Arama


SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
19 Mart 2009       Mesaj #5
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Bin bir derde deva olan bitki çayları, yaz kış enerji veriyor. Ancak bitkiler sadece enerji vermekle kalmıyor, aynı zamanda organizmayı çeşitli yönlerden destekliyor.
Kimi soğuk algınlığına iyi gelirken kimi stres ve uyku düzensizliğini önlüyor, kanser riskini azaltıyor, kimi de migrene iyi geliyor.
Ziraat Mühendisi Neriman Kara, Türktarım dergisinde yayınlanan yazısında, bitki çaylarının her mevsim enerji takviyesi olarak kullanılabileceğini belirtiyor. Adaçayı kalp krizi tehlikesini azaltıyor, yeşil çayın kansere karşı koruduğu ifade ediliyor. Kara, yazısında ateşli hastalıklara karşı ıhlamur ve aspirinin birlikte kullanılması halinde antibiyotiklere ihtiyaç kalmayacağını dile getiriyor. Yazıda papatya çayının iştah açtığı, kuşburnunun kilo kontrolüne yardımcı olduğu, melisa çayının sinir sistemini dengelediği, sarı kantaronun ise virüs kaynaklı enfeksiyonları tedavi ettiği vurgulanıyor.
Adaçayı: Gece terlemesine sebep olan hastalığı iyileştiriyor. Kanı temizleyerek, mikropları öldürüyor. Nezle ve boğaz ağrılarına iyi geliyor. İştah ve zihni açıyor. Uyarıcıdır. Bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları ve ülsere iyi geliyor. Böcek sokmalarında sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanıyor.
Yeşil çay: Kalp damar hastalıklarını azaltıyor. Kolesterol ve yağ değerlerini iyileştirerek, tansiyon ve kan şekerini ayarlıyor. Damar sertliğinden koruyor. Kılcal damarları büzerek ödem oluşmasını önlüyor. Diş çürümesini ve kemik erimesini engelliyor. Alerjiyi gidererek bakteri ve grip virüsü ile savaşıyor. Migreni geçiriyor. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı zayıflama rejimlerinde kullanılıyor. Yorgunluk ve uyku halini ortadan kaldırıyor.
Nane çayı: Mide ve bağırsak gazlarını gideriyor. Sindirim sistemi rahatsızlıkları, ishal, bulantı ve kusmaya iyi geliyor. Karaciğer yetersizliğini gideriyor. Kalp ritim bozukları, bağırsak spazmı, astım, grip, bronşit, baş dönmesi, dil tutukluğu, felç, çarpıntı, başağrısı, ateş ve soğuk algınlığına iyi geliyor. Enerji vererek hafızayı kuvvetlendiriyor. Ancak mide ülseri ve gastriti olanların fazla kullanmaması tavsiye ediliyor.
Kuşburnu çayı: Doğal C vitamini içeriyor. Enfeksiyon ve soğuk algınlığına karşı direnç veriyor. Hemoroid, gribal enfeksiyonlar, kolesterol, yorgunluk, varis, romatizma ve dolaşım bozukluklarına iyi geliyor. Özellikle ilkbaharda kullanılması öneriliyor.
Papatya çayı: Diş ağrısı, hazımsızlık, gaz, mide spazmı ve krampları ile sinir sistemi problemlerine bağlı huzursuzluk ve uykusuzluğa iyi geliyor. İştah açıyor. Özellikle çocuklarda, sinire ve gerginliğe bağlı mide problemlerinde rahatlıkla kullanılıyor.
Melisa çayı: Tansiyonu düşürüyor, idrar söktürüyor. Yatıştırıcı özelliğinden dolayı spazmı önleyerek, sindirime de yardımcı oluyor.
Ihlamur çayı:
Ateşli soğuk algınlıklarının kısa sürede iyileşmesini sağlıyor. Öksürük ve bronşite iyi geliyor. Gevşetici, sakinleştirici ve terletici özellikleri bulunuyor. Kış aylarında sıkça kullanılması tavsiye ediliyor. Kesinlikle kaynatılmaması isteniyor.

AFRODİZYAK GIDALAR...
YİYECEKLERİN ÇOĞU TABİ AFRODİZYAK ETKİSİ YAPIYOR, RUHU VE LİBİDOYU BESLİYOR
Bazı besinlerin karın doyurmanın yanı sıra afrodizyak etkisi bulunduğunu belirten uzmanlar, ruhu ve libidoyu besleyen bu sebze, meyve ve bitkilere karşı uyarıyor.
Çin'de yapılan bir araştırmaya göre, Viagra etkisi yapan ve uzmanların cinsel istekleri arttırmak için tavsiye ettiği yiyecekler şöyle sıralanıyor:
Erkekler için; maydanoz, nane, tarçın, kekik, vanilya, sivri biber, hardal, kereviz, ayçiçeği, greyfurt, susam, yumurta, kuşkonmaz, enginar, bezelye, badem, ceviz, hindi (çinko ihtiva ediyor üstelik daha ucuz ve protein açısından da zengin), roka (Bolca demir ve C vitamini içeriyor), şalgam, Antep fıstığı ve fındık (İçerdikleri doymamış yağ asitleri ve E vitamini nedeni ile afrodizyak olarak kullanılırlar), salatalık, kuşkonmaz, soğan, domates, fesleğen, karpuz, Hindistan cevizi, bal, pekmez, kivi, mango.
Kadınlar için; çikolata (Çikolatanın içindeki yüksek şeker ve kalori cinsel uyarıcı ve keyif verici. Çikolata beyindeki serotonin seviyesini de artırıyor ve mutluluk hissi veriyor. Ve kadınlar erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlı), ahududu, yoğurt, kırmızı biber, köri ve diğer baharatlarla, baharatlı yiyecekler.


DOĞAL GIDALAR ŞİFA VERİYOR...

Armutun nezleye, balığın koroner kalp rahatsızlığına, üzümün kansızlığa, kekiğin bronşit ve astıma iyi geldiği belirtiliyor.
Uzmanlar, nezle olanlara bol bol armut yemelerini tavsiye ediyor. Mideyi de kuvvetlendiren armut, hazmı kolaylaştırıyor ve çarpıntıyı önlüyor. Balık, kan kolesterol düzeyinin dengelenmesinde önemli rolü olan w-3 asitlerini içermesi sebebiyle, özellikle koroner kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin kırmızı et yerine tercih etmesi gereken yiyeceklerin başında geliyor. Ayrıca balık, iyi bir E vitamini kaynağı olması sebebiyle de cilt kanserinin önlenmesi ve yaşlılığa bağlı hücrelerin az zarar görmesini sağlaması, kış aylarında enfeksiyondan korunulması açısından oldukça önemli rol oynuyor.
Demirin, vücuda enerji veren maddelerin başında yer aldığını hatırlatan uzmanlar, içinde demir bulunan besin maddelerinin başlıcalarını karaciğer, et, yumurta, ıspanak ve kayısı olarak sıralıyor.
Karnabahar ve brokolinin, son yıllarda beslenme alışkanlığında önemli yer tutan sebzeler arasında yer almaya başladığını ifade eden uzmanlar, bu sebzelerin iyi bir C vitamini ve kalsiyum kaynağı olması sebebiyle önemlerinin birer kat arttığını bildiriyor. Posa içeriği yönünden zengin olan bu sebzelerin, bağırsakların tembelleşmesini engellediğini ve ileride oluşabilecek bağırsak kanseri riskini azalttığını söyleyen uzmanlar, bu sebeple salata veya sebzeli yemek hazırlarken brokoli ve karnabaharı da unutmamak gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlar, günün yoğun temposundan dolayı kendisini yorgun ve bitkin hissedenlerin bol bol taze hurma yiyerek, eski enerjilerine ve güçlerine kavuşabileceğini belirtiyor. Stresli yoğun tempo sebebiyle uykusuzluktan şikayet edenlere ise akşam yemeğinde büyük bir tabak yeşil salata yemeleri öneriliyor. Çünkü salatanın içindeki maddelerin rahatlatıcı ve besleyici özelliği bulunuyor.
Kansızlıktan kurtulmak için bol bol üzüm yenmesi gerektiğini bildiren uzmanlar, üzümün ayrıca kalbi, mideyi ve barsakları kuvvetlendirici olduğunu kaydediyor. Taze üzüm suyunun, romatizma ağrılarını geçiren tabii ilaçların başında geldiği kaydediliyor. Her sabah çekirdekli veya çekirdeksiz kara üzümün suyunu çıkarın ve bir bardak için. Eğer hergün bunu aksatmadan yaparsanız, romatizma ağrılarının ne kadar iyi geldiğini göreceksiniz.
Uzmanlara göre, eczacılıkta bazı ilaçların yapımında kullanılan şifalı bitki kekik, anjin, bronşit ve astımla ishale iyi geliyor. Bir çorba kaşığı kekiği yarım kilo suda birkaç dakika kaynatmak, soğuttuktan sonra yemek aralarında veya yemekten sonra bir-iki bardak içmekte yarar var.
Kestanede C vitamini olduğunu ifade eden uzmanlar, ayrıca B vitamini ve yararlı madeni maddelerin yanısıra protein ve şekerin de bulunduğunu bildiriyor. Uzmanlar, kestanenin diğer faydaları olarak da sindirimi kolaylaştırmasını ve kan yapmasını gösteriyor.
Biberiyenin sinire iyi geldiğini vurgulayan uzmanlar, 30-40 biberiye yaprağının 300 gr kaynar suya atılarak yarım saat kadar bekletilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, elde edilen sıvının hem zihni açtığını, hem sindirimi kolaylaştırdığını kaydediyor.
Sabah kahvaltısının vazgeçilmez içeceği olan siyah çayın, yumurta, pekmez gibi demir yönünden zengin besinlerle beraber tüketildiği zaman, demirin vücutta kullanılmasını engellediğini ve sonucunda ise kansızlık şikayetinin daha da artmasına sebep olduğunu vurgulayan uzmanlar, siyah çay yerine ıhlamur, nane, yeşil çay veya meyve aromalı çayların tercih edilmesini tavsiye ediyor.
Yaş, cinsiyet, kilo ne olursa olsun aşırı tuz tüketiminin zararlı olduğunu ifade eden uzmanlar, "Yemeklerimize lezzet vermek için ekleyeceğimiz tuzun yerine, taze doğal otlar veya baharat kullanmaya özen göstermeliyiz. Özellikle kırmızıbiber, karabiber, karanfil, dereotu, nane, maydanoz ve sarımsak gibi baharatlar, vücudumuza zararlı olabilecek mikroorganizmaların üremesini engeller" diyorlar.
Yumurtanın, hem etin en büyük özelliği olan protein, hem de vitamin bakımından çok zengin olduğunu kaydeden uzmanlar, zeytin yağının çiğ olarak kullanılmak şartıyle, genç kalmaya yarayan besinler arasında bulunduğunu bildiriyor. Uzmanlar, zeytin yağında E ve K vitaminleri olduğunu vurgulayarak, aç karnına yarım kahve fincanı, limon sıkılıp tuzlanarak içilirse, safra kesesini çalıştırdığını ve cildin kırışmasını önlediğini kaydediyor.


İşte soframızdaki ilaçlar

Uzmanlar, bazen sevmediğimiz, kimi zaman da ağız kokusu yapıyor diye yemediğimiz pek çok yiyeceğin aslında insanları birçok hastalıktan koruduğunu belirtiyor.
Dahiliye Uzmanı Dr. Deniz Şahin, ceviz ve sarımsağın kalp hastalıklarından koruduğunu, elmanın solunum ve sindirime iyi geldiğini, havucun anne sütünü arttırdığını, domates, maydanoz ve sarımsağın yaşlanmayı geciktirdiğini söyledi.

Dr. Deniz Şahin, son zamanlarda tüm dünyada çeşitli gıdalar üzerine yapılan araştırmalar sonucunda birtakım besinlerin bazı hastalıkların önlenmesinde çok faydalı olduğunun ispatlandığını belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
Kalp hastalıklarından korunmak için ceviz, sarımsak tüketin. Solunum ve sindirim problemi yaşayanlar için elma yiyin. Kansere karşı korunmak için domates (özellikle prostat kanserine karşı), soğan, elma (özellikle akciğer kanserine karşı) tüketin. Anne sütünü arttırmak için havuç birebir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için maydanoz, havuç, domates tüketin. Yaşlanmaya karşı sarımsak, domates, havuç ve maydanoz yiyin."

BOLCA TÜKETİN

Ceviz: Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri var. Zeka gelişimini olumlu etkiliyor. E vitamini açısından zengin. İyi bir antioksidan. Aterosklerozu engeller, kolesterol seviyesini dengeler. Yapılan araştırmalarda her gün 5-6 tane ceviz yiyenlerin yemeyenlere oranla kalp krizi geçirme riski yüzde 50 daha az olarak bulunmuş.
Havuç: İçeriğindeki betakarotenin yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruma ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirme etkisi var. Güçlü bir antioksidan. Betakaroten cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebiliyor. Cildin yaşlanmasını engelliyor. Anne sütünü arttırıcı etkisi var. Haftada 5 kez yendiği takdirde kadınlarda enfarktüsü ve felç tehlikesini yüzde 68 azalttığı bulunmuş. Günde 2 havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azaltıcı etkisi var.
Maydanoz: C vitamini, betakaroten ve folik asit içeriyor. Nezle ve gribe karşı kış aylarında bol bol tüketilmeli. İyi bir folik asit kaynağı olduğu için hamilelerin sofralarından eksik etmemesi gerekiyor. Bir tutam maydanoz yetişkin bir kişinin günlük C vitamini ihtiyacını karşılar.
Elma: Elmanın suyunda bulunan kuersetin adlı madde çok güçlü bir antioksidan. Kolesterolü düşürüyor, kalp hastalıkları ve akciğer kanseri riskini azaltıyor. Sindirim sistemi için yararlı. Bol lif içerdiği için kabızlık problemi olanların sofrasında mutlaka olmalı. İngiltere'de yapılan bir çalışmada haftada en az 5 elma yiyenlerin daha kolay nefes aldığı bulunmuş. Ne tip bir mekanizmayla bu etkiyi yarattığı bilinmiyor, ancak güçlü antioksidan özelliği sayesinde olabileceği düşünülüyor."