Arama

Sabır ve Sabrın Önemi - Tek Mesaj #7

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Temmuz 2011       Mesaj #7
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Sabrın sırları
"... Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir." (Enfal Suresi, 46)
Kuran insanlara "bilmediklerini öğreten" ve onları kayıtsız şartsız "kurtuluşa ulaştıran" yegane yol göstericidir. Dünya hayatının ve ahiretin tüm sırları, insanlara bu kitap vasıtasıyla bildirilmiştir. İnsanın ancak Kuran'dan öğrenebileceği sırlardan biri de "sabır"dır. Sabır sadece güzel ahlakın bir parçası değil, aynı zamanda da müminleri Allah'ın rahmetine ulaştıran önemli bir yoldur.
Allah, Kendi rızası için başlarına gelen zorluklara göğüs germe, Kuran ahlakını eksiksiz olarak yaşama, Rabbimizin emirlerini yerine getirme konusunda sabır gösteren kullarına ummadıkları yönlerden de nimetler verir.
Kuran'da, sabır gösteren Müslümanlara Allah'ın vermeyi vaat ettiği nimetler şöyle haber verilmektedir:

1. Sabır gösterildiğinde az sayıdaki topluluklar, Allah'ın izni ile çok sayıdaki toplulukları yenebilirler
"Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa Bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmağı) geçince onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galip gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Suresi, 249)
2. Kurulan tuzaklar, sabreden ve sakınan kimselere hiçbir şekilde zarar veremez
"Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır." (Al-i İmran Suresi, 120)
3. Allah, sabredip sakınan müminlere melekleriyle yardım edeceğini vaat etmiştir
"Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır." (Al-i İmran Suresi, 125)
4. Allah sabredenlerin gücünü kat kat artırır
"Ey peygamber, mü'minleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlup edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kafirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur. Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir za'f olduğunu bildi. Sizden yüz sabırlı (kişi) bulunursa, (onların) iki yüzünü bozguna uğratır; eğer sizden bin (kişi) olursa, Allah'ın izniyle (onların) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir." (Enfal Suresi, 65-66)
5. Allah, sabredenlere vaat ettiği sözü kesin olarak yerine getirir
"Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına olan o güzel sözü (vaadi), sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı (yerine geldi). Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini (köşklerini, saraylarını) da yerle bir ettik." (Araf Suresi, 137)

Müminlerin sabır duaları
"Musa kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir." dedi." (Araf Suresi,128)
Allah bir ayette,
"Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar." (Bakara Suresi, 186)
diyerek müminleri istedikleri her konuda Kendisine dua etmeye çağırmıştır. Çünkü Allah kullarını çok seven, çok esirgeyen ve merhamet edendir. Kullarının sıkıntıya düştüğü bir konuda onlara kolaylık sağlayan ve huzura kavuşturandır. Kuran'da Allah'ın müminlere olan bu yardımı şöyle ifade edilmiştir:
"O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir." (Ahzap Suresi, 43)
Sabrın Kuran ahlakını yaşamada ve Allah'ın hükümlerini yerine getirebilmede ne kadar önemli bir yeri olduğunu kavrayan müminler ise, her konuda olduğu gibi sabır konusunda da Rabbimizden yardım dilerler. Sabrın dünya hayatında karışılaşacakları her türlü zorluğu açan, doğruya yönelten ve en önemlisi de insana Allah'ın sevgisini ve cennetini kazandıran bir nimet olduğunu bilirler.
Kuran'da müminlerin, Allah'tan sabır istediklerini bildiren dualarına yer verilmiştir. Bu dualarda müminlerin Rabbimizden "üzerlerine sabır yağdırmasını" istedikleri belirtilerek, sabrın insanlar için ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğuna da dikkat çekilmiştir:
"Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimizin ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun. Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür." (Araf Suresi,126)
"Onlar, Calut ve ordusuna karşı meydana (savaşa) çıktıklarında, dediler ki: "Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl (kaydırma) ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara Suresi, 250)
Kuran'da yer alan müminlerin sabır duaları, aynı zamanda da, bu konuda Allah'tan ne kadar çok yardım dilememiz gerektiğini bize hatırlatan bir uyarıdır. Kitabın başından bu yana üzerinde durduğumuz gibi, Allah sabreden ve sabır ile O'ndan yardım dileyenlere kesin olarak yardım edeceğini, nimetlerini artıracağını vaat etmiştir. O halde insanın hayatı boyunca karşılaştığı her güçlükte, her zorlukta ve sıkıntıda ihtiyaç duyacağı en önemli özelliklerden biri sabırdır. Bu özellik kazanıldığında, şartlar ne kadar zor olursa olsun, içlerinde yaşadıkları imanın şevki ve Allah'ın rızasını kazanmanın heyecanı ile Allah'ın izniyle mutlaka üstün gelir ve mutlaka başarılı olurlar. Allah sabrın bu sırrını müminlere vermiş ve sabretmelerini, sabır için dua etmelerini ve sabır göstermede yarışmalarını emretmiştir.

Sonuç
Allah bir ayette inananları,
"Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir." (Zümer Suresi, 18)
sözleriyle tanımlamıştır. Gerçekten de iman edenler akıl sahipleri olmaları dolayısıyla sözü işitir ve en güzeline uyarlar.
Bir insanın dünyada ve ahirette alabileceği en güzel karşılık Allah'ın rızasını kazanabilmek, O'nun rahmetine ve cennetine kavuşabilmektir. Tüm bunlar dünyanın hiçbir zevki ve hiçbir nimeti ile kıyaslanmayacak güzelliklerdir. Allah'ın sevgisini kazanmanın bir yolu ise dünya hayatında yaratılan her olayı, söylenen her sözü, yapılan her tavrı Allah'ın hikmet ve hayırla yarattığını bilmek ve Allah'a güvenmektir. Çünkü Kuran'da Allah'ın Kendisine güvenerek her konuda sabır gösterenleri sevdiği bildirilmiştir:
"Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever." (Al-i İmran Suresi, 146)
İşte bu nedenledir ki, Allah bir ayette,
"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz." (Al-i İmran Suresi, 200)
sözleriyle müminlerin bu ahlakı kazanmak için yarış içerisine girmelerini bildirmiştir.
Bunun yanında şunu da hatırlatmak gerekir ki, dünya hayatı bu ahlakı yaşayanlar için de, yaşamayanlar için de aynı hızla geçip gitmektedir. Altmış-yetmiş yıllık bir hayatın içerisinde Allah'ın insanları denemek için yarattığı olaylara sabır yerine tahammülsüzlük gösteren, bunları isyanla karşılayan, güzel ahlakında, ibadetlerinde süreklilik göstermeyen kişi de bir gün mutlaka ölecek ve cennet ile cehennemi karşısında bulacaktır. Kadere teslim olup sabrı tercih edenler, Allah'a olan güvenleri sayesinde dünya hayatını en güzel şekilde yaşamalarının yanında ahirette de cenneti kazanacaklardır. Dünya hayatını sabır göstermeden sıkıntı ve zorluklara şikayet ederek geçirenler ise, dünyada dinsizliğin karanlığı içinde yaşadıkları gibi ahirette de kendilerini cehennemin karanlığı içinde bulacak ve kısa bir ömür için sonsuz bir hayatı kaybettiklerini anlayacaklardır.
"Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık." (Mülk Suresi, 10)
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!