Arama


toxic91 - avatarı
toxic91
Ziyaretçi
8 Ocak 2009       Mesaj #7
toxic91 - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye’deki Orman Varlığımız ve Ormanların Durumu
Genellikle yurdumuzun dörtte birinin orman olduğunu söyleriz. Bu da Orman Genel Müdürlüğü’nün yayınlarındaki verilerle da
aşağı yukarı doğrulanmaktadır. Her ne kadar farklı değerlendirmelere ve yıllara göre bu rakam üç aşağı beş yukarı değişse de
genellikle % 25 civarındadır. Tabi orman varlığımızdan konuşurken onların sadece sayısal olarak kapladıkları alanı bilmek yeterli
değil, nitelikleri ve özellikleri de çok önemli. Elbette böyle bir değerlendirme oldukça geniş bir yer tutar ama bu yazıda bazı
konulara kısaca değinip bilgi vermekte de fayda var.
Ormanlarımızı üç ana gruba toplayabiliriz:
1. Akdeniz Ormanları
2. Karadeniz Ormanları
3. Bozkır Ormanları
Bunlar aslında aynı zamanda ülkemizin üç bitki coğrafyası bölgesini ve üç farklı iklim ya da alt-iklim tiplerini temsil etmektedir,
yine aynı sırayla yazacak olursak;
1. Akdeniz Ormanları, Akdeniz Bitki Coğrafya Bölgesi, Akdeniz İklim Bölgesi
2. Karadeniz Ormanları, Avrupa-Sibirya Bitki Coğrafya Bölgesi, Okyanus İklim Tipi
3. Bozkır Ormanları, İran-Turan Bitki Coğrafya Bölgesi, Kurak Akdeniz İklim Tipi (bu bölge biraz daha kurak bir yapıdadır ve
iklimsel açıdan bazı çalışmalarda karasal iklim olarak da değerlendirilmektedir.)
Akdeniz Ormanları
Bu ormanlar Akdeniz iklim tipinin temel özelliği olan kurak ve yağışsız yazlar ile çok yağışlı kışlara adapte olmuştur. Bunun en
güzel örneği de yazın su kaybını en aza indirgeyen, deri yapraklı da dediğimiz çalı türlerinden oluşan maki formasyonudur.
Bir diğer türü kızılçamdır ve yine deniz etkisinin yoğun görüldüğü kıyı boyundaki yamaçlarda hakimdirler. Yukarılara çıkıldıkça
yerini karaçam, Toros sediri, Toros göknarı gibi türlerin oluşturduğu ormanlara bırakırlar. Bu ormanlar daha çok kireçtaşı ve
serpantin arazi üzerinde yetişen, daha gevşek bir taç dokusuna sahip iğne yapraklı türlerden oluşan ormanlardır.
Karadeniz Ormanları
Karadeniz ormanları bol yağış alan, nemli ve genellikle de geniş yapraklı türlerden oluşan ormanlardır. Önemli türleri arasında
kayın, meşe, gürgen, kestane sayılabilir. İğne yapraklı türlerden sarıçam, karaçam, göknar ve ladin yine ormanı oluşturan
türler olarak sayılabilir. Karadeniz ardı dediğimiz, Karadeniz Dağları’nın güney kısımlarında ve iç kısımlara geçiş bölümlerinde
orman daha seyrek bir yapı oluşturur ve geniş yapraklı türlerden sadece meşe geniş alanlar kaplar. Bu bölümde iğne yapraklı
türler arasında en yaygın olanları karaçam ve ardıçlardır.
Bozkır Ormanları

“Bozkırda orman ne arar” diyeceksiniz; “bir yer ya bozkırdır ya da ormandır bu ne biçim tanım” diye itiraz edeceksiniz, belki de
haklısınız. Ancak daha kurak bölgelerdeki, daha seyrek dokudaki ve daha küçük ağaç-ağaççıklardan oluşan bu orman tipine de
en uygun isim sanki buymuş gibi geldi. Karadeniz, Akdeniz ve Ege ardı bölgeden İç Anadolu’ya ve Doğu Anadolu’ya yayılan bu
ormanlar veya ağaçlık oluşumlar birçok yerde bozkırla iç içe girmişlerdir. Yağış miktarının azlığı ağaç yetişmesi açısından kritik
seviyelerdedir ve çoğu yerde toprak da uygun değildir. Bir de bunun üstüne insan aktiviteleri yüzünden bu alanlarda oluşan
baskı ve tahribatı eklenince, ormanlar çoğu yerde ya yok olmuştur ya da hem yapısal hem de alansal olarak çok daha küçük
boyutlarda yaşamlarına devam etmektedirler. Özellikle ardıç ve meşe formasyonları bozkır ormanlarının en önemli
temsilcileridir. Badem, alıç, ahlat gibi türler de bu oluşum içerisinde önemli yer tutarlar. Özellikle meyveleri yüzünden bu türler
yaban hayatı için çok önemlidir. Çok az miktarda olmakla birlikte bazı karaçam oluşumları da bu sınıfa konabilir (örneğin
Beynam Karaçam Ormanı, Yazgat Çamlığı Milli Parkı).
Aşağıdaki tabloda Türkiye ormanlarının alanı farklı özelliklere göre hektar olarak gösterilmektedir.