Arama


fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
24 Mayıs 2010       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Dil devrimiyle birlikte dili Osmanlıca' dan öz Türkçe'ye dönen bir toplumun eski dildeki geometri terimlerini anlayabilmelerine olanak yoktur. Bu eksikliğin farkında olan Atatürk, yaverinden Avrupa kaynaklı bir geometri kitabı istetir. Kendisine getirilen Fransızca geometri kitabını Türkçeye çevirmiş ve matematik eğitiminin gelişimine bizzat kendisi katkıda bulunmuştur. Terimlerin bir çoğunun karşılığını kendisi geliştirmiştir.
Eski dildeki geometri ve matematik terimlerinin bazılarının yeni dildeki karşılıkları şunlardır:
Bölen - Maksumunaleyh
Bölme - Taksim
Bölüm - Haric-i Kısmet
Çarpanlara Ayırma - Mazrubata Tefrik
Çember - Muhit-i Daire
Çıkarma - Tarh
Dikey - Amudi
Limit - Gaye
Ondalık - Aşar'i
Parabol - Kat'ı Mükafti
Piramit - Ehram
Prizma - Menşur
Sadeleştirme - İhtisar
Teğet - Hatt-ı Mümas

Birde şu cümleye bakalım:
"Müsellesin sathı yatalay, dikeley zarbının müsavatına müsavidir." Bu cümlenin günümüz dili ile karşılığı. "Üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir." görüldüğü üzere eski dildeki terimleri anlamak kullandığımız dil ile mümkün değildir.
Atatürk' ün yeni yetişecek neslin kendi diliyle anlayacağı bir matematik eğitimi için yaptığı katkıyı iyi anlamak gerekiyor.