Arama


---bşk--- - avatarı
---bşk---
Ziyaretçi
1 Kasım 2009       Mesaj #3
---bşk--- - avatarı
Ziyaretçi
Amacı;Ele geçirilen bölgelerin türkleşmesi hemde savunulmasını sağlamak.

Gerekçesi;Osmanlının uzun yıllar balkanlarda yaşamasına ve hakimiyetin kalıcı olmasına imkan sağlamaktır.

Yöntemi;Göçebeler tercih edilir iskan edilen ailelere ihtiyacı olan malzemeler verilir vergi alınmazdı.

diğer bir cevap

Amacı o bölgeleri Türkleştirmektir. Osmanlı rumelide fethettiği bölgelerde Anadoludan özellikle Konya civarından Türkleri getirerek yerleştirmiştir.


Osmanlıların Balkanlarda takip ettikleri iskan politikasının temel amacı; yeni fethedilen topraklara Anadolu’dan getirilecek Türk halkı yerleştirmek, bunun için özellikle konar-göçerleri tercih etmek ve fethedilen yerdeki yerli halktan ayaklanma çıkarma ihtimali bulunanları başka yerlere göç ettirmekti.

daha uzun bir cevap istiyorsan

Rumeli’nin iskanı XIV. Yüzyılın ortasında başlamış, ancak kısa zamanda tamamlanamamıştır. Devlet iskanı önce Balkanları şenlendirmek amacıyla başlatmıştır. 1444 yılında Varna savaşından önce bölge Haçlı orduları tarafından tamamen yakılıp yağmalanmıştı. Türkler bölgeye yerleşeli henüz yarım yüzyıl bile olmamışken köylerini terk etmek zorunda kalmışlardı62. Savaş bitip geri döndüklerinde köylerinin izini bile bulamamışlardı. Varna savaşını takip eden yıllarda Kuzeydoğu Bulgaristan’a yeniden nüfus nakline başlandı

Daha sonraki yıllarda Anadolu’daki bazı ayaklanmaları bastırmak ve muhalif toplulukları dağıtmak, ayni hareketi tekrarlayacak nüveyi yok etmek amacı ile topluluklar sürgün şeklinde Rumeli’ye gönderildi. Uygulanan yöntem ne olursa olsun Kuzeydoğu Bulgaristan’ın kırsal kesiminde Türk nüfusun yoğunluğu artmıştır. Kentlerde Türklerin sayısı, oran olarak kırsal kesimin gerisinde kalmıştır63. En yoğun iskan bölgesi Dobruca ve Deliorman olmuştur.

II. Bayezid zamanında yapılan sayımda, takip eden yüzyıllardaki kayıtlarda veya XIX. Yüzylda yapılan nüfus sayımlarında özellikle Balkanların kuzey-doğusunda, Dobruca ve Deliorman’da bulunan köylerin tamamına yakınının Türkçe adlar taşıdığı görülmektedir. Tuna nehri ile Balkan Dağları arasına yerleştirilen ve geri hizmet Kurumu olarak Yürükler yörede Türk ve Müslüman nüfusun yoğunluğunu daha da arttırmıştır.

Rumeli’ye gelenlerin tamamı sürgün şeklinde gelmemiştir. Askeri bir hizmet olan Yürük Teşkilatı64 içinde tayin edildikleri yerlere gelenler olduğu gibi çevre koşullarının değişmesi ile göç etmek zorunda kalanlar da olmuştur65. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal ayaklanmaları66, Şahkulu Ayaklanması67 ve Saruhan Bölgesinde suhte ve celali olayları68 sırasında da halk köyleri boşaltmıştı. Bunların arasında da Rumeli’ye göç edenler olmuştu. Bütün iskanlar ve Anadolu’dan Rumeli’ye doğru olan nüfus hareketi göz önüne alındığında Balkanlara Türk nüfusun iskanının sürekli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Vaktiyle Anadolu’ya gelen göçmenler Anadolu’yu garipler sığınağı, rahat yuvası, kimsesizlerin diyarı saymışlardı69. Şimdi göçmenler için Rumeli ayni anlamı taşıyordu.

Çandarlı Ali Paşanın seferinden sonra Sağ Kol’da askeri faaliyet tamamlanmış (1388), Çanakkale Boğazından Tuna Nehrine kadar geniş ve bereketli topraklara sahip olunmuştu. Bu toprakların büyüklüğü Osmanlının Anadolu topraklarından çok daha genişti. Ancak boş alanların nüfuslandırılması gerekiyordu.

umarım işine yarar...