Arama

Türk Beşleri - Tek Mesaj #2

_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
27 Ocak 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Türk Beşleri
özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde eserleriyle kendilerinden söz ettirmiş aşağıdaki beş Klasik Batı Müziği bestecisini bir arada tarif etmek için kullanılan uluslararası bir deyimdir. Türk müziği için çok önemlidirler. Bu kişiler:
  • Ahmet Adnan Saygun
  • Ulvi Cemal Erkin
  • Cemal Reşit Rey
  • Hasan Ferit Alnar
  • Necil Kazım Akses
Hepsinin ortak özelliği 1900’lerin başında doğmuş olmalarıdır ve Atatürk'ün eğitim için yurtdışına gönderdiği sanatçılardır. Farklı ailelerde, farklı kültürlerde ve farklı ortamlarda yetiştirildiler. Doğdukları dönem Osmanlı’da padişahlık dönemiydi. Cumhuriyetin ilanı ve tekkelerin kapatılmasıyla birlikte, Türk müziği yaratılmak istendi. Bu beş kişi devlet tarafından eğitim için yurtdışına gönderildi ve gelip Türk halk şarkılarını yeniden yorumladılar. Bu konuda bu uygulamayı daha önce yapan Rusya, Macaristan ve İspanya örnek alındı.

1904 Cemal Reşit Rey
– Babası yazar ve Osmanlı’da bir diplomat. 1904 yılında görev nedeniyle Kudüs’teler. Ekrem adında bir oğulları var. O yıl doğan oğullarına da Cemal ismini verdiler. Cemal Reşit Rey. Değişik görevler nedeniyle 1913’te Paris’e gittiler. Cemal henüz 9 yaşında ve çok iyi piyano çalıyor. 1914’de savaş nedeniyle Cenevre’ye gidiyorlar. Cemal eğitimine konservatuar’da devam ediyor.Bestecilik ve orkestra şefliği dersleri de alıyor. 1923’de buraya dönüp konservatuarda hocalık yapıyor ve Şehir Orkestrasını kuruyor. Hayatında 3 dönem var.1930’a kadar dönemde Fransa’da: bu dönemde fransız besteleri yapıyor. 1950’lere kadar olan dönemde mistik müziğe yöneliyor. Daha sonra doğu ve batı müziklerini birlikte işlemeye başlıyor. Kanto’lar batı’nın şarkılarıdır. Ekrem’le birlikte türk kantoları besteliyorlar. En önemlisi Lüküs Hayat. Bir diğer önemli eseri : Enstantaneler. 81 yaşına kadar Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar’ında bestecilik dersleri vermiştir.

1906 – Ulvi Cemal Erkin.
Müzikle uğraşan İstanbul’lu bir ailede doğmuş. İlk müzik derslerini annesinden alıyor ve daha sonra da yabancı bir piyanistten piyano dersleri almış. 1925’de Paris’e eğitime gönderiliyor. 1930’da geri dönüp piyano ve beste eğitmeni olarak hocalık yapmaya başlamıştır. Köçekçeler yazmıştır (oyun havası tarzında türk müziği).

1906 – Yine İstanbul’lu bir ailenin çocuğu: Hasan Ferit Alnar.
Daha çok geleneksel müzikle uğraşan bir aile. Kanuna yeteneği olduğunu gören ailesi bu konuda eğitim aldırmış. Hasan Ferit Alnar, devlet tarafından farklı bir eğitim alması için Viyana’ya gönderilmiş. Dünyanın ilk kanun konçertosunu yazmıştır.

1907 – İzmir’li müziksever bir ailenin çocuğu Ahmed Adnan Saygun.
Müziğe yetenekli olduğunu gören ailesi 10’lu yaşlarının başında müzik eğitimine başlatıyor. Devlet tarafından Paris’e eğitime gönderilmiş. Daha sonra folklör ustası Bela Bartok ile halk müziklerini derlemişler. Yazdığı Yunus Emre Oratoryo’su 1947’de Paris’te de seslendirilmiş.

1908 – İstanbul’lu müziksever bir ailenin çocuğu Necil Kazım Akses.
İstanbul Erkek Lisesi’nde lise eğitimi almış ve Viyolonsel çalıyor. Devlet tarafından eğitim için Viyana’ya gönderilmiş. Daha sonra piyano için minyatürler yazmış. Yani derinliği, perspektifi olmayan fakat bir olayı anlatan minimalist eserler.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.