Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Nisan 2011       Mesaj #67
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlk önceleri sadece doğada tabii olarak yetişen mantarların toplanıp yenmesi, daha sonra yerini suni ortamlarda yetiştirilen kültür mantarlarına bırakmıştır. Günümüzde doğadan toplanıp yenen mantar miktarı giderek azalmaktadır. Tad ve aroma bakımından zengin olan doğa mantarları karşısında kültür mantarlarının üstünlüğü, her şeyden evvel zehirsiz olmalarındandır. Ayrıca kültür mantarları doğa mantarlarından daha temizdir. İstendiği an, istenen miktarda bulunabilir.
Dünyada nüfusun giderek artması, hayvansal ürünlerdeki protein açığının bir türlü kapatılamaması, insanları değişik arayışlar içine sokmuştur. Uzay çağında, kitlesel yoğunluğu olan besin maddelerinden çok az miktarda alınması ile insan beslenmesine katkıda bulunacak yiyeceklerin aranmasına başlanmıştır. Kısıtlı olanaklar içinde bir uzay gemisi ve istasyonunda, bir tabletle günlük beslenmenin 'giderilmesine çalışılmaktadır. Besin miktarının hacmen küçültülmesi, r ok uzun süreli yolculuklarda depolama ve taşıma açısından oldukça önemlidir. Bir gezegenden diğerine koşarken, besin maddelerinin kısıtlı üretim alanlarında günlük çoğaltılmasını sağlamak, ancak özel üretim olanakları yaratılması ve besin değeri her yönden yüksek bitkisel ve hayvansal ürünlerin bulunması ile mümkündür. Bu yüzden yosunlar ve mantarlar, bu konuda ilk ele alınıp üzerinde çalışma yapılan bitkilerdir. Fazla yer kaplayan şapka kısmının üretiminden vazgeçersek, çok küçük kaplarda mantar misellerinin rahatlıkla üretilmesi ve misellerin içerdiği protein kadar, diğer hayati önem kazandıran vitaminleri, mineralleri, enzimleri, antibiyotikleri ve hormonları bir arada bulundurması ve insan beslenmesinde sakıncasız kullanılması, mantarın önemini bir kat daha arttırmaktadır.
Bugün için yukarıda belirtilen düşünce, bazı insanlara fazla iyimser ve ilginç gelmeyebilir. Bu bakımdan geleceğin parıltısını bir tarafa bırakırsak, yaşadığımız dünyada da mantar geçmişte ve günümüzde insanlığın besin kaynağı olmuştur