Arama

Barış Manço - Tek Mesaj #11

*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
3 Eylül 2006       Mesaj #11
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi

SAÇSIZ SAKALSIZ BARIŞ MANÇO'YU ANNESİ BİLE TANIYAMADI.

Herkesin tanımakta güçlük çektiği yedeksubay Barış Manço, İstanbul'da vapurda saçlı-sakallı bir arkadaşı ile beraber. Manço, genç arkadaşında, kendi eski halini görüyor.

HANGİSİ BARIŞ MANÇO?


Ad:  barış manço.jpg
Gösterim: 1184
Boyut:  54.7 KB

Barış Manço'yu tanır mısınız? Şimdi çoğunuz biraz da soruda gizli "Cahilliğe" gülerek "Elbette tanırız" diyorsunuz bu satırları okurken. Ama ben de diyorum ki "zor tanırsınız!"...
"Anacığı" bile tanımamış oğlunu "Askerlik dönüşü". Açmış kapıyı da karşısında "yolunmuş horoz" gibi birisini görünce basmış feryadı:
- "Kimsin sen efendi?"
Zor tanıtmış kendini Barış Manço.
- "Anacığım" demiş, "Ben Polatlı Topçu ve Füze Okulundan yedeksubay öğrencisi oğlun Barış Manço!"
Artık olayların zincirini siz kurun. İstanbul'a izinli olarak geldiği günden beri Barış Manço bir "Yabancı" olmuş tüm dostlarının içinde.
- "Ayakkabı boyacım bile eskiden 10 dakika uğraşırdı. Bu halimle beni tanımadı, 2 dakikada baştan savdı." diyor Barış. Ve İstanbul'daki "Garip olaylar zinciri"ni anlatıyor aklına geldikçe.
(Necmi Onur, 30.6.1972, Hürriyet)

HOCANIN KÜRKÜ BARIŞ'IN SAÇI


TANINMAYAN ŞÖHRET


Barış Manço eskiden bir çıksa Beyoğlu'na peşine bir sürü insan takılırdı. Oysa bugün kimse tanımıyor Barış'ı.
Nasreddin Hoca'mızın bir "Kürk Hikayesi" vardır, ünlüdür. Asker ocağına girdikten sonra da Barış Manço'nun bir Saç-sakal hikayesi çıktı ortaya.

SAÇSIZ SAKALSIZ BARIŞ MANÇO'NUN HALİ


Saçı ve sakalı kesildikten sonra "Yolunmuş tavuk" örneği, "Anacığı" tarafından bile tanınmayan Barış Manço'yu yanıma aldım. Önce, bir plak şirketine gittik. Elinde bir saz. Işık Plak şirketinin sahibi Fahri Bey'e Barış'ı şöyle tanıttım:
- "Fahri Bey, Kozanlı Aşık Ferhat'ı takdim ederim size. Elini uzatsan da bir plağını çıkarsan piyasaya."
Plakçı Fahri Bey açık konuştu:
- "Vallahi beyim" dedi. "Biz ancak gözümüzle görünce adamlara sarılırız. Meşhur oldu mu arkalarından koşarız. Bu arkadaş yeni, iş yapmaz ki!.."
O zaman tanıştırdım Barış Manço'yu asıl kimliği ile fahri Bey'e. Adamcağız "şoke oldum" dedi ve şöyle konuştu:
- "Ağrıma giden ne, biliyor musunuz? En azından bin defa görmüşümdür Barış Bey'i. Ve takdir ettiğim bir sanatçıdır. Nasıl oldu da tanımadım, hayret!.."

SATICI DA TANIMADI


Bir plak satıcısına gittik. Barış, satıcıdan kendi plaklarını istedi. Adam çıkarıp verdi. Sordum satıcıya:
- "Bu plak alan beyi tanıdın mı?"
Satıcı Cevat Onat:
- "Tanımadım ama her müşteri bizim için muhteremdir." dedi. Tekrar sordum:
- "Barış Manço'nun plaklarından çok satıyor musun?"
- "Çok" dedi plak satıcısı...
- "Karşındaki Barış Manço" dedim, satıcının ağzı açık kaldı.

RAHAT HAYAT BU


Beyoğlu'nda bir tur attık Barış Manço ile. Simitçiden simit alıp yiye yiye gezdik. Kimse aldırmadı ikimize de. Barış dedi ki:
- "Eski halimle burada acaba adım atabilir miydim! Bir bakıma rahat hayat bu."
Tek tük uyananlar çıktı gençlerden. Fısıltı halinde "Bu Barış Manço galiba" dediler o kadar. Ve bu gezimizin sonunda anladık ki, Barış Manço saçsız ve sakalsız, "Kürksüz Nasreddin Hoca"ya çok benziyor.
Şimdi Barış'ın içinde bir askerliği bitirme telaşı var. Saçına ve de sakalına kavuşmak için...

(Necmi Onur, 29.9.1972, Hürriyet Kelebek)

Eski defterlerimizin altın varakları üzerinde yerini aldın Barış.
Gözümde yaş görseler
Erkek ağlar mı derler
Gökler ağlıyor dostlar
Ben ağlamışım çok mu
Rahmet yağarken dostlar
Ben ıslanmışım çok mu

Bir gün dönsem sözümden
Düşerim dost gözünden
Dünya dönüyor dostlar
Bir sözden dönsem çok mu
Devran dönüyor dostlar
Ben dönmüşüm çok mu


Barış yolun sonunda
Yürü demek boşuna
Hayat duruyor dostlar
Ben durmuşum çok mu
Yaşam bitiyor dostlar
Ben bitmişim çok mu
Son düzenleyen Safi; 13 Ağustos 2016 22:47