Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sanatla zanaatın çakıştığı yerler olmakla birlikte ki bunlar yaratıcılık ve ustalığın bir arada olduğu durumlardır, genellikle sanat ve zanaat bir birinden rahatlıkla ayrılabilir. Ama nedense insanlar zanaatkâr olmak yerine hep sanatkâr olmayı tercih ederler. Buda ayrım yapma işinde sıkıntılara neden olur.
Aradaki farkı koyabilmek için önce kelimelerin anlamlarını ortaya koymak daha doğru olur diye düşünüyorum. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre kelimelerin anlamı:

SANAT


1 . Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık:
“Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi.”- T. Buğra.
2 . Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım:
“İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu.”- A. H. Çelebi.
3 . Bir şey yapmada gösterilen ustalık:
“Konuşma sanatı.”- .
4 . Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü:
“Askerlik sanatı.”- .
5 . Zanaat.

ZANAAT


1 . İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat:
“Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.”- N. Hikmet.
2 . El ustalığı isteyen işler.

Sanat tarifindeki 5 numaralı zanaat iki kelimenin çakıştığı yerleri ifade etmek içindir. Tanımlardan da anlaşılacağı gibi iki kelimeyi birçok alanda karıştırmak mümkün değildir. Sanatta yaratıcılık ön planda olmasına karşılık zanaatta ustalık ön plandadır. Ayrıca zanaat maddi gereksinimleri karşılamak için yapılan bir iştir. Örneğin metal işleyerek ve ustalığınızı göstererek çaydanlık, bardakaltı, kaşık, çatal, nal, saat, çerçeve, vb yaparsanız bu zanaattır. Yine metali işleyerek yaratıcılığınızı da katarak bir heykel yaparsanız bu sanattır.
Son düzenleyen Baturalp; 25 Ekim 2016 20:31 Sebep: başlık ve sayfa düzeni