Arama


fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
8 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

çinlilerin son elli yıllık teknolojideki gelişmeleri

Karmaşık ekonomik ve kurumsal faktörler Japonya’nın savaş sonrası büyüme faktörlerini oluşturdu. Öncelikle, savaş öncesi tecrübelerinden faydalandı. Tokugawa döneminde istekli olarak, hayati önemde olan, şehir merkezlerinde filizlenen ticari sektör, Avrupa’ya kıyasla çok daha iyi bir eğitime sahip olan bir elit, sofistike bir hükümet bürokrasisi, verimli bir tarım, yüksek derecede gelişmiş pazarlama ve finans sistemine sahip ve sıkı bağları olan bir ulus yapısını ve ulusal yol altyapısını terketti. Meiji döneminde sanayinin inşaası, Japonya’nın dünya güçlerine rakip olmayı işaret eder. İkinci ve daha önemi olarak, yatırımın seviye ve kalitesinin 1980lerde sabit kalması sayılabilir. Sermaye yatırımı, savaştan önce GSMHnın %11’i iken, savaştan sonra, 1950'lerde %20'lere ve 1960 ve 1970'lerde %30'lara çıktı. 1980lerin ekonomik patlaması sırasında %20 lerde geziniyordu. Japon işletmeleri son teknolojiyi ithal ederek sanayi tabanını yarattı. Sonradan gelen bir modernizasyon ile, Japonya bazı dene-yanıl hatalarından kurtulmuş oldu. 1970 ve 1980'lerde, Japonya teknoloji lisanslama, patent satın alma ve taklit ve önceki incatların geliştirme ile sanayi tabanını geliştirdi. 1980'lerde sanayi ARGE'si ile bir seviye yukarı çıktı.
Japonya'nın iş gücünün, ekonomik büyüme ile eşleştirilmesinin sebebi sadece iyi eğitilmiş olması değil ayrıca mantıklı ücret talepleri olmuştur. II. Dünya savaşı sonrasında tarımdan sanayiye geçen işçiler üretim ve maaşlarda bir artış yarattı. 1960'larda nüfus artışı yavaşladıkça ve ulus gittikçe sanayileştikçe maaşlar önemli bir miktar arttı. Buna rağmen işçi sendikaları artış için bastırıyor. Yüksek üretsel büyüme savaş sonrası ekonomik büyümede anahtar rol oynadı. Yüksek yetenekli ve eğitimli iş gücü, olağanüstü yüksek faiz oranları ve buna denk yatırımlar, ve iş gücündeki düşüş, üretim verimliliğindeki artışı açıklar.
Ulus, ayrıca ekonomik ölçeklerden de faydalandı. KOBİ'ler ulusun istihdamının büyük bölümünü oluşturuyordu; fakat büyük işletmeler asıl üretken olanlardı. Çok endüstriyel şirket birleşip daha büyük ve verimli şirketler oluşturdu. II. Dünya savaşından önce, büyük holding şirketler toplumsal servetin yığılmasına neden oldu. Bu şirketler savaş sonrası dağıldı fakat, modern sanayi grupları ortaya çıktı. Bu faaliyetlerin koordinasyonu ve entegrasyonu ve küçük gruplar kullanımı ile endüstriyel verimlilik sağlandı.
Japon şirketleri ürün farklılaştırma stratejileriyle büyümeyi sağladı. Çabuk kazanç yerine pazar payı istemeleri onların avantajını oluşturdu. Son olarak, Japonya’nın kontrol dışındaki faktörler de gelişimi etkiledi. Uluslarası çatışmalar Japon ekonomisini II. Dünya savaşının sonuna dek harekete geçirdi. Rus-Japon Savaşı, I. Dünya Savaşı, Kore Savaşı, Hint-Çin Savaşı ekonomik patlamalar yarattı. Ek olarak ABD ile yapılan iyi niyet anlaşması ulusun gelişme ve yeniden inşaasını kolaylaştırdı.



1970'ler boyunca, Japonya dünyanın en geniş ikinci GSMH'sine sahipti, ve 1990'de endüstriyel uluslar arasında kişi başına düşen gayri safi milli hasıla olan $23801 ile birinci oldu. 1980lerin ortasında ılımlı ekonomik çöküntüden sonra, 1986'da Japon ekonomisi genişleme dönemine girdi ve 1992'deki ekonomik durgunluk dönemine kadar sürdürdü. 1987 ve 1989 arasında ekonomik büyüme %5ken, çelik ve inşaat gibi endüstriler 1980 ortalarında uyur konumda olmarına rağmen büyümüşler ve rekor maaşlar ve istihdam yaratmışlardır. Fakat, 1992'de, Japonya’nın reel GSMH büyümesi %1.7 oranda yavaşlamıştır. Japonya elektronik ürünlerine olan talep hem iç hem dış pazarlarda düşüş yaşadı.
İhracatın ekonomik gelişme sağladığı, 1960 ve 1970 krizlerinden farklı olarak, 1980 krizinde iç talep artışı Japon ekonomisinde baş gösterdi. Bu gelişim esas ekonominin yeniden yapılanmasına sebep oldu ve ihracata dayanmaktansa iç talebe yönelindi. 1986'da çıkan bu krizde temel sebep şirketlerin iç müşteriyi bir satın alma çılgınlığına yöneltmesiydi. Japon ithalatı, ihracatından daha fazla büyüdü. Japonya’nın savaş sonrası teknolojik araştırmaları askeri değil ekonomik yönde oldu. Yüksek teknolojik gelişmelerdeki artış daha yüksek yüksek teknoloji talebi ve daha iyi yaşam standardına istek oluştu.
1980'lerde, Japon ekonomisi bütün şiddetini birincil ve ikincil faktörlerden işelemeye kaydırdı. Bilgi önemli bir kaynak ve ürün haline geldi. Bilgi tabanlı teknolojilerin ekonomiyi yüksek derecede sofistike teknoloji gibi araştırmalara yönelti. Tokyo, önemli bir finans merkezi oldu.


1955'in sonunda istihdamın %40'ı tarımda yer aldı; fakat bu 1970de %17 ye kadar ve 1990'da ise %7.2 kadar düştü. Hükümet 1980'lerin sonunda yaptığı tahminde 2000lerde %4.9 lara düşeceğini tahmin etti. Japon ekonomisinin büyümesi 1960 ve 1970'lerde, ağır sanayideki hızlı genişlemeye bağlıydı. İkncil sektör 1970'lerde %35,6lık bir istihdam payı alıyordu. 1970'lerin sonunda, Japon ekonomisi ağır endüstriden hizmet sektörüne kaydı. 1980l'erde, toptan satış, finans, sigorta, gayrımenkul, taşıma, iletişim ve hükümet hızla büyüdü ve ikincil sektör sabit kaldı. Üçüncül sektör ise %47 den %59.2 ye erişti istihdam payında.

Vikipedi