Arama

Kan Hastalıkları - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Kan Hastalıkları
MsXLabs.org & Temel Britannica

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır.
Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Kanda üç tip hücre bulunduğu için kan hastalıkları da başlıca üç grupta incelenir. Kan hücrelerinin sayısı yaşa, günün saatleri­ne, mevsime, karnın aç ya da tok olmasına ve başka koşullara bağlı olarak dar sınırlar içinde değişir. Ama bu hücrelerin herhangi bir türünde büyük bir artış ya da azalma olması bir hastalık belirtisidir.

1.
Kansızlık adı altında toplanan hastalıklar alyuvarlarla ilgilidir. Bu tip hastalıklarda alyuvarların ya sayısı az ya da biçimleri bozuk olduğundan dokulara yeterince oksijen taşı­namaz. Deriye sağlıklı pembe rengi veren alyuvarlardaki hemoglobinin eksikliği nede­niyle bu hastaların rengi solgundur. Ayrıca hücreler; yeterince oksijen alamadığından halsizlik, yorgunluk ve soluk darlığı çekerler.
Kansızlığın birkaç değişik tipi vardır. Ge­nellikle kötü ya da yetersiz beslenmeden ileri gelen demir eksikliğine bağlı kansızlıkta, he­moglobinin temel bileşenlerinden olan demir yeterince bulunmadığından vücut yeni alyu­varlar yapamaz. Alyuvar yapımı için vitaminler de gerekli­dir. Bu nedenle B12 vitamini ve gene B grubu vitaminlerinden folik asit eksikliğinde de ağır kansızlık belirtileri görülür.
Talasemi ya da Akdeniz kansızlığı ile orak hücreli kansızlık, genetik yapıdaki bozukluk­lardan kaynaklanan kalıtsal hastalıklardır. Hemolitik kansızlıkta ise parçalanan alyuvar­ların yerine eşit sayıda yeni hücre yapılamaz.
Kalıtsal olmayan kansızlıklar hastaya kan vermekle ve çeşitli ilaçlarla tedavi edilebilir. Demir ve vitamin eksikliğine bağlı kansızlık­larda alınacak ilk önlem sağlıklı ve dengeli bir beslenme rejimi uygulamaktır.
Polisitemi denen hastalıkta ise kansızlığın tersine alyuvar sayısı olağandan çok artmıştır. Hasta baş ağrısından, baş dönmesinden ve kaşıntıdan yakınır. Bu durumda da koldaki toplardamarlardan birinden kan almak ve ilaç tedavisi uygulamak gerekir.

2.
Akyuvarlarla ilgili kan hastalıklarının bir bölümü lösemi ya da kan kanseri adı altında toplanır. Bu hastalıkların da birçok değişik tipi vardır. Bazılarına özellikle çocuklarda, bazılarına ise erişkinlerde rastlanır.
Bazen değişik tipteki akyuvarlardan biri denetlenemeyecek biçimde olağanüstü çoğa­larak öbür akyuvar tiplerinin yerini alır. Örneğin miyelom denen hastalıkta, aşırı ço­ğalan plazma hücreleri kemik iliğini doldurur ve kemiklerde ağrıya neden olur. Ayrıca, vücudu savunacak akyuvarların sayısı iyice azaldığı için hastanın mikroplu hastalıklara karşı direnci zayıflar. Hastalığı denetim altına almak için en etkili yöntem ilaç ve ışın tedavisidir.

3.
Üçüncü grup, trombositlerle ve pıhtılaşma bozukluklarıyla ilgili kan hastalıklarını kapsar. Trombositlerin iyice azalmasından ilen gelen ve den altındaki kanamalar nedeniyle vücutta yer yer morarma gösteren hastalıklar kan nakli ve ilaçla tedavi edilir.
Kalıtsal bir hastalık olan hemofilide ise trombositlerde hiçbir sorun yoktur, ama ka­nın pıhtılaşması için gerekli olan maddelerden biri eksiktir. Hemofili hastaları, eğer önlem alınmazsa basit bir kesikte ya da diş çekimi sırasında kanamadan ölebilirler. Kadınlar bu hastalığın genlerini taşır ve çocuklarına akta­rırlar, ama hastalık hemen her zaman erkek­lerde ortaya çıkar.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!