Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
29 Ağustos 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gılgamış Destanı

Uruk Kralı Gılgamış'ın serüvenlerini anlatan destan.

12 tabletten oluşan destanın çiviyazısıyla Akadlı yazıcılar tarafından İ.Ö. 2000 yılında yazıldığı sanılmaktadır. Gılgamış Destanı, Kral Gılgamış'ın ölümsüzlüğü arayışını anlatır. Gılgamış, çok akıllı ve çok çalışkan bir genç kraldır. Halkının da kendisi gibi hiç boş oturmamasını ister. Bütün delikanlıları boş oturmamaları için işe koşar. Uruklu kızlar ve kadınlar, tanrılara yalvarıp sevgililerinin ve kocalarının biraz da kendilerine bırakılmasını isterler.

Tanrıça Aruru, kadınlara acır ve insandan çok hayvana benzeyen Enkidu'yu yaratarak Gılgamış ile dost olmasını sağlamaya karar verir. Böylelikle genç ve cesur kralı çeşitli serüvenlere sürükleyip Uruk erkeklerini rahat bırakmasını sağlar. Gerçekten de Gılgamış ile Enkidu'nun dostluğu, birçok tehlikeli serüvene atılmalarını gerektirir. Bu iki güçlünün dostluğu bir güreşle başlar. İki yiğidin ilk serüvenleri, Tanrı Enlil'in Sedir Dağı'nı korumakla görevlendirdiği Humbaba adlı devi öldürmek olur. Bu başarı Gılgamış'ı öylesine yüceleştirip güzelleştirir ki, Tanrıça İştar dayanamaz, onunla evlenmek ister. Ama genç kral bu evliliğe yanaşmaz, üstelik de tanrıçayla alay eder. Çok kızan İştar, Tanrı Anu'ya başvurarak öcünü alabilecek kutsal bir boğa yaratmasını diler.

Gılgamış ile Enkidu'nun ikinci işi, bu boğayı öldürmek olur. Daha pek çok olağanüstü başarılar kazanan iki yiğidin bu serüvenlerinde sonucu alan hep Gılgamış'tır, arkadaşı Enkidu sadece yardımcı durumundadır. Bütün bu serüvenlerden sonra Enkidu hastalanır ve ölür. Arkadaşının ölümüne çok üzülen genç kral, böylelikle ilk kez ölümün acılığını öğrenir ve ölümsüzlüğe erişmenin yollarını araştırmaya başlar. Dedelerinden Utnapiştim'in (Mezopotamya Nuhu) tufandan kurtularak ölümsüzlüğe kavuştuğunu hatırlar ve onu bulup ölümsüzlüğün yolunu öğrenmek ister.

Birçok serüvenden sonra dedesini bulur, ondan ünlü "tufan" öyküsünü dinler. Dedesi ona, denizlerin dibinde büyülü bir ot bulunduğunu, bu otu bulup yerse ölümsüzlüğe kavuşacağını söyler. Dönüşünde, denizlerin dibine dalıp bu otu koparan Gılgamış, tam onu yiyeceği sırada otu bir yılana kaptırır. Ölümsüzlük umudunu yitiren Gılgamış, Uruk'a döner ve Yeraltı Tanrısı Nergal'ın izniyle bir kez için yeryüzüne dönmüş olan arkadaşı Enkidu'nun ruhuyla konuşup avunmaya çalışır. Ölümün kesin olduğunu bildiğinden, dostuna öbür dünya üstüne çeşitli sorular sorar. Destan, bu sorulardan meydana gelen bir bölümle sona erer. Sümer destanlarında Gılgamış'ın ölümü de anlatılır. Kahraman, ölümsüzlüğe ulaşma çabasının boşluğunu anlamış ve Tanrı Enlil'in öğütleriyle, insanın ancak büyük bir ad bırakmakla gerçek ölümsüzlüğe erişebileceğini kabul etmiştir. Sonunda Enlil onu, ahret diyarında ruhların yargıçlığına atar.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi