Arama


ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
27 Ağustos 2010       Mesaj #17
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
xxxc456 adlı kullanıcıdan alıntı

1- ekvatorun kuzey kutup noktasına olan uzaklığı.
2- sürekli rüzgar kuşaklarının adları .
3- dünyanın güneşe en yakın ve en uzak olduğu tarihleri yazınız.
4- güney yaarım kürede mevsimlerin başlangıç tarihlerini yazınız.
5- türkiyede etkili olan YB merkezlerini yazınız.
6- yeryüzünde yoğunlaşma sonucu oluşan yağışların isimlerinii yazınız.

1- ekvatorun kuzey kutup noktasına olan uzaklığı.
Ekvator
EKVATOR, dünyanın eksenine dik ve kutup­lardan eşit uzaklıkta olan bir düzlemin çevre­sini oluşturan düşsel çizgiye denir. Bu çizgi coğrafyada yerlerin tanımlanmasını kolaylaş­tırmak içindir. Ekvator sözcüğü Latince eşit anlamına gelen aequator'dan türetilmiştir. Ekvator Dünya'yı kuzey ve güney yarıküre adı verilen iki eşit parçaya böler.

Enlem, ekvatordan kuzey ya da güneye doğru ölçülür. Ekvatorun enlemi 0° olup ku­zey ve güney kutuplarının enlemi 90°dir. En­lem çizgileri ekvatora paralel düşsel çember­lerdir (bak. Enlem ve Boylam). İki önemli en­lem dairesi dünyamızı kuzeyden çevreleyen Yengeç dönencesi ile güneyden çevreleyen Oğlak dönencesidir (bak. Dönenceler). Bun­lar 23 derece 27 dakikalık kuzey ve güney en­lemleri olup ekvatordan uzaklıkları 2.600 ki­lometredir. Bu iki enlem arasında kalan böl­geye "dönenceler arası bölgeler" denir. Bu bölge aynı zamanda "sıcak kuşak" ya da "tro­pik kuşak" diye de adlandırılır.

Sıcak kuşakta, güneş öğle üzeri tam tepede­dir ve güneş ışınları bütün yıl boyunca Dün­ya üzerine dike yakın bir açıyla gelir. Güneş ışınları sıcak kuşak boyunca atmosferi ge­çerken, kutuplar yakınında olduğu gibi kalın bir hava tabakasından geçmez. Bu yüzden gü­neş ışınları ekvator yakınlarında daha sı­caktır.

Ekvatorda gündüz ve geceler süre olarak hemen hemen birbirine eşittir. Güneş sabah­ları yaklaşık saat altıda doğar ve akşam altıda batar. Güneş ekvatorda öbür enlemlere göre daha çabuk yükselip battığı için sabah ya da akşam alacakaranlığı görülmez.
Kuşkusuz, ekvator çizgisini belirten bir işa­ret yoktur. Ama denizciler Güneş'i ve yıldız­ları gözleyerek ekvatoru ne zaman geçtikleri­ni söyleyebilirler.

Ekvatorun uzunluğu 40.075 kilometredir. Brezilya, Kolombiya, Ekvador, Endonezya, Singapur, Gabon, Kenya, Zaire ve Kongo ekvator çizgisinin üzerinde ya da ona yakın olan ülkelerden bazılarıdır.

2- sürekli rüzgar kuşaklarının adları . bakınız >> Rüzgâr ve Rüzgâr Çeşitleri

3- dünyanın güneşe en yakın ve en uzak olduğu tarihleri yazınız. bakınız >> Mevsim - Mevsimlerin Oluşması

4- güney yaarım kürede mevsimlerin başlangıç tarihlerini yazınız.
23 Eylül’de Güneş ışınları ekvatora dik olarak gelir. Bunun sonucu olarak, 23 Eylül’de kuzey yarım kürede sonbahar, güney yarım küredeyse ilkbahar başlar.21 Aralık’ta güney yarım küre daha çok aydınlanır ve ısınır yaz başlar. Kuzey yarım küredeyse kış mevsimi başlar. 21 Aralık, kuzey yarım küre için en kısa gündür. 21 Mart’ta, Güneş ekvator bölgesi üzerindedir. 21 Mart’tan sonra güneş ışınları kuzey yarım küreye daha dik gelmeye başlar. Bunun sonucu olarak da, kuzey yarım kürede ilkbahar, güney yarım kürede de sonbahar başlar.

5- türkiyede etkili olan YB merkezlerini yazınız.

6- yeryüzünde yoğunlaşma sonucu oluşan yağışların isimlerinii yazınız.
Sonbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte, sıcak havaların yerini serin ve yağışlı havalar almaya basladı. Hava durumunu sunan sunucu genelde hava raporunu okurken şöyle der: “Yarın bazı bölgelerimizde hava sıcaklıkları şöyle olacak ; İstanbul sağanak yağışlı 20 derece, Ankara çok bulutlu ve sağanak yağışlı 18 derece. ”
Yağmur tabiatın en önemli ve en yararlı olaylarından birisidir. Eğer yağmur olmasaydı bitkilerde olmazdı. Sizlere yağmurun nasıl oluştuğunu anlatmak istiyoruz. Fakat daha önce konu ile yakından ilgisi olduğu için bulutlar hakkında bilgi vereceğiz.
İlk Olarak Bulutlar
Yağmurun ilk habercisi bulutlardır. Atmosferdeki su buharı yoğunlaşarak bulutları oluşturur. 2 tip yoğunlaşma vardır.
1-Ani Soğuma İle Yoğunlaşma:Yoğunlaşmayı kısa bir cümle ile şöyle tanımlayabiliriz; Su buharının su tanelerine dönüşmesidir. Yani yeniden sıvı hale geçme olayıdır. Peki yoğunlaşma ne zaman meydana gelir? Ya nemli sıcak hava soğuyunca, ya da nem’e doymuş soğuk hava soğuyunca. Bunu özellikle çok soğuk havalarda çok sık rastladığımız bir olayla açıklarsak sanırım sizlerde daha iyi anlarsınız. Bahsettiğimiz gibi çok soğuk havalarda ağzımız açtığımız zaman, ağzımızdan bir duman çıkar. İşte bu dumanın sebebi ani soğuma ile yoğunlaşmadır. Burada ağzımızdan çikan nemli sıcak hava, soğuk havayla karşılaşır ve duman şeklinde buhar çıkar.
Şimdi bu olayı bulutlara tatbik edelim: Nem yüklü bir sıcak hava kütlesi, soğuk hava kütlesi ile karşılaşıyor. Karşılaşır karşılaşmaz yoğunlaşıyor ve bulutları oluşturuyor. Bu bulutlar Kümülüs Bulutları ( Küme bulutları ) ‘dır. Kümülüs bulutları genelde karnıbahara benzer. Beyaz renkli, birbirlerinden ayrı büyük parçalı küme biçimindeki bulutlardır. Gündüzleri oluşur, geceleri dağılırlar. Bu bulutlar güzel havanın habercisidirler.
2-Isı Vermeden Soğuma İle Yoğunlaşma: Üst katmanlarda basınç düşüktür. Dolayısıyla hava yükseldikçe genleşir ve genleşme sonucu soğur. Hava soğurken içindeki su buharı da yoğunlaşır ve bulutları meydana getirir.
Yoğunlaşmayı anlattıktan sonra yeniden bulut oluşumuna geri dönelim. Havada yoğunlaşan su buharı, havadaki toz parçacıklarının üzerinde su damlacıklarını oluşturur. Oluşan bu su damlacıkları da birleşerek bulutları meydana getiriyor. Su damlacıklarının yağmuru oluşturması için çok büyümesi gerekir. Çünkü bir yağmur damlası, bir bulut damlacığının birkaç bin defa büyüğüdür.
Bulutun oluşmasına yardımcı olan su damlacıkları başlangıçta çok küçüktür. Bu nedenle üzerlerine gelen ışığı doğrudan yansıtırlar ve bulutlar pamuk gibi bembeyaz görünürler. Su damlacıklarının birleşerek büyüdüklerinden bahsetmiştik. Büyüyüp kalınlaştıkları için gelen ışığı daha az yansıtmaya başlarlar. Bu sebepten dolayı da özellikle yağmur bulutları gri veya siyaha yakın bir renk alırlar.
Bazı bulutlar yağmur getirir, bazı bulutlar ise güzel hava. Değişik bulut türleri vardır. Bunlardan bazılarını kısa kısa inceleyelim. Belki bundan sonra sizlerde bulutlara bakarak havanın nasıl olacağı hakkında bir tahminde bulunabilirsiniz.
SIRRÜS (SAÇAK BULUTLAR):
Saçak veya kahkül’e benzeyen bir görüntüsü vardır. Bu bulutlar buz kristallerinden meydana gelmiştir.
SIRROKÜMÜLÜS BULUTLARI ( YUMAK BULUTLAR ):
Çizgi çizgi görünüşü vardır. Kıyıya vuran dalgaları andırırlar. Güzel hava habercisidir.
SIRROSTATÜS BULUTLARI (TÜL BULUTLARI):
Güneşin etrafını bir çember gibi çevirmiş sanılır ve bu çember yağmurun habercisidir.
STRATÜS BULUTLARI (KATMAN BULUTLAR):
Gri renkli ve gökyüzüne bir sis katmanı gibi yayılan bulutlardır. Sadece Çise meydana getirirler, yağmur yapmazlar.
NIMBÜS (KARA BULUTLAR):
Bütün bulutlardan daha karanlık bir görüntü oluştururlar. Devamlı yağmur getirirler.
Bulutlar hakkında yeterli bilgiyi verdikten sonra asıl konumuz olan yağmurun nasıl oluştuğunu açıklamaya geçebiliriz.
İŞTE YAĞMURUN OLUŞMASI!
Yağmurun oluşmasında 2 işlem gerçekleşiyor. Yoğunlaşma ve buharlaşma. Güneş ışığının etkisi ile her gün yüz binlerce metreküp su buharlaşarak atmosfere doğru yükseliyor. Ve yükseldikçe soğumaya başlıyor. Öyle biran geliyor ki su buharı işinin çok düşük olduğu bir bölgeye geliyor.
Soğuk hava katmanına rastlayan buhar tanecikleri havadaki toz parçacıklarına tutunarak su damlaları haline dönüşüyor. Bunlar birleşerek bulutları olusturuyor. Bu su damlacıklarının yeryüzüne düşmesi yani yağmur oluşturması için belirli bir büyüklüğe gelmesi gerekiyor. Bu da yüz binlerce su damlacığının birleşmesi anlamına geliyor. Yeterli büyüklüğe ulaşınca yerçekiminin etkisiyle yere düşmeye başlıyor. Bütün bu anlattığımız işlemler ise ortalama 8 gün sürüyor.
Sizlere bir soru; yağan yagmurun süresi neye baglı? Bir bulutun yarısı yağmur olarak yağar bu da tahminen 30 dakika sürer. Ama bulutlar devamlı oluşursa yağmur günlerce yağar.
Peki hava kapalı olduğu halde bazen yağmur yağmaz bunun sebebi ise; su damlalarının sıcak ve kuru bir hava katmanından geçiyor olmasıdır. Burada su damlaları yeniden buharlaşır ve yağmur oluşmaz.
Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, sağanak yağmur yağarken ilk taneler her zaman daha iridir. Bunun sebebi de yağmur damlalarının yeryüzüne inerken soğuk ve nemli hava ile karşılaşmasıdır. Soğuk ve nemli katmandan geçen damlalar buharlaşmadan yeryüzüne inerler. Bu sırada hacim yönünden büyüdükleri gibi havanın nemini de aldıkları için daha da büyürler. Ve sağanak yağmurda ilk taneler daha büyük olur. Arkadan gelen damlalar ise nemi azalmış bir katmandan geçtikleri için ilk tanelerden daha küçüktür.Kaynakwh:
Yağmurun yağması için su damlalarının belirli bir büyüklüğe gelmesi gerektiğin söylemiştik. Bu da damlaların birbiri ile birleşmesi ile olmaktadır. Bu birleşme 2 türlü olur. Çarpışma ile birleşme ve kristalleşme ile birleşme.
1-Çarpışma İle Birleşme: Buluttaki su tanecikleri rüzgarın etkisi ile bir oraya bir buraya itilirler. Birbirlerine çarptıkça birleşerek su damlacıklarını oluştururlar. Oluşan su damlacıkları da kümeleşerek su damlalarını meydana getirirler. Bu damlalar belirli bir ağırlığa ulaşınca havadan daha ağır hale gelerek yere yağmur olarak düşerler.
2-Kristallesme Yolu İle Birleşme: Hava sıcaklığı birdenbire düşerse su tanecikleri donarak buz kristallerini oluştururlar. Bu kristaller yere düşerken daha sıcak bir hava katmanının içinden geçer. Burada eriyip yeryüzüne yağmur olarak iner.
Son düzenleyen Safi; 11 Ocak 2019 15:35