Arama


kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
20 Ocak 2009       Mesaj #2
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Tevfik Fikret
57718d1478941989 tevfik fikret tevfik fikret
(1867 İstanbul-1915 İstanbul), Şair. Ortaöğrenimini Aksaray Mahmudiye Rüştiyesi ve Galatasaray Sultanisi'nde tamamladı (1886). Galatasaray'ın İlk Bölümü'nde (1894-1895) ve Robert Kolej'de Türkçe öğretmenliği yaptı. Bu döneminde, Mirsad dergisinin açtığı "Sitayişi Hazreti Padişahi" konulu şiir yarışmasına katılarak birincilik kazandı (1892). Servetifünun'un yönetimini aldıktan sonra (1896) şiirlerinin özünde ve biçimlerinde dönüşümler yapmasına yol açan yeni yeni görüşler kazanan Fikret, yaşadığı toplumun insanlarını görmeye başladı. Bu duygularla okuduğu Batılı sanatçıların gerçekçi yapıtları arasında bağlantılar kurdu.

Hüseyin Cahit'in "Edebî Hatıralar"ında belirttiği gibi, bir milliyet ve vatanperverlik ocağı hâline gelen Servetifünun çevresinde, zorbalıktan ve saraydan nefret, özgürlük ve meşrutiyet fikirlerine bağlanma duyguları içinde daha sonraki kişiliğinin belirtilerini buldu. Toplumun sefalet içindeki insanlarının şiirlerini yazdıkça, toplumsal sorunlar üzerinde düşünmeye başladı. Bir süre sonra Edebiyatı Cedide akımı içinde birleşen sanatçılarla uzlaşamayarak Aşiyan'a çekildi. II. Meşrutiyet ilân edildikten sonra Hüseyin Cahit ve Hüseyin Kâzım ile birlikte Tanin gazetesini çıkardı. Ne var ki iktidara geçen İttihat ve Terakki Fırkası'nın ülkenin yarı sömürge durumuna gelmesine yol açan dışa bağımlı ekonomik ilişkilere girdiğini ve bürokratlarla paşaların yabancı sermayenin koruyucu kanatları altında "han-ı yağma"dan paylarını aldıklarını gördükçe umutsuzluğa düştü, politik çalışmalarını sürdürmedi.

Bir süre Galatasaray Lisesi müdürlüğünde bulundu. Eğitim alanındaki girişimlerinin de tepkiyle karşılanması üzerine Robert Kolej'deki öğretmenliğine döndü. Yaşamının sonuna kadar bu görevde kaldı. "Bugün mesela Veli dayılar için, münhasıran onların anlayacağı gibi bir yazı dili tasavvur edemiyorum..." diyerek öteki Servetifünuncuların beğenisinden ayrılmayan görüşler ileri sürer. Dildeki bu kuşkuculuğuna karşın, divan edebiyatının, sözcüklerin dilbilgisi içindeki yerine göre koşulladığı uyak anlayışı yerine, kulağa bağlı uyak, (daha sonra) konuşma dilinden yararlanma gereksinmesi duyar; bütün güzelliği ararken "serbest nazım"a doğru sürekli bir açılma gösterir.

DEVAMI
Tevfik Fikret
Son düzenleyen Safi; 12 Kasım 2016 21:06