Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
28 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Tozlaşma


MsXLabs.org & Temel Britannica
Tozlaşma, bitkinin erkek organında üretilen polenlerin çeşitli nedenlerle dişi organın tepecik bölümüne yapışması olayına denir. Böylece tepeciğe yapışan polenler, dişicik borusundan yumurtalığa iner döllenme meydana gelir. Döllenmiş yumurtaya Zigot denir. Zigot gelişerek embriyoyu oluşturur. Bu polenlerin dişicik borusuna taşınması hava, su ve böceklerle olabilir.
Ad:  Tozlaşma-2.jpg
Gösterim: 5101
Boyut:  21.6 KB
İlkbaharda çevremizdeki hava rüzgârla uçuşan çiçektozlarıyla dolar. Çiçek­tozları bitkilerin erkek üreme hücrelerini taşıyan mikroskobik taneciklerdir. Bu tane­ciklerden biri bir çiçeğin yapışkan tepeciğine konduğu zaman, içindeki erkek üreme hücresi çiçekteki dişi üreme hücresiyle birleşir. Bu birleşmeye döllenme denir ve döllenmenin sonucunda bitkinin çoğalmasını sağlayan tohumlar oluşur.
Tozlaşma, çiçektozlarının erkekorgandan dişiorgana taşınma sürecidir. Bu süreç aynı çiçeğin erkek ve dişiorganları arasında ger­çekleşirse "kendine tozlaşma", iki ayrı çiçeğin arasında gerçekleşirse "çapraz tozlaşma" de­nir. Ama, çapraz tozlaşmada yalnız aynı türden bitkilerin birbirini dölleyebileceği unu­tulmamalıdır.
Tüm "üstün" yapılı bitkiler, yani çiçekler, otlar, çalılar, iğneyapraklı ve genişyapraklı ağaçlar tozlaşma sürecinden yararlanan canlı­lardır. Evrimsel açıdan daha alt basamaklarda yer alan, yosunlar ve eğreltiotları gibi basit bitkilerin üreme yöntemleri ise farklıdır.

Rüzgârla Tozlaşma


Çiçektozları genellikle çapı 0,05 milimetreyi geçmeyen, gözle görülemeyecek kadar ufak taneciklerdir. Bu nedenle bazı bitkiler çiçek­tozlarının kendi türünden başka bitkilere aktarılmasında rüzgârlardan yararlanır. İlk bakışta bu size işi şansa bırakmak gibi gelebi­lir, ama bitkiler o kadar çok çiçektozu üretir­ler ki, bunların bir bölümü mutlaka amacına ulaşır. Örneğin, bir tek köknar kozalağının rüzgârlara saldığı çiçektozu taneciğinin sayısı birkaç milyondur.
Rüzgârla tozlaşan bitkilerin çiçekleri genel­likle küçüktür ve öbürleri gibi pek dikkat çekici değildir. Örneğin, söğüt gibi bazı ağaç­ların çiçekleri rüzgârda sallanan sarkık başak­lar (tırtıl) halindedir. Buğdaygillerin çiçek ba­şakları ise havada uçuşan çiçektozlarını yaka­layabilmek için ince püsküller oluşturmuştur.

Hayvanlarla Tozlaşma


Pek çok bitki çiçektozlarının aktarılmasında hayvanları kullanır. Tozlaşmada rol oynayan hayvanların başında arılar gelir. Çiçekten çiçeğe dolaşarak balözü arayan arılar bir çiçeğin erkekorganlarından kanat ve ayakları­na bulaşan çiçektozlarını, daha sonra konduk­ları başka bir çiçeğin dişiorganının tepeciğine bırakırlar. Eğer bir bitkinin çiçektozları başka türden bir bitkinin tepeciğine konarsa döllen­me gerçekleşmez; ama aynı türden bir bitki­nin tepeciği üstüne konarsa, her çiçektozu taneciği dişiorganın boyuncuğundan yumurta­lığa doğru ince bir kılcal boru uzatır. Bu borucukların yardımıyla yumurtalığa ulaşan erkek üreme hücreleri buradaki dişi üreme hücreleriyle birleşir, yani onları döller.
Pek çok bitki balözü taşıdığının bir göster­gesi olan, göz alıcı renklere bürünmüş, keskin ve hoş kokulu çiçekleriyle hayvanları kendine çeker. Böylece çiçeğe gelen hayvan balözüyle ödüllendirileceğini bilir. Ayrıca, bitkisel şe­kerlerden ötürü yapışkan ve tatlı olan çiçek­tozları da çekiciliği artırır. Bazı bitki türleri ise balözü sunmadığı halde, öbür çiçekli bitkileri taklit ederek hayvanları renkleriyle kandırabilir.
Bazı orkideler bu aldatmacayı daha da ileri götürerek çiçeklerini böceklere benzetir. Ör­neğin, Ophrys cinsinden orkideler toprakarısının dişisine benzeyen çiçeklerinden ötürü erkek toprakarılarının akınına uğrar. Erkek organ bu yanılgıyla dişi taklidi çiçekle çiftleşme­ye çalışırken orkidenin erkekorganlarından kopan çiçektozları böceğin başına yapışır. Daha sonra başka bir orkideye gittiğinde çiçektozlarını o çiçeğin tepeciğine bulaştırır.
Bazen de bitkiler, böcekleri kendine çeke­bilmek için güzel renkli ve hoş kokulu çiçekle­rin tersine, kötü kokulu çiçekler üretir. Örne­ğin, Rafflesia cinsinden bazı türlerin çiçekleri, kokmuş eti andıran çok kötü bir koku yayar. Ne var ki, insanlar için dayanılmaz olan bu koku, yumurtalarını bırakabileceği bir hayvan leşi arayan sinekleri çiçeğe çekerek tozlaşma­da çok önemli bir rol oynar.
Kahkahaçiçeği ve petunya gibi, çiçekleri huniye benzeyen bazı bitkilerde balözü çiçeklerin dibinde, yani ulaşılması oldukça zor bir yerde bulunur. Bu tip çiçeklerden ancak kelebekler gibi uzun, borumsu dilleri bulunan böcekler balözü alabilir ve böylelikle tozlaş­maya yardımcı olabilir.
Kuşlar ve yarasalar da tozlaşmada görev alan hayvanlardandır. Örneğin mineağacı ve çingülü çiçeklerinden beslenen kolibriler ga­galarına ve başlarına bulaşan çiçektozlarını bir çiçekten ötekine aktarırlar. Karanlık bas­tığında yuvalarından çıkarak yiyecek aramaya koyulan yarasalar ise gece açan çiçeklerin çevresinde uçuşarak balözü yalarlar ve bu arada yüzlerine bulaşan çiçektozlarını öbür çiçeklere taşırlar. Bazı su bitkilerinin çiçek­tozları ise akarsularla taşınır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2016 13:28
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!