Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
comparative cümleleri

İki şeyden birisinin üstün olmasına göre yapılan karşılaştırmaya COMPARATIVE diyoruz. Bunu da karşılaştırılan isimlerin önüne "more" getirerek, sıfatlarda ise ya yine başına "more" getirerek ya da sonuna "-er" takısı getirerek yapıyoruz.

Örneğin "beautiful" --> "more beautiful than",
"experienced" --> "more experienced than",
"great" --> "greater than",
"small" --> "smaller than" olur.

Burada önemli bir nokta, bazı sıfatların değişiklik gösterdiğidir; "good", "better" olur;
"bad", "worse" haline gelir.

İsimlerde ise "money" --> "more money than",
"water" --> "more water than" durumuna gelirler.

Aşağıda comperative cümlelerine ilişkin bol sayıda örnek bulacaksınız:

Learning English is easier than learning Japanese. --> İngilizce öğrenmek, Japonca öğrenmekten daha kolay.

Kader is shorter than her son. --> Kader oğlundan daha kısa.

My suitcase is heavier than your suitcase. --> Benim bavulum seninkinden daha ağır.

Wool is warmer than cotton. --> Yün pamuktan daha sıcak.

Plane is faster than bus. --> Uçak otobüsten daha hızlı.

Hidayet is taller than İbrahim. --> Hidayet, İbrahim'den daha uzun.

Our grandfather is older than my mother. --> Büyükbabam annemden daha yaşlı.

Ships are slower than submarines. --> Gemiler, denizlatılardan daha yavaş.

Kızılırmak is longer than Çoruh River. --> Kızılırmak, Çoruh nehrinden daha uzun.

The Pacific Ocean is broader than the Mediterranean. --> Pasifik Okyanusu, Akdeniz'den daha geniş.

Ayşe is older Fatma. --> Ayşe, Fatma'dan daha büyük (yaşlı).

My camera is more expensive than yours. --> Benim fotoğraf makinam sizinkinden daha pahalı.

Taxi drivers drive less carefully than others. --> Taksi sürücülerinden diğerlerinden daha az dikkatli araba kullanırlar.

This winter is hotter than the winters of 1970's. --> Bu kış, 1970'lerin kışlarından daha sıcak.

İstanbul is more expensive than Malatya. --> İstanbul, Malatya'dan daha pahalı.

Maybe I am happier than you. --> Belki de ben senden daha mutluyum.

A great computer is better than PC's. --> Büyük bir bilgisayar PC'lerden daha iyidir.

Pelin is stronger at bridge than I am. --> Pelin briçte benden daha güçlü.

Truck is bigger than car. --> Kamyon arabadan büyük.

May be this grammar topic, comparative, is easier than others. --> Belki de bu dilbilgisi konusu, Comparative, diğer konulardan daha kolay.