Arama


diem - avatarı
diem
Ziyaretçi
20 Nisan 2011       Mesaj #9
diem - avatarı
Ziyaretçi




Kabir azabının diş ağrısından 70 kat daha büyük olması gibi ifadeler, azabın şiddetini anlatan kesretten kinayedir. Azabın şiddetini düşünmek için Allah’ın sonsuz gücünü düşünmek yeterlidir. Bir ismi “Şedidu’l-Ikab” olan Allah, bir kimseye acı vermek isterse, o acının büyüklüğünü tasavvur etmek mümkün değildir.
Her yönden günahların sardığı bu asrın insanlarına kabir azabının dehşetini tasvir etmek, ümitsizliğe sevk edeceğinden -özellikle de bir sitede- yayınlanması hikmetli irşat metoduna aykırıdır. Bu sebeple konuya işaret etmek üzere, bir kaç ayet ve hadisi aktarmakla iktifa edeceğiz. Ümit ederiz ki, dersini almak isteyenler –bizimle beraber onlar da- kendilerine düşen nasihat payını almış olurlar. Ancak ayet ve hadisleri yazmadan önce Kabirdeki sorgu-sualin temelini teşkil eden Allah’ın rububiyeti (yaratıcılığı, idareciliği ve terbiye ediciliği) hakkında özet bir bilgi vermekte fayda görüyoruz. Çünkü, bir kimseye kabir azabının olup olmaması, tamamen Rabb ve Peygamber hakkındaki sorularla doğrudan alakalıdır.
İnsanların tabi olduğu üç imtihan yeri var ve hepsi de Allah’ın Rububiyetiyle yakından ilişkilidir.
Birinci İmtihan Yeri; “ELESTU BEZMİ”dır:
Beşer aklının sınırlarını aşan, gaybî alemin o malum-u mechul lâhûtî meclisi olan “Elestu Bezminde” Allah’ın “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna bütün insanlar manevî/rûhânî yapılarıyla, hikmet lisanıyla “Evet’ demişlerdi. Yani: Biz seni Rab olarak kabul ettik, emir ve yasaklarına saygılı davranacağımıza söz verdik, senin bize göndereceğin mesajlara göre hayatımızı tanzim edeceğiz. İlgili ayetin meali şöyledir:
“Bir zaman Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onları kendileri hakkında şâhit tutarak: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da: “Evet” demişlerdi. Bunu, kıyâmet günü, “bizim bundan haberimiz yoktu” dememeniz için yaptık” (Araf, 172).
İnsanların ruhlar âleminde verdikleri bu sözlerinde samimi olup olmadıklarını test etmek üzere, Allah tarafından insanlara peygamberler gönderildi, onlara mesajlarını ulaştırdılar.
İkinci İmtihan Yeri: ŞEHADET ÂLEMİ/Dünyadır:
İnsanlık âilesinin kurulduğu ilk günden itibaren yepyeni bir imtihan başladı. Ruhani âlemdeki imtihanın uygulamalı kısmı olan bu imtihanın gerçekleşmesini sağlayan ilk muallim Hz. Adem, son muallim ise Hz. Muhammed(a.s.m)’dir. Son mesaj Kur’an-ı Keriminin her tarafında söz konusu rububiyete vurgu yapılması imtihanın bu çerçevede yapılacağının işaretini vermektedir. Çünkü, Tevhid-i Rububiyet, Tevhid-i Uluhiyeti gerektirir. Yani, Kâinatı yaratan, idare eden, yöneten kim ise, ibadet edilmeye layık hakikî Mabud da odur. Bu gerçeği ders vermek içindir ki;
  • <LI class=MsoNormal>Kur’an’ın ilk inen mesajı: “Yaratan Rabbinin adıyla oku” (Alak, 96/1) mealindeki ayetle başlamıştır. <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">Son inen mesajın son ayeti “Rabbine hamd ile tesbih et ve Ondan af dile. Çünkü O Tevvabdır/Tevbeleri çok kabul edendir” mealindedir. <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">Tertip sırası bakımından Kur’an’ın ilk Suresi olan Fatihanın Besmeleden sonra ilk ayetinin meali: “Bütün hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi olan Allah’adır” şeklindedir. <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">Kur’an’ın Son Suresi, Nas’ın ilk ayeti “De ki, insanların Rabbine sığınıyorum” mealindedir.
  • İbadete ilk davet eden ayet Bakara Suresinin 23. ayeti: “Ey insanlar! Hem sizi hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet edesiniz” mealindedir.
İnsanlarını en son imtihan kitabı olan Kur’an’ın Allah’ın Rab ismine yaptığı vurgular, imtihanın tamamen bu çerçevede cereyan edeceğini göstermektedir.
Ruhanî âlemde Allah’ı Rab olarak kabul edenlerin, dünyaya geldikten sonra sözünde durup durmadıklarını test etmek üzere son bir imtihan daha yapılmaktadır.
Üçüncü İmtihan Yeri: BERZAH/Kabir âlemidir:
Aşağıdaki ayetler, insanların mutlaka Rablerinin huzuruna varacaklarını ve onu Rab kabul edip etmediklerinden sorguya çekileceklerini göstermektedir.
De ki; Sizi-canınızı almakla görevlendirilen- ölüm meleği vefat ettirecek, sonra da Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz”(Secde, 32/11).
“Kim güzel ve makbul bir iş yaparsa, kendisi için yapar. Kim de kötülük işlerse o da kendi aleyhinedir. Sonunda Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz”(Casiye, 45/15).Msn Happy

Bir mum başka bir mumu tutuşturmakla ışıgından hiç bir şey kaybetmez..