Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Mart 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Antik Yunanistan'da tıp

Vikipedi, özgür ansiklopedi


250px Medicine aryballos Louvre CA1989 2183 magnify clip
Kızıl-figürlü arivalos üzerinde resmedilmiş bir hekim ve hastası; M.Ö. 470'lerden, Louvre


Antik Yunanistan'da tıp büyük ölçüde Eski Mısır tıbbından etkilenmiştir. Bu dönemde Mısırlıların tıp alanındaki ve şifalı otlarla ilgili olarak bildikleri şeylerin ünü Odysseia'da görülebilir.
Tarihte ilk tıp okulu Antik Yunan dünyasında M.Ö. 700 yılında Knidos'da açıldı. İlk anatomi araştırmacısı olan Alcmaeon bu okulda çalıştı ve araştırmalarını burada sürdürdü. Daha sonra Hipokrat, Kos'ta kendi tıp okulunu kurdu. [1] Mısır tıbbına karşı duydukları büyük ilginin bilinmesine rağmen, Antik Yunan tıbbını dış etkilerden ayırarak inceleme girişimleri döneme ait bilgi ve kaynak yetersizliği nedeniyle oldukça kısıtlı kalmıştır. Antik Yunanların Mısır tıbbından pek çok şeyi kendi kültürlerine aktardığı kesin olmasına karşın, bu İskenderiye'de bir Yunan tıp okulunun açılması ile en üst düzeyine ulaşmıştır. [2]

Hipokrat ve Hipokrat dönemi tıp

Ana madde: Hipokrat 150px Hippocrates magnify clip
Hipokrat


Hipokrat'ın bırakmış olduğu yazılı eserler kurduğu okulun da tıbbi bilgi birikiminin çekirdeğini oluşturur. Tüm bu külliyatın Hipokrat'ın kendi tarafından yazıldığına inanan araştırmacılar olsa da, bugün pek çok kesim bunların Hipokrat'ın kendi dönemi ve öncesinde yazılmış olan parçaları bir araya getirdiğine inanmaktadır. Bunların içinden hangisinin Hipokrat'ın kendisi tarafından yazılmış olduğunu ayırmak olanaksız olduğundan bugün tüm içerik Hipokrat'a atfedilmektedir.
Hipokrat Yemini'nin varlığı Hipokrat tıbbının, birbirlerine etik olarak sıkı hâlde bağlı bir grup profesyonel hekim tarafından yapıldığını göstermektedir. İsteyen öğrenciler bir miktar para ödeyerek Hipokrat'ın okuluna girer ve öğretmenleriyle sıkı bir iş-aile ilişkisi kurarak çalışırdı. Eğitim süreci genelde sözlü öğretimlerle geçerdi. Hipokrat'ın etmiş olduğu yeminayrıca o dönemde bir hekimin neler yapması ya da yapmaması konusunda pek çok şeyi kısıtlardı. "Benden ağı ( zehir ) isteyene onu vermeyeceğim" diyerek ötenaziye karşı olduğunu belirtmiş, "Bunun için yerimi ehline terkedeceğim" diyerek bilgi sahibi olmadığı hastalıkların tıbbın diğer dallarındaki hekimlere yönlendirmiştir. [3]

Dört mizaç kuram

200px Four humours magnify clip
Dört mizacın dengesi; Mutsuz, mutlu, sinirli, duygusuz


Dönemin pek çok hekimi gibi Hipokrat ve çevresindekiler de dört mizaç kuramının varlığına inanıyordu. Bu kuramın kökeni Empedokles'in evrendeki her bir varlığın ateş, su, toprak ve hava olmak üzere dört ögeden oluştuğu ve bunların ıslaklık, kuruluk, ısı ve nemi temsil ettiği inancına dayanmaktadır. Bu dörtlü aynı zamanda kuru güzü, soğuk kışı, sıcak yazı ve yağışlı ilkbaharı simgeliyordu. Siyah güze, yeşil kışa, sarı yaza, kırmızı ilkbahara denk düşüyordu. Bazı kaynaklarda bu renkler kan alma, kusma gibi tıbbi terimleri karşılıyordu. Mizaçlar ve renkler arasındaki ilişkiye yönelik inançlar farklılık gösterse de, Hipokrat bir kişinin sağlığının ancak bu dört mizacın dengede olduğu zaman mükemmel olabileceğini düşünüyordu.

Aristo

Ana madde: Aristo Antik Yunan filozofu Aristo, Klasik Çağ'da en etkili olan araştırmacılardan biriydi. Önceleri yaptığı doğal felsefe kuramsal olgulardan oluşuyor olsa da sonraki dönemlerde biyoloji ve tıp alanında yaptığı çalışma ve araştırmalar deneycilik, bijolojik neden-sonuç ilişkileri ve yaşamın çeşitliliği konusunda büyük mantıklılık ve kanıtlanabilirlik taşımaktaydı. [4] Aristo, özellikle bitki ve hayvanların davranışsal özellikleri ile alışkanlıkları üzerine sayısız gözlem yaptı. Çevresindeki canlı varlıkları kategorilemek için büyük zaman harcadı. Yaşamı boyunca 540 canlı türünü saınıflandırdı ve yaklaşık 50 canlıyı tüm birimleriyle keserek inceledi. [5]

Roma ve Hristiyanlığın etkileri

Yunan toplumlarıyla içinde bulundukları büyük kültürel etkileşim ve Yunanların yaşadığı pek çok yeri ele geçirmeleri nedeniyle Romalılar Yunan tıbbından pek çok şeyi alarak kullanmaya başladılar ve bunların pek çoğunu da geliştirdiler. [6]
Tüm bu etkileşim sonucu Yunan tıbbının kuram ve kuralları önce Roma İmparatorluğu toprakları içinde daha sonra tüm Batı dünyasında yayılmaya başladı. Kavimler Göçü sonucunda hızla kan kaybetmeye başlayan Roma İmparatorluğu'nun sonunda yıkılması ile Katolik Kilisesi tarafından resmen desteklenen Galen'in tıp alanındaki, Yunan tıbbı üzerine kurulmuş çalışmaları, Rönesans'a kadar kabul gören tek öğreti oldu.
Quo vadis?