Arama


Eylül - avatarı
Eylül
Ziyaretçi
8 Mayıs 2010       Mesaj #44
Eylül - avatarı
Ziyaretçi
Ejder veya Ejder Kanı Ağacı “Dracaena drago”, dünyamızın en değişik ve görülmeye değer ağaçlarından biridir. Dracaena ailesinden olan bu ağacın diğer Dragon ağaçları ile özsıvısının aynı renk olmasından başka, aile bağı bulunmamaktadır.

Dracaena ailesi, Afrika ve Asya’da bulunan, yaprak dökmeyen 40 tür, çalı ve ağaç grubunu kapsamaktadır. Bu ailenin tek Ejder Ağacı olan Dracaena drago, bir defa görülünce unutulmayacak ağaçlar arasındadır. Vatanı, Kuzey Atlantik Okyanusundaki Kanarya Adaları, Madeira Adası ve Cape Verde Adasıdır. Çok uzun yaşarlar, boyları 10m yi, gövde çapları 1m yi bulur.

Tenerif (Kanarya Adası) te bulunan bir örneğinin 2000 yaşında olduğu söylenmektedir. Ancak 3 yıl kadar önce yapılan bir araştırmada, bu ağacı yaşı 950 olarak saptanmıştır. Ağacın yaşını bir yana bırakırsak Icod isimli kasaba bu ağaç sayesinde zengin olmuştur. Her gün binlerce turistin bu ağacı görmek için gelmesi, kasabayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Önceleri kasaba meydanı olarak kullanılan, ağaç çevresi, botanik bahçesi haline getirilmiş ve kasaba merkezine araçların girmesi yasaklanmıştır.

Ejder Kanı Ağacı, büyüyüp gelişmesi için, subtropik bir iklime gereksinim göstermekle birlikte, kısa süreli -4°C ısıya dayanmaktadır. Akdeniz Bölgemizde, kuzeyi korunaklı, mikrokliması uygun yerlerde veya kış bahçelerinde yetiştirilebilir. Yaprakları 60cm e kadar uzayan ince eliptik şekildedir ve rozet dizilimi gösterir. Genç bitkiler Agave’a (Sabırlık) benzerler, 10-15 yıl gövdeleri düz olarak uzar, bundan sonra ilk çiçeklerini açarlar ve dallanırlar. Dallanmadan önceki uzama devrelerinde, palmiyeyi andırırlar. İlkbaharda açan, yeşil, kenarları beyaz çiçekleri demetler (panincles) halindedir, sonra portakal rengi meyvelere dönüşürler.

Ejder Kanı Ağacı tohumdan üretilir. Ejder Ağaçları tam güneş altında veya yarı gölgede yetişirler. Toprak bakımından çok seçici değillerdir, ancak iyi bir drenaj sağlanmalı ve sulama ihmal edilmemelidir.

Kırmızı renkli özsıvıları, yerel insanlar tarafından, ev kapılarına sürülerek, kötü ruhların girmesinin önlenmesi için kullanılmıştır. Öz sıvıdan elde edilen rezin, yaralarda, kanama durdurulmasında, doğum sonu kanamalarda kullanılmıştır. Bugün vernik ve tahta boyası için kullanılmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 6 Mayıs 2019 01:36