Atv'nin uzun soluklu dizisi 'Aliye'de 'efendi doktor' Deniz rolüyle milyonların sevgilisi haline gelen Nejat İşler, "Televizyonu küçümsemiyorum ama bizim dizilerde kimsenin işini iyi yapması için uygun koşul yok" dedi. Rolling Stone dergisinin temmuz sayısına röportaj veren İşler, "Türk televizyonlarının yüzakı diye değerlendirilen diziler bence çok kötüler, bayağı berbatlar. Kendi yaptığım işleri de seyretmiyorum. Moralim bozuluyor" şeklinde konuştu. Son olarak Serdar Akar'ın yönettiği Barda' isimli filmde 'kötü adamı' oynayan yakışıklı oyuncu; hakkında merak edilenleri anlattı.

SEVECEN DEĞİLİM...!!!!

* Çok kolay dost canlısı davranan, 'aman arkadaş edinelim' tarzı bir herif değilimdir. Zaten bir durumu zorlamadan dost olursun; öyledir yani bütün dostluklarım. Zorlamadan olmuştur. En çok kavga ederek, çatışa çatışa dost edindim veya iş yaparak... Hep bir süreç içinde oldu.

* Başıma meslekle ilgili bir şey gelmeden önce biri baktığında niye baktığını bilirdim. Beğendiği için bakardı; ilgilenirdim. Ama şimdi neden bakığını bilmiyorum. O yüzden hep güvensiz yaklaşıyorum tanımadığım birilerine. Genelde bir şey yaşıyorsam bunu çok emin olduğum zaman, önceden tanıdığım biriyle yaşıyorum.

* Şöhret 20'li yaşlarımda gelseydi belki onunla ilgili sorunum olabilirdi ama ben 30'dan sonra bu meşhurluk dalgasına bulaştım. Evli değildim, meşhur olunca karımı boşamadım. Para bulunca ailemi terk etmedim. 17-18 yaşında evden çıktığımda zaten çoğu şeyi halletmiştim. Mülksüzüm ben. Arabam yok. Hiçbir zaman ev falan da almayacağım kendime.

70'Lİ YILLARDA BÜYÜDÜM..!!!!

* Gençlik yıllarım sık sık okuduğum 'Beyaz Zenciler'dekinden çok farklı geçmedi. Abuk sabuk evlerde, saçma sapan tiplerle yatıp kalkmalar... Herkes rock star gibiydi. Tamamen fütursuzduk, çok iyi bir tayfaydık biz. 70'lerde büyüdük. Dünyanın şahane ablalar, ağabeyler yetiştirdiği bir dönemdi, orada büyüdüm. Güzellikleri gördüm.

* Çok fazla numara, artistlik yapmıyorum. Duruyorum öyle, bir şeyler oluyor. Ben de bilmiyorum. Aynaya karşı çalışanlardan değilim. Utanıyorum kendimi izlemekten.

* Tercih etmediğim bir hayatta yaşıyorum. Bana sorsalardı belki seçmezdim yaşamayı; gerek yok derdim. Mutsuz olduğumu kabul ettim ben artık. Ondan sonra hayat bayram olmuyor. Hiç mutluluk peşinde koşmuyorsun. Çok fazla sorun kalmıyor.

* Gün içinde en az yedi-sekiz kere çok aşağılık bir adam olduğumu düşünüyorum ve artık bu bana koymuyor. Teenager'ken aklıma böyle bir şey geldiği anda beş saat donup kalırdım. Şimdi geliyor ve gidiyor...

Enteresan bir aileydik....!!!!!

* Eyüp'te bir işçi ailesinde büyüdüm. Benden üç yaş büyük bir ablam ve 9 yaşında bir kız yeğenim var. Çocukken hep ablamla bilgi yarıştırırdım. Hacı dedem vardı. Üç ayrı cami yaptırma derneği başkanıydı. Müezzinler imamlar falan tatile gittiği zaman biz onların yerini doldururduk.

* Belime kadar saçlarım, kocaman halka küpelerim varken dedem bir şey söylemedi bana. Enteresan bir aileydi bizimki. Enteresan bir çevreydi. Herkes dinini geleneğini bayağı devam ettirirdi ama kimse kimseye yargılayıcı gözle bakmazdı.