Arama

Fotoğraf sanatı - Tek Mesaj #2

fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
3 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Kompakt Makineler : İster filmli olsun ister dijital kayıt sistemini benimsesin yeryüzündeki en yaygın makinelerdir. Bas-çek tarzı hazırlanmışlardır ve elle ayarlara pek de uygun değildirler. Değiştirilemeyen sabit birer objektifleri vardır.Üzerlerinde genellikle basit bir flaş bulunur. Anı niteliğinde fotoğraf çekenler için uygundurlar.

Tek Objektifli Refleks Makineler (SLR): Objektiflerinin değişmesi en belirgin özellikleridir. Bu nedenle geniş açıdan,teleye, makrodan telephotoya kadar ihtiyaca dönük her türlü objektif takılabilir.(Objektif türleri az sonra incelenecek)
Vizördeki görüntü ile filme yansıyan görüntü aynıdır, bu da ileri amatörler ve profosyoneller için vazgeçilmez bir şeydir.
Dijital Tek Objektifli Refleks Makineler(DSLR):SLR kameraların dijital kayıt sistemine göre geliştirilmiş halleridir.SLR 'deki filmin yerini dijital kayıt ortamı alır. Film tek başına fotoğrafı belirleme yetisine sahiptir ama dijital kayıt çok daha karmaşık bir süreci gerektirir. DSLR lerde filmin yerini algaç=algılayıcı=sensör alır.Algaçların görevi basit anlamda ''ışığı sayısal verilere dönüştürmektir''.
Algaçların CMOS ya da CCD diye isimlendirilen türleri vardır. CCD daha karmaşık bir teknolojidir.CMOS özellikle ısıya daha duyarlı olması nedeniyle son zamanlarda yaygınlaşmaya başlamıştır. Yine de CCD kompakt makinelerde tartışmasız bir biçimde üstünlüğünü korumaktadır. Sensör türü son kullanıcı için kafaya takılacak bir şey de değildir .
adszkx7
SLR ve DSLR ler basit bir anlatımla yukarıdaki şekildeki gibi çalışırlar.Objektiften geçen ışık aynaya yansır, ayna bu ışığı yukarıdaki buzlu ışığa yansıtır ve sonuçta vizörde, objektifle aynı şeyi görürüz. Bu sırada ayna filmin ya da sensörün önünü kapattığından vizöre ya da filme yansıyan bir şey yoktur. Bu nedenle DSLR kameraların büyük kısmında LCD ekranda ön izleme fonksiyonu bulunmamaktadır.
Deklanşöre basıldığında ayna kalkar ve sensöre giden ışık hapsolunur ve sonuçta fotoğraf dediğimiz şey oluşur.

Telemetreliler: Ayna ve prizma bulunmaz. Bu nedenle objektif ve vizör aynı şeyi görmez. örneğin bir manzara çekerken vizörde gözükmeyen bir evin fotoğrafa dahil olduğunu görebiliriz.Paralaks hatası denen bu olgu bu makinelerin kullanımını sınırlar.

Çift Objektifli Refleks Makineler (TLR) :
RolleiTLR
Üstteki objektif bir ayna vasıtasıyla görüntüyü yukarıda oluşturur. Bu görüntü üzerinde netleme ve diğer işlemler yapılırken alttaki diğer objektif oluşan görüntüyü filme yansıtır. Paralaks hatası bunlarda da meydana gelir.



OBJEKTİFLER

Çeşitli sıralamalar yapılır bu konuda. Kısa tele,uzun tele,geniş açı,ultra geniş açı gibi dallanıp budaklanır.

Ama kabaca sınıflandırmadan önce bazı soru işaretlerini yok etmek gerek.

Objektiflerin üstündeki değerler ne anlama gelir?
Genelde objektiflerinin önündeki bu yazılar odak uzaklığını ve lensin diyafram değerini verir.

örneğin f3.5-f5.6 lensin en geniş açıdaki en açık diyaframının 3.5, telede ise 5.6 olduğunu gösterir.

Film ve dijital aynı objektifle aynı açıyı mı verir?

Hayır vermez. smiley APSC diye adlandırılan DSLR lerde açıyı canon için 1.6, olympus için 2, sony,nikon ve diğerleri için 1.5 ile çarpmalısınız. FF kameralar ise filmle aynı açıyı verir. Bu sayede 24mm lik bir objektif APSC olan nikon d300 de 36, FF olan canon 5D de ise 24mm açı verir .


Geçelim objektif türlerine .smiley

Normal açı : 35mm filde 50mm dir. 50mm den dar açılar(örneğin 60mm) dar açı, geniş olanlar(24 gibi) geniş açı diye adlandırılır.
APSC sensör kullanan DSLR lerde 35mm yakşaık olarak normal açıya denk gelir. Tüm bu karmaşanın nedeni bu açıların 35mm filme göre açıklanması ve dijitalde 35mm karşılığı diye belirtilmesi. Aslında pek de karışık değil wink

Geniş Açı: Geniş açı günümüzde yukarıdaki tanımı aşmış, kendine has bir anlam kazanmıştır.

Aşağıda kabataslak açıklamaya çalıştım , açılar birebir gerçeği vermez ama yaklaşık olarak böyledir.

27mm
dsc01943nd0
35mm
dsc019431uy8

70mm
dsc019432jr8

110mm
dsc019433oo4
Teleobjektifler : 50mm 'den uzun objektifleri bu kapsama sokabiliriz. Prime yani tek bir odak uzaklığına sahip olabilirler (135mm gibi), zoom fonksiyonları da olabilir.(70-200 gibi). 300mm ve üstü özel amaçla üretilir ve bilinçsiz amatörleri çok ciddi hayal kırıklığına uğratabilirler. pahalı olmalarına rağmen özenle kullanmaları gerekir ve mutlaka tripod üstünde kullanılmalıdırlar.
Tele objektifler mükemmel birer portre objektifi görevi de görürler. smiley

Makro objektifler: Son zamanlarda hemen her objektifin üstünde makro yazıyor, tamamen bir aldatmacadır. gerçek makro objektifler 1:1 büyütmeye sahiptir. bu ne demek ?
Çekilen nesne ile sensörün üstüne düşen ışığın aynı olması demek .
1:1 den daha fazla büyütenlere mikro (2:1 gibi) -(nikon makro objektifleri mikro diye sınıflandırır, lütfen karıştırmayın, bu gün son kullanıcı satışı olan objektifler 1:1 büyütür ,daha fazla değil )- denir . 1:2, 1:3 gibi değerlere sahip objektiflere ise makro denemez.
Makro objektifler mükemmel optik kaliteye sahiptirler. Aynı zamanda tamamı çok da iyi portre lensidir.

Balıkgözü (fiseye) :Bazılarına saçma ve komik gelir(benim gibi smiley ) bazıları ısrarla kullanır.
Sıradışı bir geniş açı sunarlar.
lobby fisheye

FİLTRELER

Filtreler fotoğrafçılığın vazgeçilmez aksesuarlarıdırlar.Bir kısmının fotoğrafa hiç bir etkisi yokken bir kısmı renkleri ve ışığı ciddi manada değiştirir. Bir kısmının amacı efekt vermekken bir kısmı ışığı düzeltici fonksiyon üstlenir.

Polarize filtre : Eğer bir dijital makine sahibiyseniz circular bir polarize filtre almalısınız wink lineer filtreler işinize yaramayacaktır.
Gökyüzü aslında ne renktir diye sorsam ''mavi'' diye atlayanlar olabilir. Ama gerçekte gökyüzü siyahtır ve bizim onu mavi olarak algılamamızın nedeni atmosferde kutuplaşarak yansıyan ışıklardır.
Polarize kontrastı değiştirebilen tek filtredir. 1970 li yıllarda fotoğraf dünyasına kazandırılmıştır.
Etkisini özellikle göküzünde gösterir. gökyüzü ve bulutlar koyulaşır ve dramatik görüntüler oluşur.
5625804lgfg8
Ömer Ergin' e ait bu fotoğrafta polarizenin ustalıkla kullanıldığına şahit olmaktayız .
Gökyüzü dışında fotoğrafın genelinde dramatik ve canlı renkler hakim olur.

Polarize ayrıca ahşap yüzeyler başta olmak üzere pek çok zemideki yansımaları da yok edebilir. camdaki ve sudaki yansılamaları da yok eder. tüm bu etkileri yaratabilmek için filtrenin halkasını sağa sola hareket ettirmek yeterlidir(gözünüzün vizöre yaslı olması gerektiğini hatırlatmama bilmem gerek var mı? )

UV Filtreler: Daha çok objektifi koruma amaçlıdırlar. Işığa ya da renklere etkisi yoktur. Kaliteyi biraz olsun düşürdüğü söylenir.

ND Filtreler : 2x,4x,8x gibi değerlere sahiptirler. Işığı kısarlar, bu sayede diyaframı kısmadan düşük enstantanede çalışmamız mümkün olur.
Uzun pozlamalar için de idealdirler.f1.8 gibi objektiflerde çok güçlü ışık kullanımı durumlarında ve 1/2000 gibi değerlerin üstüne çıkamayan makinelerde ışık patlamalarının önüne geçmek gibi amaçlarla da kullanılırlar.
Fotoğrafın sadece yarısındaki ışığı kısan ND filtreler özellikle manzara fotoğrafçıları için büyük birer nimettir.

Close up : objektiflerimizin yakın çekim yeteneğini artırmak içindirler . Genelde 4 lü set halinde satılırlar.

kaynak
Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 20:06