Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
19:26, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Salı, 23 Nisan 2024 - 19:26
Arama
MaviKaranlık Forum
Devlet Yönetim Biçimleri - Despotizm (Despotluk)
-
Tek Mesaj #1
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
15 Mayıs 2010
Mesaj
#1
VIP
VIP Üye
Despotizm
Despotizm, ister bireysel ister sıkıca birbirine bağlı bir grup tarafından olsun mutlak siyasi bir güç ile hükmeden tek bir idari otoriteye sahip hükümet biçimidir. Keyfi, tiranik devlet yönetim modelidir. Hukuk, teamül/adet veya etkili muhalefet tarafından sınırlanmayan, bu yüzden de devlet kudretinin/kuvvetinin ona sahip olanlarca istedikleri zaman diledikleri gibi kullanılabileceği yönetim tarzına denir. Despotizm (zorbalık), yönetimin kendi keyfine göre hareket eden bir tek kişinin elinde bulunduğu siyasal sistemdir. Bu sistemde devlet baştaki yöneticinin keyfi ve zorbalığa dayalı tasarrufları ile yönetilir.
Klasik biçiminde despotizm, bir şahsın idaresinin olduğu devlet, despot ise bütün siyasi gücü kullanan ve bütün devleti temsil eden diğer herkesin ikincil önemde olduğu otoritedir. Bu tip despotizm medeniyetin kurulmasında ilk aşamalarda görülen derebeylik ve benzeri yönetimlerde yaygındı. Tarihteki Mısır Firavunları klasik despotlara bir örnektir.
Despotizm, Mutlakiyetle karıştırılmamalıdır. Mutlakiyette devlet kudreti üzerinde ciddi sınırlamalar olabilir, fakat bu sınırlamalar bilhassa hukukta muhafaza edilmekte değildir. Despotizmde iktidarın sınırsız şekilde yoğunlaşması söz konusudur, mühim olan budur, yoğunlaşmanın bir bireyin mi, bir grubun mu, bir partinin mi elinde/etrafında olduğu ikinci derecede önemlidir.
Despotizm yalnızca iktidarın bir elde yoğunlaşmasını değil, aynı zamanda siyasi sistem içinde etkili bir muhalefetin olmamasını da gerektirir
Despotizm, iktidar sahibinin, en azından bir dereceye kadar, hukukun üstünde olması anlamında keyfidir. Ancak, tam bir keyfiliği çok güçlü bir muhalefet yaratmadan sürdürmek imkansızdır ve bu yüzden despot yönetimler fiilen, daima, ne kadar ilkel olursa olsun, bir hukuk sistemiyle birlikte var olurlar.
Bu hukuk sistemi iktidarı meşrulaştırır ve despot, hukuk sistemini, ancak üstünlüğünü muhafaza etmesi için gerekli olduğunda çiğner/aşar. Dolayısıyla, bir meşruluk daima muhafaza edilir.
Despotun ve onun atadığı yöneticilerin uymak zorunda oldukları ne bir anayasa, ne de bir hukuk sistemi vardır. Anayasaya, yasalara ve yerleşik siyasal geleneklere sahip bulunmaması en belirgin özelliği olup bu rejimde kişi hak ve özgürlüklerinin bir anlamı yoktur.
Tarihte despotluklar XIII. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bazı İmparatorluk ailelerine mensup prenslere verilen haslara ve Bizans İmparatorluğu'nda iç karışıklıkların devam ettiği dönemlerde kurulan bağımsız devletçiklere "despotluk" adı verilmiştir.
XVIII. yüzyıl da Aydınlanma Çağı'nın filozofları tarafından savunulan düşüncelerin bazı krallıklarca uygulanmasına da "aydın despotizmi" denmiştir. Aydın despotizminin esaslarını tarihte ilk kez Prusya Kralı II. Friedrich (1740-1786) uygulamıştır. Çarlık Rusya'sında II. Yekaterina (1762-1796), Avusturya'da Maria Theresia (1740-1780) ve IUoseph (1780-1790), İspanya'da III. Carlos (1759-1788) da aydın despotizmini uygulayan yöneticiler olmuştur. Fransız ihtilâlinden sonra krallar aydın despotizmi esaslarını terkedİp soylularla iş birliğine gitmişlerdir. XIX. yüzyılda demokrasi ve halk egemenliği düşüncesinin gelişmesi ve hukuk devleti ile anayasaya bağlı siyasal sistemlerin yerleşmesinde etkili olmasıyla despotizm giderek gerilemiştir. Anayasalarla kralların keyfiliklerine son verilirken yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişkiler yasalarla düzenlenmiştir. Çağımızda ise despotizmin totalitarizm ve diktatörlükler şeklinde karşımıza çıktığını görürüz. Sözde anayasaya bağlı sistemler olan sosyalizm ile Nazizmde Stalin, Mao, Hitler ve Mussolini gibi çağdaş despotlar uzun yıllar toplumlara egemen olmuş, keyfilik ve zorbalıklarla devletlerini yönetmişlerdir. Ancak diktatörlükle despotizm arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır.
-
Derlemedir
-
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 19:26
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...