Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SAVAŞLARIN İNSAN YAŞAMINA ETKİSİ

Yaşama hakkı, çağımızda, bir ülkenin uygarlık düzeyini gösteren en önemli hukuki-insani ölçüt olarak kabul edilmektedir. Bir ülkede yaşayan bireyler için bundan daha önemli bir hak düşünülemez. İnsanın öldürülmezliği hakkıdır yaşama hakkı...

Savaş, insanların yaşama hakkını elinden almaya kadar ileri boyutlara varır. İnsanların her hakkı korunmalıdır. Fakat savaşlar ile insanlar
yaşama hakkından mahrum kalır. Nice insanlar ölür, niceleri sakat kalır, evsiz barksız kalır, ailesini kaybeder, sevdiklerinden uzak kalır. Savaş ekonomik düzeni alt üst eder. Bu da bölge insanlarını doğrudan etkiler. İnsanlar aç susuz kalır. Savaşlar, birçok hastalığı beraberinde getirir. İlaç sıkıntısı baş gösterir. Hastalar ilaç hatta hastane bulamaz. Savaştan sonra yaşam şartları zorlaşır, sorunlar ortaya çıkar.

İnsanlar fiziksel açıdan sorunlar yaşamakla birlikte ruhsal açıdan da sorunlar yaşarlar. Savaşta insanlara acı veren ölüm korkusu vardır. İnsanlar hayatları boyunca bu korku ile başa çıkmaya çalışırlar. Her an bir savaş olabileceğini düşünerek korku ve hüzün içinde yaşarlar. Bunun dışında bir insanın sakat olarak yaşamına devam etmesi ya da gözleri önünde yakınlarını kaybetmesi de çok acı olabilir. Bu yüzden savaş psikolojik olarak insan üzerinde büyük bir etki bırakır.

Savaşın insan yaşamındaki etkisi fazladır. Savaşın etkileri kendini her alanda gösterir. Bu etkiler kalıcı olup çok uzun bir süre devam edebilir.




SAVAŞIN ZARARLARI

Savaşın etkisi büyüktür. Gerek insan yaşamına gerekse çevreye büyük bir zarar verir. Savaşların olmaması için gereken önlemlerin alınması gerekir.

Savaş, ülkeler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı mücadeledir. Savaşlar genellikle dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir.

Savaş nefretin dolaysız dışavurumudur. Kullandığı teknoloji ne olursa olsun hangi kriterlere göre değerlendirilse değerlendirilsin doğası gereği yıkıcıdır. Bu yıkıcılık savaşın bizzat başladığı andan çok önce başlar ve savaşın bitiminden çok sonraya kadar biyolojik, psikolojik, ekolojik yıkımlar olarak kendini yaşamın her alanında gösterir.

Savaşlar sonrasında birçok can kaybı olur. Mağdur ve suçsuz insanların canına kıyılır. Ölmeseler bile hayatlarının geri kalanı birçok problem içinde geçer ve kötü duruma düşerler. Savaş insanların yaşamını alt üst eder. Savaş ile insanlar hayata küser. Savaşta insan haklarına saygı göstermeyip insanlara büyük bir haksızlık yapılır.

Günümüzde bazı yerlerde savaşlar hala devam etmektedir. Peki savaşların önlenmesi için ne yapılmalıdır? Barış olan yerde savaş yoktur. Eğer ülkeler barış ve hoşgörü içinde yaşarsa, ülkeler arası olumlu bir iletişim kurulursa savaşların sayısı azalır ve bu kadar yıkım önlenmiş olur.

Hiroşima ve Nagasaki’de atom bombası atılınca insanlar öldü, sakat kaldı, yakınlarını, evlerini kaybetti, hatta doğan çocuklar sakat olarak doğdu. Bu savaşta olduğu gibi birçok savaşın etkileri büyük ve yıkıcı olmuştur. Savaşlar bu özelliğinden dolayı çevreye ve insanlara çok büyük zararlar getirmektedir.

Savaşlar yıkıcı ve zarar verici bir etkiye sahiptir. Bu yüzden toplumlar arasında barış sağlanmalıdır ve savaşlar en aza indirilmelidir.