Arama


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Temmuz 2006       Mesaj #4
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
siyasi yorum
S. Ali Kaemmakami
Filistin'de referandum önerisinde, Filistin meselesini ve İsrail'in varlığını uluslararası hukuk, bölgesel ve uluslararası Jeo-stratejik ve Jeo-politik açıdan inceleyip ilgili gelişmelere yer vereceğiz.

Filistin neresidir? bu soruya açık bir cevap verilmelidir.
Filistin'in eski adı Kenan diyarıdır. Bu beldede ilkin Kenanlılar-Filistinliler , daha sonra Fenikeliler, İbraniler, Amonlar, Muabitler, yaşamış bulunuyorlar.

Yunan ve Makedonya'nın bu beldeye egemen olmalarından sonra, Kenan diyarı; batı'dan Akdeniz'e ve doğudan Şeria'ya (Ürdün nehrine) bağlandığı ve Filistinli kabileleri barındırdığı için Filistin diyarı olarak adlandırılmıştır.

Yunan, Roma ve Osmanlıların hakimiyeti döneminde de eski Kenan diyarına Filistin Beldesi denmiştir.
200 ila 50 bin yıl önceye kadar, Paleolitik döneminde bu bölgede çeşitli insan kavimleri yaşamış bulunuyor.

10 ila 5 bin yıl önce mesolitik çağında yeni medeniyet dönemi başlamıştır.
3 ila 2 bin yıl önce Filistin Bronz çağına geçmiştir.
Saldırgan bir kavim olarak Yahudiler Filistin bölgesine geçmeden önce bu beldede çeşitli insan kavimleri;Amuritiler, Kenanlılar, Hititler, Hiputiler, Finikeler, Yıbusiler ve diğer kavimler mö. bu bölgede yaşamış bulunuyor.

İbraniler, Arami ve Sami ırkına mensup insanlar olarak bir rivayete göre Irak'ın UR (Mezopotamya) şehrinden diğer bir rivayete göre de kuzey Mezopotamya'dan Kenan diyarına göç ettiler. İbraniler-Yahudiler-diğer kavimlerle evlenip kan bağı kurarak çeşitli Yahudi kabilelerini oluşturdular.

Yahudi kabileler; muharref Tevrat'a dayanarak kendilerini Ürdün, Sina çölü, Lübnan, Dicle ve Fırat bölgesi, doğu Akdeniz ve Kıbrıs Bölgelerinin maliki ve efendisi olarak nitelendiriyorlar.

Yahudi kavimi, İnsan'ın en az 500 bin yıllık bilimsel yaradılış tarihini inkar ederek beşeri tarihi 5760 yıl önceye kadar dayandırıp sınırlandırarak, sadece kendilerini insan ve Allah'ın seçilmiş kavmi olarak tanımlıyor ve de diğer insan kavimlerine egemen olma hakkına sahip olduklarını ileri sürüyorlar.

Yahudiler kendilerini Hz.. İbrahim ile Hz.. Sara'nın oğlu “Hz.. İshak”ın torunları olarak nitelendirip, Filistinlileri de Hz.. İbrahim ile Hz.. Hacer'in oğlu “Hz.. İsmail” in torunları ve kendilerinin doğal kölesi olarak addediyorlar .

Nitekim Merkas incilinin 12. babında ve 26. ayetinde Allah, Hz.. Musa'ya hitaben buyuruyor ki: ''Ben İbrahim ve İshak'ın tanrısı ve Yahudi kavminin Allah'ıyım. ''

Meta İncil'inin 3. babında ve 8. ayetinde Hz.. Yahya Yahudi kavmi ve liderlerine hitaben diyor ki: ''Allah’ın gelecek gazabından kaçacağınızı kim size söylüyor, tevbe edin, Yahudi ve İbrahim soy'undan olmakla kendi kendinizi aldatmayın.

Merkas incilinin 7. babında ve 25. , 26. ve27. ayetinde Finikeli-Suriyeli- ve Yahudi olmayan bir kadın, Hz.. İsa (as) den kızı için yardım diliyor. Fakat Hz.. İsa diyor ki;''Ben ilkin kendi kavmimi yani Yahudilere yardımcı olmalıyım. kendi evlatlarımın ekmeğini ellerinden alıp köpeklere yedirmem iyi olmaz. ''

Elbette burada Tevhid ve insanlık için gönderilen, peygamber efendimiz HZ.. MUHAMMED (sav) tarafından da risalet'i onaylanan Hz.. İSA (as)de Yahudi ırkçılığıyla itham ediliyor.

İsrail kelimesinin kaydedildiği ilk metin Firavun 2. Ramses' in oğlu Merneptah'ın iktidarı döneminde ( mö. 1224 ila1232 ) yazılan bir tabelaya aittir.Bu tabelaya göre Yahudi kabileleri henüz Filistin beldesine geçip konuşlandırılmamış bulunuyorlar.

Ahdi atik -mukaddes- kitabına göre Hz. Yakup Yahova ( Allah ) ila güreş yaptı. Fakat Yahova 'nın uyluğu acıdı ve güreşi bıraktı. Yakup, Yahova den kendini kutsamasını istedi. Allah'da Yakub'u İsrail; yani Allah'la güreşen ve Allah'ı yenilgiye uğratan biri olarak onu kutsadı.

İbraniler, Yahudiler ve İsrailliler kavramı, eşanlamlı kavramlardır. Yahudiler kendi kavmi niteliklerini koruyabilmek için başka kavimlerle evlenmekten sakınırlar.

İşte bu kavmiyetçi ve ırkçı anlayış , 19. yüzyılda modern Siyonizm'in temellerini attı ve ''Siyasi Siyonizm'' düşüncesi geliştirildi.

Şimdi Siyonist devleti temsil eden İsrail'in hukuki meşruiyetini tartışmada fayda vardır.
Uluslararası Hukuk'ta Modern Devletin Kuruluş Şartları:
*TOPRAK -ülke ( coğrafik alan) .
*NÜFUS (Millet) .
*Kesintisiz Siyasi ve İdari Düzen.
* HAKİMİYET (İç ve Uluslararası Meşruiyet, Meşru iç ve Uluslararası Kanunlar )dır.

Bu İlkeler uyarınca İsrail devlet olgusunu incelemeliyiz:
1-Toprak -ülke faktörü uyarınca ''İsrail'' devleti diye bir olay var olmayıp, olmayacaktır da. Zira “etnik ve din”i bir Devlet olan İsrail kurulmadan önce; “Modern Siyonizm” hareketi, Uganda'yı Yahudilerin asıl vatanı olarak seçmişti. Fakat bu etnik ve dinci hareket Osmanlı devletinin çökmesi ve Arap ülkelerinin İngiltere emperyalizmi tarafından işgal edilmesinden sonra ve de İngiliz liderlerinin telkinleri üzerine Filistin belde'sini Yahudilerin “Arz-ı Mevud”u olarak seçip ilan ettiler.

Demek ki Yahudi beldesi diye bir ülke -toprak- yoktu.

2-Devletin 2. unsuru Nüfus-Cemiyet ve Milliyet’e mensubiyettir:
Birinci dünya savaşı sonrası Filistin topraklarında bir milyon Filistinli-Yahudilere göre yok edilmesi veya köleleştirilmesi gereken İsmail oğulları Kenanlılar- ve 50 bin Yahudi yaşıyordu
Demek ki devlet kuracak Yahudi nüfus birikimi ve yoğunluğu da söz konusu değildi.

3- Devletin 3. kurucu unsuru kesintisiz Siyasi ve İdari düzeninin varlığıdır:
Yahudiler Nüfus sayısınca çok az bir cemiyet oldukları için bu önemli ve etkin devlet kurucu faktöründen de yoksundular.

4--Devletin 4. kurucu unsuru Hakimiyettir:
Yahudilerin de bu gerçeği teslim ettikleri gibi en az 2000 yıl önceden ila 1948 yılına kadar Yahudiler “Hakimiyet” faktöründen de yoksundular .
Son düzenleyen Safi; 6 Nisan 2017 17:06