Arama

İsmet İnönü - Tek Mesaj #4

sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
2 Nisan 2009       Mesaj #4
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye

İSMET İNÖNÜ'NÜN CUMHURBAŞKANI OLMASI

Ad:  İsmet İnönü6.jpg
Gösterim: 1695
Boyut:  48.7 KB

10 Kasım 1938'de Atatürk ölünce
11 Kasım 1938'de İsmet İnönü Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Görevi 1950ye kadar sürdü.
Türkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı (1884-1973).

İsmet İnönü ya da halk arasında yaygın adıyla İsmet Paşa, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşı ve onunla birlikte Atatürk devrimlerinin yapıcısıdır. 50 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin yazgısında büyük rol oynamış olan İsmet İnönü, Atatürk'ten sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin «ikinci Adam»ıdır.

Yetenekli Bir Genç


Sorgu yargıcı Mehmet Reşit Bey'in beş çocuğundan ikincisi olan Mustafa İsmet, babasının görevli bulunduğu Sivas'ta ilkokula başladı. 1892'de Sivas Askerî Rüştiyesi'ne girdi. İdadî'yi (lise) ve Topçu Okulu'nu (Mühendishanei Berrii Hümayun) bitirince, yüksek askerî eğitime yetenekli görülerek Erkânıharbiye Mektebi'ne (Kurmaylar Akademisi) alındı (1903). 26 eylül 1906'da bu okulu da bitiren kurmay yüzbaşı Mustafa İsmet Bey, Edirne'deki İkinci Ordu'ya atandı.

İsmet Bey Edirne'de görevli iken devrimci İttihat ve Terakki Partisi'ne girdi ve oradaki gizli örgütün başına geçti. 1908 devrimi patlayınca Edirne'de orduya ve sivil yönetime elkoydu. 31 mart 1909'da Hareket Ordusu'na katıldı.

Birinci Dünya Savaşı'nda


1910'da Ahmet izzet Paşa ile birlikte Yemen'e gitti. Orada hayatındaki en büyük başarılarından birini göstererek devlete başkaldıran Yemen İmamı ile anlaşma sağladı, yüz yıldan beri süren Yemen isyanlarını sona erdirdi, iki yıl orada kaldıktan sonra Harbiye Bakanlığı'nda görevlendirildi. 1916'da cephelerde görev aldı, albay olarak aldığı bu görevlerin hepsi Doğu Cephesi'yle Suriye Cephesi'nde geçti. Savaş sona erince Harbiye Bakanlığı müsteşarlığına atandı.

Kurtuluş Savaşı'nda


İnönü, Atatürk'ün Millî Mücadele hazırlıklarına daha İstanbul'dayken katılmıştı. Ama ancak 9 nisan 1920'de Ankara'ya gidebildi. 23 Nisan'da Ankara'da açılan T.B.M.M.'ye katıldığı zaman ileride kavuşacağı ünün ve devletin kuruluşunda alacağı önemli görevlerin çok uzağındaydı. Ancak onun yeteneklerini Doğu Cephesi'nde birlikte çalıştığı zamandan bilen Mustafa Kemal, kurulan ilk hükümette onun Genelkurmay başkanlığına getirilmesini sağladı. Meclis'te de Edirne milletvekiliydi.

Albay İsmet Bey, Ocak 1920'de Garp Cephesi komutanlığına atanmıştı. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasına kadar bu cephede geçen bütün savaşlarda (İnönü Savaşları, Çerkez Ethem Ayaklanması, Sakarya Meydan Savaşı, Büyük Taarruz) cephedeki birinci adam olarak yerini korudu. Bu arada Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral, zaferden sonra da tümgeneral oldu.

Barış Kahramanı ve Başbakan


Artık İsmet Paşa'nın adı çoğu zaman Mustafa Kemal Paşa'nın adıyla birlikte anılıyordu. Kurtuluş Savaşı'nın bu iki kahramanı karakter bakımından birbirinden oldukça farklıydı, ama bu farklılık birçok yerde birbirini tamamlıyordu.

Mudanya Mütarekesi görüşmelerini yürütmekle görevlendirilen İsmet Paşa üstün bir komutan olduğu kadar, usta bir diplomat olduğunu da gösterdi. Lozan Konferansı'na gidecek heyetin başkanlığına da gene o getirildi. Bunun için de dışişleri bakanlığına atandı. Cephelerdeki başarılarını Lozan Barış Antlaşması ile taçlandırarak yurda döndü. Lozan dönüşünde başbakanlığa getirildi (29 Ekim 1923). Kısa bir süre ayrıldıktan sonra 1925'te yeniden atandığı başbakanlığı 1937'ye kadar sürdü. O yıl Atatürk ile görüş ayrılığına düşerek başbakanlıktan temelli ayrıldı.

Devlet Başkanı


Atatürk'ün ölümünden sonra Meclis'in oybirliğiyle cumhurbaşkanlığına seçilen İsmet İnönü çetin bir dönemde devlet başkanı oldu (11 Kasım 1938). Devlet adamlığındaki dirayeti, zamanında isabetli karar alma yeteneği sayesinde Türkiye'yi İkinci Dünya Savaşı'na karışmaktan koruduğu gibi, devrim ilkelerinde de ödün vermedi. Başlamış olan öğretim ve kültür seferberliğini hızlandırdı.

Muhalefette


İkinci Dünya Savaşı bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de toplumsal ve siyasal ortamı derinden etkiledi ve toplumdan yeni isteklerin yükselmesine yol açtı. Türkiye'de bunun en önemli olanı çok partili hayata geçme özlemiydi. İsmet Paşa bu istekleri göz önüne alarak, dengeli bir ölçüde çok partili rejime yöneldi, partisindeki buna karşı olan akımı önlemeyi de başardı. Ama bu gidişin sonunda 1950 genel seçimlerinde İnönü'nün partisi iktidarı kaybederek muhalefete düştü. 1950-1960 arasında İnönü çok çetin yıllar geçirdi. Bir aralık Meclis'teki milletvekili sayısı otuza kadar indi. Ama o, geçmişte katlandığı zorluklara karşı edindiği alışkanlıkla bunlarla çarpışmağa devam etti. 1957 seçimlerinden sonra birçok yerde toplu tecavüzlere bile uğradı.

Son Hizmetleri


Millî Birlik dönemi kapanıp sivil yönetime geçilince İnönü ikinci kez iktidara geldi ve 1961-1965 arasında başbakan oldu. Bu dönemde karşıt partilerle işbirliği yapmak zorunda kaldığı gibi iki askerî ayaklanma girişimiyle de karşı karşıya kaldı. 1963'te bir suikasta hedef oldu, ama yara bile almadan atlattı. 1965 seçimleri sonucunda yeniden ana muhalefet partisi lideri durumuna geçti.

Daha yumuşak bir muhalefet yaptığı bu dönemde «ortanın solu» ilkesini öne sürdü. Bu politika partisinin de, onun da hayatında en önemli dönüm noktası oldu. Partide iki kez bölünme olduğu gibi, sonunda İnönü de parti başkanlığından çekilmek ve yerini Ecevit'e bırakmak zorunda kaldı. Öldüğü zaman (25 aralık 1973) Anıtkabir'de Atatürk'ün yakınına gömüldü.

Ad:  İsmet İnönü7.jpg
Gösterim: 1701
Boyut:  55.3 KB

İnönü'nün Büyük Özelliği


İnönü, ilk ve ortaöğrenim çağında olağanüstü bir öğrenci değildi; Rüştiye'nin son sınıfında bir yıl kaybettiğini kendisi söylemiştir. Ne var ki bu başarısızlık, onun gizli kalmış yeteneklerinin uyanmasına yaramıştır. Nitekim lisede ve Topçu Okulu'nda sınıf birincisi olduğunu görüyoruz. Erkânı Harbiye Mektebi'nde de başarılı öğrenciliği devam etmiş ve Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir, Fethi Okyar, Ali Fuat Cebesoy gibi, ileride Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet'in öncüleri olacak gençlerle bu okulda tanışarak, yakın arkadaş olmuştur; kendi kendine ilerlettiği Fransızca'dan sonra Almanca'yı da bu okulda öğrenmeğe başlamış; daha sonra, cumhurbaşkanlığı sırasında bunlara İngilizce'yi de eklemiştir İnönü'nün büyük özelliği ve belki de başarılarının sırrı, çalkantılı hayatı boyunca ve her yaşta durmadan çalışma ve öğrenme alışkanlığını kaybetmemiş olmasıdır.

Başarılı komutan, büyük devlet adamı, etkili siyasetçi İnönü'nün tabutu, Mehmetçik'lerin »muzundu ve generallerin eşliğinde, Ankara caddelerinden geçerek Anıtkabir'e doğru ilerliyor. 1972 yılında C.H.P. genel başkanlığından (4 kasım), sonra milletvekilliğinden (14 kasım) ayrılan İnönü, 25 aralık 1973 günü gözlerini yumduğu zaman 89 yaşında bir Senato üyesiydi. Büyük, heyecanlı ve millî bir törenle toprağa verildi.
Son düzenleyen Safi; 24 Temmuz 2016 20:25