Arama


-_-kartanesi-_- - avatarı
-_-kartanesi-_-
Ziyaretçi
30 Kasım 2011       Mesaj #9
-_-kartanesi-_- - avatarı
Ziyaretçi
Ezan İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için yapılan çağrıya verilen isimdir. Ezân-ı Muhammedî olarak da adlandırılır. Sözlük anlamı bildirmek demektir. Ezan okuyan kişiye müezzin denir.

Tarihçe

İlk ezan 622 yılında okundu. Ezan'dan önce müslümanları namaza çağırmak için çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Sabit bir yöntemde karar vermek üzere Hz. Muhammed'in de katıldığı istişare toplantılarında ortak bir karara varılmamış olup daha sonraları sahabeden bazı kimselerin (Abdullah bin Zeyd) gördükleri rüyalar sonuncunda mevcut ezan kullanılmaya başlanmıştır. Hz. Muhammed 'in emriyle ilk ezan Bilal-i Habeşi tarafından okunmuştur.

Ezan ile ilgili Kur'an'ın Maide ve Cuma surelerinde çeşitli ayetler mevcuttur.

Okunuşu

Bir namaz için daha vakti gelmeden ezan okumak İslam fıkhına göre caizdir.

İslam dininde genel kabule göre ezan okurken kıbleye yönelinir. Müezzin, Hayya ales-salah derken sağ tarafa, hayya alel-felah derken sol tarafa döner. Ezanda sesin yükselmesine yardımcı olsun diye iki parmağın uçları ile iki kulağın tıkandığı gözlenir. Ezanda, her cümle arasında bir bekleme yapılır. İkinci cümlelerde ses biraz daha yükseltilir. Buna teressül, irtisal denilir.
Araplardan farklı olarak Türk`lerde ezan her vaktit farklı bir makamda okunur. Buna göre;
Sabah Ezanı: Sabâ, Dilkeşhâveran makamında
Öğle Ezanı: Rast, Hicaz makamında
İkindi Ezanı: Hicaz makamında
Akşam Ezanı: Segah makamında
Yatsı Ezanı: Uşşak, Bayatî, Nevâ makamında okunur.
Sabah namazından önce verilen salâ da Dilkeşhâveran makamından söylenir.

Türkiye'de Ezan
İlk Türkçe Ezan 3 Şubat 1932'de Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile de ezanın sadece Türkçe okunmasına karar verilmiştir. Uygulama 16 Haziran 1950 tarihinde kabul edilen kanuna kadar sürmüş olup, bu kanun ile ezanın okunmasında kullanılacak dil serbest bırakılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 temmuz 1932 tarihli genelgesinden sonra 18 yıl Türkçe ile okundu.