Arama

Abidin Dino - Tek Mesaj #5

Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
3 Kasım 2009       Mesaj #5
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Abidin_Dino.JPG
Gösterim: 1815
Boyut:  80.8 KB

ABİDİN DİNO


1913 yılında İstanbul'da doğdu. 1. Dünya Savaşı sırasında ailesi Avrupa'da seyahatte olduğundan, bir süre için Cenevre'de bulunmuş, bu nedenle çocukluğu İsviçre ve Fransa'da geçmiştir. Resim alanında bir eğitim görmedi. 1933 yılında D Grubu'nu kuran beş ressamdan biridir. Paris ve Leningrad'ta, sinemayla ilgilendi. Yardımcı yönetmenlik ve yönetmenlik yaptı. 1937 ve 1939 yılları arasında Paris'e gitti.

Abidin Dino ailesiyle birlikte 1925'te İstanbul'a dönmüştür. Robert Kolej'de öğrenim görmeye başlamış olsa da, sanata olan ilgisi nedeniyle öğrenimini yarıda bırakıp, ağabeyi şair Arif Dino'nun desteğiyle resim, karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye başladı. İlk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları Artist dergisinde 1930'lu yılların başında yayımlanmıştır. Bu yıllarda Nazım Hikmet'in şiir ve oyun kitaplarına kapak desenleri de çizmiş ve kendini çok genç yaşta "ressam" olarak kabul ettirmiştir.

1941’den sonra İstanbul’daki “Yeniler (Liman) Grubu” na katıldı. Halka dönük sanat anlayışını çeşitli dergilerde savundu. 1951’de Paris’e döndü ve çalışmalarını orada sürdürdü. Değişik anlayış, biçİm ve türlerdeki eserleriyle ilginç sanatçı tipini simgeler. Özellikle çizgi ressamıdır. Başlangıçta eserlerinde Picasso ve Cocteau’nun etkileri sezilirdi. Giderek Anadolu tiplerini ve işçilerini işlediği desenlerde kişiliğini buldu. Eserlerini Paris, Roma, Edinburg, İstanbul ve Ankara’da sergiledi. Film ressamlığı, belge filmi yönetmenliği, oyun ve eleştiri yazarlığı yaptı. 1942’de Adana’ da başladığı heykel çalışmalarını, 1985’in son günlerinde ilk kez İstanbul ve Ankara’da sergiledi. Çiçekler dizisinde Anadulu motiflerini değerlendirdi. Yaşar Kemal’in Deniz Küstü romanına yaptığı desenler bir albümde toplandı, Kayalar… Adalar dizisinde yeni teknikler uyguladı.

Çizimleri ile Babıali’de dikkatleri üzerine çektiğinde henüz 20’li yaşlarının başındaydı. ‘Halkın Dostu’ gazetesi için yaptığı röportaj büyük ilgi gördü. Atatürk’le çizgilerle yapılan bu röportaj, Atatürk‘ün de gözünden kaçmadı. Tam onu çiziyordu ki, Ata onun çizdiğini gördü. Ata, Dino’yu yanına çağırdı ve resme baktı, beğendi. “Yalnız önümde kadehle olmaz, o kadehi sil” dedi. Dino kadehi silmek için ondan resme imza atmasını istedi. Bu isteği gülümseyerek karşıladı Atatürk ve resme imzasını attı. Dino da resimdeki rakı kadehini sildi. Daha sonra Atatürk, Abidin Dino’ya bir içki ısmarladı.

Abidin Dino’nun bir ressam olarak kabul edilmesi ve bu şekilde anılması ise bazı kapak desenleri ile gerçekleşmiştir. 1931 yılında usta şair Nazım Hikmet’in “”Sesini Kaybeden Şehir”” adlı kitabının kapak resmini çizen Abidin Dino bir yıl sonra “Bir Ölü Evi” adlı eserinde de kapak resmini çizmiştir. Bu çizimleri ile Dino, bir ressam olarak anılmaya başlamıştır. Bir dönem Atatürk ile ilgili çizimleri de Mustafa Kemal tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmıştır. Abidin Dino, kapak resimleri çizdiği 1930’lu yıllarda Halk Bilmi konusunda büyük bir usta olan Pertev Naili Boratav’ın kitabını da resmetmiştir.

Takvimler 1933’ü gösterdiğinde ise Abidin Dino, Elif Naci, Nurullah Berk, Zeki Faik İzer, Zühtü Müritoğlu ve Cemal Tollu ile birlikte “D Grubu” adında bir sanat platformu kurar. Bu platformda söz konusu heykeltıraş ve ressamlar ile resim sanatına yeni bir soluk getirerek birçok çizim gerçekleştirdiler. Bir yandan resim, karikatür ve edebiyat ile ciddi, ustaca bir uğraş içinde olan Abidin Dino, 1390’lu yıllarda sinemayla da ilgilenmiştir. 1933 yılında SSCB yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç, Türkiye’nin Kalbi Ankara adlı bir belgesel film çekmek için ülkemize gelir. Atatürk, söz konusu filmi SSCB’’nden rica etmiştir ve film bunun üzerine çekilmiştir. Bu çekim sürecinde ünlü yönetmen bir sergide Abidin Dino’nun resimlerini görür ve çok beğenir. Atatürk de bu sürece dahil olarak ünlü yönetmenden ülkemizden bir genci eğitip eğitmemesi konusunda bir söz alır. Sergey Yutkeviç, Mustafa Kemal’in bu ricasını kabul eder ve resimlerini ziyadesiyle beğendiği Abidin Dino’yu SSCB’’ne davet eder. Bu davet üzerine Abidin Dino, üç yıl süresince SSCB’’de sinema ile ilgili birçok konuda önemli bir eğitim alır. 1937 yılında II. Dünya Savaşı’nın etkisi ile SSCB’nde yaşayan yabancı uyruklu öğrenciler ülkeden ayrılmak zorunda kalınca Abidin Dino’da ülkeden ayrılır.

Toplumsal yanını bu yıllarda fazlasıyla gösteremeye başlayan Abidin Dino, Türküye Komünist Partisi’ne de üye olarak politik safını belli etmiştir. 1941 yılında Dino, politik fikirlerinden ötürü Adana ve Çorum’a sürgüne tabii tutulur. Burada da büyük bir ustalık ve mücadeleci ruhuyla Abidin Dino, kalemini bırakmaz. Adana’da “Kel” isminde bir oyun kaleme alır ancak oyun toplatılarak engellenir. Sürgün yıllarında Dino, yine toplumsal çizimler ile pamuk işçilerini resmetmiştir. Sürgün yıllarında Abidin Dino, Güzin Diken ile evlenir ve daha sonra da İstanbul’a döner. Abidin Dino, yazar ve dilbilimci olan Güzin Dino ile yaşamını İstanbul’da idame ettirmeye başlar ancak bu yıllarda da yasaklar onun peşini bırakmaz. Çingeneler adlı bir senaryo yazar ancak bu senaryo da hükümet tarafından yasaklanır.

Dino'nun teknik ve estetik açıdan geniş bir yelpaze üzerine yayılan ve farklı dönemlerine ait çalışmalarını içeren resimlerinde, geçmiş ve gelecek, bugün, yaşanan çevre, dünya gerçekliği gibi, bir sanatçıyı ilgilendirmesi gereken yaklaşımların tümünü, ortak bir sanatçı mizacının derin kadrajları üzerinde izlemek mümkündür. Abidin Dino için sanat, geçmişten geleceğe uzanan ve sanatçının ilgi ve duyarlık alanını kapsayan her tür nesne ve oluşum, deneyim ve bilgi birikiminin tümüdür. O nedenle, sürekli bir arayış ve yenilenme, Dino'nun her dönemi için geçerli olabilmiştir. Resimleri, düşünsel ve görsel temeller üzerine oturur. Dönemsel çalışmaları birbirine bağlayan şey de, bu düşünselliğin ve görselliğin sürekliliği ve kendi içindeki organik ilişkisidir.

1989’da da Fransız Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi. 1990 yılında kansere yakalanan Abidin Dino, 7 Aralık 1993 tarihinde Paris’te yaşamını yitirdi. Ölümünden sonra Dino’nun cenazesi İstanbul’a getirilerek Aşiyan’daki aile mezarlığında toprağa verildi. Aynı yıl Dino’nun anısına el motiflerinden oluşan heykeli Maçka Parkı’na yerleştirildi. Dino’nun ayrıca Kadıköy Özgürlük Parkı’nda da heykeli vardır.

Derlemedir.
Son düzenleyen Safi; 20 Ekim 2016 18:30