Arama


The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
12 Mayıs 2010       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye

Elektriğin Yol Açabileceği Tehlikeler


18.yüzyılda Benjamin Franklin'in yıldırımlar üzerinde yaptığı çalışmalardan bu yana elektrik alanında büyük gelişmeler kaydedilmiş olup artık günümüzde onsuz bir yaşam düşünülemez hale gelmiştir. Büyük enerji santrallerinde üretilen elektrik enerjisi yüksek gerilim hatları ile çok uzak mesafelere aktarılmakta, kurulan sistemler ile de en uçtaki evlere, işyerlerine varıncaya kadar dağıtılmaktadır.

Canlılar ise bazı vücut fonksiyonlarını yerine getirirken için vücutlarında ürettikleri elektrik enerjisini kullanmaktadır. Başta beyin, kalp gibi organlarımıza ait hücreler elektrik enerjisi üretir, ve sinirler yolu ile bunu kaslara diğer bölgelere iletirler, alıcılardan gelen sinyaller ise yine sinirler ile beyine yani merkezi sinir sistemine bir elektrik akımı olarak taşınır.

Deniz canlılarının bazıları vücutlarında ürettikleri elektriği düşmanlarına karşı korunmak amacıyla bir savunma silahı olarak kullandıkları da bilinmektedir.
Doğadaki elektriğin en görkemli boyutuyla karşımıza çıkan yıldırımlar ise yine bulutlar ile yeryüzü arasında meydana gelen yine elektriksel bir olaydır.

Elektrik direklerinde, panolarda , trafolarda, yüksek gerilim hatlarının yakınlarında , elektrikle çalışan pek çok cihazın üzerinde tehlike karşı ikaz eden işaret ve yazılara rastlamak mümkündür. Aslında elektrik her zaman öldürücü değildir, yine de daima güvenlik tedbirlerine uygun davranmak lazımdır.
Doğadaki maddeleri elektriği iletmeleri açısından "iletkenler" ve "yalıtkanlar" (dirençler) olarak kabaca ikiye ayrılmaktadır.

İnsan vücudu ise elektrik için oldukça iyi bir iletkendir. Canlı bir dokunun içerdiği sıvı ve elektrolit oranı ne kadar yüksek ise elektriği o ölçüde daha iyi iletir.

Kemik dokusu ve deri elektrik akımına karşı en çok direnç gösteren dokulardır. Kaslar, kan damarları ve sinirler akımı ise akıma karşı en az direnç ile iletirler.

Elektrik akımını azaltan en önemli faktör ise derinin akıma karşı gösterdiği dirençtir. Nemli ortam direnci önemli ölçüde azaltır. Dolayısıyla, düşük voltajlı küçük bir akımın nasıl yaşamı tehdit edici hale geldiği bu yolla açıklanabilmektedir.

Elektrik her zaman toprağa doğru hareket etme yolunu arar. Toprakla bir bağlantınız olduğunda elektrik teline dokunursanız elektrik akımı vücudunuzdan toprağa geçecektir.
Yapılan araştırmalar sonucunda 40 Volt'tan büyük gerilimlerin insan vücudu üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği ve tehlikeli sonuçlar doğurabileceği tespit edilmiştir. Oysaki işletmelerde ve evlerimizde bu gerilimlerden çok daha büyük gerilimler kullanılmaktadır.

Elektrik çarpmalarının özellikleri açısından 3 ana grupta inceleyebiliriz:
  1. Düşük gerilimli elektrik çarpmaları
  2. Yüksek gerilimli elektrik çarpmaları
  3. Yıldırım Çarpması
Yazımızın bu bölümünde ilk 2 gruptan bahsedilecek olup Yıldırım Çarpması ise ayrı bir bölüm olarak daha sonraki yazılarımızda ele alınacaktır.

Elektrik Çarpması Nedenleri
  1. Yüksek gerilimli elektrik çarpmaları: Bunların büyük bölümü iş kazalarıdır ve yaralananların çoğunluğunu da genç erkekler oluşturmaktadır. Çalışılan işle ilgili olarak kullanılan cihazların güç hatlarına teması, koruyucu giysi ve ekipmanları olmadan yüksek gerilim taşıyan hat direklerine çıkılması, özellikle yağışlı havalarda olmak üzere bu hatlara güvenlik mesafesinden daha fazla yaklaşılması gibi nedenlerdir.
  2. Düşük gerilimli elektrik çarpmaları: Bunlardan en çok etkilenenlerin çoğunluğunu ise çocuklar ve kadınlar oluşturmaktadır. Küçük çocukların kabloları ısırması, prizlere metal cisimler sokması, Ev içerisinde başta banyo, mutfak gibi direkt zemin ile temas edilebilen yerlerde kullanılan elektrikli cihazların kullanımı ile yalıtımının yetersiz olması, elektrik kaçağı bulunması, ıslak eller ile elektrikli cihazlara dokunulması, yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan kişilerin enerji kesilmeden elektrikle ilgili tamir işlemlerine girişmeleri gibi durumlarda bu tür elektrik çarpmaları görülmektedir.
İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri
Canlı dokunun elektrik ile teması; yaralanmaya yol açmayan sadece rahatsızlık veren geçici bir his duyusundan kalp-solunum durmasına kadar değişebilen etkilenme durumlarıyla karşımıza çıkmaktadır.

Elektrik çarpmasının oluşturacağı etkinin şekli ve ciddiyeti;
  • Maruz kalınan gerilimin büyüklüğü (voltaj)
  • Akıma karşı vücudun direnci(rezistans)
  • Akımın türü ( Doğru Akım veya Alternatif Akım )
  • Elektrik kaynağı ile temas süresi
  • Akımın organizmada izlediği yola bağlıdır.
Elektrik çarpması geçirmiş kazazedelerde bilinç kaybı, solunum - kalp durması, elektrik yanıkları, elektrik çarpmasının etkisi ile kazazedenin yerinden fırlaması ve düşmesi sonucunda gelişen kafa, omurilik, göğüs veya karın yaralanmaları görülmektedir.
Elektrik çarpmasına bağlı olarak gelişen ani ölümün birincil nedeni solunum- kalp durmasıdır. Elektrik çarpmasından hemen sonra, solunum veya dolaşımdan biri yada her ikisi birden durabilir.

Solunum durmasının nedenleri
  • Beyinden geçen elektrik akımının, beyin sapındaki solunum merkezi çalışmasını baskılaması
  • Elektrik akımına maruz kalma sırasında, diyafram ve göğüs duvarı kasları gibi solunum kaslarının sürekli kasılı durumda kalması,
  • Elektrik çarpması sonlandıktan sonra da dakikalarca devam edebilen solunum kasları felcine ikincil olarak görülebilir.
Solunum felci, şuur kaybı ve kalbin düzensiz kasılması, kalp durması ,elektrik yanıkları görülebilmektedir.
Elektrik çarpmasına bağlı yaralanmalardan en sık görüleni elektrik yanıklarıdır. Elektrik akımının hücre zarı ile damarların düz kaslar üzerindeki direkt etkisine ve akımın vücut dokularından geçerken ısı enerjisine dönüşmesine bağlı olarak gelişirler.
Tüm yanık vakalarının % 3-5 'ini elektrik yanıkları oluşturur. Çocukların elektrik kablolarını ısırması, emmesi sonucu ağız ve dudaklarda yanıklar oluşur.

kım vücuttaki giriş ve toprakla temas halindeki çıkış bölgelerinde ark yanıklara yol açabilir. Burada asıl hasar akımın deriye giriş ve çıkışlarında değil akımın izlediği yol üzerinde ısı etkisiyle oluşan iç organlar ve kaslarda oluşan yanıklardır. Bu nedenle akımın geçmiş olduğu bölgedeki iskelet kaslarında hücre hasarları oluşmakta, burada hücrelerarası bölgede toplanan sıvının fazlalığı nedeniyle basınç artmakta bu durum kas dokusunu sıkıştırmakta adeta bir ezilmeye maruz kalmış gibi hasarın ilerlemesine yol açmaktadır. Kaslarda oluşan bu hasara müdahalede gecikilmesi sonucunda uzuv kayıpları görülebilmektedir. Yeterli koşullara sahip bir hastaneye zamanında ulaşılması halinde oluşabilecek hasarlar en aza indirilebilecektir.

İnsan vücudunda direkt olarak elektrik akımı ile temas sonucu oluşan birincil yaralanmaların yanında özellikle yüksek gerilimli akım ile temas sonrasında fırlatma nedeniyle çarpmalar, bilinç kaybı sonucu düşmeler buna bağlı kırıklar gibi ikincil yaralanmalar da görülebilmektedir.

Direkt akım insanı ilk temastan sonra elektrik kaynağından uzağa fırlatır. Ev araçlarının çalışması için kullanılan alternatif akım ayni güçteki doğru akımdan çok daha tehlikelidir Alternatif akım, kazazedenin elektrik kaynağını elinden bırakmasını önleyen istemsiz kasılmalara da yol açabildiğinden, kazazedenin daha uzun süre akım ile temasta kalmasına sebep olmaktadır.
  1. Yüksek Gerilimli Akım Elektrik hatlarında ve yüksek gerilim kablolarındaki yüksek gerilimli akımla temas genelde ani ölümle sonuçlanır. Daima ağır yanıklar meydana gelir. Şokun yol açtığı ani kas kasılması, kazazedeyi belli bir mesafeye fırlatarak kırık gibi yaralanmalara yol açabilir.
  2. Düşük Gerilimli Akım Evde, atölyelerde, fabrikalarda ve işyerlerinde kullanılan şehir şebekesi akımı ile çarpılma, ciddi yaralanmalara ve hatta ölüme yol açabilir. Çoğu yaralanma bozuk düğmelere, yıpranmış kablolara veya cihazdan kaynaklanan arızalara bağlı olarak oluşur. Normal şartlarda güvenli olan bir cihazı ıslak elle tutmak veya ıslak bir zeminde bulunmak büyük oranda çarpılma riskini arttırır.
Elektrik kaynaklı yanık olguları tüm yanıklar arasında % 4 - 6.5 lik bir oran tutar . Elektrik çarpması nedeniyle görülen ölümlerin 2 / 3 si 15-40 yaşları arasında görülmektedir.

Yüksek voltaj elektrik akımı insan vücuduna iki yolla zarar verir: Vücudun elektrik sistemlerinin kısa devre yapması ve yumuşak dokularda yanık.

Baş-Boyun:
Baş bir çok olguda ilk temas yeri olabilir. Buna bağlı yanık ve sinir sistemine ait bulgular olabilir. % 6 olguda gözde katarakt gelişir. Düşme ve çarpmalara bağlı olarak hastalarda kafatası veya boyun omurga kırığı oluşabilir.

Kalp ve dolaşım sistemi:
Elektrik yaralanmalarında, kalp durması sık karşılaşılan bir durumdur. Her elektrik çarpması Kalp durmasına neden olmasa bile kalbin elektriksel çalışma sisteminde oluşan etkilenme nedeniyle kalp kasılmalarında düzensizlikler meydana gelmektedir.

Cilt:
Solunum-kalp durmasının yanında en ciddi yaralanma cilt yanıklarıdır. Bu yanıklar klasik olarak elektrik akımının giriş veya çıkış deliğidir. Elektrik yanıkları için en sık görülen ilk temas bölgesindeki (çoğunlukla eller veya kafatasıdır) yanıklardır. Yerden kaynaklanan ilk temas yeri de ayak tabanlarıdır. Şiddetli elektrik yaralanmalarında yanıklar ağrısız, sarı-gri renkli, ortasında ölü hücrelerden oluşmuş bir alan ve bazen de mumyalanmış gibi görünebilir.

Bu sonuçlara sadece gördüğünüz dev elektrik kabloları değil evinizde bulunan kablolar da sebep olabilir.
Elektrik kablolarını saran lastik yada plastik malzemeler, şoklara karşı koruma sağlarlar. Elektrik devrelerinde yeterli yalıtımın olmayışı, dış etkenlerle yalıtma özelliğini kaybetmesi ve kullanılan ekipmanın izolasyonsuz kısımlarının topraklanmamış olması durumunda, elektrikli bir cihaz içerisinde akım taşıyan iletken, cihazın metal gövdesi ile temas halinde ise ve bu durumda cihaza dokunulacak olursa elektrik teline dokunulmuş gibi etki edecektir. Sonuçta şok geçirme tehlikesiyle karşılaşılabilir.
Ülkemizde Yetişkinlerde görülen tüm yanık vakalarının %28'ini, çocuklarda görülen yanıkların ise % 10 'unu elektrik yanıkları oluşturmaktadır. (Haberal M, Öner Z, Bayraktar U, Bilgin N. Burns 1987;13(2)136-140)
Yine ülkemizde yapılmış bir araştırma sonuçlarına göre ise elektrik yanıklarında tedavi sonrasında oluşan istenilmeyen durumlar olarak en büyük gurubu % 52'sinde uzuv kayıpları oluşturmaktadır. Bunların %76 'sı eller ve kollar da %24 'ü ise ayaklar ve bacaklarda görüldüğü bildirilmiştir. Aynı araştırmanın sonuçları arasında elektrik yanıkları sonrasında görülen ölüm oranı ise % 12 civarında bulunduğu belirtilmektedir.

Yüksek Voltajlı Elektrik Yanıkları
1000 volt ve üstündeki elektrik akımları yüksek voltaj olarak kabul edilmektedir Ancak 200-1000 volt elektrik akımlarında da hastalarda bilinç kaybı, kompartman sendromu, myoglobinüri gelişebilir bu nedenle bu hastalarda aynı şekilde takip edilmelidir.
Yüksek voltaj elektrik yanıklarında çoğunlukla eşlik eden ark veya alev yanıkları, yüksekten düşme görülmektedir. Bu hastalarda ayrıca ani kalp durması, myokard iskemisi veya aritmiler gelişebilir. Bu nedenle bu hastalar çoklu travma hastası olarak kabul edilmeli ve tekrarlanan muayene ve tetkikler ile bazı yaralanmaların atlanmasına izin verilmemelidir.
Bu hastalarda nörolojik olarak konfüzyon bilinç kaybı, subdural veya epidural kanamalar, solunum paralizisi veya periferik nörovasküler yaralanmalar görülebilir. Yüksekten düşmeler bağlı olarak çeşitli ekstremitelerde, kalvaryumda veya vertebralarda kırıklar olabilir. Elektrik akımına bağlı olarak gelişen rabdomyoliz ve myoglobinüri hastada ani potasyum yükselmesi , akut böbrek yetmezliği nedeni olabilir. Ekstremitelerde kompartman sendromu gelişerek ani perfüzyon bozulmalarına hatta amputasyonlara neden olabilir. Ayrıca bu hastalarda gözlerde katarakt, korneal abrazyon, üveit, iridosiklit, vitreus içine kanama, geçici veya kalıcı görme kayıpları olabileceği gibi kulaklarda ise süppüratif kondrit, kulak zarı yırtılması ve geçici veya kalıcı duyma kayıpları da olabilir. Yüksek voltaj elektrik yanıklarında karaciğer enzimlerinde ani yükselme, böbrek fonksiyonlarında ani bozulma veya gastrointestinal sistemde kanamalar şeklinde çeşitli visseral yaralanmalar da görülebilir.
Tüm yanık hastaları Amerikan Yanık Birliğinin (American Burn Association) değerlendirme kriterlerine göre elektrik yanığı ciddi derecede kabul edilmektedir.

Elektrik kazaları, derinin basit yanıklarından, vücuttan geçen akıma bağlı derin yanıklara, şiddetli kas kasılmalarından yüksekten düşmelere dek çok değişik türde yaralanmalara neden olur. Hastada meydana gelen hasarın derecesini kesin olarak bilmek hemen hemen olanaksızdır. Genel olarak, yüksek voltaj yaralanmaları, doğru akıma oranla değişken akım yaralanmaları ve akımın hayati organlardan geçtiği vakalarda yaranın daha ağır olacağı söylenebilir.
Kıvılcım yanıkları: Sıcak elektrik arkının (3000°-4000°C) neden olduğu termal yanıklar; merkezi soluk eritematöz yara, birinci dereceden üçüncü dereceye dek yanıklar görülebilir. Yara is nedeniyle kararmış olabilir. Elektrik vücuda girmemiştir.
Çocuklarda, elektrik kablolarını çiğnemeye bağlı olarak tek başına oral komissür yaralarına sık rastlanır.

Elektrik akımına bağlı derin yanıklarda çok değişik bulgular görülebilir:
Giriş ve çıkış yaraları çukurlaşmış, sarı yada beyazımsı, koagülasyonlu, kimi vakalarda kömürleşmiş görünümlü alanlardır.
Fleksör katlanma yerlerinin yanıkları, kolun fleksör katlanma bölgeleri üzerinden geçerek giden yüzeysel elektrik akımlarının neden olduğu karakteristik özellikteki yanıklardır; tetanik kas kasılmaları nedeniyle kol fleksiyonda kalır.
Elektrik akımının derideki giriş ve çıkış yerlerinde oluşan yanıkların minimal düzeyde olduğu vakalarda bile çok yoğun kas yanıkları söz konusu olabilir; yaralanmanın boyutları tümüyle ancak birkaç saat yada gün içinde belli olmaktadır.
Eşlik eden göğüs yada karın organ yaralanmaları, akımın izlediği yola bağlı olarak değişir. Elektrik akımıyla önemli ölçüde yaralanmış hastaların %10-40 'ında kalp kası ilgili kalıcı ciddi hasarlar görülmektedir.
Bunlardan bazıları şunlardır: Enfarktüs, kalp krizi ,Kalbin elektriksel ritminde ve kasılmalarında düzensizlikler.
Hastaların % 6-22'sinde böbrek hasarı söz konusudur: Kas nekrozunun yol açtığı miyoglobinüri, böbrek yetmezliğine ***üren presipitan faktörlerdendir.
Fokal nörolojik bozukluklar sık görülür, bu durum hem periferik sinirler hem de santral sinir sistemindeki hasardan kaynaklanır. Periferik sinir hasarının görülme olasılığı %9'dur. Elektrik akımıyla yaralanan hastaların %7-25'inde gastrointestinal hasar söz konusudur.
Yanmış olan derialtı dokularda gaz yada buhar oluşması nedeniyle derialtı amfizemi görülebilir.

ÖNEMLİ NOT
Kasların ve organların derin yanıklarının boyutları hakkında, akımın vücuda giriş ve çıkış yerlerine bakılarak bir değerlendirme yapılamaz.
Elektrik yaralanması olan hasta yanık ziyade bir ezilme gibi ele alınmalıdır. Çünkü, normal cildin altında ileri derecede bir doku hasarı olabilir
Son düzenleyen Safi; 3 Mart 2019 16:22
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: