Arama

Bedirhan Gökçe - Tek Mesaj #1

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
23 Ekim 2009       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  bedirhan gökçe.jpg
Gösterim: 1008
Boyut:  55.6 KB
Kendi dilinden Bedirhan Gökçe
Ne zaman sorsalar özgeçmişiniz diye, bunalır ve özgeçmişten ziyade öz geleceğe talip olduğunu söyler ve debdebelerle dolu geçmişimin renksizliği içinde birazda sıkılarak başlarım anlatmaya öz olan geçmişimi en öz şekliyle. 1988 senesinde TRT'nin açmış olduğu seslendirme sınavlarına girdiğim sırada mankenliğe de başlamıştım, tipim çok iyi olmasa da iyi taşırdım kıyafetleri.
Reklam, film, belgesel derken, çok alakasız bir zamanda devlet memuru oldum... Memuriyetim boyunca "allahım bana öyle bir iş verki gece oturup gündüz yatayım" diye dua ettim... İleride bu duamın kabul olacağının bilinmezliği içinde... Memuriyete bir türlü ısınamayan ben, 1993'te açılan özel radyolarla geceleri şiir okuyup gündüzün stresini atmaya başladım... Ve 1995'in sonunda Hulki Cevizoğlu'nun samimi teklifi üzerine biran bile düşünmeden, Kanal 6'nın haberlerini okumak üzere istifa ettim memuriyetimden. Üç sene sonra sesimin haberlerde anlamını yitirdiğini düşünerek gelen teklif üzerine radyo programımı Kanal A'da yapmaya karar verdim...

Yine aynı sene şiir kasetleri daha patlamamıştı ki bir şiir albümü yaparak sessizce yüzbinin üstüne çıkan albimüm ile ismimi iyice şiirleştirme imkanı buldum... 2000 yılının eylül'ünde Radyo Tatlıses'e başlamak üzere herşeyimi geride bırakarak Ankara'ya hüzün dolu bir vedanın ardından, geldim taşı toprağı "para-kadın-hırs" olan üçlü sac ayağının merkezi... İstanbul şehrine... Bu arada "Kanal A" televizyonundaki "Damlayan Mısralar" adlı programıma da devam ettiğimi düşünürsek, Ankara-İstanbul otobanının dile gelmesi durumunda nasıl 9 kilo verdiğim en iyi şekilde anlatılmış olacaktır. Ve ben Damlayan Mısralar adlı TV programımla Radyo-Televizyon Gazetecileri Derneği'nin "2000 yılı Radyo- TV Oskarları" ödülü ile Kültür-Sanat dalında yılın en iyi televizyon programcısı sıfatına sahip olma şansını yakalarken programımın kalitesi de nihayet tescillenmiş oldu...
Alâkasız görülsede ben aynı zamanda siyah kuşak kareteciyim.
Kısacası, şairin ifadesi ile "Biraz kül, biraz duman, o benim işte."

Dilin Yalan Söylüyor



Tohumdun yüreğimde fidan oldun büyüdün,
Ağaç idin bağımda, çınar oldun yürüdün.

Nasıl söküldün öyle, çatır çatır içimden,
Köklerin yüreğimde kan revan oldu birden.

Çalı çırpı biraktın giderken yüregimde,
Hepsi bir kıymık gibi beynimin her yerinde.

Dilin ne derse desin, gözün öyle demiyor,
Seni sevmedim derken, dilin yalan söylüyor.

Burası Ulus parkı, karşımız Anadolu,
Gönlümün öbür yanı ondan böyle sır dolu.

Yalnızım bu şehirde, hem de yapayanlızım,
Boğuluyorum gitme, şair olur bir yanım.

Yok böyle demiştim ben, yanlış anladım hemen,
Bunun hepsi hikaye, baştan komiğiz zaten.

Kendimizi kandırdık, kargalar güler buna,
Bir de ciddiye aldık, karganın papuç damda.

Bu koca alemde biz, varla yok arasıyız,
Olmasak da olurdu, varsak yaşamalıyız.

Olmayacak duaya amin demeyelim biz,
Herkes kendi yoluna biz hep böyle gideriz...

Bedirhan Gökçe
Son düzenleyen Jumong; 28 Ekim 2016 17:59 Sebep: kırık link ve vikipedi kaynağı kaldırıldı