Arama

Hürrem Sultan - Tek Mesaj #4

RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
21 Mayıs 2011       Mesaj #4
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Hürrem Sultan Hakkında Yapılan Eserler
Ad:  Hürrem.jpg
Gösterim: 3927
Boyut:  50.2 KB
  • Erhan Afyoncu, Muhteşem Süleyman; Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2011. ISBN: 9786054052554
  • Moskof Cariye Hürrem, Demet Altınyeleklioğlu'nun Hürrem Sultan hakkındaki romanı.
  • Joseph Haydn 63. Senfoni
  • Hürrem Sultan, 2003 yılında Star TV'de yayınlanmış TV dizisi.
  • Aşk-ı Hürrem, Can Atilla'nın dans tiyatrosu eseri
  • Demet Altınyeleklioğlu, Moskof Cariye Hürrem, 2009
  • Muhteşem Yüzyıl, 2011 yılında Show TV'de yayınlanıyor olan I. Süleyman dönemini anlatan TV dizisi.
Hürrem Sultan, zekâsı, entrikaları, cesareti ve ihtisarıyla efsaneleşmiş bir Osmanlı Hanım Sultanıdır. Hayatı romanlara, tiyatro oyunlarına ve opera eserlerine konu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nda, kendi dönemindeki devlet işlerinde etkin rol oynadığı için Osmanlı’da kadınlar saltanatı devrini başlatmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın nikahlı eşi olan Hürrem Sultan, II. Selim, Mihrimah Sultan, Şehzade Cihangir, Şehzade Bayezid, Şehzade Mehmed, Şehzade Abdullah'ın ve isimleri bilinmeyip küçük yaşlarda vefat eden diğer şehzade ve sultanların annesidir.

Hürrem Sultan’ın Osmanlı Devleti’ne gelmeden önceki hayatı hakkındaki bilgiler sınırlıdır ve kesin değildir. 1504 yılında Ukrayna topraklarında doğduğu rivayet edilir. Bilinen en kabul görmüş rivayet, 1520’de Tatar akıncılar tarafından Rutenya (Ukrayna)’dan kaçırılıp Kırım Hanlığı’na getirildiği, oradan da Osmanlı sarayına sunulduğudur.

Kızlık ismi kesin olarak bilinmemektedir. 19. yüzyılın Ukrayna’daki kayıtlarına göre Anastasia, Polonyalıların geleneğine göre ise Alexandra Lisowska olarak bilinir. Osmanlı sarayında Hürrem ismini almış ve Hürrem Haseki Sultan olarak bilinmeye başlanmıştır. Bazı tarihçilere göre ise Hürrem Sultan, Avrupa’da bilinen adıyla Roxelana, Ukrayna sınırları içerisinde bulunan Rohatyn kentinde doğmuş Lehistanlı Ortodoks bir ailenin kızıdır.

Tarih belgelerinde Hürrem Sultan’ın Osmanlı sarayına gelmesi ve Kanuni Sultan Süleyman ile tanışması hakkında kesin bilgilere rastlanılmamaktadır. Sultan Süleyman’ın şehzadelik döneminde veya padişahlığının ilk senelerinde Osmanlı haremine girdiği düşünülmektedir.

Hürrem Sultan saraya getirildiğinde, Kanuni, Manisa valisiyken birlikte olduğu Mahidevran Sultan ile evliydi ve bu evlilikten Mustafa isimli bir oğlu vardı. Sarayın en önemli kadın ismi Kanuni’nin annesi Ayşe Hafsa Sultan’dı. Ayşe Hafsa Sultan’dan sonra gelen ikinci önemli isim de Sultan Süleyman’ın ilk eşi Mahidevran Sultan’dı.

1521’de Hürrem saraya girdikten sonra, Kanuni Sultan Süleyman’la ilişkisinden Şehzade Mehmed dünyaya geldi ve böylece Hürrem Sultan olarak Osmanlı sarayının en nüfuzlu üçüncü kadın ismi oldu. Mahidevran Sultan ile Hürrem Sultan arasındaki rekabet ilerleyen zamanlarda kavgaya dönüşmüş, Hürrem Sultan zekâsı ve entrikalarıyla bu rekabeti lehine çevirmeyi başarmıştır. Takip eden dönemde Mahidevran Sultan gözden düşmüş, 1533’te Manisa valiliğine atanan oğlu veliaht Şehzade Mustafa’nın yanına gönderilmiştir. Mahidevran Sultan’ın gidişiyle Hürrem Sultan onun yerini aldı.
Ad:  hürrem8.jpg
Gösterim: 2569
Boyut:  82.7 KB

Kanuni Sultan Süleyman’ın nikâhlı eşi olduktan sonra Hürrem Sultan’ın saraydaki gücü ve pozisyonu daha da arttı. Şehzade Cihangir’in doğumundan sonra, kesin tarih olmamakla birlikte Haziran 1534’te Kanuni Sultan Süleyman ile görkemli bir düğün yaparak evlendiler ve aralarında resmi nikâh kıyıldı. Bu nikâh ile Hürrem Sultan, uzun süre sonra bir Osmanlı padişahı tarafından nikâhlanan ilk cariye oldu. Osmanlı geleneklerine aykırı olan bu hareket, devrimci bir hareket olarak nitelendirilebilir.

Mahidevran Sultan ile Hürrem Sultan arasında yaşanan mücadelede, Mahidevran’dan yanan olan Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Valide Hafsa Sultan’ın 1534’teki ölümüyle, Hürrem Sultan’ın saraydaki etkisi iyice artmıştır fakat Valide Sultan’ın ölümünün ardından Şehzade Mustafa’nın tahta çıkmasına kesin gözüyle bakıldığından Mahidevran Sultan, Valide Sultanlığa hazırlanmaya başlamıştır.

Hürrem Sultan, Şehzade Mehmed'ten sonra Selim, Bayezid, Cihangir ve Abdullah adlarında dört şehzade ve Mihrimah adlı bir kız çocuğu daha dünyaya getirmiştir. Çocuklarını büyütürken, ileride onlardan birinin tahta geçmesi için mücadele vermiştir.

Sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa, Mahidevran Sultan’ın oğlu Şehzade Mustafa’yı taht için aday gösterenlerden biriydi. Irakeyn Seferi’nden dönüşünün ardından Topkapı Sarayı’na davet edilen ve burada boğularak öldürülen Pargalı Damat İbrahim Paşa, Hürrem Sultan için ortadan kaldırılan önemli bir engeldi. Çocukluğundan beri Kanuni Sultan Süleyman’ın yakın arkadaşı, padişahlık döneminde de danışmanı olan İbrahim Paşa’nın öldürülmesinde Hürrem Sultan’ın etkisinin büyük olduğu rivayet edilir. Bir diğer rivayet ise, İbrahim Paşa’nın devlet yönetiminde kendisini üstün görmesi ve yaptığı hataların, kendi sonunu hazırlamasına sebep olduğudur. İbrahim Paşa’nın ölümüyle, Hürrem Sultan devlet işlerini idare etmeye başlamıştır.

Hürrem Sultan’ın önemli devrimci hareketlerinden birisi, haremi Eski Saray’dan Topkapı Sarayı’na taşımasıdır. Bunu, devlet işleri ile daha yakından ilgilenebilmek amacıyla yapmıştır. Eski Saray’da 1541’de çıkan büyük yangından sonra harem halkının bir kısmının Topkapı Sarayı'na taşındığı ve harem protokolünün başladığı düşünülmektedir.

Hürrem Sultan’ın, kendinden olan şehzadelerin sancak beyleri olarak atanmalarında da etkisinin büyük olduğu düşünülür. 1541’de, padişah adaylarının tayin edildiği Manisa Sancağında Sancak Beyliği yapmakta olan Şehzade Mustafa, Manisa’dan alınıp Amasya’ya atandı ve onun yerine Şehzade Mehmed Manisa Sancak Beyliği’ne getirildi. Halk ve askerlerin yaşanılan bu duruma tepki göstermesi sonucu Sultan Süleyman Şehzade Mustafa’yı toprakların savunulması için Amasya’ya gönderdiğini, veliahtlığının devam etmekte olduğunu söyledi. Bunun gibi birçok atamada Hürrem Sultan’ın parmağının olduğu kabul edillir. Hürrem Sultan şehzadeleriyle birlikte sancağa gitmesi gerekirken geleneklere uymamış ve İstanbul’da kalmaya devam etmiştir.

Hürrem Sultan’ın tek kızı olan Mihrimah Sultan, Diyarbakır Valisi ve III. Vezir olan Rüstem Paşa ile evlendirilmiştir. Bu evlilikle ‘’Damat’’ unvanını alan Rüstem Paşa sadrazamlığa tayin oldu. Tarihi kaynakların çoğunda, bu olayın arkasında da Hürrem Sultan’ın ve Mihrimah Sultan’ın olduğu belirtilir.

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Şehzade Mustafa’nın tahta çıkacak olmasından korkuyordu. Şehzade Mustafa’yı babası Sultan Süleyman’ın gözünden düşürmek için kızı Mihrimah Sultan ve damadı Rüstem Paşa ile bir komplo kurdu. Hürrem Sultanın emriyle hareket eden Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın mührüyle İran Şahı Tahmasb`a mektup yazmış, Tahmasb’ın cevabını da Kanuni Sultan Süleyman’a getirmiştir. Bu ve benzeri birçok entrikayla Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Şehzade Mustafa’nın isyan edeceğine ve tahtı elinden alacağına inandırılmıştır.

Şehzade Mustafa, katledileceği gün babasıyla görüşeceğine düşünerek çadırına girmiştir. O gün, Şehzade Mustafa’nın bembeyaz giyindiği rivayet edilir. Şehzade Mustafa kendisine atılan iftiralardan haberdardır ve beyaz giyinerek masumiyetini göstermek ister. Ölümünün ardından cebinden babasının onu öldüreceğini, bu yüzden babasının çadırına gitmemesi gerektiğini anlatan bir mektup çıkar. Şehzade Cihangir de bu olaya tanık olmuştur ve olayın etkisini bir türlü üzerinden atamamış ve hastalanmıştır. Babası ile sefere devam eden şehzade, Halep’te hayatını kaybetmiştir. Böylece tahta aday olarak Hürrem Sultan’ın iki oğlu Şehzade Bayezid ve Şehzade Selim kalmıştır.

Hürrem Sultan, iç olayların ve entrikalarının yanı sıra, daha önce Osmanlı tarihinde görülmemiş şekilde dış ilişkilerle de ilgilenmiş, diplomatik yazışmalar yapmıştır. Henüz Kanuni Sultan Süleyman’ı padişahlığının ikinci senesinde Rodos şövalyelerine karşı Rodos seferinin açılmasına teşvik etmiş, sonraki yıllarda İran seferlerine destek vermiştir.

Hürrem Sultan, 15 Nisan 1558’de İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Ölümü hakkında çeşitli rivayetler bulunsa da, bunlardan en kuvvetlileri zehirlenerek veya bir kadın hastalığı sonucu hayatını kaybettiğidir. Düzenlenen büyük bir cenaze töreninin ardından Süleymaniye Camisi avlusuna gömüldü. Türbesi, eşi Sultan Süleyman tarafından yaptırıldı.

Kanuni Sultan Süleyman, karısının ölümünün ardından çok üzülmüştür. İran’da bulunan bir şehre ‘Hürremabad’ ismini vermiştir. Şehrin ismi günümüzde de değişmemiştir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 23:56