarak bu lokal populasyonlann yaygınlaştırılması ve bunların biyolojik özellikleri, ıslah özellikleri ve adaptasyon kabiliyetlerirnin belirlenmesi üzerine oluşturulmalıdır.
Son olarak üretimi yapılan tavşanlar soylardır. Soylar genetik olarak kapalı bir grubu ifade eder ve birkaç generasyon akrabalık yetiştirme programı uygulanmıştır. Soyların özellikleri yetiştirilen hayvanların sayısına bağlıdır.
Özel yetiştiriciler tavşan soylarının seleksiyonla geliştirilme çalışmalarına tavukçulukta hat yetıştiriciliğinin pratikte uygulandığı 1930’lu yıllardan beri başlamışlardır. Ayrıca bazı yetiştiriciler belirli bir amaç takip etmeksizin soyların oluşmasında etken olmuşlardır. Bazı araştırma kuruluşları akrabalı yetiştirilmiş tavşan soyları ve hatlarını laboratuvar hayvanı olarak geliştirmişlerdir.
4.3. TAVŞAN IRKLARI VE ÖZELLİKLERİ

4.3.1. İri Cüsseli Flandır Tavşanı

18. asırdan beri bilinmekte olan bu tavşan ağır cüsselı ırklar arasında yer almaktadır. Erkeklerde baş dikdörtgen şeklinde, dişilerde ise narin ve uzunca bir yapı arz etmektedir. Vücut uzunluğu ortalama 80 cm kadardır. Gözler genellikle kılların renginde olup iricedir. Kulaklar geniş ve 15-18 cm uzunluğundadırlar. Dişilerde gerdan orta derecede gelişmiş olup ön ayaklar üzerine doğru uzanmış haldedir, erkeklerde ise gerdan dişilerde olduğu gibi gelişmemiştir. Ön ayaklar çok kuvvetli, arka ayaklar da uzun ve sağlam yapılıdır. Tırnaklar kürk renginde, kuyruk dik ve uzuncadır. Kürklerinin rengi yabani tavşan kürklerinin renginde olup aranılan bir kürk rengine sahiptirler. Kürkü kaplayan kıllar siyah ve pigmentlidir Karın, ayak ve kuyruk allı beyazdır. Bu hayvanların beyaz, siyah ve kırmızı renkte olanları da vardır. Vücudu kaplayan kıllar oldukça kısadır. Erken gelişen bir ırktır. Yavruları 2 aylık olduklarında 2,5 kg, ergin yaştaki erkekler 6-8 kg, dişiler ise 6,5-8 kg kadar gelmektedirler. En önemli kusurları etlerinin lifli olması, uzun sinirler ihtiva etmesidır. Et kalitesi iyi olan ırklarla melezlendikleri zaman hem et kaliteleri düzelmekte, hemde gelişme hızı daha iyi olan hayvanlar elde edilmektedir.
4.3.2. Burgogn Kızıl Tavşanı

Orta büyüklükte karkasa sahip olan bir tavşan ırkıdır. Diğer saf ırklarla yapılan melezlemelerden oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır. Et kaliteleri ıyi olan bu tavşan ırkı Fransa ve diğer birçok Avrupa ülkelerinde yayılmıştır. Erkeklerde baş büyuk ve genişçe, dişilerde ise biraz uzun ve narin bir görünümü vardır. Kulaklar bombeli, açık ve uzunlukları 13 cm kadardır. Gözler kestane-kül renginde, göz bebekleri koyu mavi renktedır. Boyun oldukça kısa ve kalındır. Bacaklar kısa ve kuvvetli, kuyruk sağrıya yapışmış gibidir. Vücudu örten kil örtüsü genellikle kızıl renkte olmakla birlikte açık ve koyu tonda olanları da vardır. Kıl örtüsü parlak, yumuşak ve homojen bır renklilik gösterir. Sağlam yapılı ve döl verimleri iyi olan hayvanlardır. Etleri lezzetli, ette lifler oldukça ince yapılıdır. Gelişme hızları diğer ırklara göre daha düşüktür. Canlı ağırlıkları ortalama erkeklerde 4 kg olmakla birlikte dişilerde biraz daha yüksektir. Üç aylık yavrular 2-2.5 kg kadar gelmektedirler.
4.3.3. Büska Beyaz Tavşan

Erken gelişen ve kaliteli kürkler veren iri vücutlu hayvanlardır. Melezlemelerde canlı ağırlık artışı ve erken gelişmeyi sağlamak için kullanılırlar. Baş kuvvetli, kulaklar V şeklinde ve uzunlukları 15-18 cm arasındadır. Albino bir hayvan olup gözleri pembedir. Gerdan kısmı dişilerde çok az gelişmiş olup erkeklerde hiç gelişmemiştir. Bacaklar kuvvetli, tırmıklar düz beyaz renkte, kuyruk 8-12 cm uzunluğundadır. Vücudu örten kıl örtüsü sık, ince ve düz beyaz renktedir. Oldukça sağlam yapılı ve dayanıklı hayvanlardır. Canlı ağırlıkları erkeklerde 5 kg, dişilerde ise 6 kg, üç aylık yavrular 2.5 kg civarındadır. Yeni Zelanda tavşanları ile yapılan melezlemelerden iyi sonuçlar alınmıştır. Diğer ırklara göre daha hızlı gelişen, etçi ırklara göre ise kemik yapısının sağlam ve hafif olması ve et kaliteleri ile karkas randımanlarının yüksekliği ile dikkati çekmektedir. Derilerinin zayıf olması en önemli kusurlarındandır.
4.3.4. Viyana Mavisi

Kaynağı tam olarak bilinmemekle birlikte Avusturya orijinli olduğu sanılmaktadır. 19. asrın başından beri bilinmektedir. Bu ırktan hayvanlarda vücut dik ve uzunca, butlar dolgun ve gövdeye yapışıkmış gibi bir görünüm arzetmektedir. Baş erkeklerde geniş ve kuvvetli, dişilerde ise narin bir görünümdedir. Kulaldar dik ve geniş, sivri ve uzunlukları 14 cm civarındadır. Göz bebekleri koyu, etrali açık mavi renktedir. Ergin dişilerde çok hafif gerdan bulunmaktadır. Bacaklar kuvvetli, sağlam ve tırnaklar beyaz renkte oldukça serttirler. Kuyruk uzunca ve geniştir. Renkleri genellikle donuk mavi olup kıl örtüsü sık, ince, yumuşak ve oldukça kısadır. Canlı ağırlıkları 3-4 kg arasında değişmekle beraber, üç ayhk yavrular 2 kg civarında gelmektedirler. Bu hayvanlarda döl verimi yüksek, karkas kaliteleri çok ıyi ve kaliteli derileri nedeniyle kürideri aranılan özelliktedir.
Beveren Mavisi: Belçika ve birçok Avrupa ülkesinde yetiştiriciği yapılan bir tavşan ırkıdır. Butları çok iyi gelişmiş olan bu tavşanlarda et kalitesi ve karkas randımanı da oldukça iyidir. Dişide baş erkek hayvanlara göre daha uzuncadır. Kulakları 12-13 cm arasında değişmekte olup V şeklini andırmaktadır. Gözler kahverengi, ön ayaklar kısa ve cılız arka ayaklar uzun ve kuvvetlidirler. Vücudu örtmekte olan kıllar orta uzunlukta, sık, açık mavi renkte, parlak görünümlü kürkleri olan hayvan Canlı ağırlıkları 3-4 kg arasında değişmekte olup et üretiminde ağır hayvanlar tercih edilmektedir.
4.3.5. Rus Tavşanı

19 asırdan beri Fransa’da bilinen bir tavşan ırkıdır. Çin onjinli olan bu hayvan Fransa’ya Rusya’dan gelmiş olması sebebi ile bu adı almıştır. Küçük .cüsseli olan bu tavşan gelecekte küçük karkaslı tavşan pazarında önemli yer alabilir. Melezlemelerde kullanılmasında hızlı gelişen hayvanlar elde edilmiştir. Vücut yapısı küçük ve yuvarlak bir yapı arzetnıektedir Başları yassı ve yuvarlak, kulakları kısa, gözleri pembe, gerdanları ise yoktur. Canlı ağırlıkları 1-1.3 kg arasında değişmektedir. Vücudu örten kıllar düz beyaz renkte, kısa ve incedir. Erken gelişmeleri, et liflerinin çok ince olması gibi özellikleri avantajları arasındadır.
4.3.6. Yeni Zelanda Tavşanı

Bu tavşanların en tanınmış olan beyaz ve kırmızı olmak üzere iki varyetesi bilinmektedir. Beyaz Yeni Zelanda tavşanları tüm dünyada en fazla yetiştiriciliği yapılan bir tavşan ırkıdır. Amerikan orijınli olup seleksiyonla elde edilmiştir. Vücut tamamen beyaz kıl örtüsü ile kaplıdır. Et tavşanı yetiştıriciliğinde özellikle kafese kolayca adapte olmaları açısından çok yaygın kullanılan ırklardandır. Kısa, kalın vücutlu, yuvarlak sağlam, butları ve arka parti dolgun olan hayvanlardır. Damızlık seçiminde dar omuzlu ve çok uzun vücutlu hayvanlardan kaçınılir. Vücut uzunluğu genellikle erkeklerde 45-47 cm, dışılerde 49-50 cm arasındadır. Erkekler ortalama 4.5 kg, dişiler 5-5.5 kg gelmektedir. Baş erkeklerde iri ve genişçe, dışilerde biraz daha narincedir Kulaklar 10-13 cm uzunlukta ve uç kısımları hafif yuvarlaktır. Gerdan dişilerde hafif belirgin, gözler kırmızı-pembe renktedir. Kuyrukları dik ve tüylüdür. Bu hayvanların erken gelişme, döl verimi gibi vasıflar bakımından çok iyi özelliklere sahip oldukları bilinmektedir. Melezlemelerde ilk generasyondan itibaren ıslah edici ırk olarak dikkati çekmektedır. Bu tavşan ırkı ülkemize değişik dönemlerde ithal edilmiş ve yetiştirciliği yapılmaktadır. Özellikle 1970’li yıllarda kurulan ticari işletmelerde en fazla yetiştirilen ırk olmuştur. Halen Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde çalışmalar sürdürülmektedir.
Kırmızı Yeni Zelanda tavşanlari 1909 yılında Yeni Zelanda’dan getirilen tavşanlardan mı, yoksa 1910 yılında Kaliforniya’da Golden Fawn, İri Belçika melezlerine Belçika tavşanlarının kanı katılarak mı elde edildiği konusu açıklık kazanmamıştır. Genel olarak üzerinde durulan ve kabul edilen ikinci hususitır. Bu tavşanın genetik yapısı gr (aguti) renktekı tüm siyah pigmentin bır gen tarafindan elimine edilmiş olması esasına dayanmaktadır Bu suretle tüm sarı renk bütün vücuda dağılmaktadır. Bu arada birçok modifiye edici gen parlak, kırmızımsı ve sarımsı renkleri oluşturmaktadır. Bu tavşanların birçok varyeteleri vardır. Bunlar Beyaz Yeni Zelanda tavşanlanndan daha küçük yapılıdır. Erken gelişirler ve analık kabiliyetleri iyidir. Et/kemik oranları yüksektir ve et kaliteleri iyidir. Genellikle hibrit tavşan yetiştiriciliğinde kullanılmaktadırlar. Postları da kürk yapımında aranılan özelliktedir.
4.3.7. Şinşilla Tavşanı

İlk Şinşilla tavşanı Fransa’da elde edilmiştir. Elde edilmesınde Mavi Beveren, Himalaya ve Yabani ada tavşanları rol oynamıştır. Et ve kürk yönünde yetiştirilirler. Postu sincap renginde olup adı da buradan gelmektedir. Renk bakımından bireyler arasında ton farklılıkları olabilir. Renkleri gerçek Şinşillaya benzeyenler tercih edilmektedir. Bu hayvanların 4-5 aylık olanlarının postları çok değerlidir ve daima tercih edılmektedir. Büyüklük bakımından büyük ve küçük Şinşilla olmak üzere iki tipi vardır. Büyük Şinşila orta boy tavşan ırklarının en ağırlarındandır. Ortalama canlı ağırlıkları 2.4-2.9 kg arasındadır. Et kalitelerı oldukça iyidir. Ülkemıze ithal edilmiş ve yetiştiriciliği yapılan ırklardan olmakla birlikte Beyaz Yeni Zelandalar kadar yaygınlaşmamıştır.
4.3.8. Raks Tavşanları

Normal kıl oluşumunu determine eden genlerin mutasyonu sonucu meydana gelmişlerdir. Kürk endüstrisinde önemli yeri olan kürkleri üretirler. Reks tavşanlarında deri yumuşak, kıllar kısa ve parlak olup post kadife görünümünü andırmaktadır. Vücudu kaplamakta olan kıl örtüsünde alt ve üst kıllar birbirine eşit uzunlukta veya üst kıllar alt kılan 3 mm kadar geçebilmektedir. Hayvanlarda sırt kısmındaki kıl uzunluğunun 12-22 mm arasında olması arzu edilmektedir. En kaliteli reks kürkleri ergin hayvanlardan elde edilir. Kürkü için elde tutulan hayvanın en az 6-7 aylık olması gerekmektedir. Bu hayvanların canlı ağırlıkları 2.7-3 6 kg arasında değişmektedir. Yavrular tamamen çıplak olarak doğmakta ve ananın yünleri çok kısa olduğu için yuva yapmakta zorlanmakta bu nedenle yavruların doğmasından önce bakıcının doğum kutusunu hazırlaması gerekmektedir. Bu hayvanların besi kabiliyetleri düşüktür, Reks tavşanlanının en önemli varyeteleri arasında Siyah Reks, Mavi Reka, Şinşilla Reks, Hollanda Reks, Tilki Reks, Kastor Reks, Şampanya Reks vs. sayılabilir.
4.3.9. Gümişi Şampanya Tavşanı

Uzun vucutlu, kaba yapılı ve oldukça ağır yapılı hayvanlardır. En eski bilinen ırklardandır. Baş genellikle uzun ve kuvvetli bir yapıya sahiptir. Gözler kahverenginde, kulaklar geniş, uç kısımları yuvarlak ve 14 cm kadar uzunluktadır. Bacakları kuvvetli ve kaslı, tırnakları ise siyah renkiidir. Bu hayvanların renkleri eski gümüş rengini andırmaktadır. Vücudu kaplamakta olan kıl örtüsü ince ve ipek yumuşaklığındadır. Vücut üzerinde renk uyumu bakımından bir üniformite görülmektedir. Bu tavşanlaıda başta gözler arasında orta kısımda beyaz renkli kıllar bulunmakta ve ırkın tanınmasında etken olmaktadır. Yavrular doğduklarında vücudu örtmekte olan kıllar tamamen sıyahtır. Gümüşi renk birinci kıl değişiminden sonra ortaya çıkan kıllarla 6-7. aylara doğru meydana gelmektedir. Bu hayvanlarda canlı ağırlık 4-5 kg arasında değişmektedir. Döl verimleri yüksek, et lifleri ince ve kürk kaliteleri de oldukça iyidir.
4.3.10. Fransız Kelebeği

Yakın dönemlere kadar tanınmayan bir ırktır. Tavşan yetiştiricilinğinde son zamanlarda dikkati çekmeye başlamıştır. Orijini hakkında kesin bir kayıt olmadığından kaynaklarda Fransız, Ingiliz veya Alman kaynaklı olduğu konusunda görüşler bulunmaktadır. Bu hayvanlar ince ve sağlam bır kemik yapısına sahiptirler ve vücutlarında benekler bulunmaktadır Baş erkeklerde kuvvetli kaba, dişilerde ise narindir. Kulaklan 12-15 cm uzunluğunda, geniş ve kalın, birbirinden açık olarak durmaktadırlar Kulaklar tamamen renklidir. Gerdan dişilerde çok az belirgin, erkeklerde ise hiç yoktur. Ayaklar kuvvetli ve arka ayaklar daha uzuncadır. Kuyruk alt kısmı beyaz, üst kısmı renkli ve normal uzunluktadır. Vücutta hakim renk beyazdır. Yalnız vücut üzerinde dağılmış halde gri, siyah ve mavi lekeler bulunmaktadır. Bu tavşanlarda canlı ağırlıklar erkeklerde 5 kg, dişilerde ise 6 kg civarındadır. Döl verimleri yüksek, sağlam ve dayanıklı bır yapıya sahip hayvanlardır. Iyi bir et tavşanı özelliği taşımaktadırlar.
4.3.11. Belçika Yabani Tavşanı

Uzun zamandan beri bilinmekte olan bu tavşan ırkı İngiltere ve Belçika’da çok yaygındır. Bu tavşanların melezleme sonucu yabani bır erkek tavşanla yerli tavşanlar arasındaki çiftleştirmelerle elde edildiği bilinmektedir. Vücut uzunluğunun fazla olması nedeniyle isminde yabani kelimesinin kullanıldığı sanılmaktadır Başları uzun ve narın yapılı, kulaklar 13 cm civarında ve arkaya yatık durmaktadır. Kulak orta kısımları oldukça geniş, kenarları ise siyah bir çizgi ile çevrilidir. Bunlarda göz irisleri koyu kahverengidir. Gerdan yoktur, bacaklar uzunca, ön bacaklar ince ve dik, tırnaklar koyu renkli, kuyruklar uzuncadır. Vücut rengi kestane kızılı, vucudu örten üst kıllar ise siyah renklıdır. Kıllar vücudun bazı kısımlarında (yüzde ve başta) kıvrımlar teşkil etmektedir. Damızlıklarda butların iyi gelişmiş olması ve halif kemik yapısı tercih edilmektedir. Canlı ağırlıkları 4.5-5.0 kg arasında değişmektedir. Karkas randımanları iyi olup melezlemelerde bu amaçla kullanılmaktadırlar. Kürk kaliteleri iyi değildir.
4.3.12. Kaliforniya Tavşan
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde et ve post verimi yönünde geliştirilmiş ırklardan birisidir. Etlenme durumu iyi, kafes yetiştiriciliğine kolayca uyum sağlayan bugün hibrit tavşan yetiştiriciliğinde baba hattı olarak yaygın kullanılan ırklardandır. Vücutları dolgun, omuzlar, butlar ve sırtta kas gelişimi kuvvetlıdir. Baş kısa ve kulaklar diktir. Kıl örtüsü orta uzunlukta ve sıktır. Vücut rengi beyaz, bacaklar, kulaklar, burun ve kuyruk ucu koyu renklidir. Gözler diğer albino ırklarda olduğu gibi açık kırmızıdır. Canlı ağirlıkları ortalama 4 kg civarındadır.
4.3.13. İngiliz Tavşanı

En eski süs ırklarındandır. Mavi ve siyah olmak üzere ıki varyetesi bulunmaktadır. Bunlardan daha sonra gri ve kahverengi varyetelerde elde edilmiştir. Burnunun her iki yanında mavimsi veya kurşun renginde lekeler bulunduğundan ve bu lekeler bir kelebeğin kanatlarına benzediğinden Mavi Kelebek olarak adlandırılan varyetesi en değerli süs tavşanlarındandır. Vücudun her iki yanında önden arkaya, sırta doğru giden şeritler vardır. Bu şeritler omuzların üst tarafında birleşir, Analık özellikleri iyidir, et ve kürk verimleri de yeterlidir. Ortalama canlı ağırlıkları 2.5 kg kadardır.
4.3.14. Havana Tavşanı

Hollanda’da 1898 yılında siyah ve beyaz renkli ve kısa kıl örtülü tavşanlarla bilinmeyen bir erkek tavşan arasında yapılan melezlemelerle elde edilmiştir. Koyu kahverengi-çukolata rengindeki kürkü son derece çekicidir. Orta boy tavşan ırklarından olmakla birlikte derisi derecelendirmede üst sırada yer alır. Et verimleri de yeterlidir. Ortalama canlı ağırlıkları 3.5 kg kadardır, Renk bütün vücutta koyu kahverengi, gözler kahverengi, tırnaklar koyu boynuz rengindedir.

Küçük boy tavşan ırklarından olmasına karşın, dolgun bir vücut yapısı gösterir. Olgun yaşta ortalama ağırlıkları 2.5 kg’dır. Kısa boyunlu, kısa ve geniş başlı, kısa ve etli kulaklı bir tavşandır. Tavşan ırkları içerisinde çok özel bir renk durumu gösterir. Vücudun yarısı saf beyaz renkli, arka yarısı ise kahverengi, gri, siyah vb. renklerde olabilir. iki rengin ayrıldığı kuşak kesimi tam ortada olmalıdır. Arka ayaklar beyazdır ve bu renk hemen hemen ayakların yarısını kaplar. Kulaklar ve göz çevresi renklidir. Beyaz renk burun ve alın üzerinden kulakların arasına doğru üçgen biçiminde sokulur. İki rengin birbirinden ayrıldığı kesimlerde girinti, çıkıntı, nokta veya beneklik bulunmaz.
4.4. Islah Özellikleri

Islahta ele alınan özellikler, genotip ve çevreden etkilenmektedirler. Değişik çevresel faktörler ve coğrafi bölgelerden elde edilen sonuçların karşılaştırması ırklar veya türlerin genel özelliklerini ortaya koymakta kullanılabilir. Dölverimi, gelişme düzeyi ve genç hayvanlarda doku ve kas gelişmesi ıslahta üzerinde durulan üç temel özellik olarak bilinmektedir.
4.4.1. Döl verimi

Dölverimi, canlı doğan tavşanların sayısı (batın genişliği) veya her doğumdaki yavruların toplam sayısı (Batın sayısı x batın genişliği) ile ifade edilmektedir. Bu özellik hayvanların doğal yapısından kaynaklanabilen birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Batın genişliğı ikinci doğumda birinci doğuma göre %10-12 artabilir. İkinci ile üçüncü doğumlar arasında da farklılık olabilir, fakat üçüncü ile dördüncü doğum arasında değişim genellikle söz konusu değildir. Dördüncü doğumdan sonra doğan yavruların sayısında kısmen azalmalar olur. Akrabalı yetiştirme de döl veriminin azalmasına neden olmaktadır.
Döl verimi aynı şekilde mevsim ve dişi hayvanın damızlık olarak kullanılma düzeyine bağlı olarak değişir. Normal besin maddeleri ıle beslenen sağlıklı bır dişi tavşan, 12-14 saat aydınlatma uygulandığında ergin ağırlığına bağlı olarak değişik üreme aktıvıtesıne sahiptir. Dölverimını etkileyen en önemli faktör yumurtlama oranıdır (salınan yumurtaların sayısı), bunu biastositlerin canlılığı ve doğumdan önceki embriyoların yaşama gücü izler. Batısı genişliği çiftleşmeden sonra üretilen yumurtaların sayısına bağlıdır. Yumurtaların sayısı da ırkların ergin ağırlığı ıle ilışkılidır. Hafif ırklar sınıfina giren tavşanlar genellikle orta ağır ve ağır ırklara göre daha az dölverimine sahiptirler. Orta ağırlıktaki tavşanlar da ağır ırklara göre daha yüksek yumurtlanıa kapasitesine, dolayısıyla daha yüksek dölverimine sahiptir.
Döl verimi bakımından orta-ağır ırklarda da bazı farklılıklar görülebilmektedir. Bu ırklarda dişi başına bir batındaki dölverimi ortalama 7-8 yavru olup, değişik ülke ve iklimlerde farklılıklar olabilmektedir. Ancak dölverimi iklimsel değişikliklere çok fazla bağımlı değildir. Genel olarak ırk en etkili faktördür. Bununla birlikte yapılan araştırmalar birkaç ırkı kapsadığı ve yöresel ırk ve populasyon hakkında yeterli veri bulunmadığı için sonuçların genelleştirilmesi her zaman mümkün olmamaktadır.
Üremede korpus luteum sayısı, implantasyon miktarı ve çiftleşmenin 16. günündeki embriyo sayısı ölçüt olarak ele alınabilir. Dölverimı, doğumdan sonra çiftleşme imkanı olan (erkeği kabul eden) dişilere göre hesaplanırsa ırkların veya soyların karşılaştırılmasında daha etkilidir. Bir yetiştiricinin dişiden ilk defa döl alması ve bunu diğerlerinin izleyebilmesi için çok fazla özen gösterilmesi gerekir. Kafes yetiştiriciliğinde çiftleştirme işlemi erkeğin kafesinde yapılmalıdır. Cinsi olgunluk döneminde dışı her zaman çiftleştirilebilir. fakat gebelik döneminde çiftleştirilmez. Bununla birlikte erkek her zaman dişi ile çiftleşme isteği göstermemektedir. Erkeğin kabulü ve izleyen çıftleşmeler yetiştirme perıyodunun %70 dönemini kapsar.
Döllenme ovulasyonun gerçekleşmesıyle ilgilidir. Bu olay çiftleşmeden 10 saat sonra meydana gelir ve 16. saatte döllenme oluşur. Yumurtanın doğuma kadarki yaşama gücü ve gelişmesi üzerinde genetik olarak erkek ve dişi tavşanın eşit düzeyde etkisi söz konusudur. Melezleme yumurtaların ve embriyoların yaşama gücünü arttırabilir. Uterus çevresi şartlan bu konuda daha etkili olmaktadır. Yumurtaların döllenmesinde bir doğumdaki yavru sayısı bakımından erkeğin etkisi önem kazanır.
Dişi tavşan doğum yaptığında yavruların ana sütü ile büyütülmeleri gereklidir. Yetiştirici bu dönemde ana tavşanlara yeterli besin sağlayarak ve yavruları çevre faktörlerıne karşı koruyarak sütten kesim dönemindeki yavru sayısını artırabilir. Yavruların yaşama gücü üzerinde ananın davranışları ve süt üretimi aynı düzeyde önemlidir. Doğumdan sütten kesime kadar yavrularda ortaya çıkan yaşama gücü canlı doğan yavruların sayısına bağlı olarak ırktan ırka değişmektedir. Bu yaşama gücü değerleri 3-9 arasında doğan yavrular için oldukça sabit kalmaktadır. Daha az doğumlarda (1-2 canlı tavşan) yavruların ileriki dönemlerde canlı kalmalarını sağlamak için çok fazla önlem gerekli değildir. 12 veya daha fazla yavru olduğu zaman sütten kesim sonunda canlı yavru sayısı azalmaktadır. Pratikte sütteti kesim dönemi sonunda canlı kalan tavşan sayısını arttırmak mümkün olabilir. Fazla yavrusu olan tavşanların yavruları az doğanlara verilerek onların analık özelliklerinden faydalanılabilir. Ancak bu durum sürekli aynı yaşta doğan yavrular arasında yapılabileceği ve her ananın başka yavruları kabul etmemesi nedeniyle herzaman mümkün olmamaktadır.
Dişi tavşanın biyolojik özellikleri teorik üreme oranlarını önemli düzeyde etkilemektedir, Bunlar içerisinde ovuİasyon düzeyi, doğumdan sonra erkeği kabul etme süresi ve gebelik süresi en önemli olanlardır.
Son düzenleyen Safi; 2 Aralık 2016 04:27
Quo vadis?