Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
10 Nisan 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ad:  mantar.png
Gösterim: 8068
Boyut:  29.3 KB

MANTAR NEDİR?

Mantar deyince aklımıza hemen, çayırlarda, ormanlarda rastladığımız çeşit çeşit renkli "bitkiler" gelir. Bunlar kimimize göre zehirli şeyler, kimimize göre de leziz yiyeceklerdir.Ama bu arada başımızın belası, ayak parmakları arasında oluşan bir deri hastalığını da anımsarız.
Bir de gerçekten başımızın belası kepekler!
Ya bayatlamış ekmekleri nemli bir yerde bıraktığımızda üzerinde beliren küflere ne demeli?
Peki ekmeğimizi maya ile yapmıyor muyuz? Bira mayası da var tabii.
Eğer soframızda varsa, rokfort (Roquefort) peynirinin mavi küfleri nedir ki?
Ya her derde deva penisilin, onu da unutmayalım. Bütün bu saydıklarımızın hepsi de bir ve aynı dünyanın bireyleridir. Yani 'MANTAR DÜNYASI' nın. Ama burada bizim konumuz sadece ilk saydığımız mantarlar, yani zehirli yada zehirsiz, çayırlarda ormanlarda rastladığımız mantarlar olacak. Genelde yüzbini aşkın türü olan mantarların büyüklükleri çok değişkendir. Bir hücreli mikroskopik mantarlar olduğu gibi boyu metreleri bulanlar da vardır. Bizim konumuz olan mantarlar, aslında toprak altında saç teli gibi incecik iplikçik (hif) yığınlarından oluşurlar (miselyum). Mantarlar esas olarak sporla üreyen (kriptogam) canlılar olduklarından üremelerini sağlayan sporlarını oluşturmak için meyva verirler. Bizim toprağın üzerinde gördüğümüz, ve yanlış olarak mantar dediğimiz rengarenk şeyler aslında, mantarların bu meyveleridir.

Ne bitki ne hayvan


Biz yukarıda mantarlardan sözederken "bitki" deyimini kullandık. Oysa mantarlar aslında bitki değildirler.Çok yakın zamanlara kadar canlılar dünyası, bitkiler dünyası ve hayvanlar dünyası olarak ikiye ayrılıyor ve mantarlar da bitkiler dünyasına dahil ediliyorlardı.Ne var ki yapılan son araştırmalar sonucunda mantarların ne bitkiler dünyası'na ne de hayvanlar dünyası'na ait olmadiği, ayrı bir dünya olan mantarlar dünyası nı oluşturduğu anlaşılmıştır.
Bu değişikliğin nedeni mantarlarla bitkiler arasında temelde büyük farklılıkların olduğunun belirlenmesidir. Bu farklılıklardan en önemlisi ise mantarların yeşil renkli klorofil maddesine sahip olmamalarıdır. Bu madde bitkilere özgüdür ve klorofil özümlemesi yapmaya ve bu yolla 'karbon hidrat' yani besin maddesi oluşturmaya yarar.

Sınıflandırma


Mantarlar yapısal gelişmişliklerine göre ve giderek sporlarını oluşturma biçimlerine göre sınıflandırılırlar. Ayrıca büyüklüklerine göre de ikiye ayrılırlar. Çıplak gözle görülebilenler, yani büyük mantarlar (macrofungi) ve mikroskopik olanlar (microfungi). Bizim burada ele alacağımız mantarlar işte bu büyük mantarlardır. Esas olarak ta biçimleri şemsiyeye benzeyen, sapı(ayağı, gövdesi) ve sapının üstünde de bir şapkası olan mantarlardan söz edeceğiz. Bu mantarlara literatürde ŞAPKALI MANTARLAR adı da verilmektedir. Öte yandan, mantarları tanımak için değişik pratik şemalar ve/veya çizelgeler yapılmaktadır. Mantarları pratikte global olarak belirlemekte oldukça yardımci olan böyle bir şemayı, mantarların sınıflandırılması bölümune koyduk.

MANTARLARIN YAPISI

Bildiğiniz gibi bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikçiklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.

Mantarların tanınmasında rol alan özellikler nelerdir:
  • Mantar şapkasının biçimi
  • Şapkanın alt yüzü
  • Lamelli mantarlarda, lamellerin konumu ve özellikleri
  • Ayakların biçimi
  • Mantar ayaklarında halka (yaka), kase veya çorap olup olmaması
  • Mantar sapının gevrekliği
  • Mantar şapkasının, sap ile bağlantısı
  • Mantarın rengi
  • Mantarın kokusu
  • Mantarın tadı
  • Mantar sporlarının rengi
Şimdi bunları sırasıyla ele alacağız:

ŞAPKANIN ŞEKLİ:

Mantarların tanınmasında şapka biçimleri önemli rol oynarlar. Esas olarak yandaki dört biçim söz konusudur.
Ayrıca kremit biçimi, dalgalı, ortası çökük vb. gibi çok değişik biçimler de bulunur.
Bunun yanısıra şapka zarının kolaylıkla soyulabilmesi, zarın altında şapka etinin rengi, pulların varlığı, renk hareleri, radyal yada dairesel çizgiler, şapka yüzeyinin kıvrımlılığı, şapka kenarlarında püskül yada saçaklar, şapka üzerinde kubbe yada memeler de mantarın cins ve türünün belirlenmesinde rol oynarlar.

ŞAPKANIN ALT YÜZÜ:


Mamantarlar, şapkalarının alt yüzünün görünüşüne göre üçe ayrılırlar:
  1. Dikenli alt yüz
  2. Borulu alt yüz (Süngerimsiler). Bazı mantarlarda borucuklar gözenek şeklindedir.
  3. Lamelli alt yüz (radyal ve düşey plaklar şeklinde).

LAMELLERİN KONUMU:


Lamelli mantarlarda lamellerin mantar ayağı ile bağlantı biçimi mantarların belirlenmesinde oldukça yardımcı olurlar.
Resimde dört ana biçimin değişik varyasyonları da söz konusu olabilir.
Ayrıca lamellerin sık yada seyrek oluşu, mantar şapkasının uçlarından taşmaları, uçlarının düz yada çatallı oluşu, renkleri, kalınlıkları, kırılgan yada balmumu gibi oluşları vb. de mantarların cins ve türlerini belirlemede yardımcı olmaktadır.
Not: Serbest lamelli mantarlarda şapka ile ayak birbirinden ayrılabiliyor. Bitişik ve inişli tiplerde ise bu ayrılma hayli zor yada olanaksızdır

AYAKLARIN ÖZELLİKLERİ:


Ayaklarının şekli de mantarı belirlemede rol oynar. Ana şekiller aşağıda görülüyor:
  • Silindirik
  • Mekik biçimli
  • Karınlı
  • Şişkin
  • Kök uzantılı
  • Soğan biçimli
  • Tokmak tipi

MANTAR AYAĞINDAKİ HALKA/(YAKA/YÜZÜK), KASE/KIN veya ÇORAP:


Mantarların önemli özelliklerinden birisi de zar kalıntılarıdır. Bilindiği gibi mantar genel olarak ufak bir yumru olarak ortaya çıkmakta ve zamanla sporları oluşurken şekli de değişmekte ve tanıdığımız mantar halini almaktadır.
Mantar yumrusunu çevreleyen bir dış zar bulunur. Mantarın boyutlarının büyümesiyle bu zar bir süre sonra parçalanmaktadır. Bu parçalanma değişik biçimlerde olabilir: Tüm çevre boyunca, üst yarıdan, alt yarıdan yada üst yada alt uçtan. Bir başka zar ise mantar sporlarının oluşma sürecinde, sporların içinde oluşacağı humeniumu örterek sporları korumaya yarıyan iç zardır. Buna humenium zarı adı verilir.
İşte bu zarların parçalanması sonucunda bir kısım zar artıkları yok olmayıp, şapka üzerinde yada kenarlarında pulcuklar yada püsküller (saçak) şeklinde, ayak uçlarında yada çevresinde kase yada çorap olarak, ayak çevresinde ise yüzük (yaka) yada kemer biçiminde kalmayaı sürdürürler.

Bunlar gerçek mantar pulları değildirler ve şapka yüzeyinden kolaylıkla ayrılabilirler. Amanita türü mantarlar böyledir ve bu özellikleri nedeniyle sinek mantarları olarak adlandırılırlar. Bu tür mantarlar genellıkle zehirlidirler. Yağmurla ayırt edici bu pullar yokolduğundan bazan deneyimli mantar toplayıcılar için bile karıştırma tehlikesi söz konusu olur .Sağ yukarıda Amanita pantherina sinek mantarı görülüyor.

Bazı durumlarda üst kısım da şapka kenarında saçak biçiminde kalır. İç zar, Cortinariuslarda örümcek ağı şeklinde olduğundan, kalıntılar, yapışık, kahverengi iplikcikler şeklindedir.(sporlarının renginden dolayı belirleyici özellik) Bunlara bu nedenle örümcek mantarları adı verilmiştir. Fotoğrafta şapkasının altı da üstü de kahverengi olan öldürücü "Cortinarius rubellus" örümcek mantarı görülüyor.

Bu durumda kalıntı ayak boyunca bir puldan bir çorap şeklindedir.
Yaka ise çorabın ucunda ve yukarıya yönelmiştir. Çoğu kez aynı pul pul yapı şapka üzerinde de oluşur. Pholiota türü (püsküllü) mantarların pek çoğunda bu özellik görülmektedir.

MANTAR AYAĞININ/SAPININ GEVREKLİĞİ:


Mantarların dokusal yapısı, uzunlamasına lifcikler şeklindedir. Herhangi bir mantarın sapını -kurumuş durumda değil ise- ortadan kırdığınızda şekilde görüldüğü gibi boylamasına liflerle karşılaşırsınız.
Ancak bu durumun iki istisnası bulunmaktadır. Russula ve Lactarius türü mantarlarda yapı lifli değil gevrek olduğundan, bunlar kırılıp parçalanırlar. Bu mutlak belirleyici özellikleri ile bu iki tür mantarı kesin olarak saptamak olanaklıdır.

İki türü birbirinden ayıran ana özellik ise -başka bazı tali özelliklerin yanında- Lactarius mantarlarda, mantarın kırılan yada kesilen yüzeyinde "süt" adı verilen renksiz yada renkli bir sıvının oluşmasıdır. Bu özellik, russulalarda asla yoktur.

MANTAR ŞAPKASININ SAP İLE BAĞLANTISI:


Lamelli mantarlarda şapkanın sap ile bağlanma biçimi lamelli mantar cinslerinin tanınmasında oldukça belirleyicidir. Bu açıdan bakıldığında lamelli mantarlar iki gruba ayrılabilir:

Şapka ile ayak birbirinden kolayca ayrılabilir.
Lamellerin serbest, yani ayaktan ayrık olduğu durumlarda, humenium, şapkanın ayrı bir bölümünü oluşturur ve bu nedenle ayaktan rahatlıkla ayrılabilmektedir. Bazan şapka ile ayak arasında net bir ayrım çizgisi gözlenebilirken çoğu zaman bu ayrımı gözleyebilmek icin büyüteç kullanmak gerekmektedir.

Şapka ile ayak birbirine sıkıca bağlıdır.
Lamellerin bitişik yada inişli olduğu mantarlarda, şapka ile ayak üst üste çakışmışlardır, dolayısıyla onları birbirlerinden ayırmak oldukça zor yada imkansızdır.
Son düzenleyen Safi; 7 Aralık 2016 04:19
Quo vadis?