Arama


SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
11 Nisan 2009       Mesaj #4
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Disleksi tam olarak nedir?

Disleksi deyince çoğu insanın aklına sözcükleri ya da cümleleri tersten okumak ya da ‘b’ ile ‘d’ yi birbirine karıştırmak gibi bir konuşma bozukluğu gelir. Bu, disleksinin strefosimboli olarak bilinen bir çeşididir sadece. Disleksi aynı zamanda gelişimsel okuma bozukluğu olarak da bilinir ve kişinin sözlü ya da yazılı dili anlama yetisini etkiler. Diğer bir deyişle, genel olarak dille ilgili öğrenme bozukluğu denebilir. Alış veriş listesi yapmak, gazete okumak ya da banda okunmuş bir hikaye dinlemek gibi çoğumuzun düşünmeden ve önemsemeden yapığı işler disleksik olanlar için son derece sorunlu olabilir. Yapılan araştırmalara göre, nüfusun yaklaşık yüzde 15 ila 20 arası, bir çeşit okuma bozukluğu çekmektedir ve bunların yaklaşık yüzde 85’inde ise bir tür disleksi vardır.
Beyindeki bir takım hastalıkların, diskalkuli (matematik kavramlarını anlamada ve matematik problemlerini çözmede zorluk) ve disgrafi (yazı yazmakta, harfleri oluşturmakta hatta belli bir alan içine çizgi çizmekte güçlük çekme) gibi diğer öğrenme bozuklukları yaptığı sanılmakla birlikte tıp araştırmaları bunların beyindeki bir hastalıktan değil beyindeki fonksiyon bozukluklarından kaynaklandığını ortaya koymuştur. Beyin-imgelem çalışmaları dislektik insanların beyinlerinin dislektik olmayanlara göre farklı geliştiğini ve çalıştığını göstermiştir. Dahası disleksinin genetik yoluyla sonraki nesillere geçtiği de saptanmıştır. Anne babadan birinin ya da her ikisinin de dislektik olması durumunda çocuğunun da dislektik olma olasılığı son derece yüksektir.
Disleksi çok sayıda insanı etkilemekte ancak insandan insana da farklılıklar göstermektedir.
Dislektik çocuklarda gözlenmesi gereken ortak özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
·Sözcükleri telaffuz etmede zorluk
·Sözcüklerle sesler arasında bağlantı kuramama
·Alfabeyi, sayıları ve haftanın günleri gibi sıralı listeleri öğrenmede güçlük
·Zamanı söylemede zorluk

Daha büyük çocuklarda görülebilecek belirtiler ise şöyle sıralanabilir:
·İmlada, hecelemede yanlış yapma, aynı sözcüğü değişik şekillerde yanlış yazma
·Sayıları ve harf sıralarını ters çevirme, matematik işaretlerinin yerlerini değiştirme
·Yüksek sesle okumaktan hoşlanmama ya da sürekli kaçınma
·Yazı yazmada zorluk
·Sınıftaki yaşıtlarına oranla çok daha alt düzeylerde performans gösterme
·Hatırlamakta güçlük

Disleksinin daha ileri yaşlarda hatta yetişkinlerde görülmesi de mümkündür. Gözlenebilecek özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
·Zamanı kullanmada zorluk
·Sözcükleri doğru yazamama
·Yazılı ustalık gerektiren işlerden çok sözlü olanlara yönelme, hatta yazıyı sürekli reddetme
·Sınavlarda ve mülakatlarda sonu açık soruları yanıtlamada zorluk
·Planlama ve örgütleme yetisiyle ilgili sorunlarla karşılaşma
·Düşüncelerini özetleme de ya da ana hatlarını çıkarmada zorluk çekme

Bu özelliklerden birkaçını gösteriyor diye kişiye dislektik tanısı koymak doğru değildir. Disleksi tanısı konulabilmesi için bir dizi testten geçirilmesi gerekir. Yetkili bir eğitim danışmanı, terapist ve diğer uzmanlar tarafından kişinin, imla, matematik, çizim, sıralama, görsel keskinlik, tarama yetisi gibi bir dizi sınama ve genel bir zeka testine tabi tutulması gerekir.
Son derece zeki olan insanların da dislektik olabileceği unutulmamalıdır. Kendi alanlarında uzmanlaşmış ve ünlenmiş pek çok kişinin dişlektik olduğu bilinmektedir.

Bazı ünlü dislektikler:
Fred Astaire
Alexander Graham Bell
Cher
Agatha Christie
Winston Churchill
Tom Cruise
Leonardo da Vinci
Thomas Edison
Albert Eistein
Magic Johnson
George Washington

KAYNAK