Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ekim 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ANLATIM

Meleklerin varlığına inanan insan, yüce ve gizli kuvvetlerin gözetimi altında olduğunu, Kiramen Katibin adı verilen meleklerin, yaptığı her işi kaydettiklerini ve yazdıklarını bilir. Bu düşünceyle sürekli iyi ve güzel işleri yapmaya yönelir. Melekleri kendisine örnek alan kişi, onlar gibi olmaya gayret ederek, Allah katındaki derecesini yükseltmeye çalışır. Melekleşmeye çaba harcar. Meleklere inanan kişi, kendisini iyiliğe çağıran sese kulak verir. Çünkü bu ses meleğin sesidir. Şeytan ise insanı kötülüğe çağırır. Müslüman, şeytanın şüphe ve kuruntularından kurtulup meleğin sesine kulak vermekle sorumludur.


Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde; “Şeytan da melek de insanoğluna sokularak, onun kalbine bir takım şeyler getirirler. Şeytanın işi kötülükle korkutup, hakkı yalanlamaktır. Meleğin işi ise iyiyi tavsiye edip, hakkı tasdik etmesidir. İçinde böyle bir şey bulunan kişi onun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allah’a hamdetsin. Şeytanınkini bulan kişi ise, şeytandan korunması için Allah’a sığınsın” buyurmuşlardır.


Meleklere inanan kimse, meleklerin darlık ve sıkıntılı anlarda mü’minlerin yardımına yetişeceğini bildiğinden bu gibi durumlarda ümidini kaybetmez. Melekler gibi manevi varlıklara inanan insanın sorumluluk duygusu gelişir. Böylece insan kendisini iyi ve hayırlı işlere yöneltir. Yaptıklarının mutlaka karşılığını göreceği inancı ile kendini her türlü kötü duygudan uzak tutar. Kötü davranışlardan uzak durarak ahlakını güzelleştirir. Başkalarıyla olan ilişkilerinde ölçülü davranır ve kimsenin malına, canına zarar vermez. Allah’a karşı görevlerini yerine getirmeye, haramlardan kaçınmaya çalışır. Böyle bireylerden oluşan toplumda güven, huzur, sevgi, saygı, yardımlaşma, doğruluk ve dürüstlük egemen olur. (Anlatım: Dr. Mustafa Akman)

Son düzenleyen _Yağmur_; 13 Aralık 2013 14:33 Sebep: içerik düzeni