"Mutlaka, karanlıklar aydınlanacaktır; ama kurbanlar, armağanlar vererek güçsüz tanrıların himayesini aramaya kalkışmayınız. Göklerde melekler bile geçmiş zamanların meyvesini toplamaktadır. Cehennemin en geniş çukurlarında da şeytanlar cezalarına katlanıyorlar. Kainat ise durup dinlenmeden doğmasına devam ediyor. Sizi bu aleme bağlayan zincirleri koparın. Eşyanın ruhunu ve özünüzü tadın, göksel bir rahatlığa kavuşun." "Ben ki, kardeşlerimin ızdıraplarına ağlarım ve bu alemin tüm acıları ile yaralanmış olan Buddha’yım. Şimdi gülüyorum ve bahtiyarım, zira, hürriyetin varolduğunu, iradenin acılardan ve elemlerden daha üstün olduğunu biliyorum. Ey ızdırap çekenler, sizler de bilin ki, bu ızdıraba sebep olan yine kendinizsinizdir. Geçmişte yapılan hareketler elem, ileride yapılan hareketler ise, bireye mutluluk verir. Ama bunlar izafidir. Şayet ızdırabın kaynağını bilen kimse, bu ızdıraba sabırla katlanabilirse, aşk ve hakikat için savaşabilirse, hergün biraz daha hareketli ve merhametli olur. O kişi öldüğü zaman, hesaba hazırdır." "Sonunda, işkence halini alan tutkuları bilmez, lekeleyen günahı tanımaz. Yeryüzünün hep işkence ve elemden başka bir şey olamayan sevinç ve kederleri, artık onun esenliğini bozamaz. O Nirvana'ya girmiştir, bizim gibi yaşayamaz. Fakat, yine hayatla birlik halindedir. Nirvana’ya ereni, bu fani alemde sarsacak hiçbir kuvvet bulunmaz." "Dünya, Ahiret'in tarlasıdır. İnsan, dünyada ihtiyar ve iradesiyle iyilik ve kötülükten ne yaparsa Ahiret'te onun karşılığını bulur."