Arama

Anemi (Kansızlık) - Tek Mesaj #6

SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
19 Mart 2009       Mesaj #6
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  kansızlık2.JPG
Gösterim: 482
Boyut:  16.6 KB
Anemi

Anemi, halk arasında kansızlık olarak bilinen sağlık sorunu aslında vücutta kanın az olması anlamında değildir. Anemi, kanın içinde bulunan maddelerin azlığından kaynaklanan bir sağlık sorunudur. Kan, alyuvarlar, akyuvarlar, trombositler ve proteinlerden oluşan bir maddedir. Bunların haricinde kan içinde farklı bir kaç tane daha kimyasal bulunsa da kan temel olarak bu dört bileşenden oluşur. Kemik iliği kırmızı kan hücrelerini üretmekte görevlidir. Yeni üretilen hücreler eski hücrelerle yer değiştirerek yenilenir. Bu yenileme işlemi her zaman devam eder. Kırmızı kan hücrelerinin içinde oldukça önemli olan hemoglobin adlı madde bulunur. Hemoglobin, solunum ile alınan oksijeni kan ile beraber organlara taşır. Anemi, bu noktada oksijenin dokulara ulaşmasında görev yapan hemoglobin sayısının normalden daha az olmasından dolayı ortaya çıkar. Hemoglobin iki şekilde az olabilir. Hemoglobin bulunan kan hücrelerinin yeterli sayıda üretilmemesi ya da üretilen kırmızı kan hücrelerinde yeterli oranda hemoglobin bulunmadığında kansızlık ortaya çıkabilir.

Anemi nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Aneminin vücutta yarattığı ilk etki organlara ve dokulara ihtiyaç duyulan oksijenin taşınamamasıdır. Vücutta organlar işlevlerini eksiksiz yerine getirebilmesi için oksijene ihtiyaç duyar. Bu gibi durumlarda kansızlık başlangıcında vücut durumu telafi edebilmek için kalbe daha fazla yüklenir. Kansızlık yavaş yavaş ilerliyor ya da hafif seyrediyorsa vücutta her hangi bir etki yaratmayabilir. Kansızlık farklı nedenlerden dolayı oluşum gösterebilir. Oluştuğu nedene bağlı olarak da farklı belirtiler yaratır. Fakat kansızlığın genel belirtileri vardır. Bu belirtiler enerji düşüklüğü, halsizlik, baş dönmesi, göz kararması ve nefes darlığı olarak sıralanabilir. Bu belirtilere eşlik eden, kalp çarpıntısı, tat almada bozukluk, kulak çınlaması ve ten renginde solukluk ortaya çıkabilir.

Demir eksikliğine bağlı anemi: Demir eksikliği nedeniyle kansızlık yaşayan kişilerde kağıt, toprak ve buz gibi yenmemesi gereken maddelere karşı duyulan bir iştah söz konusudur. Ağız içinde ağrı, tırnaklarda şekil bozukluğu, dudak çatlaması ve dil ağrısı yaşanabilecek belirtiler arasında yer alır. Demir eksikliğine bağlı gelişen kansızlık için doktor demir takviyesi reçete edebilir. Vücutta demirin aşırı yüksek olması, kusma, mide bulantısı, ishal, baş ağrısı, yorgunluk ve eklem ağrılarına yol açabilir. Bu nedenle doktorun tavsiye etmiş olduğu demir takviyesi dozunda ve önerilen miktarda kullanılmalıdır.

Gebelik ve çocukluk dönemlerinde vücutta demir ihtiyacında artış yaşanır. Bununla beraber çok şiddetli geçen adet kanamaları, bağırsak kanaması, çölyak hastalığı ve demir bakımından yetersiz beslenme de kansızlığa yol açabilir.

B12 eksikliğine bağlı gelişen anemi:
B12 vitamini eksikliğinde de kansızlık görülebilir. B12 vitamini eksikliğine bağlı gelişen kansızlık nedeniyle, el ve ayaklarda karıncalanma, iğne batma hissi, güçsüzlük, yürüme bozukluğu, sakarlık ve unutkanlık gibi şikayetler oluşabilir. B12 vitamini eksikliği nedeniyle yaşanan kansızlığın tedavisinde B12 vitamini eksikliğinin giderilmesi gerekir. Vücutta B12 vitamini deposu eksilmişse doktor enjeksiyon şeklinde depoyu dolduracaktır. Eğer eksiklik sınırda ise ağız yolu ile kullanılan B12 takviyeleri tavsiye edilebilir. B12 vitamini eksikliği nedeniyle yaşanan kansızlık B12 vitamini eksikliği tedavi edildiğinde kendiliğinde ortadan kaybolur.

Kronik kurşun zehirlenmesine bağlı anemi:
Kurşun zehirlenmesi hayati risk yaratan ciddi bir zehirlenme türüdür. Zehirlenmeye bağlı olarak yaşanan kansızlık nedeniyle, diş etlerinde renk değişimi, karın ağrısı, kusma ve kabızlık gibi şikayetler yaşanır. Kurşun zehirlenmesi çok sık karşılaşılan bir zehirlenme türü değildir. Daha çok kurşun ile alakalı işlerde çalışan kişilerde görülür. Kurşun zehirlenmesinden şüphelenen kişinin zaman kaybı yaşamadan bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekir.

Kırmızı kan hücre yıkımına bağlı gelişen anemi:
Tıpta hemoliz olarak bilinen sorun ani ve kronik olmak üzere iki şekilde gelişebilir. Kronik olarak geliştiğinde cilt ve göz aklarında sararma, idrar renginde değişiklik, bacaklarda ülser, bebeklerde ise büyüme geriliği gibi şikayetlere yol açar. Ani gelişen kırmızı kan hücre yıkımında ise bu şikayetlere eşlik eden cilt altı morlukları, karın ağrısı ve nöbetler yaşanabilir. Folat takviyesi, demir değişimi ve kan nakli gibi tedavi yöntemleri kullanılarak kansızlık tedavi edilebilir.

Orak hücreli anemi: Orak hücreli anemi kalıtsal bir hastalıktır. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerine hilal şekli verir. Diğer kırmızı kan hücrelerine oranla yapı olarak daha sert ve yapışkandır. Bu hücreler damarlarda kan akışını olumsuz etkiler ve organlara yeteri kadar kan ulaşmasını engeller. Halsizlik, gelişim bozukluğu, bacak, eklem ve karın ağrısı gibi şikayetlere yol açar.

Anemi Çeşitleri


Anemi çeşitleri, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi hastalığı farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkabilen bir sağlık sorunudur. Aneminin nedeni ne olursa olsun yaşanan belirtiler genellikle aynıdır. Ancak aneminin şiddetine göre belirtilerin de şiddeti değişebilir. Güçsüzlük, zayıflık, yorgunluk, çabuk yorulma, baş dönmesi, halsizlik, solgunluk, kulak çınlaması ve baş ağrıları anemi nedeniyle yaşanan standart belirtiler arasındadır. Kansızlık ilerlediğinde nefes darlığı, nabız artması, nabız zayıflaması ve koma gibi daha ciddi şikayetler ortaya çıkabilir. Anemi oluşma nedenine göre 3 farklı türde incelenir. Birincisi, kan yapımının azalmasına bağlı yaşanan anemi, ikincisi kan kaybına bağlı gelişen anemi, üçüncüsü ise alyuvarlarda yaşanan yıkım nedeniyle oluşan anemidir.

Kan yapımının azalmasına bağlı gelişen anemiler:
Kan yapımına bağlı gelişen anemiler arasında en sık rastlanılan tür demir eksikliğine bağlı gelişen kansızlıktır. Kadınlarda gebelik, adet dönemleri ve emzirme döneminde vücudun ihtiyaç duyduğu demir oranı birkaç kat fazla olur. Bu nedenle bu dönemlerde demir eksikliğine bağlı gelişen anemiye sık rastlanır. Aynı şekilde çocukluk döneminde de yine vücut daha çok demire ihtiyaç duyar. Demir eksikliği tedavisi için demir içerikli tabletler ya da şuruplar kullanılarak anemi sorunu tedavi edilebilir.

Megaloblastik anemiler:
Troid bezi yetersizliği, karaciğer hastalıkları ve tüberküloz gibi hastalıklarda megaloblastik anemiye sık rastlanır. Bu tür anemi B12 vitamini ve folik asit eksikliğinden kaynaklanır. Alyuvarlar olması gerekenden daha büyüktür ve oluş hızları daha düşüktür. Megaloblastik anemilerde erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Halsizlik, çabuk yorulma, ellerde uyuşma, dilde ağrı ve yanma, nefes darlığı gibi şikayetler teşhis için önemlidir. Zamanında müdahale edilerek tedavisi yapılmazsa sinir sistemi ile alakalı bozukluklara yol açabilir. Tedavi için B12 ve folik asit takviyesi reçete edilir.

Kronik enfeksiyon anemisi:
Kemik iliği yetersizliği nedeniyle oluşum gösteren anemi türüdür. Kronik enfeksiyonlar, verem, lösemi, kullanılan bazı ilaçlar ve zehirli maddeler bu tür anemiye yol açabilir. Bu anemide amaç anemiye yol açan hastalığı tedavi etmektir.

Akdeniz anemisi: Talasemi olarak da bilinen hastalık kalıtımsal alyuvar bozukluğu olarak tanımlanabilir. İtalyan ve Yunanlılarda görülme olasılığı yüksektir. Hemoglobin üretiminin gerçekleşmemesinden kaynaklanır. Başlangıç aşamasında demir eksikliğine bağlı gelişen anemiye benzer. Hastalık ilerledikçe kansızlıkla beraber sarılık da görülür. Beraberinde böbrek ve dalakta büyüme yaşanabilir. Tedavi şekli kan naklidir.

Orak hücreli anemiler:
Yine kalıtımsal bir kan hastalığıdır. Alyuvarda bulunan hemoglobinin yapısı normalden farklı olur. Alyuvarlar bu farklılık yüzünde yarım ay şeklini alır. Alyuvarların canlı kalma süresi oldukça kısadır ve hastada ciddi anlamda kansızlık olur. Daha çok siyah ırkta görülür. Bazı hastalarda belirtilerini göstermeyerek hastalık genlerde kalabilir. Bu durumda kişi taşıyıcıdır. Taşıyıcı eğer kadınsa ve evlendiğinde dünyaya gelecek çocuklarında çok şiddetli orak hücreli anemi hastalığı gelişebilir. Kan tranfüzyonları ile hastanın yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır.

Aplastik anemi: Kemik iliğinde üretimi yapılan alyuvarların üretilmemesine bağlı gelişen anemi çeşididir. Benzin ve arsenik gibi zararlı maddeleri soluma, radyasyona maruz kalma gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Alyuvar ve tronbositler de azalma yaşanır. Bir diğer türü de polisitemilidir. Polisitemili de kan miktarı normalden 2 kat daha fazla olur. Hastanın teni kırmızıdır ve dalak büyümesi, kan basıncında artış yaşayabilir. Yaşanan şikayetler vücutta çoğalan kanın normal hızda akmamasından kaynaklanır. Kan damarlarda aniden pıhtılaşabilir. Tedavisi kan akıtma yolu ile gerçekleştirilir. Vücutta kanı normal seviyelere getirmek için kan alınması gerekir. Hastalığın neden kaynaklandığı kesin olarak bilinmemektedir. Kalp ve damar hastalarında görülme riski yüksektir. Nedeninin ise oksijen yetersizliği olduğu düşünülmektedir.
Son düzenleyen Safi; 10 Mart 2018 23:53