Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
24 Nisan 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Nesli tehlikedeki türler yok olma tehdidi altındaki bitki ve hayvan türleridir. Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) iki yılda bir yayımlanan kırmızı listesinde yer alırlar. Bir türün kırmızı listeye alınması için dünya üzerinde 50'den az yetişkin bireyin kalmış olması gereklidir. Diğer bir kategori hassas türlerdir. Bunun için temel kıstas türün yetişkin popülasyonunun 1000'den az olmasıdır. Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) 2006 raporu insan kaynaklı suistimaller sonucu 784 türün dünya üzerinden tamamen yok olduğunu ve 16.119 hayvan türünün tükenmekte olduğunu göstermekte. Sadece 2006'da listeye 530 türün eklenmiş olması canlı türlerinin ne büyük bir tehdit altında olduğunu gösterir. Tehdit altındaki bazı türler Dünyanın hemen her bölgesindeki bitki ve hayvan türleri arasında nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya gelen ve bir kısmı ne yazık ki dünya üzerinden tamamen silinen binlerce tür bulunmaktadır. Bazıları;
  • Kutup ayısı (Ursus maritimus) 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçti. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30'luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacak.
  • Vatoz (Manta birostris) belgesellerden aşina olunan eşsiz bir canlıdır. Suda kanat çırparcasına süzülen bu deniz canlısının türü denizlerdeki kirlenme avlanma vs. nedenlerle tehlike altındadır.
  • Verreaux’s sifaka lemur (Propithecus verreauxi) Madagaskar'a özgü bir türdür ve kararlı bir orman habitatında yaşayabilmektedir. Kömür üretimi ve orman kesimi ile yaşadığı bölge tehlike altına girmiştir. Aynı zamanda adanın bazı bölgelerinde avlanmaktadır.
  • Gri balina (Eschrichtius robustus) Kuzeybatı pasik gru balina. Halen 50 yetişkin bireyden daha az kaldığı düşünülmektedir. Bu tür tamamen yok olacak derecede avlanmıştır.
  • Siyah çizgili albatros (Thalassarche melanophrys) 21 albatros türünün hepsi neslinin tükenmesi tehdidiyle karşı karşıyadır. Balıkçı ağları tür için ciddi tehdit oluşturmaktadır.
  • Kısa gagalı yunus (Delphinus delphis) Akdeniz alttürüdür. Son 40 yıl içinde türün nüfusu aşırı avlanma ve yaşam alanlarının bozulması sonucu %50 düşmüştür.
Türkiye'de Hayvan türleri:
  • Akdeniz foku
  • Deniz kaplumbağası
  • Kelaynak
Bitki Türleri:
  • Kardelen
  • Gölsoğanı
  • Sıklamen
  • Karçiçeği
IUCN Kırmızı Liste IUCN Nesli Tükenme Teklikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi ("IUCN Kırmızı liste" ve "Kırmızı Data Listesi" olarakta bilinir) 1963 yılında yaratılmıştır bitki ve hayvan türlerinin dünayadaki en kapsamlı Global Koruma durumu envanteridir. IUCN Kırmızı Liste Uluslararası Doğal Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından sürdürülmektedir. IUCN Kırmızı Liste kesin ölçüt kullanılarak binlerce tür ve alttürlerin nesillerinin tükenme riskini değerlendirerek oluşturulmaktadır. Bu ölçüt tüm türlerle ve dünyanın her bölgesi ile ilgilidir. Kırmızı liste ile amaçlanan; koruma meselelerine kamunun ve politikacıların dikkatini çekmek ve bununla birlikte türlerin yokoluşunu azaltmak için uluslararası camiaya yardım etmektir. Güçlü bir bilimsel altyapı ile oluşturulan IUCN Kırmızı Liste biolojik çeşitliliğin durumu ile iligli en geçerli rehber olarak kabul edilmektedir.

Son Yayım En son güncelleme 2006 Kırmızı Listes 4 May 2006 tarihlidir. 40168 türü ve buna ek olarak 2160 alttürü sualtı nesillerini alt nüfusu bir bütün olarak değerlendirir. Bir bütün olarak incelenen türlerden 16118 tanesi tehlike altında olarak belirlenmiştir. Bunlarda 7725 tanesi hayvanlar 8390 tanesi bitkiler ve üç tanesi küf ve mantarlardır. Bu yayımda 2004 yılındaki yayım üzerinde bir değişiklik yapılmadan 784 türün İsadan sonra 1500 yılından itibaren neslinin tükenmesini listelemektedir. Bu 2000 yılındaki listenin (766) 18 fazlasıdır. Her yıl az sayıda nesli tükenmiş türler ya yeni bulunmakta ya fosil türüne dönüşmekte ya da üzerinde yeterli bilgi bulunmayan katagorisine alınmaktadırlar. 2002 yılında nesli tükenmiş olanlar listesi 759 türe kadar düşmüş ancak o zamandan bugüne artış sergilemektedir.

Katagoriler Katagoriler 6 grupta tasnif edilmiştir bu tasnifte tükenme hızı nufüs büyüklüğü coğrafi dağılım alanları ve nüfüs ve dağılım derecesi kriterleri dikkate alınmıştır.
  • EX: (extinct): Şüpheye yer bırakmayacak delillerle soyu tükenmiş olduğu ispatlanan türler.
  • EW: (extinct in wild): Vahşi yaşamda soyu tükenmiş fakat diğer alanlarda (yetiştirme veya sergileme amaçlı) varlığını sürdüren türler.
  • CR: (critically endangered): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi had safhada (extreme) olan türler.
  • EN: (endangered): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler.
  • VU: (vulnerable): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler.
  • NT: (near threatened): Şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte VU EN veya CR kategorisine girmeye aday olan türler.
  • LC: (least concern): Yaygın bulunan türler.
  • DD: (data deficient): Üzerinde yeterli bilgi bulunmayan türler.
  • NE: (not evaluated): Şimdiye kadar yukardaki kriterlere uygunluğu değerlendirilmemiş türler.
1994 yıllı eski tasnif sekiz katagori içermekteydi. Az Risk "Lower Risk" katagorisi 3 alt katagori içermekteydi: "Near Threatened" şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte VU EN veya CR kategorisine girmeye aday olan türler "Least Concern" yaygın bulunan türler ve "Conservation Dependent" şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte VU EN veya CR kategorisine girmeye aday olan türler. IUCN Kırmızı Liste tartışılırken "threatened" (tehlike altında olan) resmi terimi üç katagoriyi içine alır:
  • Critically Endangered: Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi had safhada (extreme) olan türler
  • Endangered: Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler
  • Vulnerable: Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler
Büyük yokoluş kutuplardan çöllere artarak sürüyor..
Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!.. Son dünya raporu yeryüzünün hemen her köşesinde giderek çok daha fazla sayıda canlı türünün yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi.
Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya! Bu çarpıcı saptama Dünya Doğal Varlıkları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kısa bir süre önce yayımlanan "Soyları Tehlikede Olan Canlılar ile ilgili Kırmızı Liste" verilerinden kaynaklanıyor. Yeryüzündeki toplam 16119 hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her 8 kuş 4 memeli ve 3 ikiyaşamlı canlı türünden birinin soyu yok olmaya yüz tutmuş durumda. Kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana 784 canlı türünün yeryüzünden silinip yok olduğu belirtiliyor. IUCN genel başkanı Achim Steiner "Biyolojik çeşitlilik artacağına giderek azalıyor" diyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri her zaman olduğu gibi biz insanlar. İnsanoğlu yeryüzündeki bitey ve direyi hem doğruda hem de dolaylı olarak etkiliyor. Avcılık ve yetişme ortamlarının (habitat) yok olması canlı türlerini olumsuz etkilerken küresel ısınma da ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor.

Geri dönüşü yok Steiner bu eğilimin artık geriye dönüşü olmadığına bu yüzden de korumanın işe yarayabileceğine dikkat çekiyor. 1990’larda sürdürülen koruma çalışmaları beyaz kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla) sayısının iki katına çıkmasını sağladı. Hint Okyanusu’ndaki Noel Adaları’na özgü bir kuş türü olan ve sayıları gerek yaşam ortamının yok olması gerekse bölgeyi sarı deli karıncaların (Anoplolepis gracilipes) basması yüzünden her geçen gün azalmaya başlayan Papasula abbotti’ler artık yeniden çoğalıyorlar. Bu kuşlar şimdi durumları kritik canlılar arasında değil tehlikede olan türler arasında yer alıyor. Steiner yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin salt çevrecilerin çabalarıyla kurtarılamayacağına güç ve kaynaklara sahip herkesin bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğine inanıyor.

Kutup Bölgeleri: Kutup Ayılarının sayısı azalıyor
Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanıyor. Ne var ki küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erittikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacak. Kutup ayıları: Kutup ayılarının bel bağladığı yaz mevsimindeki deniz buzları her geçen günhızla azalıyor. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını hatta tümden yok olabileceğini ortaya koyuyor. IUCN Kırmızı Liste ofisi görevlilerinden Craig Hilton-Taylor bu durumun kutup ayıları üzerinde feci bir etki yaratacağına parmak basara "Bunlar yılın büyük bir bölümünü buzun üzerinde avlanarak geçiriyorlar. Buzların erimesi durumunda kutup ayıları nüfusunun önümüzdeki 45 yılda 25 binden 1500’e düşmesi bekleniyor" diyor. Uyarı sinyalleri: Uyarı sinyalleri şimdiden geliyor. Alaska’nın kutuplara açılan kıyısında kısa bir süre önce havadan yapılan bir inceleme sonucunda Beaufort Denizi’nde yüzen dört ölü kutup ayısına tanık olundu. A.B.D İçişleri Bakanlığı Maden Araştırma Bölümü yetkililerinden Charles Monnett 16 yıldır yapılan bu tür incelemelerde ilk kez cansız kutup ayılarına rastlandığına dikkat çekiyor. Monnett çoğu kişinin ayıların buzlardan kıyıya yüzerken güçten düşüp boğulduklarına inandığını ancak kendisinin bu görüşe katılmadığını belirtiyor. Açık sularda yaşam koşullarının giderek güçleşmesinin bunda çok daha etkili olabileceği sanılıyor. Uzmanlar kutup ayısının (Ursus maritimus) geleceğinin görünüşe bakılırsa buz denizinin geleceğiyle yakından bağlantılı olduğunu düşünüyorlar. IUCN Kırmızı Liste’ye göre son on yılda nüfusunun yaklaşık %80’i yok olan dama ceylanlarının günümüzdeki sayısı 300’ü bile bulmuyor. Şimdi yok olma tehlikesi ciddi boyutta olan türler arasında yer alan dama ceylanlarının bir zamanlar 12 Sahel ülkesi ve çevresinde çok yaygın oldukları belirtiliyor. Bir antilop türü olan kılıç boynuzlu oryx’in soyu yeryüzünden artık tükendiği gibi bir zamanlar Moğolistan’dan Orta Asya’ya Türkiye’den Arap yarımadasına dek uzanan topraklarda yaşayan en yaygın canlı türlerinden biri olan guatrlı antilopların sayıları da hızla azalıyor. IUCN antilop uzmanlarından ve Manchester Metropolitan Üniversitesi görevlilerinden David Mallori bu durumun öncelikle avcılık ve habitat yitiminden kaynaklandığına dikkat çekiyor. Antilop avcılığının bir bölümü geçim amaçlı olsa da büyük bir bölümünün eğlence amaçlı olduğu belirtiliyor. Mallori Körfez ülkelerinden buralara akın eden insanların düzenledikleri kitlesel av eğlencelerinin bölgenin doğal dengesini altüst ettiğine parmak basıyor.

Okyanuslar
Deniz ürünlerine ve suya duyduğumuz açlığın giderek yoğunlaşması gezegenimizde yaşayan su canlıları için giderek ciddi bir tehlike oluşturuyor. Sığ suda yaşayan balık türleri azaldıkça balıkçılar da gözlerini derin sulara dikiyorlar ve böylece oralarda yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye sokuyorlar. IUCN’nin son listesinde en az %20’sinin soyu tükenmekte olan 547 köpekbalığı ve vatoz türü yer alıyor. IUCN köpekbalığı uzmanı Sarah Valenti bu türlerin çok yavaş büyüyüp olgunlaştıkları için özellikle duyarlı olduklarına dikkat çekiyor. Söz gelimi yaklaşık 16 yılda olgunluğa erişen dişi köpekbalığı türü nüfusunun aşırı avlanma nedeniyle kimi bölgelerde %95 oranında azaldığını belirtiyor. Tatlı su balıklarının durumu ise biraz daha iyi. Akdeniz ülkelerinde içme suyu ve sulama amaçlı su kullanımının yanı sıra kimi öldürücü canlı türlerinin ortaya çıkması yüzünden bu balıkların yaşam ortamları giderek yok oluyor. Yöreye özgü türlerin yaklaşık %53’ünün tükenme tehlikesiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor. Afrika’da içme suyuna duyulan gereksinimin daha nice canlı türünün de geleceğini tehlikeye atması bekleniyor. Uzmanlar bu bölgelerde köklü önlemlerin alınmaması durumunda balık kaynaklarının ve bunların sağladığı besinlerin de giderek yok olacağına dikkat çekiyorlar.
Son düzenleyen Safi; 20 Eylül 2018 01:54
Quo vadis?